Gençlik Ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Rize Açıklaması
'(IKBY'deki gayrimeşru referandum) Oradaki yapılan gayrimeşru referandumu asla kabul etmiyoruz' 'Bizim davamız memleket davası. Türkiye davası. Biz bu ülkenin büyümesini istiyoruz. Bu ülkenin güçlü olmasını istiyoruz'
Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, IKBY'deki gayrimeşru referanduma alişkin, "Kuzey Irak'taki referandum konusu. Oradaki yapılan gayrimeşru referandumu asla kabul etmiyoruz." dedi.
Bak, AK Parti Fındıklı İlçe Başkanlığının 6. Olağan Kongresi'nde yaptığı konuşmada, birlikte daha güçlü olmak için çalışmaları gerektiğini, hedeflerinin çıtayı çok daha yukarı taşımak olduğunu söyledi.
Türkiye'nin çok zor bir süreçten geçtiğine değinen Bak, "Etrafımızdaki gelişmeler ülkemizin iç siyasetini de ilgilendiriyor. Bakın Suriye'deki problem sadece ülkemizi değil tüm Avrupa'yı tüm Ortadoğu'yu etkiliyor. Ardından Kuzey Irak'taki referandum konusu. Oradaki yapılan gayrimeşru referandumu asla kabul etmiyoruz. Bugün Amerika'da açıkladı. Onlarda kabul etmiyor, hiç kimse kabul etmiyor. Sadece İsrail kabul ediyormuş." diye konuştu.
Bak, Türk milletinin bu coğrafyadan başka yeri olmadığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"O yüzden birbirimize sarılmamız lazım. Birbirimizi kucaklamamız lazım. Sen, ben yok, biz var. Onun için bu ülkenin gelişmesi için çalışacağız. Biz ne diyoruz? 'Tek bayrak, tek vatan, tek millet, tek devlet' diyoruz. Bunun dışında hiçbir şeyi kabul etmiyoruz. Hiçbir gücü kabul etmiyoruz. Milletin iradesi dışında hiçbir gücü kabul etmiyoruz. 15 Temmuz'da da Çanakkale'de, Kurtuluş Savaşı'nda da bunu söyledik. Bu aziz millet Kurtuluş Savaşı'nda Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ile birlikte 'Kapitalizmin, emperyalizmin güçlerinin bu ülkeyi yönetmesine izin vermeyeceğiz.' dedi. Millet, Kurtuluş Savaşı'nda ayağa kalktı, düşmanı denize döktü ve Türkiye Cumhuriyeti'ni kurdu."
Sonra 15 Temmuz'a gelene kadar çeşitli darbe girişimleri olduğunu ifade eden Bak, "En son 15 Temmuz’da ne oldu? Bir çete FETÖ terör çetesi devletin içerisine sızarak bir darbe girişiminde bulundu ama millet, Sayın Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın çağrısıyla diğer herkesin katılımı ile meydanlara koştu. Dedi ki; 'Beni kimin yöneteceğine sadece ve sadece ben karar veririm. 'Sandıkta kimin gelip gideceğine ben karar veririm' dedi ve meydanlara çıktı. Millet, Türk, dünyaya şunu öğretti. Milletin gücü tankın gücünü yenmiştir. Tanklara yumruk atmıştır. Tanklara kafa atmıştır. Tankın önüne yatmıştır." değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Bak, milletin gönlüne girmek gerektiğinin altını çizerek, "Dokunmak onu hissetmek gerekiyor. Yüzüne bakmak gerekiyor. Mimiklerini yakalamak gerekiyor. Derdi ile dertleşmek gerekiyor. Ona enerji vermek gerekiyor. Bazen işini yapamayabiliriz ama ona değer vermemiz lazım. Onu bir değer olarak karşımızda görmemiz gerekiyor. Biz bunları yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Kongrelerin yenilenme süreci ve bayrak yarışı olduğunu belirten Bak, şunları kaydetti:
"Seçileceklere başarılar diliyorum. Hizmet edenlere teşekkür ediyorum. Herkes bu halkanın içerisinde küsmek yok. Bizim davamız memleket davası. Türkiye davası. Biz bu ülkenin büyümesini istiyoruz. Bu ülkenin güçlü olmasını istiyoruz. Gelişmesini istiyoruz. Bunu da yapacakken birlikte olmamız lazım. Birlikte tek yürek olmamız lazım."
- AK Parti Genel Başkanı Yazıcı
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı ise AK Parti'nin her zaman insan odaklı siyaset yaptığını ve milletin gönlüne dokunmak için çabaladığını, milleti odak noktaya koyduğunu söyledi.
Siyasetin tek limanının ahlak olduğuna işaret eden Yazıcı, siyasetin ölçüleri ve kriterleri olduğunu, kriterleri gözeten siyasi partilerin yolunu bulmakta zorlanmayacağını dile getirdi.
