'Gülen Bizi Yurdun Mescidine Kilitledi'
FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin 144'ü tutuklu 271 sanığın yargılanmasına devam edildi Tanık İ.Ö: 'Gülen, bir gün bizim gürültüden rahatsız oldu. Bizi, yurdun mescidine kilitleyerek başımıza da elinde kırbaç olan iri yarı birisini dikti'
İzmir'de Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin 144'ü tutuklu 271 sanığın yargılandığı davada tanık olarak dinlenen emekli subay İ.Ö, öğrencilik yıllarında örgüt elebaşı Fetullah Gülen ile aynı yurtta kaldığını, yaptıkları gürültüden rahatsız olan Gülen'in kendilerini yurdun mescidine kilitleyip başlarına elinde kırbaç olan birisini diktiğini ifade etti.
Aliağa Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü'nde İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesine dönüştürülen salondaki duruşmaya, bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı.
Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kayda alınan duruşmada, tanık olarak ifadesine başvurulan emekli subay İ.Ö. 1996'da geçirdiği trafik kazasının ardından malulen emekli olduğunu, 1978'de tanıştığı FETÖ'den örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in 2014'te yaptığı bedduanın ardından ayrılma kararı aldığını anlattı.
2014 Yüksek Askeri Şura'da (YAŞ), FETÖ mensubu olduğunu bildiği Şener Topuç, Mehmed Nuri Başol, Hidayet Arı, Fatih Celalettin Sağır, Murat Aygün ve Eyüp Gürler'in albay rütbesinden tuğgeneralliğe terfi edildiğini öğrenmesinin ardından şaşırdığını dile getiren İ.Ö, bu isimlerin kendilerini gizleyerek nasıl general olduklarını hazmedemediğini söyledi.
Kara Harp Okulu'nda eğitim görürken örgütten ibadetlerin gizli yapılması yönünde talimat aldığını ancak buna karşın mescide giderek namaz kıldığını belirten İ.Ö, yıllarca kendilerini gizleyerek general olan devre arkadaşlarını gördükten sonra 9 Kasım 2014'te Başbakanlık İletişim Merkezi'ne (BİMER) ihbarda bulunarak bu isimlerin araştırılması talebinde bulunduğunu söyledi.
BİMER'e yaptığı ihbarla ilgili eski Askeri Savcı Kurtuluş Kaya'ya ifade verdiğini, firari Kaya'nın FETÖ'cü olduğunu öğrenmesinin ardından şok geçirdiğini anlatan tanık İ.Ö, şöyle konuştu:
'İfademin sonunda da bu olayların tamamına şahit olduğumu lakin bunları ispat edemeyeceğimi üzerine basa basa Kaya'ya söyledim. Bunun üzerine savcı Kurtuluş Kaya yeterli delil olmadan suçlamanın tarafıma tazminat doğuracağını ve şikayet ettiğim şahısların her birinin ayrı ayrı 'mesnetsiz suçlamaya' istinaden tazminat davası açarak beni çok zor durumda bırakabileceklerini ifade etti. Bu durum beni ürküttü. Vereceğim ifadenin savcılık karşısında geçerli olduğunu, daha önce el yazım ile verdiğim ifadenin kanunen geçerli olmadığını söyleyerek ifadelerimde gerekirse tarafıma tazminat doğurmayacak şekilde değişiklik yapıp böylece zarar görmeden ifade verebileceğimi belirtti. Ben de buna istinaden yaşadıklarımı bire bir değil de duyumlarıma istinaden ifade ettiğimi belirterek savcının bana sormuş olduğu soruları üçüncü şahıslardan duymuş gibi anlattım.'
Aralık 2015'te İzmir Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünden bir emniyet müdürünün daveti üzerine İzmir'e giderek FETÖ ile mücadele kapsamında ifade verdiğini dile getiren İ.Ö, 15 Temmuz'un ardından BİMER'e ihbar ettiği askerlerin tutuklandığını görünce şaşırdığını belirtti.
- 'Gülen bizi yurdun mescidine kilitledi'
Konya'da yaşayan ailesinin isteği üzerine 13 yaşında İzmir'deki Akyazılı Erkek Öğrenci Yurdu'nda bir süre bulunduğunu, örgüt elebaşı Gülen'in de yurdun 5. katında kaldığını anlatan İ.Ö, 'Yurdun spor salonunda, çorapları bir araya getirerek futbol maçı yapıyorduk. Gülen, bir gün bizim gürültüden rahatsız oldu. Bizi, yurdun mescidine kilitleyerek, başımıza da elinde kırbaç olan iri yarı birisini dikti. Gülen, bize 500 rekat namaz kılma cezası verdi. Bir süre namaz kıldıktan sonra belli bir rekatın ardından yorgunluktan bayıldım. Başımızdaki adam, elindeki kırbaçla ertesi gün bizi uyandırdı. Cezamın ardından yurttan kaçarak ailemin yanına gittim.' beyanında bulundu.
Bu davanın tutuklu sanığı eski Bornova 57. Topçu Tugay Komutanı Tuğgeneral Mehmed Nuri Başol'un da bu yurtta kaldığını öne süren İ.Ö. ifadesi sırasında zaman zaman öfkelendi ve ağladı.
İ.Ö'nün beyanının ardından söz alan tutuklu sanık Başol, tanığın öfkeli ve duygu sömürüsü yaparak ifade verdiğini, kendisini tanımadığını savunarak hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini söyledi.
Mahkeme heyeti, duruşmayı yarına erteledi.
Kaynak: AA
Aliağa Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü'nde İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesine dönüştürülen salondaki duruşmaya, bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı.
Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kayda alınan duruşmada, tanık olarak ifadesine başvurulan emekli subay İ.Ö. 1996'da geçirdiği trafik kazasının ardından malulen emekli olduğunu, 1978'de tanıştığı FETÖ'den örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in 2014'te yaptığı bedduanın ardından ayrılma kararı aldığını anlattı.
2014 Yüksek Askeri Şura'da (YAŞ), FETÖ mensubu olduğunu bildiği Şener Topuç, Mehmed Nuri Başol, Hidayet Arı, Fatih Celalettin Sağır, Murat Aygün ve Eyüp Gürler'in albay rütbesinden tuğgeneralliğe terfi edildiğini öğrenmesinin ardından şaşırdığını dile getiren İ.Ö, bu isimlerin kendilerini gizleyerek nasıl general olduklarını hazmedemediğini söyledi.
Kara Harp Okulu'nda eğitim görürken örgütten ibadetlerin gizli yapılması yönünde talimat aldığını ancak buna karşın mescide giderek namaz kıldığını belirten İ.Ö, yıllarca kendilerini gizleyerek general olan devre arkadaşlarını gördükten sonra 9 Kasım 2014'te Başbakanlık İletişim Merkezi'ne (BİMER) ihbarda bulunarak bu isimlerin araştırılması talebinde bulunduğunu söyledi.
BİMER'e yaptığı ihbarla ilgili eski Askeri Savcı Kurtuluş Kaya'ya ifade verdiğini, firari Kaya'nın FETÖ'cü olduğunu öğrenmesinin ardından şok geçirdiğini anlatan tanık İ.Ö, şöyle konuştu:
'İfademin sonunda da bu olayların tamamına şahit olduğumu lakin bunları ispat edemeyeceğimi üzerine basa basa Kaya'ya söyledim. Bunun üzerine savcı Kurtuluş Kaya yeterli delil olmadan suçlamanın tarafıma tazminat doğuracağını ve şikayet ettiğim şahısların her birinin ayrı ayrı 'mesnetsiz suçlamaya' istinaden tazminat davası açarak beni çok zor durumda bırakabileceklerini ifade etti. Bu durum beni ürküttü. Vereceğim ifadenin savcılık karşısında geçerli olduğunu, daha önce el yazım ile verdiğim ifadenin kanunen geçerli olmadığını söyleyerek ifadelerimde gerekirse tarafıma tazminat doğurmayacak şekilde değişiklik yapıp böylece zarar görmeden ifade verebileceğimi belirtti. Ben de buna istinaden yaşadıklarımı bire bir değil de duyumlarıma istinaden ifade ettiğimi belirterek savcının bana sormuş olduğu soruları üçüncü şahıslardan duymuş gibi anlattım.'
Aralık 2015'te İzmir Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünden bir emniyet müdürünün daveti üzerine İzmir'e giderek FETÖ ile mücadele kapsamında ifade verdiğini dile getiren İ.Ö, 15 Temmuz'un ardından BİMER'e ihbar ettiği askerlerin tutuklandığını görünce şaşırdığını belirtti.
- 'Gülen bizi yurdun mescidine kilitledi'
Konya'da yaşayan ailesinin isteği üzerine 13 yaşında İzmir'deki Akyazılı Erkek Öğrenci Yurdu'nda bir süre bulunduğunu, örgüt elebaşı Gülen'in de yurdun 5. katında kaldığını anlatan İ.Ö, 'Yurdun spor salonunda, çorapları bir araya getirerek futbol maçı yapıyorduk. Gülen, bir gün bizim gürültüden rahatsız oldu. Bizi, yurdun mescidine kilitleyerek, başımıza da elinde kırbaç olan iri yarı birisini dikti. Gülen, bize 500 rekat namaz kılma cezası verdi. Bir süre namaz kıldıktan sonra belli bir rekatın ardından yorgunluktan bayıldım. Başımızdaki adam, elindeki kırbaçla ertesi gün bizi uyandırdı. Cezamın ardından yurttan kaçarak ailemin yanına gittim.' beyanında bulundu.
Bu davanın tutuklu sanığı eski Bornova 57. Topçu Tugay Komutanı Tuğgeneral Mehmed Nuri Başol'un da bu yurtta kaldığını öne süren İ.Ö. ifadesi sırasında zaman zaman öfkelendi ve ağladı.
İ.Ö'nün beyanının ardından söz alan tutuklu sanık Başol, tanığın öfkeli ve duygu sömürüsü yaparak ifade verdiğini, kendisini tanımadığını savunarak hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini söyledi.
Mahkeme heyeti, duruşmayı yarına erteledi.