FETÖ'cüler Aynı Tas Aynı Hamam Açıklaması Baldızım Yapmış
FETÖ’nün mülkiye yapılanmasına ilişkin 15 eski vali ve kaymakamın yargılandığı davada savunma yapan Sancaktepe eski kaymakamı Feyzullah Özcan, aldığı hatlardan birini baldızına verdiğini, ’Kimse Yok mu’ derneğine bağışı baldızının yaptığını öne sürerek, FETÖ’cülerin klasik inkar tutumunu sürdürdü.
FETÖ’nün mülkiye yapılanmasına ilişkin aralarında İstanbul eski valisi Hüseyin Avni Mutlu ile İstanbul eski Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın’ın da bulunduğu 15 eski vali ve kaymakam hakkında açılan davada sanık savunmalarına başlandı.
İstanbul 30’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararıyla Silivri Ceza ve İnfaz Kurumu karşındaki duruşma salonunda görülen davada, ilk olarak Kadıköy eski Kaymakamı Birol Kurubal savunma yaptı. Meslek hayatında disiplin cezası dahi almadığını öne süren sanık Kurubal, “Kimse Yok mu adlı derneğe bağış yapmışım. Resmi gazetede yayınladığı üzere adı geçen kurum, kamuya yararlı dernek statüsüne girmiştir. Söz konusu bu dernek o dönem örgütle iltisaklı olarak anılmıyordu. Benim eşim ev hanımıdır, kontörlü telefonu yoktu. Benim telefonumla Kimse Yok mu derneğine SMS göndererek bağış yapmıştır. Keşke yargı kararıyla cep telefonu görüşmelerim dinlenmiş olsaydı, o zaman burada olmayacaktım" dedi.
Sanık Kurubal, iddianamede İstanbul’daki ana darbe davasının sanıklarından eski Tuğgeneral Özkan Aydoğdu’nun telefonuna bir çağrı gönderdiğinin tespit edildiğini belirterek, “Özkan Aydoğdu 30 Ağustos 2015 Zafer Bayramı törenlerinden sorumluydu. Ben de provalarda bir sorun çıkmaması için numarasını aldım. O da benim numaramı kaydetsin diye telefonuna çağrı gönderdim. Bu nedenle kendisiyle muhatap olmak zorunda kaldım. Önce tahliyemi daha sonra beraatimi talep ediyorum” ifadelerini kullandı.
“PARLATILMADIM, BERTARAF EDİLMEK İSTENDİM”
Sanık Kurubal’ın ardından Bağcılar eski kaymakamı Erdal Çakır’ın savunmasına geçildi. Sanık Çakır, iddianamede kendisinin örgüt tarafından donanımlı hale getirildiğini ve Bağcılar’a atanarak parlatılmak istendiğine yer verildiğini anlatarak, “Mesleğe Eskişehir’in Nihalgazi ilçesinde başladım. Daha sonra Anadolu’nun birçok kırsalında görev yaptım. Bağcılar İstanbul’un en gelişmemiş ilçesidir. Hükümet konağı dahi yoktur. İddianamede Bağcılar kaymakamlığının benim için çok önemli bir görev yeri olduğu söylenmiş. Aksine Bağcılar’dan tayinim çıksın diye iki kez teşebbüsüm olmuştur. Belirtilenin aksine bu ilçenin benim için hiçbir önemi yoktur. Ben Bakanlığın düzenlediği seminer ve eğitimlere bile en az çağrılan birisiyim. Parlatılmış değil aksine bir güç tarafından önü kesilen bertaraf edilen birisiyim. Bank Asya’da bireysel emeklilik hesabım vardı. Emeklilik hesabını başka bir bankaya taşımak istedim ancak o zaman banka kuralları gereği maddi kayba uğrayacaktım. 2 yıllık sözleşme süresinin sonunda 2015’de bireysel emeklilik hesabımı başka bir bankaya aktardım. 2011’de 1 defaya mahsus olmak üzere Kimse Yok mu derneğine bağış yapmıştım. O dönem bu dernek Bakanlar Kurulu kararıyla resmi bir statüdeydi” dedi.
“EVRAKLAR GELSİN ÖYLE AÇIKLAYACAĞIM”
İddianameye göre ByLock kullanıcısı olduğu tespit edilen eski merkez valisi Fatih Şahin, “Darbe girişimini evde otururken televizyondan öğrendim. 2013 yılında merkeze çekildim. Son 3 yıldır ailemle ilgileniyorum, pek kimseyle görüşmedim. Kesinlikle FETÖ üyesi değilim. Karaman’da görevliyken bazı arazileri FETÖ ile iltisaklı kurumlara usulsüz şekilde kullandığım iddia ediliyor. Söz konusu suçlamaya ilişkin evraklar dosyaya ulaştığı takdirde savunma yapacağım. Yine Karaman’daki memur atamalarında usulsüzlükler yaptığım iddia edilmiş. Atama yapma yetkimiz zaten yoktu, biz atanmış kişileri görevlendirmesini yapardık. Kimseye farklı bir muamele yapılmamıştır” diye konuştu.
“KİMSE YOK MU BAĞIŞINI BALDIZIM YAPMIŞ”
Sancaktepe eski kaymakamı Feyzullah Özcan, “Geçmiş yıllarda her mülki idare amirine 10 hat alma hakkı tanınmıştı. Ben de bu uygulamadan faydalandım. Bu hatların bir kısmını çocuklarıma bir kısmını da yakınlarıma verdim. Verdiğim kişilerden biri de baldızımdır. Bu hatlar kendi arasındaki görüşmelerde avantajlıydı ve herkes kendi faturasını kendisi ödüyordu. Hatlardan birini verdiğim baldızım, Kimse Yok mu adlı derneğe SMS ile yardım göndermiştir. Bu nedenle yardımı ben yapmışım gibi görünmektedir. Sancaktepe kaymakamlığına atanmayı ben istemedim, orada görevlendirildim. 15 Temmuz’da Cumhurbaşkanımızın kamu kurumlarında tedbir alın talimatı üzerine kaymakamlığa gittim. Gerekli önlemeleri aldım, takviye ekip istedim” ifadelerini kullandı.
(Başak Akbulut - Mehmet Başa/İHA)
Kaynak: İHA
İstanbul 30’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararıyla Silivri Ceza ve İnfaz Kurumu karşındaki duruşma salonunda görülen davada, ilk olarak Kadıköy eski Kaymakamı Birol Kurubal savunma yaptı. Meslek hayatında disiplin cezası dahi almadığını öne süren sanık Kurubal, “Kimse Yok mu adlı derneğe bağış yapmışım. Resmi gazetede yayınladığı üzere adı geçen kurum, kamuya yararlı dernek statüsüne girmiştir. Söz konusu bu dernek o dönem örgütle iltisaklı olarak anılmıyordu. Benim eşim ev hanımıdır, kontörlü telefonu yoktu. Benim telefonumla Kimse Yok mu derneğine SMS göndererek bağış yapmıştır. Keşke yargı kararıyla cep telefonu görüşmelerim dinlenmiş olsaydı, o zaman burada olmayacaktım" dedi.
Sanık Kurubal, iddianamede İstanbul’daki ana darbe davasının sanıklarından eski Tuğgeneral Özkan Aydoğdu’nun telefonuna bir çağrı gönderdiğinin tespit edildiğini belirterek, “Özkan Aydoğdu 30 Ağustos 2015 Zafer Bayramı törenlerinden sorumluydu. Ben de provalarda bir sorun çıkmaması için numarasını aldım. O da benim numaramı kaydetsin diye telefonuna çağrı gönderdim. Bu nedenle kendisiyle muhatap olmak zorunda kaldım. Önce tahliyemi daha sonra beraatimi talep ediyorum” ifadelerini kullandı.
“PARLATILMADIM, BERTARAF EDİLMEK İSTENDİM”
Sanık Kurubal’ın ardından Bağcılar eski kaymakamı Erdal Çakır’ın savunmasına geçildi. Sanık Çakır, iddianamede kendisinin örgüt tarafından donanımlı hale getirildiğini ve Bağcılar’a atanarak parlatılmak istendiğine yer verildiğini anlatarak, “Mesleğe Eskişehir’in Nihalgazi ilçesinde başladım. Daha sonra Anadolu’nun birçok kırsalında görev yaptım. Bağcılar İstanbul’un en gelişmemiş ilçesidir. Hükümet konağı dahi yoktur. İddianamede Bağcılar kaymakamlığının benim için çok önemli bir görev yeri olduğu söylenmiş. Aksine Bağcılar’dan tayinim çıksın diye iki kez teşebbüsüm olmuştur. Belirtilenin aksine bu ilçenin benim için hiçbir önemi yoktur. Ben Bakanlığın düzenlediği seminer ve eğitimlere bile en az çağrılan birisiyim. Parlatılmış değil aksine bir güç tarafından önü kesilen bertaraf edilen birisiyim. Bank Asya’da bireysel emeklilik hesabım vardı. Emeklilik hesabını başka bir bankaya taşımak istedim ancak o zaman banka kuralları gereği maddi kayba uğrayacaktım. 2 yıllık sözleşme süresinin sonunda 2015’de bireysel emeklilik hesabımı başka bir bankaya aktardım. 2011’de 1 defaya mahsus olmak üzere Kimse Yok mu derneğine bağış yapmıştım. O dönem bu dernek Bakanlar Kurulu kararıyla resmi bir statüdeydi” dedi.
“EVRAKLAR GELSİN ÖYLE AÇIKLAYACAĞIM”
İddianameye göre ByLock kullanıcısı olduğu tespit edilen eski merkez valisi Fatih Şahin, “Darbe girişimini evde otururken televizyondan öğrendim. 2013 yılında merkeze çekildim. Son 3 yıldır ailemle ilgileniyorum, pek kimseyle görüşmedim. Kesinlikle FETÖ üyesi değilim. Karaman’da görevliyken bazı arazileri FETÖ ile iltisaklı kurumlara usulsüz şekilde kullandığım iddia ediliyor. Söz konusu suçlamaya ilişkin evraklar dosyaya ulaştığı takdirde savunma yapacağım. Yine Karaman’daki memur atamalarında usulsüzlükler yaptığım iddia edilmiş. Atama yapma yetkimiz zaten yoktu, biz atanmış kişileri görevlendirmesini yapardık. Kimseye farklı bir muamele yapılmamıştır” diye konuştu.
“KİMSE YOK MU BAĞIŞINI BALDIZIM YAPMIŞ”
Sancaktepe eski kaymakamı Feyzullah Özcan, “Geçmiş yıllarda her mülki idare amirine 10 hat alma hakkı tanınmıştı. Ben de bu uygulamadan faydalandım. Bu hatların bir kısmını çocuklarıma bir kısmını da yakınlarıma verdim. Verdiğim kişilerden biri de baldızımdır. Bu hatlar kendi arasındaki görüşmelerde avantajlıydı ve herkes kendi faturasını kendisi ödüyordu. Hatlardan birini verdiğim baldızım, Kimse Yok mu adlı derneğe SMS ile yardım göndermiştir. Bu nedenle yardımı ben yapmışım gibi görünmektedir. Sancaktepe kaymakamlığına atanmayı ben istemedim, orada görevlendirildim. 15 Temmuz’da Cumhurbaşkanımızın kamu kurumlarında tedbir alın talimatı üzerine kaymakamlığa gittim. Gerekli önlemeleri aldım, takviye ekip istedim” ifadelerini kullandı.
(Başak Akbulut - Mehmet Başa/İHA)