HSK Başkanvekili Yılmaz Açıklaması
'HSK hakim teminatını sağlamak üzere kurulmuş bir kurul, yargının amiri değil. Hiçbir makam ve merci, yargı yetkisinin kullanılmasında, yargıya tavsiye ve telkinde bulunamaz, görüşler bildiremez, bunu ben demiyorum Anayasa diyor. Buna HSK de dahil. Biz yargıya yön veren kurum değiliz' 'HSK'nin yargısal hiçbir tasarrufa karışma yetkisi yoktur. Kamuoyundaki o algı yanlış, zannediyorlar ki ben Devlet Su İşleri Genel Müdürüyüm. Beğenmedikleri bir mühendisi al yerine başkasını getir; böyle bir şey yok. Hakimin yerinin değiştirilme sebepleri, ihraç, açığa alma sebepleri, cezalandırılma sebeplerinin hepsi kanunda yazılmış, yol yöntemleri belli'
Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) Başkanvekili Mehmet Yılmaz, HSK'nin hakim teminatını sağlamak üzere kurulduğunu belirterek, "HSK, yargının amiri değil. Hiçbir makam ve merci yargı yetkisinin kullanılmasında yargıya tavsiye ve telkinde bulunamaz, görüşler bildiremez, bunu ben demiyorum Anayasa diyor. Buna HSK de dahil. Biz yargıya yön veren kurum değiliz" dedi.
Yılmaz, makamında yaptığı açıklamada, HSK'nin çalışmaları hakkında bilgi verdi, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturması kapsamında açığa alınan veya meslekten ihraç edilen bazı hakim ve savcıların, "Mor beyin yazılımıyla telefonlarının ByLock'a yönlendirilerek mağdur edildikleri" iddiasıyla ilgili soru üzerine, bu kapsamda, 8'i açığa alınan, 2'si meslekten ihraç edilen 10 hakim ve savcıyı mesleklerine iade ettiklerini hatırlattı.
Bu kapsama giren ilk etapta 57 hakim ve savcının tespit edildiğini, incelemelerin ardından 7 kişinin ikinci telefonlarında da ByLock tespit edilmesi nedeniyle bu sayının 50'ye düştüğünü anlatan Yılmaz, 10 kişiyle ilgili karar verdiklerini, bunlardan açığa alınan 8 kişiyi mesleğe geri aldıklarını, ihraç edilen ancak kararları kesinleştirilmeyen 2 kişinin de göreve alındığını söyledi.
Göreve iade edilenlerle ilgili tek delilin ByLock olduğunu belirten Yılmaz, kalan 40 kişiyle ilgili iddiaların da incelendiğini, bu kişilerin tamamına yakınında FETÖ mensubu olduklarına dair başka deliller bulunduğunu bildirdi.
Yılmaz, "İhraçlarda nasıl en önce davranan olduk, mağduriyet gidermede de en önce davranan olduk. HSK'nin, usulsüzlükler, hukuksuzluklar, tarafsızlık, yargının çeteden arınması noktasında gösterdiği duyarlılık en üst düzeyde" şeklinde konuştu.
- Anayasa Mahkemesinin gazeteciler hakkındaki ihlal kararı
Anayasa Mahkemesinin, haklarında "hak ihlali" kararı verdiği gazeteciler Mehmet Altan ve Şahin Alpay'ın tutukluluğunun devamına karar veren yerel mahkemelerin hakimleriyle ilgili bir işlem olup olmadığının sorulması üzerine Yılmaz, "Bu konuda HSK'ye iletilen bir şey yok. HSK'nin dışında bir olay. Benim değerlendirmem için hem erken hem yanlış olur. Şu aşamada bizim değerlendireceğimiz bir konu değil." dedi.
Özellikle muhalefet partilerinden, hakimlerin tarafsızlığıyla ilgili yoğun eleştiriler geldiğinin belirtilmesi üzerine de Mehmet Yılmaz, bu noktada HSK'nin rolünün de yanlış anlaşıldığını söyledi.
