Zonguldak'ta FETÖ/PDY Davası
Haklarında ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet ile 7 yıl 6'şar aydan 15'er yıla kadar kadar hapis cezası istenen 18'i tutuklu 21 eski akademisyenin yargılanmasına başlandı Mahkeme heyeti, duruşmada 14 sanığın savunmasının ardından, sanık sayısını ve bu kişilerin tekrar cezaevine götürülecek olmasını dikkate alarak, davayı yarına erteledi.
Zonguldak'ta, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında aralarında Bülent Ecevit Üniversitesi'ndeki (BEÜ) eski akademisyenlerin de bulunduğu 18'i tutuklu 21 sanığın yargılanmasına başlandı.
Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, 18'i tutuklu 21 sanık ve avukatları katıldı.
Duruşmada, eski BEÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhlis Bağdigen, eski BEÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Aydın'ın da aralarında bulunduğu sanıklar hakkında, 'silahlı terör örgütüne üye olmak', 'Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek', 'anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek' suçlamalarının yöneltildiği iddianame okundu.
Yaklaşık 1 saat süren kimlik tespitinin ardından, sanıkların savunmaları alınmaya başlandı.
Tutuklu yargılanan eski BEÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bağdigen, savunmasında, hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini belirterek, 'İsnat edilen suçları işlemediğim için etkin pişmanlıktan yararlanmak istemiyorum. 1993'te BEÜ Maliye bölümünde araştırma görevlisi olarak çalışmaya başladım. 2000 yılına kadar yurt dışında eğitimime devam ettim. 2000 yılında tekrar ülkeme dönerek yardımcı doçent olarak BEÜ Maliye bölümünde göreve başladım. Ben kurucu bölüm başkanı olarak bu göreve atandım.' diye konuştu.
Darbe gecesinde Ankara'da bulunduğunu anlatan Bağdigen, 'Diğerleri gibi darbe girişimini televizyondan izledim. Darbe girişimine kalkışanlardan şikayetçiyim. Ben 2011'de rektör yardımcısı olarak atandım. Bu görevim nedeniyle ek ödemeler yapıldı. Örgütün kapatılan bankasında paramı biriktirmeye başladım. 2014'te bankadaki hesabımı kapattım. Hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum.' dedi.
Eski akademisyen tutuklu sanık Doç. Dr. Mehmet Çabuk ise 2002'de BEÜ'de göreve başladığını ve mesleğini severek yaptığını belirterek, 'Ben bir vatanseverim. Herhangi yasa dışı örgüt ve yapıya ait hiçbir faaliyette bulunmadım. Dini sohbete katılmadım. Suçlamaları kabul etmiyorum.' ifadesini kullandı.
Eski BEÜ Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. İbrahim Akpınar da yaklaşık 10 aydır tutuklu olduğunu ifade ederek, 'Eğitim hayatımı devlet okullarında geçirdim. 2010'da BEÜ'ye öğretim görevlisi olarak başladım. Yaklaşık 2,5 yıl süresince çok çalıştım. Herkes gibi ülkemin bu duruma düşmesine vicdanen çok üzüldüm.' savunmasında bulundu.
Tutuklu sanık eski BEÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Aydın ise hiç bir yasa dışı örgüt ve yapılanmanın içerisinde olmadığını öne sürerek, suçlamaları reddetti.
Mahkeme heyeti, yaklaşık 8 saat süren duruşmada, 14 sanığın savunmasının ardından, sanık sayısını ve bu kişilerin tekrar cezaevine götürülecek olmasını dikkate alarak, davayı yarına erteledi.
İddianamede, sanıklar hakkında ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet ile 7 yıl 6'şar aydan 15'er yıla kadar kadar hapis cezası isteniyor.
Kaynak: AA
Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, 18'i tutuklu 21 sanık ve avukatları katıldı.
Duruşmada, eski BEÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhlis Bağdigen, eski BEÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Aydın'ın da aralarında bulunduğu sanıklar hakkında, 'silahlı terör örgütüne üye olmak', 'Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek', 'anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek' suçlamalarının yöneltildiği iddianame okundu.
Yaklaşık 1 saat süren kimlik tespitinin ardından, sanıkların savunmaları alınmaya başlandı.
Tutuklu yargılanan eski BEÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bağdigen, savunmasında, hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini belirterek, 'İsnat edilen suçları işlemediğim için etkin pişmanlıktan yararlanmak istemiyorum. 1993'te BEÜ Maliye bölümünde araştırma görevlisi olarak çalışmaya başladım. 2000 yılına kadar yurt dışında eğitimime devam ettim. 2000 yılında tekrar ülkeme dönerek yardımcı doçent olarak BEÜ Maliye bölümünde göreve başladım. Ben kurucu bölüm başkanı olarak bu göreve atandım.' diye konuştu.
Darbe gecesinde Ankara'da bulunduğunu anlatan Bağdigen, 'Diğerleri gibi darbe girişimini televizyondan izledim. Darbe girişimine kalkışanlardan şikayetçiyim. Ben 2011'de rektör yardımcısı olarak atandım. Bu görevim nedeniyle ek ödemeler yapıldı. Örgütün kapatılan bankasında paramı biriktirmeye başladım. 2014'te bankadaki hesabımı kapattım. Hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum.' dedi.
Eski akademisyen tutuklu sanık Doç. Dr. Mehmet Çabuk ise 2002'de BEÜ'de göreve başladığını ve mesleğini severek yaptığını belirterek, 'Ben bir vatanseverim. Herhangi yasa dışı örgüt ve yapıya ait hiçbir faaliyette bulunmadım. Dini sohbete katılmadım. Suçlamaları kabul etmiyorum.' ifadesini kullandı.
Eski BEÜ Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. İbrahim Akpınar da yaklaşık 10 aydır tutuklu olduğunu ifade ederek, 'Eğitim hayatımı devlet okullarında geçirdim. 2010'da BEÜ'ye öğretim görevlisi olarak başladım. Yaklaşık 2,5 yıl süresince çok çalıştım. Herkes gibi ülkemin bu duruma düşmesine vicdanen çok üzüldüm.' savunmasında bulundu.
Tutuklu sanık eski BEÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Aydın ise hiç bir yasa dışı örgüt ve yapılanmanın içerisinde olmadığını öne sürerek, suçlamaları reddetti.
Mahkeme heyeti, yaklaşık 8 saat süren duruşmada, 14 sanığın savunmasının ardından, sanık sayısını ve bu kişilerin tekrar cezaevine götürülecek olmasını dikkate alarak, davayı yarına erteledi.
İddianamede, sanıklar hakkında ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet ile 7 yıl 6'şar aydan 15'er yıla kadar kadar hapis cezası isteniyor.