Belediyeden Öcalan'ın Kardeşine 7 Milyon Lira Aktarıldığı İddiası
Terör soruşturması kapsamında tutuklanan eski DTP'li Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Feridun Çelik hakkında, 'silahlı terör örgütü kurma ve yönetme' suçundan 15 yıldan 22,5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı İddianamede yer alan gizli tanık X'in ifadesinden: '2002 yılında dönemin Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Çelik tarafından, ilişki ve irtibatlı olduğu PKK terör örgütünün üst düzey yöneticilerinden olan Abdullah Öcalan'ın kardeşi 'Ferhat' kod isimli Osman Öcalan'a belediye kasasından 7 milyon lira aktarıldı'.
Terör soruşturması kapsamında eski Demokratik Toplum Partili (DTP) Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Feridun Çelik hakkında, 'silahlı terör örgütü kurma ve yönetme' suçundan 15 yıldan 22,5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca tutuklu sanık Çelik hakkında hazırlanan iddianame, 8. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
İddianamede, Çelik'in sözde, 'demokratik özerkliği' hayata geçirmek amacıyla terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın talimatıyla kurulan Demokratik Toplum Kongresi'nin (DTK) hukuk, insan hakları ve diplomasi komisyonu üyesi olarak faaliyet yürüttüğü bildirildi.
- 'Birçok hedef şahıs ile de irtibatı belirlendi'
Mahkeme kararı doğrultusunda Çelik'in kullandığı telefonun dinlenmesi ve kayda alınması sonucu şüphelinin örgütsel görüşmelerde bulunduğunun tespit edildiğine yer verilen iddianamede, şunlar kaydedildi:
'Şüphelinin, 2012 ve 2013'te, DTK içerisinde aktif olarak yer alıp, dosya kapsamında diğer birçok hedef şahıs ile de irtibatı ve ilişkisinin bulunduğu belirlendi. Çelik, farklı zamanlarda yapılan DTK genel kurul toplantılarına, çalıştaylarına, daimi meclis toplantılarına ve DTK üst yönetiminde bulunan kişilerin Diyarbakır Belediyesi Konukevi binasında yaptıkları toplantılara katılmıştır. Bu toplantılarda katılımcılara hitaben konuşmalar yaptığı, ayrıca DTK toplantılarının yapıldığı binalara giriş-çıkış yaptığı yapılan teknik ve fiziki takip neticesinde de tespit edilmiştir.'
DTK tarafından sözde, 'demokratik özerklik' ilanı için yapılan toplantılarda şüphelinin de yer aldığı ifade edilen iddianamede, Çelik'in 'ışık söndürme', 'gürültü yapma' gibi diğer tüm eylemlerin nasıl, ne zaman ve ne kadar yapılacağıyla ilgili yapılan planlamada yer aldığı, bu eylemleri organize eden diğer kişilerle hareket ettiği belirtildi.
- 'Okul boykotu eylemlerinde yer almıştır'
İddianamede, şu değerlendirmelerde bulunuldu:
'Çelik, terör örgütü PKK/KCK elebaşı Abdullah Öcalan'a sözde uygulanan tecridi protesto eylemlerinin desteklenmesi gerektiğini savunmuş, DTK tarafından yapılması planlanan Kürdistan İslam Konferansını aktif olarak organize etme çalışmalarında bulunmuştur. DTK tarafından organize edilen ve uygulanan okul boykotu eylemlerinde yer almıştır. Bu kapsamda şüphelinin, DTK içerisinde aktif olarak, sorumlu düzeyde eylem ve faaliyetlerde bulunduğu, yapılan ortam dinlemeleri, açık kaynak araştırmaları, telefon tapeleri ile fiziki ve teknik takipler neticesinde anlaşılmıştır.'
İddianamede, Çelik'e ilişkin söz konusu tape kayıtlarında, DTK tarafından yapılacak çalışmalara, toplantılara, eylem ve etkinliklere çağrıldığı ve şüphelinin de bu çağrılara uyarak, davet edildiği eylem ve etkinliklere katılım gösterdiği aktarıldı.
