İzmir'den Japonya'ya İhracat Hamlesi
Japon Tarım, Ormancılık ve Balıkçılık Bakanlığı yetkilileri ile bir araya gelen İzmir Ticaret Odası Başkanı Özgener, Japonya’ya yapılan mevcut ihracatı artıracaklarını belirtirken, yatırım potansiyelinde de işbirliği kararı alındı.
Japon Tarım, Ormancılık ve Balıkçılık Bakanlığı yetkilileri İzmir Ticaret Odası’nı (İZTO) ziyaret ederek İzmir’deki yatırım alanları hakkında bilgi aldı. İzmir Ticaret Odası’nda düzenlenen toplantıda konuşan İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, Japonya’ya ihracat yapmaya hazır olduklarını söyledi.
İzmir’den Japon’ya 100 milyon dolarlık orkinos balığı ihracatı yapıldığını anlatan Başkan Özgener, “İncir, zeytin, zeytinyağı, süs bitkileri ve süt gibi ürünlerde İzmir, ülkemizde önemli bir model oldu. Buna bağlı olarak da kırsal kalkınmanın anahtarı olan kooperatifleşmede İzmir önemli örnekler sergiledi. Bizim sadece tarımsal ürün üretmemiz yetmiyor. Bu ürünleri katma değeri yüksek ürün haline dönüştürmemiz gerekiyor. Bundan dolayı da buradaki meclis İTO meclis üyelerimiz ve misafirlerimizle birlikte tarım potansiyelini, tarıma dayalı sanayi ile en yüksek seviyeye çıkartmak için çalışıyoruz. Tarımsal üretimde lider olduğumuz ürünler; süt, enginar, kiraz, dış mekan süs bitkisi, kasımpatı. İzmir’de geçirdiğiniz iki gün boyunca bunu daha iyi gözlemleyebilme imkanınız olacak. Zira bölgemizde çok geniş bir yelpazede tarımsal üretim yapılıyor. 2017 yılında tarım ürünleri ihracatımız 2.3 milyar dolara ulaştı. Benzer şekilde İzmir hayvancılıkta da modern tesisleri ile ön plana çıkıyor. 10 binden fazla üyemizin bulunduğu tarım, gıda ve hayvancılık sektörü odamız için özel öneme sahip. Gastronomi açısından bakarsanız İzmir, yöresel ve coğrafi işaretli ürünler bakımından oldukça zengin. Odamızca İzmir’e özgü yiyecekler olan boyoz, kumru, lokma ve şambaliye coğrafi işaret tescili alındı. Gıda ürünlerinde İzmir’in marka kent olması yönünde çalışmalarımız devam etmekte. Festivaller de bunun önemli bir parçası. Her yıl nisan ayında Alaçatı Ot Festivali, Mayıs ayında Enginar Festivali yapılıyor. Kent merkezinde özel alanlarda gastronomi festivalleri düzenleniyor. Aynı zamanda İzmir’de Gastronomi Kongresi’nin dördüncü olacak” dedi.
Tarıma dayalı 3 sanayi bölgesi
İzmir’de 3 tane tarıma dayalı ihtisas sanayi bölgesi kurma kararı aldıklarının bilgisini veren Özgener, “Bir tanesi domates ve salatalık üretimi için jeotermal ısıtmalı seracılık organize sanayi bölgesi, bir tanesi süt bitkileri organize sanayi bölgesi, bir tanesi de süt besicilik organize sanayi bölgesi. Buradaki bizi en sevindiren geliştirme ise Cumhurbaşkanımızın önderliğinde yeni hükümetin kurulmasından sonra 100 günlük eylem planı içerisinde bu 3 projenin de yer almasıdır. Bu konuda tarım bakanlığı ve tarım il müdürlüğü büyük destek veriyor ve çalışmalarımızı yakından takip ediyor. Hükümet ayrıca bu üç yatırımın altyapısı için yüzde 40 hibe veriyor. Yatırımcılar 2 yılı ödemesiz senelik yüzde 3 faiz ile 11 yıl kredi sağlıyor. İzmir’de 8 tane organize sanayi bölgesi kurulması 100 günlük eylem planında olan diğer projelerdir. Toplamda 11 tane organize sanayi bölgesi olacak. Tokyo 2020 olimpiyatları yaklaşıyor. Bizim tarıma dayalı ürünlerde Japonya’nın ihtiyacı olduğu ürünlerin ihracatını yapmaya hazırız” diye konuştu.
