UMED Başkanı Değirmenci Açıklaması
'(Almanya'nın Sabah gazetesine vergi cezası) Ön yargılı ve siyasi olan kararlara icra takibi başlatmak basın özgürlüğüne savaş açmaktır, faşistliktir'.
Uluslararası Medya Enformasyon Derneği (UMED) Başkanı Aslan Değirmenci, Almanya'nın Sabah gazetesine kesilen vergi cezasına ilişkin, 'Önyargılı ve siyasi olan kararlara icra takibi başlatmak basın özgürlüğüne savaş açmaktır, faşistliktir.' dedi.
Değirmenci, yazılı açıklamasında, Sabah gazetesine verilen vergi cezasının hukuksuz olduğunu savundu.
Almanya'yı kınadıklarını kaydeden Değirmenci, şunları kaydetti:
'Almanya'nın Sabah gazetesini susturmak için bürokratik oligarşiyi devreye sokarak, hukuksuz vergi cezalarını devreye sokmasını kınıyoruz. Söz konusu cezalar hukuki değil siyasidir. Adaletli değil ön yargılıdır. Ön yargılı ve siyasi olan kararlara icra takibi başlatmak ise basın özgürlüğüne savaş açmaktır, faşistliktir. Seçim beyannameleri adeta yasaklar listesi gibi olan Alman siyasetinin ve Angela Merkel yönetiminin son süreçte basın özgürlüğünü kısıtlamaya yönelik ırkçı hamlelerinden dolayı kaygılıyız. Almanya'da İfade özgürlüğü ve basın özgürlüğünün sağlanması için birlik olamazsak, yarın geç kalabiliriz. Onun için kamuoyunun gerçeği öğrenmesini faşizanca sansürlemeye çalışan Almanya'ya karşı iletişim özgürlüğünün herkes için uygulanabilir olmasını sağlamaya yönelik hukuki girişimlerde bulunmak, gerekli kamuoyunu oluşturma' için uluslararası basın örgütlerini birlikte hareket etmeye davet ediyoruz.'
Kaynak: AA
Değirmenci, yazılı açıklamasında, Sabah gazetesine verilen vergi cezasının hukuksuz olduğunu savundu.
Almanya'yı kınadıklarını kaydeden Değirmenci, şunları kaydetti:
'Almanya'nın Sabah gazetesini susturmak için bürokratik oligarşiyi devreye sokarak, hukuksuz vergi cezalarını devreye sokmasını kınıyoruz. Söz konusu cezalar hukuki değil siyasidir. Adaletli değil ön yargılıdır. Ön yargılı ve siyasi olan kararlara icra takibi başlatmak ise basın özgürlüğüne savaş açmaktır, faşistliktir. Seçim beyannameleri adeta yasaklar listesi gibi olan Alman siyasetinin ve Angela Merkel yönetiminin son süreçte basın özgürlüğünü kısıtlamaya yönelik ırkçı hamlelerinden dolayı kaygılıyız. Almanya'da İfade özgürlüğü ve basın özgürlüğünün sağlanması için birlik olamazsak, yarın geç kalabiliriz. Onun için kamuoyunun gerçeği öğrenmesini faşizanca sansürlemeye çalışan Almanya'ya karşı iletişim özgürlüğünün herkes için uygulanabilir olmasını sağlamaya yönelik hukuki girişimlerde bulunmak, gerekli kamuoyunu oluşturma' için uluslararası basın örgütlerini birlikte hareket etmeye davet ediyoruz.'