'Dünyaya Yeniden Gelsem Sinemacı Olurum'
Yönetmen ve yapımcı İnanoğlu: 'Dünyaya yeniden gelsem sinemacı olurum. Çünkü bu mesleğin cefası olduğu kadar çok büyük onuru da var' 'Bu işte namuslu olmak, sözünün eri olmak, sanatçıya karşı, halkına karşı, herkese karşı dürüst olmak gerekiyor' 'Görüp de 'Keşke bu filmi veya diziyi ben yapsaydım' dediğim hiç olmadı. Ben dediğim, gördüğüm, beğendiğimi iyi ya da kötü, bir şekilde yaptım. İçimde hiçbir şey kalmadı'
MUSA ALCAN - Safranbolu'da 1936'da dünyaya gelen, liseden sonra sinemaya merak salan ve ilk yönetmenlik deneyimini 1959 yılında 'Senden Ayrı Yaşayamam' filmiyle yapan yönetmen ve yapımcı Türker İnanoğlu, çok izlenen dizilerin yapımcılığını üstlenmeye devam ediyor.
İnanoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sağlık sorunları atlattığını ve bugüne kadar 5 kez büyük ameliyat geçirdiğini söyledi.
Birçok filmin senaryosunda da imzası bulunan İnanoğlu, azimli olmasının ve hastalığı yenmeye olan gayretinin kendisini ayakta tuttuğunu anlattı.
İnanoğlu, sağlıklı olduğu müddetçe aynı işi yapmaya devam edeceğini belirterek, 'Dünyaya yeniden gelsem sinemacı olurum. Çünkü bu mesleğin cefası olduğu kadar çok büyük onuru da var. Ülkemize gelmiş geçmiş bütün cumhurbaşkanlarının, başbakanların ve bakanların sevgisine mazhar olmuş bir insanım ben. Başka ne diyebilirim, ne isteyebilirim ki hayattan?' diye konuştu.
- 'Halk insanıyım'
Nisan ayında 60 yıl önce ayrıldığı memleketinde, Safranbolu'da Karabük Üniversitesi'nden 'Onursal Doktora' unvanı aldığını ve halk tarafından çok benimsendiğini aktaran İnanoğlu, 'TÜRVAK Sinema Müzesini açtığım zaman yaşlı hanımlar ve beyler eski günleri hatırladılar. Hepsi gelip sırtımı sıvazlıyordu benim. Ben halkın içinden gelmiş halk insanıyım.' dedi.
Yapımcı, en önemli şeyin çok çalışmak olduğuna vurgulayarak, şöyle devam etti:
'Hayat bana okumak, seyretmek, disiplin, ekip çalışması başta olmak üzere her şeyi öğretti. Bu işte namuslu olmak, sözünün eri olmak, sanatçıya karşı, halkına karşı, herkese karşı dürüst olmak gerekiyor. Pek para düşünmedim ben ama bir taraftan da yaptığım başarılar para da getirdi. Onları da alıp sosyal işlerde kullandım. Müziğe, TİM Show Center gibi şeylere harcadım. Yaklaşık 70 bin cilt kitabın yer aldığı büyük bir kütüphane açtım. Allah nasip ederse, yaşadıkça bu konuda elimden ne gelirse yapacağım.'
Bugüne kadar 66 filmin yönetmenliğini, 200'den fazla filmin de yapımcılığını üstlenen Türker İnanoğlu, 'Görüp de 'Keşke bu filmi veya diziyi ben yapsaydım' dediğim hiç olmadı. Ben dediğim, gördüğüm, beğendiğimi iyi ya da kötü, bir şekilde yaptım. İçimde hiçbir şey kalmadı. Bütün işlerimin, beraber çalıştığım bütün arkadaşlarımın benim kalbimde ayrı bir yeri var. Onlar benim ham maddem. Onlar olmasa ben bu işi yapamam. Onun için gerek kamera önünde gerek kamera arkasında hepsini çok seviyorum. Ayrım yok. İnsan evladını ayırır mı?' ifadelerini kullandı.
- Türker İnanoğlu
Yaşamının ilk 15 yılı Safranbolu'yla İstanbul arasında geçen İnanoğlu, futbolla birlikte en büyük tutkusu olan sinemaya yönelir ve Ömer Lütfi Akad ve Nişan Hançer'e 9 filmde asistanlık yapar. İnanoğlu, Yeşilçam'da çeşitli yapımcılara 10 film çektikten sonra 1960'ta kendi şirketi Erler Film'i kurar ve bugüne kadar birçok sinema filmi, dizi ve televizyon programına imza atar.