Japonlardan İzmir’e övgü
Daha önce 12 kez Türkiye’ye geldiğini, İzmir’e ise ikinci defa geldiğini belirten J.A. Tarım Kooperatifleri Kyoto Bölge Birliği Başkanı Nakagawa Yasuhiro, bu ziyaretlerinin ise Japonya Türkiye Büyükelçisinin yönlendirmesi ile yaptıklarını söyledi.
Yasuhiro, “Büyükelçimizin tavsiyesi üzerine geldik. Büyükelçi tarım yatırımları yapmak için bizi İzmir’e yönlendirdi. İzmir’deki tarım alanlarını gezdik. Tarım gözüyle İzmir’e baktık ve mükemmel olduğunu gördük. Tarımda çalışan insanlarla bir araya geldik. Tarımda çalışan insanları anlamak için onlar gibi giyindik. Bu derece önemli bir toplantıya kıyafet olarak hazırlıksız geldim. Bundan dolayı çok özür diliyorum” dedi.
“İzmir, Türkiye’nin en büyük ikinci tarım kenti”
İzmir Tarım ve Orman İl Müdürü Musa Bakan ise, “İllerin ve bölgelerin coğrafi onumu ve iklimi şüphesiz ki tarımsal potansiyel için en önemli göstergedir. Bu anlamda Türkiye’nin en şanslı illerinden biri olan İzmir, yıllardan beri bu potansiyelini çok doğru bir şekilde değerlendirerek tarımsal üretimin her alanlında söz sahibi hale gelmiştir. Ülkemizin 3’üncü büyük ili olan İzmir metropol bir kent olmasının yanı sıra, tarihi ve turistik dokusuyla da ön plana çıkmaktadır. Bitkisel üretim hayvansa üretim olarak sürekli ilk 5’te yer alan İzmir, yıllık toplam 15 milyar TL’nin üzerinde geliriyle önemli bir tarım kentidir. Bu rakam İzmir’i Türkiye’nin en büyük 2. Tarım kenti durumuna getirmektedir. Kuzey Yarım Küre’nin ilk kiraz hasadını gerçekleştiren İzmir; zeytin, incir, mandalina, silajlık mısır, patates, enginar, hıyar, domates, karpuz ve iç dış mekan süs bitkileri üretim miktarlarıyla ülke genelinde söz sahibidir. Üretilen ürünler hem ham haliyle hem işlenerek yurt içi ve yurt dışı pazarlara servis edilebilir. 2002 yılından bu yana tarım ve orman bakanlığı İzmir’de tarım üretimine 3,1 milyar dolar destek sağlandı” diye konuştu.
Kaynak: İHA
İzmir’den Japon’ya 100 milyon dolarlık orkinos balığı ihracatı yapıldığını anlatan Başkan Özgener, “İncir, zeytin, zeytinyağı, süs bitkileri ve süt gibi ürünlerde İzmir, ülkemizde önemli bir model oldu. Buna bağlı olarak da kırsal kalkınmanın anahtarı olan kooperatifleşmede İzmir önemli örnekler sergiledi. Bizim sadece tarımsal ürün üretmemiz yetmiyor. Bu ürünleri katma değeri yüksek ürün haline dönüştürmemiz gerekiyor. Bundan dolayı da buradaki meclis İTO meclis üyelerimiz ve misafirlerimizle birlikte tarım potansiyelini, tarıma dayalı sanayi ile en yüksek seviyeye çıkartmak için çalışıyoruz. Tarımsal üretimde lider olduğumuz ürünler; süt, enginar, kiraz, dış mekan süs bitkisi, kasımpatı. İzmir’de geçirdiğiniz iki gün boyunca bunu daha iyi gözlemleyebilme imkanınız olacak. Zira bölgemizde çok geniş bir yelpazede tarımsal üretim yapılıyor. 2017 yılında tarım ürünleri ihracatımız 2.3 milyar dolara ulaştı. Benzer şekilde İzmir hayvancılıkta da modern tesisleri ile ön plana çıkıyor. 10 binden fazla üyemizin bulunduğu tarım, gıda ve hayvancılık sektörü odamız için özel öneme sahip. Gastronomi açısından bakarsanız İzmir, yöresel ve coğrafi işaretli ürünler bakımından oldukça zengin. Odamızca İzmir’e özgü yiyecekler olan boyoz, kumru, lokma ve şambaliye coğrafi işaret tescili alındı. Gıda ürünlerinde İzmir’in marka kent olması yönünde çalışmalarımız devam etmekte. Festivaller de bunun önemli bir parçası. Her yıl nisan ayında Alaçatı Ot Festivali, Mayıs ayında Enginar Festivali yapılıyor. Kent merkezinde özel alanlarda gastronomi festivalleri düzenleniyor. Aynı zamanda İzmir’de Gastronomi Kongresi’nin dördüncü olacak” dedi.
