Kılıçdaroğlu'ndan TBMM Başkanı Kahraman'a İç Tüzük Mektubu
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, iç tüzük görüşmesi için kendisine davette bulunan TBMM Başkanı İsmail Kahraman’a mektupla yanıt verdi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, iç tüzük görüşmesi için kendisine davette bulunan TBMM Başkanı İsmail Kahraman’a gönderdiği mektupta, "TBMM’de grubu bulunan siyasi parti grup başkanlarıyla yapılacak toplantı davetinize içtenlikle teşekkür ederim. Milletin temsilcisi olan, dolayısıyla milli iradeyi de temsil eden TBMM’nin etkin ve güçlü kılınması, TBMM İç Tüzüğü’nün milletvekilleri ve siyasi parti gruplarının söz ve ifade hakkını en geniş şekilde güvence altına alması demokrasinin gereğidir. Mühürsüz seçimle gayri meşru biçimde yürürlüğe giren anayasa değişiklikleri TBMM’nin yetkilerini yok eden, fiilen etkisiz bir meclis oluşturmayı hedefleyen düzenlemelerdir. Bu nedenle ’anayasa değişikliğine uyum sağlama’ gerekçesiyle çıkılan yoldan demokrasiyi ve milletvekillerini güçlendirecek, Meclisin etkin olmasını sağlayacak bir iç tüzük çıkmaz” ifadelerini kullandı.
"Bu ortamda öncelikli sorun iç tüzük değil, OHAL’in kaldırılma ve Meclisin itibarının iadesidir"
“Bilgilerinize sunmak isterim ki olağanüstü hal uygulamaları 10,5 aydan bu yana TBMM’yi devre dışı bırakmıştır” diyen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“Meclisin yetkilerine tecavüz edilerek ülke adeta Meclis olmadan yönetilmektedir. OHAL kapsamı dışında kalan, kanunla düzenlenmesi gerekli konuların dahi OHAL kararnameleri ile düzenlendiği, KHK’ların Meclis gündemine alınıp görüşülmediği, Meclisin açıkça yok sayıldığı bu ortamda öncelikli sorun iç tüzük değil, OHAL’in kaldırılma ve Meclisin itibarının iadesidir. Bir liderler toplantısı yapılacaksa öncelikle bu konu için yapılmalıdır.”
“Liderler toplantısı liderler arasında olur"
Yapılan çağrının özü itibarıyla bir liderler toplantısı niteliğinde olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“Ancak Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanı hariç diğer grup başkanlarının tümü partilerinin lideridir. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin grup başkanı ise partisinin lideri değildir. Toplantı şekli her ne kadar mevzuata uygun olsa da siyasi etiğe uygun düşmemektedir. Liderler toplantısı liderler arasında olur. Doğru olan usul, eşit durumda olanların bir araya gelmesidir. Dolayısıyla sizin başkanlığınızda ya liderler ya da grup başkan vekilleri toplanmalıdır. TBMM’yi etkin ve güçlü kılacak milletvekilleri ve siyasi parti gruplarının söz ve ifade hakkını en geniş şekilde güvence altına alacak bir tüzük değişikliği düşünülüyorsa başkanlığınızda grup başkan vekillerinin bir araya gelip eski çalışmaları da ele alarak görüşmeleri mümkündür. Bu nedenle davetinize katılamayacağımı bildirir, sağlıklı ve başarılı çalışmalar dilerim."
Kaynak: İHA
"Bu ortamda öncelikli sorun iç tüzük değil, OHAL’in kaldırılma ve Meclisin itibarının iadesidir"
“Bilgilerinize sunmak isterim ki olağanüstü hal uygulamaları 10,5 aydan bu yana TBMM’yi devre dışı bırakmıştır” diyen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“Meclisin yetkilerine tecavüz edilerek ülke adeta Meclis olmadan yönetilmektedir. OHAL kapsamı dışında kalan, kanunla düzenlenmesi gerekli konuların dahi OHAL kararnameleri ile düzenlendiği, KHK’ların Meclis gündemine alınıp görüşülmediği, Meclisin açıkça yok sayıldığı bu ortamda öncelikli sorun iç tüzük değil, OHAL’in kaldırılma ve Meclisin itibarının iadesidir. Bir liderler toplantısı yapılacaksa öncelikle bu konu için yapılmalıdır.”
“Liderler toplantısı liderler arasında olur"
Yapılan çağrının özü itibarıyla bir liderler toplantısı niteliğinde olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“Ancak Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanı hariç diğer grup başkanlarının tümü partilerinin lideridir. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin grup başkanı ise partisinin lideri değildir. Toplantı şekli her ne kadar mevzuata uygun olsa da siyasi etiğe uygun düşmemektedir. Liderler toplantısı liderler arasında olur. Doğru olan usul, eşit durumda olanların bir araya gelmesidir. Dolayısıyla sizin başkanlığınızda ya liderler ya da grup başkan vekilleri toplanmalıdır. TBMM’yi etkin ve güçlü kılacak milletvekilleri ve siyasi parti gruplarının söz ve ifade hakkını en geniş şekilde güvence altına alacak bir tüzük değişikliği düşünülüyorsa başkanlığınızda grup başkan vekillerinin bir araya gelip eski çalışmaları da ele alarak görüşmeleri mümkündür. Bu nedenle davetinize katılamayacağımı bildirir, sağlıklı ve başarılı çalışmalar dilerim."