DTK tarafından, 14 Temmuz 2011'de devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak amacıyla PKK/KCK silahlı terör örgütünün hedefi doğrultusunda sözde, 'demokratik özerklik' ilan edildiği bildirilen iddianamede, şu ifadelere yer verildi:
'27 Aralık 2015'te ise Olağanüstü DTK Kongresinin ardından yapılan sonuç bildirgesinde sözde, demokratik özerk bölgelerin oluşturulması istenilmiştir. Şüphelinin PKK/KCK silahlı terör örgütü mensupları tarafından kazılan çukurları, kurulan barikatları ve güvenlik güçlerine yönelik düzenlenen silahlı, patlayıcı maddeli saldırıları, Kürt halkının direnişi, meşru savunması olarak gördüğü ve ülke bütünlüğünü bozmak amacıyla terör örgütünün hedefi doğrultusunda gerçekleştirilen öz yönetim ilanlarına sahip çıktığı anlaşılmıştır. Çelik, devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak, toplumsal ayrışmaya sebep olmak amacıyla halk kitlelerini etkilemeye çalışmıştır.'
- 'Öcalan'a belediye kasasından 7 milyon lira aktarıldı'
Gizli tanık 'X'in verdiği ifadenin de yer aldığı iddianamede, Çelik'in İmralı Yüksek Güvenlikli Cezaevinde hükümlü bulunan terör örgütü PKK elebaşısı Abdullah Öcalan'ın kardeşi Osman Öcalan'a Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinde başkanlık yaptığı dönemde 7 milyon lira para aktarıldığı iddia edildi.
'X'in ifadesinde şunlar yer aldı:
'DTK'nın ekonomik ve mali alan yapılanması, Diyarbakır'da bulunan ekoloji ve yerel yönetimler komisyonunun faaliyet yürüttüğü bürodur. Bu büro ve komisyon kurulmadan önce, örgüt için para toplama işi belirli kişilerce yapılıyordu. Ancak bu toplanan paraların doğru bir kaydı tutulmadığı için parayı toplayan kişiler, topladıkları paraların büyük bir kısmını kendi menfaatleri doğrultusunda kullanıyorlardı. 2002 yılında dönemin Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Çelik tarafından, ilişki ve irtibatlı olduğu PKK terör örgütünün üst düzey yöneticilerinden olan Abdullah Öcalan'ın kardeşi 'Ferhat' kod isimli Osman Öcalan'a belediye kasasından 7 milyon lira aktarıldı.'
- İstenilen ceza
İddianamede, eski DTP'li Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Feridun Çelik hakkında, 'silahlı terör örgütü kurma ve yönetme' suçundan 15 yıldan 22,5 yıla kadar hapis cezası, mahkumiyeti halinde de Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddesinde öngörülen hak yoksunluklarına hükmedilmesine karar verilmesi isteniyor.
Kaynak: AA
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca tutuklu sanık Çelik hakkında hazırlanan iddianame, 8. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
İddianamede, Çelik'in sözde, 'demokratik özerkliği' hayata geçirmek amacıyla terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın talimatıyla kurulan Demokratik Toplum Kongresi'nin (DTK) hukuk, insan hakları ve diplomasi komisyonu üyesi olarak faaliyet yürüttüğü bildirildi.
- 'Birçok hedef şahıs ile de irtibatı belirlendi'
Mahkeme kararı doğrultusunda Çelik'in kullandığı telefonun dinlenmesi ve kayda alınması sonucu şüphelinin örgütsel görüşmelerde bulunduğunun tespit edildiğine yer verilen iddianamede, şunlar kaydedildi:
'Şüphelinin, 2012 ve 2013'te, DTK içerisinde aktif olarak yer alıp, dosya kapsamında diğer birçok hedef şahıs ile de irtibatı ve ilişkisinin bulunduğu belirlendi. Çelik, farklı zamanlarda yapılan DTK genel kurul toplantılarına, çalıştaylarına, daimi meclis toplantılarına ve DTK üst yönetiminde bulunan kişilerin Diyarbakır Belediyesi Konukevi binasında yaptıkları toplantılara katılmıştır. Bu toplantılarda katılımcılara hitaben konuşmalar yaptığı, ayrıca DTK toplantılarının yapıldığı binalara giriş-çıkış yaptığı yapılan teknik ve fiziki takip neticesinde de tespit edilmiştir.'