Yazıcı, Türkiye'nin kalkınmaya yönelik hamleler yaptığı dönemlerde darbelerle önünün kesildiğini, kalkınmasının ve büyümesinin engellediğini vurguladı.
Milletin, laik, antilaik, dinci gibi söylemlerle ayrıştırılmaması gerektiğine değinen Yazıcı, herkesin kıymetli ve değerli olduğunun altını çizdi.
2019 seçimlerinin hayati derecede öneme sahip olduğunua dikkati çeken Yazıcı, "Hiçbirimizin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak hele hele AK Parti ailesi içerisinde siyasete katkı vermiş hiç bir arkadaşımın herhangi bir konuyu bahane etmek süretiyle fantazi yapma lüksü yok. Şunu unutmayalım beşeriz, beşer. Doğruya odaklanmış kadrolarız. Elbette hatalarımız var ama bunlar devede kıl misalidir." dedi.
Yazıcı, ülkelerin gücünü yansıtan en önemli göstergelerin askeri ve ekonomik güç olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu güçlere göre açılım yaparsınız. O kadar açılım yaparsınız. Bakınız 15 Temmuz'da Türkiye'yi bölmek, parçalamak, yok etmek, Suriye'nin yanıbaşında bir Suriye daha oluşturmak amacıyla yerli yabancı iş birlikçileri, taşaronlar Türkiye'nin bağımsızlığını ortadan kaldırmayı hedeflediler. Milet bunu önledi. Bu çok büyük bir kazanım. 15 Temmuz darbesinden 40 gün sonra 24 Ağustos'ta Türkiye ne yaptı? Fırat Kalkanı Harekatı'nı gerçekleştirdi. Suriye topraklarında oyun oynanıyordu. Türkiye, gücünü gösterdi. 'Ben de varım.' dedi. 'Beni dikkate almadan burada işlem yapamazsınız.' dedi. Askeri gücü ile Fırat Kalkanı Harekatı'nı gerçekleştirdi."
Türkiye'nin 3-4 yıl öncesine kadar insansız hava araçlarını dışarıdan aldığını ve kötü komşu sayesinde mal sahibi olduğunu kaydeden Yazıcı, "Türkiye ulusal imkanları ile insansız hava aracı üretti. Bir de bunun silah takılmış olanı SİHA üretti. Hani birisi çıkıp dedi ki; 'Teroristleri neden bu SİHA'lar ile etkisiz hale getiriyorsunuz? Helikopter ürettik, SİHA ürettik. Savunma sanayisinde yüzde 70 dolayında dışa bağımlı ülkenin AK Parti hükmetleri bağımlığını azalttı ve yüzde 40'a düşürdü. Bu imkanlarla Fırat Kalkanı Harekatı'nı gerçekleştirdik. Bunları gururla anlatın." diye konuştu.
Kaynak: AA
Bak, AK Parti Fındıklı İlçe Başkanlığının 6. Olağan Kongresi'nde yaptığı konuşmada, birlikte daha güçlü olmak için çalışmaları gerektiğini, hedeflerinin çıtayı çok daha yukarı taşımak olduğunu söyledi.
Türkiye'nin çok zor bir süreçten geçtiğine değinen Bak, "Etrafımızdaki gelişmeler ülkemizin iç siyasetini de ilgilendiriyor. Bakın Suriye'deki problem sadece ülkemizi değil tüm Avrupa'yı tüm Ortadoğu'yu etkiliyor. Ardından Kuzey Irak'taki referandum konusu. Oradaki yapılan gayrimeşru referandumu asla kabul etmiyoruz. Bugün Amerika'da açıkladı. Onlarda kabul etmiyor, hiç kimse kabul etmiyor. Sadece İsrail kabul ediyormuş." diye konuştu.
Bak, Türk milletinin bu coğrafyadan başka yeri olmadığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"O yüzden birbirimize sarılmamız lazım. Birbirimizi kucaklamamız lazım. Sen, ben yok, biz var. Onun için bu ülkenin gelişmesi için çalışacağız. Biz ne diyoruz? 'Tek bayrak, tek vatan, tek millet, tek devlet' diyoruz. Bunun dışında hiçbir şeyi kabul etmiyoruz. Hiçbir gücü kabul etmiyoruz. Milletin iradesi dışında hiçbir gücü kabul etmiyoruz. 15 Temmuz'da da Çanakkale'de, Kurtuluş Savaşı'nda da bunu söyledik. Bu aziz millet Kurtuluş Savaşı'nda Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ile birlikte 'Kapitalizmin, emperyalizmin güçlerinin bu ülkeyi yönetmesine izin vermeyeceğiz.' dedi. Millet, Kurtuluş Savaşı'nda ayağa kalktı, düşmanı denize döktü ve Türkiye Cumhuriyeti'ni kurdu."