Başkanvekili Yılmaz, "HSK yargının amiri konumunda bir kurum değil. Sadece hakim ve savcıların tayinlerini, terfilerini düzenleyen, görevini kötüye kullanan, hukuksuzluk yapanlarla ilgili de disiplin cezaları veren bir kurum. Yargıya nizam veren bir kurum değiliz. Bütün bunlara bakarsak HSK, hakim teminatını sağlamak üzere kurulmuş bir kurum, yargının amiri değil. Hiçbir makam ve merci yargı yetkisinin kullanılmasında yargıya tavsiye ve telkinde bulunamaz, görüşler bildiremez; bunu ben demiyorum Anayasa diyor. Buna HSK de dahil. Biz yargıya yön veren kurum değiliz" diye konuştu.
Kamuoyunda herkesin bir hakim kararıyla ilgili beğenmediği bir şey olduğunda, HSK'nin araya girerek, hakimin "kulağından tutup atmasını" istediğini söyleyen Yılmaz, şöyle devam etti:
"Böyle bir yetkisi yok zaten. HSK idari açıdan tasarruf yapar, 'Yargısal yetkileri beğendim, beğenmedim' diyecek bir kurul değil. O denetim yargı içinde yapılıyor. Hangi kararın doğruluğu, yanlışlığı konusunda mahkemelerin arasına giremem, girmem de. Ama kararı veren hakim hakkında mesela FETÖ'den iddia gelirse onu incelerim veya 'O hakim, avukatla rüşvet pazarlığı yaptı' iddiasını incelerim. Kararın yanlışlığına, doğruluğuna girmiyorum ben. HSK'nin yargısal hiçbir tasarrufa karışma yetkisi yoktur. Kamuoyundaki o algı yanlış, zannediyorlar ki ben Devlet Su İşleri Genel Müdürüyüm. Beğenmedikleri bir mühendisi al yerine başkasını getir; böyle bir şey yok. Hakimin yerinin değiştirilme sebepleri, ihraç, açığa alma sebepleri, cezalandırılma sebeplerinin hepsi kanunda yazılmış, yol yöntemleri belli."
- Yargıtay ve Danıştaya yeni üye seçimi
Yılmaz, bir başka soru üzerine de yüksek yargıya seçilecek yeni üyelerle ilgili çalışmaların devam ettiğini, adli yargıda 4 bin 700'e yakın, idari yargıda 400 dolayında hakim ve savcının seçilme şartlarını taşıdığını söyledi.
HSK Genel Sekreterliğince bu kişilerin terfileri ve sicilleriyle ilgili bilgilerin hazırlandığını, bunların dosya halinde hafta başında üyelere sunulacağını anlatan Yılmaz, "Bu bir süreç, sanırım 3-5 ayı alacak. Seçilecek üyelerden sonra kararname de çıkarma gereği olacak. Bu nedenle yaz kararnamesine yakın bir sürede seçimi yapabiliriz. Zorunluluklar olursa önce seçimi de yapabiliriz. Ama 2-3 aydan önce bitmez" dedi.
Kaynak: AA
Yılmaz, makamında yaptığı açıklamada, HSK'nin çalışmaları hakkında bilgi verdi, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturması kapsamında açığa alınan veya meslekten ihraç edilen bazı hakim ve savcıların, "Mor beyin yazılımıyla telefonlarının ByLock'a yönlendirilerek mağdur edildikleri" iddiasıyla ilgili soru üzerine, bu kapsamda, 8'i açığa alınan, 2'si meslekten ihraç edilen 10 hakim ve savcıyı mesleklerine iade ettiklerini hatırlattı.
Bu kapsama giren ilk etapta 57 hakim ve savcının tespit edildiğini, incelemelerin ardından 7 kişinin ikinci telefonlarında da ByLock tespit edilmesi nedeniyle bu sayının 50'ye düştüğünü anlatan Yılmaz, 10 kişiyle ilgili karar verdiklerini, bunlardan açığa alınan 8 kişiyi mesleğe geri aldıklarını, ihraç edilen ancak kararları kesinleştirilmeyen 2 kişinin de göreve alındığını söyledi.
Göreve iade edilenlerle ilgili tek delilin ByLock olduğunu belirten Yılmaz, kalan 40 kişiyle ilgili iddiaların da incelendiğini, bu kişilerin tamamına yakınında FETÖ mensubu olduklarına dair başka deliller bulunduğunu bildirdi.
