Kendi Hayat Hikayesini 'Çınar' Adını Verdiği Filmiyle Kaleme Aldı

Özel bireyin yaşam mücadelesini konu eden ‘Çınar’ filminin yönetmeni Mustafa Karadeniz, filmi kendi hayat hikayesinden uyarladığını belirterek, Sarıkamış’ın soğuğunda annesinin her gün kendisini sırtında taşıyarak okula götürdüğünü söyledi. Tek isteğinin özel bireylerin ailelerine umut olmak istediğini söyleyen Karadeniz, “Bu filmi izledikten sonra, ‘Bak Mustafa Karadeniz’i annesi zor şartlarda sırtında taşımış, bırakmamış’ diyecekler. Umut olmak istiyorum. Çocuklarını bırakmamalarını sağlamak istiyorum” dedi.

Kendi Hayat Hikayesini 'Çınar' Adını Verdiği Filmiyle Kaleme Aldı
55. Uluslararası Antalya Film Festivali yarışma seçkisinde yer alan yönetmen Mustafa Karadeniz’in kendi gerçek hikayesini anlattığı ‘Çınar’ filmi sinemaseverlerle buluştu. Kars’ın Sarıkamış ilçesinde yaşayan bir çiftin engelli çocukları ile yaşam mücadelesini anlatan filmin yönetmeni Karadeniz, filmi kendi hayat hikayesinden yola çıkarak hazırladığını söyledi.



“Kızağı kurtlar kovaladı”

Küçük yaşlarda ‘çocuk felci’ rahatsızlığı geçiren ve 7 defa ameliyata giren Mustafa Karadeniz, ilkokul hayatını annesinin sırtında okula gidip gelerek tamamladı. Bu dönemde ailesinin ve kendi yaşadığı zorlukları, yazıp yönettiği Çınar filmiyle, sinemaseverlerle paylaşan Karadeniz, özel bireylerin ailelerine umut olmayı hedefliyor. Karadeniz, “Biz Çınar filminde bu konuyu anlattık. 45 kişilik ekiple, eksi 45 soğukta, 45 günde çektiğimiz filmdi. Çok zor şartlardı. Başımıza çok ilginç şeyler geldi. Kızağı sahnemiz vardı. Kızağı kurtlar kovaladı. Kızağı kullanan arkadaşımızın tecrübesiyle kurtlardan kurtulduk. Soğuktu, oyuncular donma tehlikesi geçirdi. Sıkıntılı bir işti. Onun için emeği geçenlere teşekkür ederim” dedi.



“Salonlarda insanları mıhlayacak bir film olduğunu düşünüyorum”

Sıkıntılı bir süreç geçtiğini fakat filmin çok güzel olduğunu kaydeden Mustafa Karadeniz, filmin içeriğini ise şu şekilde anlattı:

“İşine atla gidip gelen babanın iş yeriyle yaşadığı sıkıntılar, hayat sıkıntısı, yoksulluğu, engelli çocuklarıyla Sarıkamış’ta hayata ve doğaya tutunma çabasını anlatıyor. Anne, her gün oğlunu köye sırtında taşıyor. Ameliyat ettirme umuduyla yaşayan anne ve babanın dramını görüyoruz. 60’ıncı dakikadan sonra film farklı bir yer gidiyor. Salonlarda insanları mıhlayacak, anne-baba ve insan olmanın en tavan noktasında yaşadığı bir film olacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

“Çocuk felci geçirmiş, 7 defa ameliyat olmuş bir engelliyim”

Türkiye’de çok sayıda özel birey olduğunun altını çizen Yönetmen Karadeniz şöyle konuştu:

“Milyonlarca dostum, kardeşim var. Bu çok önemli. Ben de bunu yaşayan biri olduğum için derdim vardı. Sinema sektörüne girdiğimde özel kardeşlerimin ve ailelerin sıkıntılarını bu dille anlatmak istedim. Çocuk felci geçirmiş, 7 defa ameliyat olmuş bir engelliyim. Özel kardeşlerim hayatını bir şekilde devam ettiriyor, ama engelli ailesine özellikle de annesinin üstüne büyük bir yük düşüyor. Benim tek isteğim; bir tane bile olsa, özel çocuk annesine umut olmak. Ben iyi bir örnek olduğumu düşünüyorum. Bu filmi izledikten sonra, ‘Bak Mustafa Karadeniz’i annesi zor şartlarda sırtında taşımış, bırakmamış’ diyecekler. Umut olmak istiyorum. Çocuklarını bırakmamalarını sağlamak istiyorum.”
Kaynak: İHA