Milli Mücadelenin Bir Kadın Kahramanı Daha Gün Yüzüne Çıktı

Kurtuluş Savaşı’ndaki kadın kahramanlardan biri daha gün yüzüne çıktı. Bir gazetede yayınlanan mektuptan yola çıkarak araştırma yapan sanat tarihçileri, savaşta iki çocuğunu kaybettiğini düşünerek Kuva-i Milliye saflarına katılan ve birçok kahramanlığa imza atan Alaşehirli Ruhiye Hanım’ın öyküsünü Alaşehir’in kurtuluş gününde düzenlenen özel bir sergiyle anlattı.

Milli Mücadelenin Bir Kadın Kahramanı Daha Gün Yüzüne Çıktı
Kurtuluş Savaşı’nda işgal edilen Anadolu topraklarını düşmanın elinden kurtarmak için Kuva-i Milliye saflarına katılan Kara Fatma, Gördesli Makbule, Elif Ana gibi kadın kahramanlara bir yenisi daha eklendi. "Kadın Efe" lakaplı Alaşehirli Ruhiye Hanım’ın öyküsü Alaşehir’in düşman işgalinden kurtuluşunun 95. yılında açılan özel bir sergide yer aldı. Alaşehir Belediyesi tarafından ’İşgalden Kurtuluşa Alaşehir Sergisi; Karanlıktan Aydınlığa Bir Üzümkent Öyküsü’ temalı sergi katılımcıları tarihte yolculuğa çıkardı. Prof. Dr. Engin Berber ve Uzman Sanat Tarihçisi Ayşegül Güngören’in küratörlüğünde koleksiyonerler Cem Üsküp, Uluğhan Aslan ve Talat Sağıroğlu’nun desteğiyle, Kenan Demiroğlu’nun görsel tasarımlarıyla hazırlanan sergi, 5 Eylül-5 Ekim tarihlerinde görülebilecek.

Sergide Serv Antlaşması’nın 1920 yılında Konya’da basılan bir kitapçığı, 24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Yakındoğu Sorunlarına İlişkin Lozan Konferansı Antlaşması Osmanlı Türkçesi metni, 1927 yılında Tayyare Cemiyeti’nce basılmış Nutuk’un ilk baskısı, Gazi Mustafa Kemal ıslak imzalı ve 14 Mayıs 1343 tarihli istiklal madalyası ve beraberinde verilen takdirname de yer alıyor. Ayrıca ilk kez Alaşehir Kongresi Reisi Hacı Muhittin Bey’e (Çarıklı) verilmiş el yapımı hatıra bayrak, Hacı Muhittin’in kendi el yazısıyla kaleme aldığı evrak ile kartviziti de sergileniyor. Yunan ordusunca Türk siperlerine fırlatılmış top mermilerinin boş kovanlarından devşirilmiş cephe hatırası vazolar, istiklal madalyaları, hat levhalar, harp madalyası ve beratı, liyakat madalyası, mecidi nişanı ve Alman demir salip nişanı, milli müdafaa yüzükleri ve Kuva-i Milliye müfrezelerince kullanılmış silah, teçhizat ve mühimmattan oluşan yaklaşık 100 parça obje görülebiliyor. Alaşehir’deki sosyal ve iktisadi yaşama ayna tutan mermer üzerine Osmanlıca yazılmış gayrimüslim bir üzüm ihracatçısına ait tabela, üzüm desenli seramik ve cam eserler, Sarıkız maden suyunun Fransız baskısı etiketi ve benzeri eserler de sergileniyor.

Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün’ün katılımıyla gerçekleştirilen ve Türkiye ile Yunanistan’da daha önce açılan sergilerde olmayan 100’e yakın nadide eserden oluşan sergi, 5 Ekim’e kadar Alaşehir Fethi Sekin Gençlik Merkezi’nde ziyaretçilerine açık olacak.

Alaşehir’in Yunan işgalinden kurtuluşunu farklı bir şekilde kutlamak istediklerini belirten Alaşehir Belediye Başkanı Dr. Gökhan Karaçoban, “5 Eylül Alaşehir’in düşman işgalinden kurtuluş günü. Bizim için çok anlamlı. Milli duygularımızı ve o günleri anlatan, o günleri yaşatan, o gün o insanların ne çektiğiyle ilgili olarak en azından küçük birer bukle insanların içine koyabilmek anlamında böyle bir sergiyi akademik kariyerli ve bu konuda hakikaten çalışma yapmış kişilerle de irtibata geçerek Alaşehir’e kazandırmayı amaçladık. Bu koleksiyonun sahibi olan beyefendinin de katkılarıyla hazırlandı, kendisine çok teşekkür ediyoruz. Sergimizde orijinal asker mektupları, savaşta bir fiil meydanda kullanılmış birkaç parça eşya beni çok duygulandırdı. İnsanımızın bizleri bugünlere getirirken neler çektiğiyle ilgili ve nelerini feda ettiğini ortaya koymak anlamında da çok duygusal bir zemin hazırladığını düşünüyorum kendi adıma” dedi.



Mektupla gün yüzüne çıktı

Serginin hazırlanmasında görevli tarihçi Ayşegül Güngören ise serginin en büyük özelliğinin literatürde de pek bilinmeyen kadın savaşçı Alaşehirli Ruhiye Hanım’ın ön plana çıkarılması olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Alaşehir’in tarihi ve kurtuluş süreciyle ilgili araştırmalara başlandı. Bunlardan bir tanesi çok ilginçti, çünkü bir mektup bulduk. Bu mektup gazetede daha önce yayınlanmış fakat mektubu yazan kişi daha önce Alaşehir’de Kuva-i Milliye’ye katılmış olan Efe Kadın Ruhiye Hanım’a ait, onun hikayesini anlatıyordu. Baktık ki bu Alaşehir’de de çok fazla tanınmıyor, literatürde de çok fazla tanınmıyor. Bu oldukça ilginç bir buluşmaydı. Dolayısıyla açılışımızda onun mektubunu yayınlıyoruz. Ruhiye Hanım önce iki çocuğunu kaybettiğini düşünüyor savaş sırasında. Bu hınç ve acıyla Kuva-i Milliye’ye dahil oluyor. Özellikle Alaşehir cephesinin güçlenmesi için büyük bir mücadele veriyor. Kararlı bir tutumu var ve onun kahramanlıkları var. Kara Fatma’yı bilirsiniz, Gördesli Makbule’yi bilirsiniz, Elif Ana’yı biliriz. Bu mektupla birlikte de Ruhiye Hanım böylece gün yüzüne çıkmış olacak.”

Sergide 100’e yakın taşınır kültür varlığının yer aldığını dile getiren serginin hazırlayıcısı Prof. Dr. Engin Berber, “Sergide 100’e yakın taşınır kültür varlığı var. Bu kültür varlıkları arasında henüz Türkiye’de ve Yunanistan’da sergide olmayan parçalar var, özellikleri olan bir sergi. Bu sergi birçok ilke de aracılık ediyor Alaşehir açısından. Örneğin Kurtuluş Savaşı’nın hepsini toplasanız iki elin parmaklarını geçmeyecek kadın savaşçılarından bir tanesi Alaşehirli Ruhiye Hanım. Alaşehirli Ruhiye Efe’yi biz Alaşehirli tarih ve kültür dostlarına bu sergi aracılığıyla geniş bir şekilde tanıtmayı umuyoruz” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA