Aşırı Yağış Sebzeye Zarar Verdi, Ürün Çiftçinin Elinde Kaldı
Eskişehir’de sebze üretimi yapan çiftçiler, aşırı yağışlardan dolayı ürünün hastalık geçirmesinden, pazarlayamamaktan ve fiyatların çok düşük olmasından sıkıntı yaşıyor.
Maydanoz, roka, dereotu, lahana gibi sebze üretimi yapan Eskişehirli üreticinin pazar bulamaması, ürününün tarlada kalmasına neden oldu. Tepebaşı Ziraat Odası Başkanı Süleyman Buluşan, üreticinin aşırı yağışlardan dolayı ürünlerinin hastalık geçirdiğini, pazarlama sıkıntısı çektiğini ve fiyatların düşük olmasından dert yandıklarını ve yeni hükümette Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı olan Ahmet Eşref Fakıbaba’nın üreticinin sesine kulak vermesini istedi.
Başkan Buluşan, hububatta bu senenin yağışlarla birlikte bereketli geçtiğini, afet ve herhangi bir sıkıntı yaşamadıklarını, arpa ve buğdayın kilo bazında iyi olduğunu, ama her sene olduğu gibi fiyat konusunda sıkıntı yaşadıklarını söyledi.
Bu sene yağışlardan dolayı yeşilliklerde hastalık yaşadığını ve aşırı sıcaklardan dolayı da büyüyemediğini belirten Buluşan, “Sebze ürünlerinde aşırı yağışlardan dolayı mantar hastalığınla mücadele ettik. Daha sonrada aşırı sıcaklardan dolayı mahsul büyüyemedi. Buna rağmen üreticinin yeterli ürün olmamasına rağmen fiyat dengesi çok bozuk. Biz bunu yıllardır söyleye söyle bir hal olduk. Üreticiyle tüketici arasındaki fiyat farkı her zaman 5-6 misli devam ediyor. Öyle bir şey ki, maydanoz olsun, dere otu olsun, roka olsun 20-30 kuruş arasında değişiyor. Pazar veya markete gittiğinde o ürünleri 1 liranın altında almanız mümkün değil” dedi.
“Market ve firmalar büyük üreticiden alınca küçük üreticinin ürünü tarlada kalıyor”
İstanbul’a günlük sebze gönderdiklerini, ama halde satılmadığını, bunun da küçük üreticiye zararı olduğunu vurgulayan Buluşan, “Biz bunu İstanbul Bayrampaşa Hal’ine gönderiyoruz ve günlük sevkıyatımız var. Buna rağmen yeterli derecede yetişemiyoruz. Yani gönderdiğimiz ürün satılamıyor. Bu ne demek oluyor, hallere girişin az olduğu, kayıt dışının veyahut da firmaların, marketlerin direkt olarak belirli bölgelerdeki büyük üreticilerden alışveriş yapmasından kaynaklandığını düşünüyoruz. Çünkü küçük üretici her zaman için ürettiği ürünü satamamakta. Şuan hem yağışlardan hem de satamamaktan dolayı roka, maydanoz, lahana gibi ürünler tarlada kaldı” ifadelerini kullandı.
“Fazla üretim var bunun değerlendirmemiz lazım”
Türkiye’nin hakikaten üretim cenneti olduğunu ve bunu değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Süleyman Buluşan, “Üretim çoğalıyor, geçen sene yüzde 25 üretim fazlalığı oldu. Bu yüzde 25’lik fazlalık Suriye gibi bir ülkeye bakar. Bu tarlada kalan bir ürün, bunu değerlendirmemiz lazım. Aynı konuyu hububatta da yaşıyoruz, fazla bir üretimimiz var ama yem bitkisine gidiyor, bisküviye gidiyor, bundan dolayı kaliteli il, bölge olarak, çok güzel bir çalışma yapmamız lazım, bununda üreticinin alnının terini alacak şekilde olmalı. Biz şuan da maliyetinin altında üretiyoruz. Para kazanamıyor üretici, maliyetler her geçen yıl artıyor. Bunun biran önce çözüme kavuşmasını istiyoruz” diye konuştu.
“Tarım politikası masada değil tarlada uygulansın”
Kabinedeki yeni değişiklikle beraber yeni Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanından sorunların çözümü konusunda desteklerini beklediklerini dile getiren Buluşan şunları dile getirdi;
“Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Fakıbaba’ya yeni görevi hayırlı olsun. Üreticinin sesine kulak vermelerini istiyoruz. Tarım politikası masa başında değil, tarlada, yerinde uygulanır. Tarım politikası ziraatçılarla uygulanır. Üreticiyle tüketici arasındaki fiyat farkının biran önce çözülmesi gerekir. Üretici desteklenmesi gereken yerde desteklenmeli. Ürün bazında desteğin hem devletimize yük olduğunu hem de gerçek manada üretmeyen üreticilerin aldığını düşünüyoruz. Bundan dolayı ürün bazındaki desteklerin tamamen denetim altında yapılabilmesi ve kooperatiflerin bu şekilde çalışması gerekmekte. Ne olursa olsun bakanımız bizi dinlersin, ziraatçıları dinlesin, Tarım İl müdürlükleri bizlerle birlikte çalışsın”
“Tepebaşı Belediyesi burayı bize tahsis etti”
Tepebaşı Belediyesinin depo olarak ürün toplama merkezini kendilerine tahsis etmesiyle işlerinin biraz olsun kolaylaştığını vurgulayan Başkan Buluşan, “Burası Özel İdare tarafından birliğin arsası üzerine yapılmış bir ürün toplama merkezi. Devlet tarafından yapıldığı için, mülkiyet Özel idaredeydi, daha sonra Özel İdare kapandığından Tepebaşı Belediyesine geçti. Buranın üreticiye nasıl faydası olur, ne yapılabilir çalışması sonucu, bizim eksiklerimiz olan, depolayamama, içeride enerji tüketimini sağlayama gibi konularda Belediye destek oldu. Bundan dolayı Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’a teşekkür ediyorum. Çünkü biz bunu daha da büyütmek için pazar ayağına geçip, burayı adete pazara çevirmenin yollarına bakıyoruz” şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
Başkan Buluşan, hububatta bu senenin yağışlarla birlikte bereketli geçtiğini, afet ve herhangi bir sıkıntı yaşamadıklarını, arpa ve buğdayın kilo bazında iyi olduğunu, ama her sene olduğu gibi fiyat konusunda sıkıntı yaşadıklarını söyledi.
