Tesadüf Eserler Müzesi Başvuru Ve Eğitim Merkezi Oldu
Kültür ve Turizm Bakanlığınca 3 yıl süren ve yaklaşık 3 milyon liraya mal olan restorasyonun ardından ziyarete açılan Amasra Müzesi, bilim adamları için başvuru, öğrenciler için bir eğitim merkezi haline geldi Amasra Müze Müdürü Aydın: 'Restorasyonun ardından müze, ilçedeki sondaj ve bilimsel kazı alanlarıyla bütün oluşturarak ülkedeki ender örneklerden biri haline geldi' 'Taşınır ve taşınmaz eserler üzerinde incelemeler yapmak, makaleler yazmak ve yayın hazırlamak adına yerli ve yabancı bilim adamlarının uğrak yeri olan müze, yine öğrencilere yönelik tarih ve arkeolojik konularda eğitim veren bir eğitim merkezi durumundadır' 'Müzemiz, İtalya, Almanya, Danimarka gibi ülkelerin yanı sıra Bilkent, Orta Doğu Teknik ve Gazi gibi üniversitelerden araştırmacılara ev sahipliği yapmaktadır'.
'Sesamos' adıyla milattan önce 12. yüzyılda Fenikelilerin kıyılar boyunca oluşturduğu kolonilerle kurulan Amasra, binlerce yıllık tarihi geçmişin izlerini taşıyor.
Genellikle inşaat kazıları, heyelan, sondaj ile yol çalışmalarında ve balıkçıların ağlarına takılması sonucu ortaya çıkan Helenistik, Arkaik, Klasik, Roma, Bizans, Ceneviz, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait çok sayıda eser, Amasra Müzesi'nde sergileniyor.
4 teşhir salonu bulunan müzede, mezarlardan çıkan cam koku ve gözyaşı şişeleri, altın ve bronz süs eşyalarının yanı sıra olta iğneleri, haçlar, kandiller, silahlar, kaplar, yüzükler ve geleneksel kıyafetler ile bronz heykelciklerin bulunduğu müzeyi yılda 50 binin üzerinde turist ziyaret ediyor.
Amasra Kalesi ile 2015'te UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ne eklenen ilçede, restorasyon çalışmaları tamamlanarak yeniden ziyarete açılan müze, aynı zamanda ilk, orta ve yüksek öğrenim öğrencilerine yönelik eğitim faaliyetlerine de zaman zaman ev sahipliği yapıyor.
- Tesadüfen bulunan eserler için müze kuruldu
Amasra Müze Müdürü Baran Aydın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilçede herhangi bir arkeolojik kazı yapılmamasına karşın müzede sergilenen eserlerin tamamının tesadüfen bulunduğunu ve bu durumun da ilçede müze kurulmasını zorunlu kıldığını anımsattı.
İlçede 1955'te belediye binasının küçük odasında faaliyete başlayan müzenin 1969'da eski ilkokul binasına taşındığını, ihtiyacın artmasıyla 1984'te bahriye mektebi olarak kullanılan binaya taşındığını aktaran Aydın, şöyle konuştu:
'Çok sayıda eserin sergilendiği müze, günümüz teknolojisi ve müzecilik anlayışına uygun olarak elden geçti. İl Özel İdaresince yapılan ihalenin ardından Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünce büyük titizlikle sürdürülen restorasyon çalışmaları tamamlandı. 19. yüzyılda yapılan binanın rölövesi çıkarıldı ve orijinal sıvalarına ulaşılarak ilk hali görüldü. Zeminde kontrol kazıları yapıldı. Müzemizin arşivi yoktu, arşiv eklendi. Arkeolog, mühendis, mimar ve akademisyenlerin çalışabilmesi için etüt salonu yapıldı. Ayrıca eserler de belli kronolojik sıraya göre sergileniyor. Bazı özel eserler için o esere uygun interaktif görsel dijital tanıtım ve canlandırmalar yapılıyor. Örneğin, Roma İmparatoru Hadrian heykelinin noksan başı ve kolu aslına uygun lazer tekniğiyle bütünleştirildi. Yine müzemizde batık gemilere yönelik model batık gemi salonu yapıldı. Bu bölüm de ziyaretçilerin ilgisini çeken alanlardan biri oldu.'
Aydın, restorasyon çalışmaları kapsamında arkeolojik eserlerin zamana ve ortam koşullarına karşı korunmasını sağlamak üzere özel iklimlendirilmiş deposu ve sergileme sistemi oluşturulduğunu, bu sayede müzedeki kültür mirasının sonraki nesillere en iyi şekilde aktarılmasının amaçlandığını söyledi.
- 'Hem uluslararası başvuru hem eğitim merkezi'
Aydın, ilçede bulunan çeşitli küçük buluntular, mimari kalıntılar, cam ve metal eserlerin büyük bir titizlikle kayıt altına alındığını ve bunların bilimsel çalışmalarda değerlendirildiğini de söyleyerek, restorasyonun ardından müzenin, ilçedeki sondaj ve bilimsel kazı alanlarıyla bütün oluşturarak ülkedeki ender örneklerden biri haline geldiğini vurguladı.
Amasra Müzesi'nin, bir arkeoloji müzesi olmasından dolayı restorasyon çalışmalarının ardından arkeoloji bilimi konusunda çalışmaların sürdürüldüğü bir merkez haline geldiğine işaret eden Aydın, şunları kaydetti:
'Bu bağlamda müze, taşınır ve taşınmaz eserler üzerinde incelemeler yapmak, makaleler yazmak ve yayın hazırlamak adına yerli ve yabancı bilim adamlarının uğrak yeri olmaktadır. Müzemiz, İtalya, Almanya, Danimarka gibi ülkelerin yanı sıra Bilkent, Orta Doğu Teknik ve Gazi gibi üniversitelerden araştırmacılara ev sahipliği yapmaktadır. Bartın Üniversitesinde arkeoloji bölümünün açılmasıyla bilim adamı trafiğinin daha da arttığını gözlemlediğimiz müze, aynı zamanda öğrencilere yönelik tarih ve arkeolojik konularda eğitim merkezi durumundadır. Yurt genelinde arkeoloji, sanat tarihi bölümü öğrencilerine etütlük malzemeler üzerinden çeşitli tetkikler yapma imkanı vermektedir. Yani öğrenci, derste teorik olarak gördüğü tarihi eseri, tarihi objeyi müzede pratikte görerek, eline alarak ne olduğunu görmektedir. Yine Bartın Üniversitesi Arkeoloji Bölümü öğrencileri müzede heykeller üzerinde ders görmektedir. Müzemiz ve ilçemiz barındırdığı antik eserlerle arkeolog, mühendis, mimar ve akademisyenler için de uluslararası bir başvuru merkezi haline gelmiştir.”
Aydın, 3 yıl süren ve 3 milyon liraya mal olan restorasyon çalışmalarının ardından müzenin Kültür ve Turizm Bakanlığınca belirlenecek yakın bir tarihte düzenlenecek törenle resmi açılışının yapılacağını da sözlerine ekledi.