Erdoğan'dan Adalet Yürüyüşü tepkisi: Bunlar nasıl hasta?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ahmet Türk'ün de bir kısmına katıldığı Adalet Yürüyüşü'nü eleştirdi: Hasta diyerek cezaevinden çıkmasını istedikleri Mardin Belediye Başkanı bayağı yürüyebiliyor. Hani hastaydı, bunlar nasıl hasta?
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan AK Parti Genel Merkezi'nde '15 Temmuz Milli İrade Zaferinin Analizi Kitabı'nın tanıtımına katıldı.
Burada bir konuşma yapan Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
'Ülkemizi böyle bir felaketin eşiğine getirenleri Rabbimin kahretmesini diliyorum. İnancımıza göçre şehitler ölmez. Bize düşen şehitlerimizin aziz hatıralarını yaşatmaktır. Bu nedenle İstanbul ve Ankara'da anıtlar inşa ettik. Bu anıtların açılışlarını darbe girişiminin yıldönümü gecesi gerçekleştireceğiz. İnşallah TBMM'nin önünde yine böyle bir anıt yapacağız. Bir diğerini de TOBB Marmaris'te inşa edecek.
Bu açılışlara tüm milletimizi davet ediyoruz. İlk açılış tören 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nün Anadolu Yakası'nda gerçekleştireceğiz. Diğerini de sabah namazını takiben Külliye'nin karşısında inşa edilen anıtın olduğu bölgede yapacağız.
'OLSA OLSA SÖZDE ADALET YÜRÜYÜŞÜ OLABİLİR'
15 Temmuz da milli tarihimizin sembollerinden biri olmuştur. Aradan geçen bir yıla rağmen 15 Temmuz'u anlayamayan gafiller olduğunu görüyoruz. Bu gafillerin başında anamuhalefet partisinin tepesindeki zat geliyor. Ankara'dan İstanbul'a yürüyen bir kişi derdinin ne olduğunu Maltepe'de yaptığı konuşmada ifşa etti. Olsa olsa sözde adalet yürüyüşü olabilir. CHP Genel Başkanı'nın sözlerini duyunca Mevlana Hazretleri'nin sözleri geldi. Ağaca su vermeyi adalet dikene su vermeyi zulüm olarak görür. Bunlar Dikenlere su veriyor. Bizden dikenlere su vermemizi istiyor. Biz bu yola başvurmayız.
Hasta dediler, durumu kötü dediler... Ve cezaevinden çıkmasını istedikleri Mardin Belediye Başkanı baya yürüyebiliyor. Hani hastaydı, bunlar nasıl hasta? Arkasında PKK terör örgütünün olduğu bu kişilerle nasıl oluyor da omuz omuza yürüyebiliyorsunuz? Bunlar değil mi bizim bu kardeşlerimizin katilleri olanlar? Bu şehitlerimizin failleri bunlar değil mi? Aksi takdirde şehitlerimizin huzurunda bizlerin boynu bükük kalır. Onlar FETÖ'cülerin avukatlığına soyunabilir, PKK-YPG'yi destekleyebilir, ülke ve milletine ihanet edenleri kucaklayabilir... Biz bunların hiçbirini yapmadık, yapmayacağız. Biz milletimize Türkiye'de tek bir terörist kalmayıncaya kadar mücadele edeceğimize söz verdik. Teröristleri destekleyen herkesi pişman edeceğimize ahdettik.
'YÜRÜYÜŞE FARKLI BAKABİLİRDİK'
Şayet anamuhalefetin başındaki zat, 15 Temmuz'da darbecilerin karşısına dikilmiş olsaydı belki bu yürüyüşe başka türlü bakabilirdik. Bir radyo programına çıkıp, darbe girişiminde tankların karşısına ilk defa ben çıkarım diyen bu değil mi? 15 Temmuz'da havalimanına indiği zaman arkadaşlarıyla tankların çekilmesini isteyip Bakırköy Belediye Başkanı'na kaçıp giden o değil mi? Sonra evden bütün geceyi izleyen o değil mi? Oteller kapalıydı onun için gittim diyen o değil mi? Cumhurbaşkanımızın geleceğinden haberim olsa gitmezdim diyen o değil mi? Benim milletim orda benim gelmeme ne gerek var? Biz milletimizin arasına geldik. Öğleye kadar havalimanında durduk.
'DEMOKRASİNİN GÜVENCESİ AK PARTİ'
Batı konuşuyor. Bir G20 zirvesi yaptık, Hamburg'u yaktılar yıktılar. Hükümetimiz bunların yürüyüşünde 25 gün tedbir aldı. Güvenlik altında Ankara'dan İstanbul'a yürüdüler. Hala utanmadan Batı'da farklı şeyler anlatıyorlar. Demokrasinin güvencesi Türkiye'de AK Parti iktidarıdır. Biz özgürlüklerin boyutunu biliriz. Anamuhalefetin geçmişi konumundaki iktidarı biliriz. DSP'nin parlamentodaki iktidarı döneminde Merve Kavakçı kardeşimize şu anda ebedi alemde olan zat 'bu kadını buradan atın' dediğinde alkış tutanları da biliriz. Hani özgürlük?
'SOKAĞA ÇIKAMAZ HALE GELİRSİN'
Çok çektik, çok bedel ödedik ama sonunda başardık. Sokaksa sokak diyerek aklınca milleti ve devleti tehdit eden bu kişi böyle bir yanlışa sapması halinde asıl kendisinin sokağa çıkamayacağını iyi bilmesi gerekir. Böyle bir yola mı tevessül edeceksin, asıl sokağa çıkamaz hale sen gelirsin. Meclis'i çalıştırmamak için her yola başvuranlar şimdi çıkmış Meclis devre dışı bırakıldı diye ağlıyorlar.'
