Kelebek Hastası Gencin Eğitim Azmi
Halk arasında kelebek hastalığı diye bilinen epidermolozis bülloza hastası 15 yaşındaki Ünal Önder, Temel Eğitimden Orta Öğretime Geçiş (TEOG) sınavında büyük bir başarıya imza attı. 15 yaşındaki Önder, girdiği 2 TEOG sınavında sadece 4 yanlış yaparak 492 puan aldı.
Halk arasında kelebek hastalığı diye bilinen epidermolozis bülloza hastası 15 yaşındaki Ünal Önder, Osmaniye’den ameliyat olmak için Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine geldi. Türkiye’de yaklaşık 400 kelebek hastasından biri olan Ünal Önder, Türkiye’nin ilk yüz naklini gerçekleştiren Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Tıp Fakültesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ömer Özkan tarafından ameliyat edilecek. Ellerini kullanmadan ders çalışabilen Önder, girdiği TEOG Sınavlarında sadece 4 yanlış yaptı ve 492 puan aldı. Ünal sağlığına kavuşması halinde ise genetik mühendisi olmak istiyor.
"En küçük bir darpta, en küçük bir dokunmada vücudumuzda yaralar oluşuyor"
Hastalığının bir cilt hastalığı olduğunu ifade eden Ünal Önder, "Bu hastalığın özelliği derim çok hassas. İnsan derisi 7 kat, bu derinin en üst derisi bir alt deriye yapışmıyor. Sorun bu. Bizim derimiz yapışmadığı için hücreler ölü ve zayıf olduğu için de çok hassas oluyoruz. En küçük bir darpta, en küçük bir dokunmada vücudumuzda yaralar oluşuyor. O yüzden vücudumuzun birçok yerinde yaralarımız var" dedi.
"Elim açılacağı için çok seviniyorum"
Doğduğunda dudağındaki küçük bir sıyrıkla hastalığının başladığını söyleyen Önder, "Ameliyat olacağım için heyecanlıyım. Ellerimin 5 parmağının 5’ini de açacağını söyledi Ömer Özkan hocamız. Risk almazsak bunun olmayacağını da söyledi.
Biz risk almayı tercih ettik. Ömer Özkan hocama sonuna kadar güveniyorum. Onun yaptığı diğer ameliyatları ve başarıları da duydum, gördüm. Elimin açılacağı içinde çok seviniyorum" diye konuştu.
"2 TEOG sınavında toplam 4 yanlışım vardı"
15 yaşında olduğunu ve 9’uncu sınıfa geçtiğini belirten kelebek hastası Ünal Önder, "Bu sene TEOG sınavına girdim. TEOG’da toplam 492 puan aldım. Birinci TEOG’da 3 yanlışım, ikinci de 1 yanlışım olmak üzere toplam 4 yanlışım vardı. Büyük bir başarı elde ettim. Hastalığımın zorluklarına rağmen ders çalışmayı bırakmadım. Asla pes etmedim. Hak ettiğim ve istediğim liseyi de kazandım. Fen lisesine gideceğim. Düziçi’nde oturduğumuz mahallede orada olan liseye gideceğim. Hastalığımdan dolayı, özel durumlardan dolayı başka yere gidemiyorum" şeklinde konuştu.
"Pansuman olduğum günlerde asla ders çalışamıyorum"
Ders çalışırken artık çok zorlanmadığını söyleyen Ünal Önder, "Ellerimi kullanmadan ders çalışıyorum. Geçen sene ellerim çok kapandığı için işlemleri hep aklımdan yapmaya başlamıştım. Hatta aklımdan hızlı yapmaya çalıştığım için yanlış yaptım. Sağ elim kapanmıştı geçen sene sol elimle yazmaya başladım. Ben normalde sağ elimle yazıyorum. Bazı zorluklar oluyor. Pansuman olduğum günlerde asla ders çalışamıyorum. Ondan sonraki günlerde bile yorgun oluyorum. O yüzden de ders çalışamıyorum. TEOG’da beklediğimden fazla puan aldım. Toplamda ilk TEOG’da 3 yanlışım vardı. 1 Türkçe, 1 İngilizce, 1 tane de Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi’nden, ikinci TEOG’dan 1 tane İngilizceden yanlışım vardı. Öğretmenin anlattıklarını derste dinliyorum. Önemsiz bir konu olsa bile tekrar yapıyorum" dedi.
"Fulden Uras bize çok yardımcı oluyor"
Kendisi gibi 400’e yakın hastanın olduğunu söyleyen 15 yaşındaki Önder, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bizim bir tane grubumuz var ‘Hayaller Gerçek Olsa Derneği’ diye başkanımız Fulden Uras var. Fulden Uras bize çok yardımcı oluyor. Bize sargı bezleri, iğne uçları gönderiyor. Şimdiye kadar 30 operasyon geçirdim. O ameliyatlarda da başarılar oldu ama Ömer hocanın yapacağı kadar başarılı olduklarını sanmıyorum. Bunda daha büyük bir başarı olacağını hissediyorum."
