Kanada'da Yaşayan Muhalif Suudi'den 'Kaşıkçı' Açıklaması
Kaşıkçı'nın arkadaşı ve rejim muhalifi aktivist Ömer Abdülaziz: 'Onlar, benim Cemal ile yaptığım ve Cemal'in Kanada, ABD, Türkiye ve Suudi Arabistan'daki diğer aktivistlerle yaptığı görüşmeleri dinlediler' 'Onun sesi, Suudi hükümetinin başını ağrıtıyordu'.
Kanada’da yaşayan rejim muhalifi Suudi aktivist Ömer Abdülaziz, kendisinin ve arkadaşı Cemal Kaşıkçı'nın özel bir casus bilgisayar yazılımı ile izlendiğini ileri sürerek "Onlar, benim Cemal ile yaptığım ve Cemal'in Kanada, ABD, Türkiye ve Suudi Arabistan'daki diğer aktivistlerle yaptığı görüşmeleri dinlediler." dedi.
Quebec eyaletinde yaşayan Abdülaziz, Kanada resmi yayın kuruluşu CBC’ye yaptığı açıklamada, Kaşıkçı’nın akıbetine uğramaktan endişe ettiğini söyledi. Cemal Kaşıkçı ile geçmişte çok sık ve yakın temasta olduklarını anlatan Abdülaziz, "Onun sesi, Suudi hükümetinin başını ağrıtıyordu." dedi.
Abdülaziz, Cemal Kaşıkçı ile Suudi hükümetinin rejim propagandasına karşı bir sosyal medya projesi ve Suudi Arabistan'daki insan hakları ihlallerine dikkati çekmek için ABD merkezli bir web sitesi kurmak için çalıştıklarını belirterek "Kendisini Kuzey Amerika’da güvende hissediyordu. En son 28 Eylül’de ABD’den ayrılmadan önce telefonla görüşmüştük. Evlenmek için evraklarını hazırlıyordu." diye konuştu.
Muhalif aktivist Abdülaziz, kendisinin ve Cemal Kaşıkçı'nın bir süredir sadece devletlere satılan özel bir casus bilgisayar yazılımı ile izlendiklerini ileri sürerek "Onlar, benim Cemal ile yaptığım ve Cemal'in Kanada, ABD, Türkiye ve Suudi Arabistan'daki diğer aktivistlerle yaptığı görüşmeleri dinlediler." dedi.
İddialarının Toronto Üniversitesine bağlı Citizen Lab isimli araştırma laboratuvarı tarafından incelendiğini aktaran Abdülaziz, araştırma sonucu hazırlanan raporda, kendisinin ve Kaşıkçı'nın, devletlere satılan güçlü casus yazılımlarla hedef alındığına dair kanıtlar bulunduğunu söyledi.
Abdülaziz, laboratuvar tarafından hazırlanan ve ülkenin üst düzey polis teşkilatı Kanada Kraliyet Atlı Polisi RCMP tarafından da soruşturulmaya başlanan raporda, bu durumdan Suudi makamlarının "büyük olasılıkla" sorumlu olduğu sonucuna varıldığının belirtildiğini dile getirdi.
Söz konusu yazılımlarla Cemal Kaşıkçı’nın hem kendisi ile hem de başkaları ile olan görüşmelerinin dinlendiğini ifade eden Abdülaziz, casus yazılımların, operatörler ve telefon üzerinde tam kontrol sağladığını, gelen çağrıları dinlenmesine izin verdiğini, adres defteri ve fotoğrafları kopyalayabildiğini, ekran görüntülerini veya mesaj metinlerinin videolarını çekebildiğini ve kamera ve mikrofonunu uzaktan çalıştırabildiğini anlattı.
Abdülaziz, "Bana burada kimsenin zarar veremeyeceğini biliyorum ancak benimle iletişimi olan insanlar için endişeliyim." ifadelerini kullandı.