Burada bir konuşma yapan Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
'Ülkemizi böyle bir felaketin eşiğine getirenleri Rabbimin kahretmesini diliyorum. İnancımıza göçre şehitler ölmez. Bize düşen şehitlerimizin aziz hatıralarını yaşatmaktır. Bu nedenle İstanbul ve Ankara'da anıtlar inşa ettik. Bu anıtların açılışlarını darbe girişiminin yıldönümü gecesi gerçekleştireceğiz. İnşallah TBMM'nin önünde yine böyle bir anıt yapacağız. Bir diğerini de TOBB Marmaris'te inşa edecek.
Bu açılışlara tüm milletimizi davet ediyoruz. İlk açılış tören 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nün Anadolu Yakası'nda gerçekleştireceğiz. Diğerini de sabah namazını takiben Külliye'nin karşısında inşa edilen anıtın olduğu bölgede yapacağız.
'OLSA OLSA SÖZDE ADALET YÜRÜYÜŞÜ OLABİLİR'
15 Temmuz da milli tarihimizin sembollerinden biri olmuştur. Aradan geçen bir yıla rağmen 15 Temmuz'u anlayamayan gafiller olduğunu görüyoruz. Bu gafillerin başında anamuhalefet partisinin tepesindeki zat geliyor. Ankara'dan İstanbul'a yürüyen bir kişi derdinin ne olduğunu Maltepe'de yaptığı konuşmada ifşa etti. Olsa olsa sözde adalet yürüyüşü olabilir. CHP Genel Başkanı'nın sözlerini duyunca Mevlana Hazretleri'nin sözleri geldi. Ağaca su vermeyi adalet dikene su vermeyi zulüm olarak görür. Bunlar Dikenlere su veriyor. Bizden dikenlere su vermemizi istiyor. Biz bu yola başvurmayız.
Hasta dediler, durumu kötü dediler... Ve cezaevinden çıkmasını istedikleri Mardin Belediye Başkanı baya yürüyebiliyor. Hani hastaydı, bunlar nasıl hasta? Arkasında PKK terör örgütünün olduğu bu kişilerle nasıl oluyor da omuz omuza yürüyebiliyorsunuz? Bunlar değil mi bizim bu kardeşlerimizin katilleri olanlar? Bu şehitlerimizin failleri bunlar değil mi? Aksi takdirde şehitlerimizin huzurunda bizlerin boynu bükük kalır. Onlar FETÖ'cülerin avukatlığına soyunabilir, PKK-YPG'yi destekleyebilir, ülke ve milletine ihanet edenleri kucaklayabilir... Biz bunların hiçbirini yapmadık, yapmayacağız. Biz milletimize Türkiye'de tek bir terörist kalmayıncaya kadar mücadele edeceğimize söz verdik. Teröristleri destekleyen herkesi pişman edeceğimize ahdettik.
'YÜRÜYÜŞE FARKLI BAKABİLİRDİK'
Şayet anamuhalefetin başındaki zat, 15 Temmuz'da darbecilerin karşısına dikilmiş olsaydı belki bu yürüyüşe başka türlü bakabilirdik. Bir radyo programına çıkıp, darbe girişiminde tankların karşısına ilk defa ben çıkarım diyen bu değil mi? 15 Temmuz'da havalimanına indiği zaman arkadaşlarıyla tankların çekilmesini isteyip Bakırköy Belediye Başkanı'na kaçıp giden o değil mi? Sonra evden bütün geceyi izleyen o değil mi? Oteller kapalıydı onun için gittim diyen o değil mi? Cumhurbaşkanımızın geleceğinden haberim olsa gitmezdim diyen o değil mi? Benim milletim orda benim gelmeme ne gerek var? Biz milletimizin arasına geldik. Öğleye kadar havalimanında durduk.
'DEMOKRASİNİN GÜVENCESİ AK PARTİ'
Batı konuşuyor. Bir G20 zirvesi yaptık, Hamburg'u yaktılar yıktılar. Hükümetimiz bunların yürüyüşünde 25 gün tedbir aldı. Güvenlik altında Ankara'dan İstanbul'a yürüdüler. Hala utanmadan Batı'da farklı şeyler anlatıyorlar. Demokrasinin güvencesi Türkiye'de AK Parti iktidarıdır. Biz özgürlüklerin boyutunu biliriz. Anamuhalefetin geçmişi konumundaki iktidarı biliriz. DSP'nin parlamentodaki iktidarı döneminde Merve Kavakçı kardeşimize şu anda ebedi alemde olan zat 'bu kadını buradan atın' dediğinde alkış tutanları da biliriz. Hani özgürlük?
'SOKAĞA ÇIKAMAZ HALE GELİRSİN'
Çok çektik, çok bedel ödedik ama sonunda başardık. Sokaksa sokak diyerek aklınca milleti ve devleti tehdit eden bu kişi böyle bir yanlışa sapması halinde asıl kendisinin sokağa çıkamayacağını iyi bilmesi gerekir. Böyle bir yola mı tevessül edeceksin, asıl sokağa çıkamaz hale sen gelirsin. Meclis'i çalıştırmamak için her yola başvuranlar şimdi çıkmış Meclis devre dışı bırakıldı diye ağlıyorlar.'