İnsanlar bulaşıcı diye çok yaklaşmak istemiyor ama bulaşıcı bir hastalık değil"
Anne Döne Önder ise, "Çok zor hastalık. Emek, bakım ve temizlik istiyor. Her şeyiyle ilgilenmemiz gerekiyor. Pes etmedik, çoğu arkadaşları okula gidemiyor ama Ünal okula gidiyor. Fulden Uras’a çok teşekkür ediyorum. Bizde çok emeği var. Ünal, Fulden Uras’a bir şey söylediği zaman sağ olsun hemen yerine getiriyor. Gülben Ergen, klimasını aldı. Fulden Uras tıbbı malzemelerin çoğunu gönderiyor. Bu hastalık bilinen bir hastalık değil, insanlar bulaşıcı diye çok yaklaşmak istemiyor ama bulaşıcı bir hastalık değil. Aksine bizim çocuklarımızın normal insanlardan enfeksiyon kapma özelliği daha fazla. Görünce insanlar tedirgin olmasın. Sonuçta bu bir hastalık" dedi.
Kaynak: İHA
"En küçük bir darpta, en küçük bir dokunmada vücudumuzda yaralar oluşuyor"
Hastalığının bir cilt hastalığı olduğunu ifade eden Ünal Önder, "Bu hastalığın özelliği derim çok hassas. İnsan derisi 7 kat, bu derinin en üst derisi bir alt deriye yapışmıyor. Sorun bu. Bizim derimiz yapışmadığı için hücreler ölü ve zayıf olduğu için de çok hassas oluyoruz. En küçük bir darpta, en küçük bir dokunmada vücudumuzda yaralar oluşuyor. O yüzden vücudumuzun birçok yerinde yaralarımız var" dedi.
"Elim açılacağı için çok seviniyorum"
Doğduğunda dudağındaki küçük bir sıyrıkla hastalığının başladığını söyleyen Önder, "Ameliyat olacağım için heyecanlıyım. Ellerimin 5 parmağının 5’ini de açacağını söyledi Ömer Özkan hocamız. Risk almazsak bunun olmayacağını da söyledi.
Biz risk almayı tercih ettik. Ömer Özkan hocama sonuna kadar güveniyorum. Onun yaptığı diğer ameliyatları ve başarıları da duydum, gördüm. Elimin açılacağı içinde çok seviniyorum" diye konuştu.
"2 TEOG sınavında toplam 4 yanlışım vardı"
15 yaşında olduğunu ve 9’uncu sınıfa geçtiğini belirten kelebek hastası Ünal Önder, "Bu sene TEOG sınavına girdim. TEOG’da toplam 492 puan aldım. Birinci TEOG’da 3 yanlışım, ikinci de 1 yanlışım olmak üzere toplam 4 yanlışım vardı. Büyük bir başarı elde ettim. Hastalığımın zorluklarına rağmen ders çalışmayı bırakmadım. Asla pes etmedim. Hak ettiğim ve istediğim liseyi de kazandım. Fen lisesine gideceğim. Düziçi’nde oturduğumuz mahallede orada olan liseye gideceğim. Hastalığımdan dolayı, özel durumlardan dolayı başka yere gidemiyorum" şeklinde konuştu.
"Pansuman olduğum günlerde asla ders çalışamıyorum"
Ders çalışırken artık çok zorlanmadığını söyleyen Ünal Önder, "Ellerimi kullanmadan ders çalışıyorum. Geçen sene ellerim çok kapandığı için işlemleri hep aklımdan yapmaya başlamıştım. Hatta aklımdan hızlı yapmaya çalıştığım için yanlış yaptım. Sağ elim kapanmıştı geçen sene sol elimle yazmaya başladım. Ben normalde sağ elimle yazıyorum. Bazı zorluklar oluyor. Pansuman olduğum günlerde asla ders çalışamıyorum. Ondan sonraki günlerde bile yorgun oluyorum. O yüzden de ders çalışamıyorum. TEOG’da beklediğimden fazla puan aldım. Toplamda ilk TEOG’da 3 yanlışım vardı. 1 Türkçe, 1 İngilizce, 1 tane de Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi’nden, ikinci TEOG’dan 1 tane İngilizceden yanlışım vardı. Öğretmenin anlattıklarını derste dinliyorum. Önemsiz bir konu olsa bile tekrar yapıyorum" dedi.
"Fulden Uras bize çok yardımcı oluyor"
Kendisi gibi 400’e yakın hastanın olduğunu söyleyen 15 yaşındaki Önder, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bizim bir tane grubumuz var ‘Hayaller Gerçek Olsa Derneği’ diye başkanımız Fulden Uras var. Fulden Uras bize çok yardımcı oluyor. Bize sargı bezleri, iğne uçları gönderiyor. Şimdiye kadar 30 operasyon geçirdim. O ameliyatlarda da başarılar oldu ama Ömer hocanın yapacağı kadar başarılı olduklarını sanmıyorum. Bunda daha büyük bir başarı olacağını hissediyorum."
İnsanlar bulaşıcı diye çok yaklaşmak istemiyor ama bulaşıcı bir hastalık değil"
Anne Döne Önder ise, "Çok zor hastalık. Emek, bakım ve temizlik istiyor. Her şeyiyle ilgilenmemiz gerekiyor. Pes etmedik, çoğu arkadaşları okula gidemiyor ama Ünal okula gidiyor. Fulden Uras’a çok teşekkür ediyorum. Bizde çok emeği var. Ünal, Fulden Uras’a bir şey söylediği zaman sağ olsun hemen yerine getiriyor. Gülben Ergen, klimasını aldı. Fulden Uras tıbbı malzemelerin çoğunu gönderiyor. Bu hastalık bilinen bir hastalık değil, insanlar bulaşıcı diye çok yaklaşmak istemiyor ama bulaşıcı bir hastalık değil. Aksine bizim çocuklarımızın normal insanlardan enfeksiyon kapma özelliği daha fazla. Görünce insanlar tedirgin olmasın. Sonuçta bu bir hastalık" dedi.