Suudi reformistler için önemli bir platform olan Al Vatan gazetesine katkı veren ve Batı medyasında Ortadoğu ile ilgili haberleriyle tanınan Kaşıkçı'dan, 2 Ekim'de resmi işlemler için ülkesinin İstanbul Başkonsolosluğuna girdikten sonra haber alınamamıştı.
Kaybolmasının ardından Kaşıkçı'nın orada öldürüldüğü iddialarını yalanlayan Suudi yetkililer, Kaşıkçı'nın Başkonsolosluktan çıktığını ve akıbetine ilişkin bir bilgi bulunmadığını savunuyor.
Kaynak: AA
Quebec eyaletinde yaşayan Abdülaziz, Kanada resmi yayın kuruluşu CBC’ye yaptığı açıklamada, Kaşıkçı’nın akıbetine uğramaktan endişe ettiğini söyledi. Cemal Kaşıkçı ile geçmişte çok sık ve yakın temasta olduklarını anlatan Abdülaziz, "Onun sesi, Suudi hükümetinin başını ağrıtıyordu." dedi.
Abdülaziz, Cemal Kaşıkçı ile Suudi hükümetinin rejim propagandasına karşı bir sosyal medya projesi ve Suudi Arabistan'daki insan hakları ihlallerine dikkati çekmek için ABD merkezli bir web sitesi kurmak için çalıştıklarını belirterek "Kendisini Kuzey Amerika’da güvende hissediyordu. En son 28 Eylül’de ABD’den ayrılmadan önce telefonla görüşmüştük. Evlenmek için evraklarını hazırlıyordu." diye konuştu.
Muhalif aktivist Abdülaziz, kendisinin ve Cemal Kaşıkçı'nın bir süredir sadece devletlere satılan özel bir casus bilgisayar yazılımı ile izlendiklerini ileri sürerek "Onlar, benim Cemal ile yaptığım ve Cemal'in Kanada, ABD, Türkiye ve Suudi Arabistan'daki diğer aktivistlerle yaptığı görüşmeleri dinlediler." dedi.
İddialarının Toronto Üniversitesine bağlı Citizen Lab isimli araştırma laboratuvarı tarafından incelendiğini aktaran Abdülaziz, araştırma sonucu hazırlanan raporda, kendisinin ve Kaşıkçı'nın, devletlere satılan güçlü casus yazılımlarla hedef alındığına dair kanıtlar bulunduğunu söyledi.
Abdülaziz, laboratuvar tarafından hazırlanan ve ülkenin üst düzey polis teşkilatı Kanada Kraliyet Atlı Polisi RCMP tarafından da soruşturulmaya başlanan raporda, bu durumdan Suudi makamlarının "büyük olasılıkla" sorumlu olduğu sonucuna varıldığının belirtildiğini dile getirdi.
Söz konusu yazılımlarla Cemal Kaşıkçı’nın hem kendisi ile hem de başkaları ile olan görüşmelerinin dinlendiğini ifade eden Abdülaziz, casus yazılımların, operatörler ve telefon üzerinde tam kontrol sağladığını, gelen çağrıları dinlenmesine izin verdiğini, adres defteri ve fotoğrafları kopyalayabildiğini, ekran görüntülerini veya mesaj metinlerinin videolarını çekebildiğini ve kamera ve mikrofonunu uzaktan çalıştırabildiğini anlattı.
Abdülaziz, "Bana burada kimsenin zarar veremeyeceğini biliyorum ancak benimle iletişimi olan insanlar için endişeliyim." ifadelerini kullandı.
Suudi reformistler için önemli bir platform olan Al Vatan gazetesine katkı veren ve Batı medyasında Ortadoğu ile ilgili haberleriyle tanınan Kaşıkçı'dan, 2 Ekim'de resmi işlemler için ülkesinin İstanbul Başkonsolosluğuna girdikten sonra haber alınamamıştı.
Kaybolmasının ardından Kaşıkçı'nın orada öldürüldüğü iddialarını yalanlayan Suudi yetkililer, Kaşıkçı'nın Başkonsolosluktan çıktığını ve akıbetine ilişkin bir bilgi bulunmadığını savunuyor.