Sinema oyuncusu Filiz Akın'la 1964'te evlenen İnanoğlu'nun daha sonra çocuk yıldız 'Yumurcak' olarak ünlenen İlker adlı oğlu olur ama çift 1974'te ayrılır.
İnanoğlu, halen evli olduğu oyuncu Gülşen Bubikoğlu'yla 1975'de yaşamını birleştirir. Türker İnanoğlu Vakfı'nı (TÜRVAK) 1997'yılında kuran yapımcı, birçok meslek birliği ve derneğin kurulmasına da öncülük etmiştir.
Kaynak: AA
İnanoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sağlık sorunları atlattığını ve bugüne kadar 5 kez büyük ameliyat geçirdiğini söyledi.
Birçok filmin senaryosunda da imzası bulunan İnanoğlu, azimli olmasının ve hastalığı yenmeye olan gayretinin kendisini ayakta tuttuğunu anlattı.
İnanoğlu, sağlıklı olduğu müddetçe aynı işi yapmaya devam edeceğini belirterek, 'Dünyaya yeniden gelsem sinemacı olurum. Çünkü bu mesleğin cefası olduğu kadar çok büyük onuru da var. Ülkemize gelmiş geçmiş bütün cumhurbaşkanlarının, başbakanların ve bakanların sevgisine mazhar olmuş bir insanım ben. Başka ne diyebilirim, ne isteyebilirim ki hayattan?' diye konuştu.
- 'Halk insanıyım'
Nisan ayında 60 yıl önce ayrıldığı memleketinde, Safranbolu'da Karabük Üniversitesi'nden 'Onursal Doktora' unvanı aldığını ve halk tarafından çok benimsendiğini aktaran İnanoğlu, 'TÜRVAK Sinema Müzesini açtığım zaman yaşlı hanımlar ve beyler eski günleri hatırladılar. Hepsi gelip sırtımı sıvazlıyordu benim. Ben halkın içinden gelmiş halk insanıyım.' dedi.
Yapımcı, en önemli şeyin çok çalışmak olduğuna vurgulayarak, şöyle devam etti:
'Hayat bana okumak, seyretmek, disiplin, ekip çalışması başta olmak üzere her şeyi öğretti. Bu işte namuslu olmak, sözünün eri olmak, sanatçıya karşı, halkına karşı, herkese karşı dürüst olmak gerekiyor. Pek para düşünmedim ben ama bir taraftan da yaptığım başarılar para da getirdi. Onları da alıp sosyal işlerde kullandım. Müziğe, TİM Show Center gibi şeylere harcadım. Yaklaşık 70 bin cilt kitabın yer aldığı büyük bir kütüphane açtım. Allah nasip ederse, yaşadıkça bu konuda elimden ne gelirse yapacağım.'
Bugüne kadar 66 filmin yönetmenliğini, 200'den fazla filmin de yapımcılığını üstlenen Türker İnanoğlu, 'Görüp de 'Keşke bu filmi veya diziyi ben yapsaydım' dediğim hiç olmadı. Ben dediğim, gördüğüm, beğendiğimi iyi ya da kötü, bir şekilde yaptım. İçimde hiçbir şey kalmadı. Bütün işlerimin, beraber çalıştığım bütün arkadaşlarımın benim kalbimde ayrı bir yeri var. Onlar benim ham maddem. Onlar olmasa ben bu işi yapamam. Onun için gerek kamera önünde gerek kamera arkasında hepsini çok seviyorum. Ayrım yok. İnsan evladını ayırır mı?' ifadelerini kullandı.
- Türker İnanoğlu
Yaşamının ilk 15 yılı Safranbolu'yla İstanbul arasında geçen İnanoğlu, futbolla birlikte en büyük tutkusu olan sinemaya yönelir ve Ömer Lütfi Akad ve Nişan Hançer'e 9 filmde asistanlık yapar. İnanoğlu, Yeşilçam'da çeşitli yapımcılara 10 film çektikten sonra 1960'ta kendi şirketi Erler Film'i kurar ve bugüne kadar birçok sinema filmi, dizi ve televizyon programına imza atar.
Sinema oyuncusu Filiz Akın'la 1964'te evlenen İnanoğlu'nun daha sonra çocuk yıldız 'Yumurcak' olarak ünlenen İlker adlı oğlu olur ama çift 1974'te ayrılır.
İnanoğlu, halen evli olduğu oyuncu Gülşen Bubikoğlu'yla 1975'de yaşamını birleştirir. Türker İnanoğlu Vakfı'nı (TÜRVAK) 1997'yılında kuran yapımcı, birçok meslek birliği ve derneğin kurulmasına da öncülük etmiştir.