Kurban Gönüllüsü Olarak Myanmar'a Giden Ertekin Açıklaması
'Ben Yangon'dayken sokakta Myanmarlı Arakanlı Müslümanlara karşı protestolar yapılıyordu 'Askerimizi öldürüyorsunuz' diye ve kesinlikle televizyonlarından devamlı suretle orada olay olduğu, Müslümanların her zamanki gibi sorun çıkardığı gibi haberler geçiyordu' 'Orada bu işleri başlatan, bu işlerin asıl elebaşı olan Budist rahip var. Onun söylediği şey aynen şu; 'Müslümanlar yılandır, sonuncusu ölünceye kadar huzura eremezsiniz' Bu baskının, şiddetin bu denli büyük olmasının sebebi bu'
Deniz Feneri Derneğinin kurban gönüllüsü olarak gittiği Arakan'dan dönen Mehmet Faruk Ertekin, 'Ben Yangon'dayken sokakta Myanmarlı Arakanlı Müslümanlara karşı protestolar yapılıyordu. 'Askerimizi öldürüyorsunuz' diye ve kesinlikle televizyonlarından devamlı suretle orada olay olduğu, Müslümanların her zamanki gibi sorun çıkardığı gibi haberler geçiyordu.' dedi.
Dernekten yapılan açıklamada Ertekin, bölgede yaşadıklarını aktararak, Arakan'a biraz sıkıntılı olduğu için tek başına gittiğini, uçaktayken turist gibi gidiyormuşçasına bir program yaptığını çünkü sorun çıkarabileceklerini tahmin ettiğini kaydetti.
'Öyle de oldu. Beni geri göndermek istediler. 'İkinci defa niye geldin?' diye. Ben bu defa öğrenci kimliğimi gösterdim. Onu gösterince artık ellerinde bir kart kalmadı beni geri göndermek için.' diyen Ertekin, Myanmar hükümetinin askeri bir cunta ile yönetildiğini, hesap verme ve şeffaflık diye bir şey olmadığını vurguladı.
Budist halkın da olaylardan çok memnun olmadığını ancak özellikle Müslüman halkın üzerine gönderildiklerini aktaran Ertekin, şöyle devam etti:
'Ben Yangon'dayken sokakta Myanmarlı Arakanlı Müslümanlara karşı protestolar yapılıyordu 'Askerimizi öldürüyorsunuz' diye ve kesinlikle televizyonlarından devamlı suretle orada olay olduğu, Müslümanların her zamanki gibi sorun çıkardığı gibi haberler geçiyordu. Orada bu işleri başlatan, bu işlerin asıl elebaşı olan Budist rahip var. Onun söylediği şey aynen şu, bize orada yerel halk da söyledi, 'Müslümanlar yılandır, sonuncusu ölünceye kadar huzura eremezsiniz.' Bu baskının bu şiddetin bu denli büyük olmasının sebebi bu.'
Arakan'da hayatını kaybedenlerin sayısıyla ilgili tam rakamlara ulaşılamadığına değinen Ertekin, 'İnsanlar nerede, bir yerde mi kayıp mı oluyor, mahsur mu kalıyor, öldü mü belli değil. Kesin olan en az bin kişinin öldüğü, üç bin kişinin muhtemelen ölmüş olduğu. Diğerlerinin ise yaklaşık 80-90 bin kişinin şu an Bangladeş’e bir şekilde geçtiği, 20-30 bin civarında insanın da şu an dağ başında bir şekilde mahsur kaldığı tahmin ediliyor.' değerlendirmesini yaptı.
Muson yağmurlarının başlamasının şu anda bölgedeki en büyük sıkıntı olduğunu vurgulayan Ertekin, şu anda bölgede Müslümanlara karşı değil insanlığa karşı suç işlendiğini dile getirdi.
'Maalesef insanlık tarihinde görülmemiş bir zulüm var ve Türkiye dışında şu an elle tutulur tepki veren kimse yok.' diyen Ertekin, bölgede Birleşmiş Milletlerin sadece çuvallarını gördüğünü belirtti.
Ertekin, 'Boş çuvallarını halk kum doldurmuş, sel yolları bozmasın, evlere yağmur gelmesin diye boş çuvalların içerisine kum doldurulmuş. Birleşmiş Milletler adına tek gördüğüm şey buydu.' ifadesini kullandı.
Kaynak: AA
Dernekten yapılan açıklamada Ertekin, bölgede yaşadıklarını aktararak, Arakan'a biraz sıkıntılı olduğu için tek başına gittiğini, uçaktayken turist gibi gidiyormuşçasına bir program yaptığını çünkü sorun çıkarabileceklerini tahmin ettiğini kaydetti.
'Öyle de oldu. Beni geri göndermek istediler. 'İkinci defa niye geldin?' diye. Ben bu defa öğrenci kimliğimi gösterdim. Onu gösterince artık ellerinde bir kart kalmadı beni geri göndermek için.' diyen Ertekin, Myanmar hükümetinin askeri bir cunta ile yönetildiğini, hesap verme ve şeffaflık diye bir şey olmadığını vurguladı.
Budist halkın da olaylardan çok memnun olmadığını ancak özellikle Müslüman halkın üzerine gönderildiklerini aktaran Ertekin, şöyle devam etti:
'Ben Yangon'dayken sokakta Myanmarlı Arakanlı Müslümanlara karşı protestolar yapılıyordu 'Askerimizi öldürüyorsunuz' diye ve kesinlikle televizyonlarından devamlı suretle orada olay olduğu, Müslümanların her zamanki gibi sorun çıkardığı gibi haberler geçiyordu. Orada bu işleri başlatan, bu işlerin asıl elebaşı olan Budist rahip var. Onun söylediği şey aynen şu, bize orada yerel halk da söyledi, 'Müslümanlar yılandır, sonuncusu ölünceye kadar huzura eremezsiniz.' Bu baskının bu şiddetin bu denli büyük olmasının sebebi bu.'
Arakan'da hayatını kaybedenlerin sayısıyla ilgili tam rakamlara ulaşılamadığına değinen Ertekin, 'İnsanlar nerede, bir yerde mi kayıp mı oluyor, mahsur mu kalıyor, öldü mü belli değil. Kesin olan en az bin kişinin öldüğü, üç bin kişinin muhtemelen ölmüş olduğu. Diğerlerinin ise yaklaşık 80-90 bin kişinin şu an Bangladeş’e bir şekilde geçtiği, 20-30 bin civarında insanın da şu an dağ başında bir şekilde mahsur kaldığı tahmin ediliyor.' değerlendirmesini yaptı.
Muson yağmurlarının başlamasının şu anda bölgedeki en büyük sıkıntı olduğunu vurgulayan Ertekin, şu anda bölgede Müslümanlara karşı değil insanlığa karşı suç işlendiğini dile getirdi.
'Maalesef insanlık tarihinde görülmemiş bir zulüm var ve Türkiye dışında şu an elle tutulur tepki veren kimse yok.' diyen Ertekin, bölgede Birleşmiş Milletlerin sadece çuvallarını gördüğünü belirtti.
Ertekin, 'Boş çuvallarını halk kum doldurmuş, sel yolları bozmasın, evlere yağmur gelmesin diye boş çuvalların içerisine kum doldurulmuş. Birleşmiş Milletler adına tek gördüğüm şey buydu.' ifadesini kullandı.