Tarıma dayalı 3 sanayi bölgesi
İzmir’de 3 tane tarıma dayalı ihtisas sanayi bölgesi kurma kararı aldıklarının bilgisini veren Özgener, “Bir tanesi domates ve salatalık üretimi için jeotermal ısıtmalı seracılık organize sanayi bölgesi, bir tanesi süt bitkileri organize sanayi bölgesi, bir tanesi de süt besicilik organize sanayi bölgesi. Buradaki bizi en sevindiren geliştirme ise Cumhurbaşkanımızın önderliğinde yeni hükümetin kurulmasından sonra 100 günlük eylem planı içerisinde bu 3 projenin de yer almasıdır. Bu konuda tarım bakanlığı ve tarım il müdürlüğü büyük destek veriyor ve çalışmalarımızı yakından takip ediyor. Hükümet ayrıca bu üç yatırımın altyapısı için yüzde 40 hibe veriyor. Yatırımcılar 2 yılı ödemesiz senelik yüzde 3 faiz ile 11 yıl kredi sağlıyor. İzmir’de 8 tane organize sanayi bölgesi kurulması 100 günlük eylem planında olan diğer projelerdir. Toplamda 11 tane organize sanayi bölgesi olacak. Tokyo 2020 olimpiyatları yaklaşıyor. Bizim tarıma dayalı ürünlerde Japonya’nın ihtiyacı olduğu ürünlerin ihracatını yapmaya hazırız” diye konuştu.
Japonlardan İzmir’e övgü
Daha önce 12 kez Türkiye’ye geldiğini, İzmir’e ise ikinci defa geldiğini belirten J.A. Tarım Kooperatifleri Kyoto Bölge Birliği Başkanı Nakagawa Yasuhiro, bu ziyaretlerinin ise Japonya Türkiye Büyükelçisinin yönlendirmesi ile yaptıklarını söyledi.
Yasuhiro, “Büyükelçimizin tavsiyesi üzerine geldik. Büyükelçi tarım yatırımları yapmak için bizi İzmir’e yönlendirdi. İzmir’deki tarım alanlarını gezdik. Tarım gözüyle İzmir’e baktık ve mükemmel olduğunu gördük. Tarımda çalışan insanlarla bir araya geldik. Tarımda çalışan insanları anlamak için onlar gibi giyindik. Bu derece önemli bir toplantıya kıyafet olarak hazırlıksız geldim. Bundan dolayı çok özür diliyorum” dedi.
“İzmir, Türkiye’nin en büyük ikinci tarım kenti”
İzmir Tarım ve Orman İl Müdürü Musa Bakan ise, “İllerin ve bölgelerin coğrafi onumu ve iklimi şüphesiz ki tarımsal potansiyel için en önemli göstergedir. Bu anlamda Türkiye’nin en şanslı illerinden biri olan İzmir, yıllardan beri bu potansiyelini çok doğru bir şekilde değerlendirerek tarımsal üretimin her alanlında söz sahibi hale gelmiştir. Ülkemizin 3’üncü büyük ili olan İzmir metropol bir kent olmasının yanı sıra, tarihi ve turistik dokusuyla da ön plana çıkmaktadır. Bitkisel üretim hayvansa üretim olarak sürekli ilk 5’te yer alan İzmir, yıllık toplam 15 milyar TL’nin üzerinde geliriyle önemli bir tarım kentidir. Bu rakam İzmir’i Türkiye’nin en büyük 2. Tarım kenti durumuna getirmektedir. Kuzey Yarım Küre’nin ilk kiraz hasadını gerçekleştiren İzmir; zeytin, incir, mandalina, silajlık mısır, patates, enginar, hıyar, domates, karpuz ve iç dış mekan süs bitkileri üretim miktarlarıyla ülke genelinde söz sahibidir. Üretilen ürünler hem ham haliyle hem işlenerek yurt içi ve yurt dışı pazarlara servis edilebilir. 2002 yılından bu yana tarım ve orman bakanlığı İzmir’de tarım üretimine 3,1 milyar dolar destek sağlandı” diye konuştu.