DTK tarafından sözde, 'demokratik özerklik' ilanı için yapılan toplantılarda şüphelinin de yer aldığı ifade edilen iddianamede, Çelik'in 'ışık söndürme', 'gürültü yapma' gibi diğer tüm eylemlerin nasıl, ne zaman ve ne kadar yapılacağıyla ilgili yapılan planlamada yer aldığı, bu eylemleri organize eden diğer kişilerle hareket ettiği belirtildi.
- 'Okul boykotu eylemlerinde yer almıştır'
İddianamede, şu değerlendirmelerde bulunuldu:
'Çelik, terör örgütü PKK/KCK elebaşı Abdullah Öcalan'a sözde uygulanan tecridi protesto eylemlerinin desteklenmesi gerektiğini savunmuş, DTK tarafından yapılması planlanan Kürdistan İslam Konferansını aktif olarak organize etme çalışmalarında bulunmuştur. DTK tarafından organize edilen ve uygulanan okul boykotu eylemlerinde yer almıştır. Bu kapsamda şüphelinin, DTK içerisinde aktif olarak, sorumlu düzeyde eylem ve faaliyetlerde bulunduğu, yapılan ortam dinlemeleri, açık kaynak araştırmaları, telefon tapeleri ile fiziki ve teknik takipler neticesinde anlaşılmıştır.'
İddianamede, Çelik'e ilişkin söz konusu tape kayıtlarında, DTK tarafından yapılacak çalışmalara, toplantılara, eylem ve etkinliklere çağrıldığı ve şüphelinin de bu çağrılara uyarak, davet edildiği eylem ve etkinliklere katılım gösterdiği aktarıldı.
DTK tarafından, 14 Temmuz 2011'de devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak amacıyla PKK/KCK silahlı terör örgütünün hedefi doğrultusunda sözde, 'demokratik özerklik' ilan edildiği bildirilen iddianamede, şu ifadelere yer verildi:
'27 Aralık 2015'te ise Olağanüstü DTK Kongresinin ardından yapılan sonuç bildirgesinde sözde, demokratik özerk bölgelerin oluşturulması istenilmiştir. Şüphelinin PKK/KCK silahlı terör örgütü mensupları tarafından kazılan çukurları, kurulan barikatları ve güvenlik güçlerine yönelik düzenlenen silahlı, patlayıcı maddeli saldırıları, Kürt halkının direnişi, meşru savunması olarak gördüğü ve ülke bütünlüğünü bozmak amacıyla terör örgütünün hedefi doğrultusunda gerçekleştirilen öz yönetim ilanlarına sahip çıktığı anlaşılmıştır. Çelik, devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak, toplumsal ayrışmaya sebep olmak amacıyla halk kitlelerini etkilemeye çalışmıştır.'
- 'Öcalan'a belediye kasasından 7 milyon lira aktarıldı'
Gizli tanık 'X'in verdiği ifadenin de yer aldığı iddianamede, Çelik'in İmralı Yüksek Güvenlikli Cezaevinde hükümlü bulunan terör örgütü PKK elebaşısı Abdullah Öcalan'ın kardeşi Osman Öcalan'a Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinde başkanlık yaptığı dönemde 7 milyon lira para aktarıldığı iddia edildi.
'X'in ifadesinde şunlar yer aldı:
'DTK'nın ekonomik ve mali alan yapılanması, Diyarbakır'da bulunan ekoloji ve yerel yönetimler komisyonunun faaliyet yürüttüğü bürodur. Bu büro ve komisyon kurulmadan önce, örgüt için para toplama işi belirli kişilerce yapılıyordu. Ancak bu toplanan paraların doğru bir kaydı tutulmadığı için parayı toplayan kişiler, topladıkları paraların büyük bir kısmını kendi menfaatleri doğrultusunda kullanıyorlardı. 2002 yılında dönemin Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Çelik tarafından, ilişki ve irtibatlı olduğu PKK terör örgütünün üst düzey yöneticilerinden olan Abdullah Öcalan'ın kardeşi 'Ferhat' kod isimli Osman Öcalan'a belediye kasasından 7 milyon lira aktarıldı.'
- İstenilen ceza
İddianamede, eski DTP'li Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Feridun Çelik hakkında, 'silahlı terör örgütü kurma ve yönetme' suçundan 15 yıldan 22,5 yıla kadar hapis cezası, mahkumiyeti halinde de Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddesinde öngörülen hak yoksunluklarına hükmedilmesine karar verilmesi isteniyor.