Bu sene yağışlardan dolayı yeşilliklerde hastalık yaşadığını ve aşırı sıcaklardan dolayı da büyüyemediğini belirten Buluşan, “Sebze ürünlerinde aşırı yağışlardan dolayı mantar hastalığınla mücadele ettik. Daha sonrada aşırı sıcaklardan dolayı mahsul büyüyemedi. Buna rağmen üreticinin yeterli ürün olmamasına rağmen fiyat dengesi çok bozuk. Biz bunu yıllardır söyleye söyle bir hal olduk. Üreticiyle tüketici arasındaki fiyat farkı her zaman 5-6 misli devam ediyor. Öyle bir şey ki, maydanoz olsun, dere otu olsun, roka olsun 20-30 kuruş arasında değişiyor. Pazar veya markete gittiğinde o ürünleri 1 liranın altında almanız mümkün değil” dedi.
“Market ve firmalar büyük üreticiden alınca küçük üreticinin ürünü tarlada kalıyor”
İstanbul’a günlük sebze gönderdiklerini, ama halde satılmadığını, bunun da küçük üreticiye zararı olduğunu vurgulayan Buluşan, “Biz bunu İstanbul Bayrampaşa Hal’ine gönderiyoruz ve günlük sevkıyatımız var. Buna rağmen yeterli derecede yetişemiyoruz. Yani gönderdiğimiz ürün satılamıyor. Bu ne demek oluyor, hallere girişin az olduğu, kayıt dışının veyahut da firmaların, marketlerin direkt olarak belirli bölgelerdeki büyük üreticilerden alışveriş yapmasından kaynaklandığını düşünüyoruz. Çünkü küçük üretici her zaman için ürettiği ürünü satamamakta. Şuan hem yağışlardan hem de satamamaktan dolayı roka, maydanoz, lahana gibi ürünler tarlada kaldı” ifadelerini kullandı.
“Fazla üretim var bunun değerlendirmemiz lazım”
Türkiye’nin hakikaten üretim cenneti olduğunu ve bunu değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Süleyman Buluşan, “Üretim çoğalıyor, geçen sene yüzde 25 üretim fazlalığı oldu. Bu yüzde 25’lik fazlalık Suriye gibi bir ülkeye bakar. Bu tarlada kalan bir ürün, bunu değerlendirmemiz lazım. Aynı konuyu hububatta da yaşıyoruz, fazla bir üretimimiz var ama yem bitkisine gidiyor, bisküviye gidiyor, bundan dolayı kaliteli il, bölge olarak, çok güzel bir çalışma yapmamız lazım, bununda üreticinin alnının terini alacak şekilde olmalı. Biz şuan da maliyetinin altında üretiyoruz. Para kazanamıyor üretici, maliyetler her geçen yıl artıyor. Bunun biran önce çözüme kavuşmasını istiyoruz” diye konuştu.
“Tarım politikası masada değil tarlada uygulansın”
Kabinedeki yeni değişiklikle beraber yeni Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanından sorunların çözümü konusunda desteklerini beklediklerini dile getiren Buluşan şunları dile getirdi;
“Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Fakıbaba’ya yeni görevi hayırlı olsun. Üreticinin sesine kulak vermelerini istiyoruz. Tarım politikası masa başında değil, tarlada, yerinde uygulanır. Tarım politikası ziraatçılarla uygulanır. Üreticiyle tüketici arasındaki fiyat farkının biran önce çözülmesi gerekir. Üretici desteklenmesi gereken yerde desteklenmeli. Ürün bazında desteğin hem devletimize yük olduğunu hem de gerçek manada üretmeyen üreticilerin aldığını düşünüyoruz. Bundan dolayı ürün bazındaki desteklerin tamamen denetim altında yapılabilmesi ve kooperatiflerin bu şekilde çalışması gerekmekte. Ne olursa olsun bakanımız bizi dinlersin, ziraatçıları dinlesin, Tarım İl müdürlükleri bizlerle birlikte çalışsın”
“Tepebaşı Belediyesi burayı bize tahsis etti”
Tepebaşı Belediyesinin depo olarak ürün toplama merkezini kendilerine tahsis etmesiyle işlerinin biraz olsun kolaylaştığını vurgulayan Başkan Buluşan, “Burası Özel İdare tarafından birliğin arsası üzerine yapılmış bir ürün toplama merkezi. Devlet tarafından yapıldığı için, mülkiyet Özel idaredeydi, daha sonra Özel İdare kapandığından Tepebaşı Belediyesine geçti. Buranın üreticiye nasıl faydası olur, ne yapılabilir çalışması sonucu, bizim eksiklerimiz olan, depolayamama, içeride enerji tüketimini sağlayama gibi konularda Belediye destek oldu. Bundan dolayı Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’a teşekkür ediyorum. Çünkü biz bunu daha da büyütmek için pazar ayağına geçip, burayı adete pazara çevirmenin yollarına bakıyoruz” şeklinde konuştu.