Sonra 15 Temmuz'a gelene kadar çeşitli darbe girişimleri olduğunu ifade eden Bak, "En son 15 Temmuz’da ne oldu? Bir çete FETÖ terör çetesi devletin içerisine sızarak bir darbe girişiminde bulundu ama millet, Sayın Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın çağrısıyla diğer herkesin katılımı ile meydanlara koştu. Dedi ki; 'Beni kimin yöneteceğine sadece ve sadece ben karar veririm. 'Sandıkta kimin gelip gideceğine ben karar veririm' dedi ve meydanlara çıktı. Millet, Türk, dünyaya şunu öğretti. Milletin gücü tankın gücünü yenmiştir. Tanklara yumruk atmıştır. Tanklara kafa atmıştır. Tankın önüne yatmıştır." değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Bak, milletin gönlüne girmek gerektiğinin altını çizerek, "Dokunmak onu hissetmek gerekiyor. Yüzüne bakmak gerekiyor. Mimiklerini yakalamak gerekiyor. Derdi ile dertleşmek gerekiyor. Ona enerji vermek gerekiyor. Bazen işini yapamayabiliriz ama ona değer vermemiz lazım. Onu bir değer olarak karşımızda görmemiz gerekiyor. Biz bunları yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Kongrelerin yenilenme süreci ve bayrak yarışı olduğunu belirten Bak, şunları kaydetti:
"Seçileceklere başarılar diliyorum. Hizmet edenlere teşekkür ediyorum. Herkes bu halkanın içerisinde küsmek yok. Bizim davamız memleket davası. Türkiye davası. Biz bu ülkenin büyümesini istiyoruz. Bu ülkenin güçlü olmasını istiyoruz. Gelişmesini istiyoruz. Bunu da yapacakken birlikte olmamız lazım. Birlikte tek yürek olmamız lazım."
- AK Parti Genel Başkanı Yazıcı
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı ise AK Parti'nin her zaman insan odaklı siyaset yaptığını ve milletin gönlüne dokunmak için çabaladığını, milleti odak noktaya koyduğunu söyledi.
Siyasetin tek limanının ahlak olduğuna işaret eden Yazıcı, siyasetin ölçüleri ve kriterleri olduğunu, kriterleri gözeten siyasi partilerin yolunu bulmakta zorlanmayacağını dile getirdi.
Yazıcı, Türkiye'nin kalkınmaya yönelik hamleler yaptığı dönemlerde darbelerle önünün kesildiğini, kalkınmasının ve büyümesinin engellediğini vurguladı.
Milletin, laik, antilaik, dinci gibi söylemlerle ayrıştırılmaması gerektiğine değinen Yazıcı, herkesin kıymetli ve değerli olduğunun altını çizdi.
2019 seçimlerinin hayati derecede öneme sahip olduğunua dikkati çeken Yazıcı, "Hiçbirimizin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak hele hele AK Parti ailesi içerisinde siyasete katkı vermiş hiç bir arkadaşımın herhangi bir konuyu bahane etmek süretiyle fantazi yapma lüksü yok. Şunu unutmayalım beşeriz, beşer. Doğruya odaklanmış kadrolarız. Elbette hatalarımız var ama bunlar devede kıl misalidir." dedi.
Yazıcı, ülkelerin gücünü yansıtan en önemli göstergelerin askeri ve ekonomik güç olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu güçlere göre açılım yaparsınız. O kadar açılım yaparsınız. Bakınız 15 Temmuz'da Türkiye'yi bölmek, parçalamak, yok etmek, Suriye'nin yanıbaşında bir Suriye daha oluşturmak amacıyla yerli yabancı iş birlikçileri, taşaronlar Türkiye'nin bağımsızlığını ortadan kaldırmayı hedeflediler. Milet bunu önledi. Bu çok büyük bir kazanım. 15 Temmuz darbesinden 40 gün sonra 24 Ağustos'ta Türkiye ne yaptı? Fırat Kalkanı Harekatı'nı gerçekleştirdi. Suriye topraklarında oyun oynanıyordu. Türkiye, gücünü gösterdi. 'Ben de varım.' dedi. 'Beni dikkate almadan burada işlem yapamazsınız.' dedi. Askeri gücü ile Fırat Kalkanı Harekatı'nı gerçekleştirdi."
Türkiye'nin 3-4 yıl öncesine kadar insansız hava araçlarını dışarıdan aldığını ve kötü komşu sayesinde mal sahibi olduğunu kaydeden Yazıcı, "Türkiye ulusal imkanları ile insansız hava aracı üretti. Bir de bunun silah takılmış olanı SİHA üretti. Hani birisi çıkıp dedi ki; 'Teroristleri neden bu SİHA'lar ile etkisiz hale getiriyorsunuz? Helikopter ürettik, SİHA ürettik. Savunma sanayisinde yüzde 70 dolayında dışa bağımlı ülkenin AK Parti hükmetleri bağımlığını azalttı ve yüzde 40'a düşürdü. Bu imkanlarla Fırat Kalkanı Harekatı'nı gerçekleştirdik. Bunları gururla anlatın." diye konuştu.