Yılmaz, "İhraçlarda nasıl en önce davranan olduk, mağduriyet gidermede de en önce davranan olduk. HSK'nin, usulsüzlükler, hukuksuzluklar, tarafsızlık, yargının çeteden arınması noktasında gösterdiği duyarlılık en üst düzeyde" şeklinde konuştu.
- Anayasa Mahkemesinin gazeteciler hakkındaki ihlal kararı
Anayasa Mahkemesinin, haklarında "hak ihlali" kararı verdiği gazeteciler Mehmet Altan ve Şahin Alpay'ın tutukluluğunun devamına karar veren yerel mahkemelerin hakimleriyle ilgili bir işlem olup olmadığının sorulması üzerine Yılmaz, "Bu konuda HSK'ye iletilen bir şey yok. HSK'nin dışında bir olay. Benim değerlendirmem için hem erken hem yanlış olur. Şu aşamada bizim değerlendireceğimiz bir konu değil." dedi.
Özellikle muhalefet partilerinden, hakimlerin tarafsızlığıyla ilgili yoğun eleştiriler geldiğinin belirtilmesi üzerine de Mehmet Yılmaz, bu noktada HSK'nin rolünün de yanlış anlaşıldığını söyledi.
Başkanvekili Yılmaz, "HSK yargının amiri konumunda bir kurum değil. Sadece hakim ve savcıların tayinlerini, terfilerini düzenleyen, görevini kötüye kullanan, hukuksuzluk yapanlarla ilgili de disiplin cezaları veren bir kurum. Yargıya nizam veren bir kurum değiliz. Bütün bunlara bakarsak HSK, hakim teminatını sağlamak üzere kurulmuş bir kurum, yargının amiri değil. Hiçbir makam ve merci yargı yetkisinin kullanılmasında yargıya tavsiye ve telkinde bulunamaz, görüşler bildiremez; bunu ben demiyorum Anayasa diyor. Buna HSK de dahil. Biz yargıya yön veren kurum değiliz" diye konuştu.
Kamuoyunda herkesin bir hakim kararıyla ilgili beğenmediği bir şey olduğunda, HSK'nin araya girerek, hakimin "kulağından tutup atmasını" istediğini söyleyen Yılmaz, şöyle devam etti:
"Böyle bir yetkisi yok zaten. HSK idari açıdan tasarruf yapar, 'Yargısal yetkileri beğendim, beğenmedim' diyecek bir kurul değil. O denetim yargı içinde yapılıyor. Hangi kararın doğruluğu, yanlışlığı konusunda mahkemelerin arasına giremem, girmem de. Ama kararı veren hakim hakkında mesela FETÖ'den iddia gelirse onu incelerim veya 'O hakim, avukatla rüşvet pazarlığı yaptı' iddiasını incelerim. Kararın yanlışlığına, doğruluğuna girmiyorum ben. HSK'nin yargısal hiçbir tasarrufa karışma yetkisi yoktur. Kamuoyundaki o algı yanlış, zannediyorlar ki ben Devlet Su İşleri Genel Müdürüyüm. Beğenmedikleri bir mühendisi al yerine başkasını getir; böyle bir şey yok. Hakimin yerinin değiştirilme sebepleri, ihraç, açığa alma sebepleri, cezalandırılma sebeplerinin hepsi kanunda yazılmış, yol yöntemleri belli."
- Yargıtay ve Danıştaya yeni üye seçimi
Yılmaz, bir başka soru üzerine de yüksek yargıya seçilecek yeni üyelerle ilgili çalışmaların devam ettiğini, adli yargıda 4 bin 700'e yakın, idari yargıda 400 dolayında hakim ve savcının seçilme şartlarını taşıdığını söyledi.
HSK Genel Sekreterliğince bu kişilerin terfileri ve sicilleriyle ilgili bilgilerin hazırlandığını, bunların dosya halinde hafta başında üyelere sunulacağını anlatan Yılmaz, "Bu bir süreç, sanırım 3-5 ayı alacak. Seçilecek üyelerden sonra kararname de çıkarma gereği olacak. Bu nedenle yaz kararnamesine yakın bir sürede seçimi yapabiliriz. Zorunluluklar olursa önce seçimi de yapabiliriz. Ama 2-3 aydan önce bitmez" dedi.