Aladağ'daki Yurt Yangını
CHP Eskişehir Milletvekili Usluer: 'Sanık avukatları delillerin karartılması ve müvekkillerinin kaçma durumunun bulunmamasını gerekçe göstererek tahliye isterken söz konusu yurt yıkılmış. Ortada yurt yok'
CHP Eskişehir Milletvekili Gaye Usluer, Aladağ'daki yurt yangınına ilişkin, 'Sanık avukatları delillerin karartılması ve müvekkillerinin kaçma durumunun bulunmamasını gerekçe göstererek tahliye isterken söz konusu yurt yıkılmış. Ortada yurt yok.' dedi.
Usluer, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay ile Mecliste düzenlediği basın toplantısında, Adana'nın Aladağ ilçesinde geçen yıl çıkan 10'u öğrenci 12 kişinin öldüğü, çok sayıda öğrencinin yaralandığı yangınla ilgili aralarında yurt müdürünün de bulunduğu tutuklu 7 sanığın yargılandığı davanın duruşmasını izlediklerini bildirdi.
Yaşamanı yitiren öğrencilerin ailelerinin tamamının sanıklar hakkında şikayetçi olduğunu vurgulayan Usluer, ailelerin itirazının, isyanının yaşananlar açısından acı olduğunu ifade etti.
Usluer, yanan yurt binasının yıkıldığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:
'Bunun manası delilleri ortadan kaldırmak demektir. Yıkım kararı belediyenin onayıyla olabilecek bir şeyken müşteki avukatları dosyada böyle bir belediye onayının bulunmadığını söylüyor. Nasıl yıkıldı? Sanık avukatları delillerin karartılması ve müvekkillerinin kaçma durumunun bulunmamasını gerekçe göstererek tahliye isterken söz konusu yurt yıkılmış. Ortada yurt yok. Devam etmekte olan bir dava var, ancak davaya konu yurt binası ortada yok.'
Sanıkların, suçu tamamen itfaiyeye yüklemeye gayret ettiklerini de gözlemlediğini anlatan Usluer, itfaiyenin olay yerine ulaştığında o çocukların tamamının yaşamını yitirdiğinin tespit edildiğine değindi.
Mustafa Balbay ise davada sanki bir trafik kazası yaşanmış havası yaratılmak üzere hem avukatların hem sanıkların işbirliği içerisinde hareket ettiğini söyledi.
Bir daha benzer ölüm olaylarının yaşanmaması için olayın tüm gerçekleriyle ortaya çıkmasının önemine vurgu yapan Balbay, şu görüşlere yer verdi:
'10 Mayıs tarihinde Aladağ ilçesindeki denetimlerde kız yurdunun yakınında bulunan erkek yurduyla karşılaştık. Orası da kız yurduna benzer özellikleri taşıyor. Erkek yurdunda da bina çıkışına en uzak nokta yangın çıkışıydı. İkinci yangın çıkış kapısından dışarı ulaşmak için 3 metre yüksekten atlamanız gerekiyor. Burayı denetleyecek bir kişi yok mu arkadaş? 4 katlı yurdun yerleri halı. Komisyon başkanı bile 'bir an eğilip o halıları sökesim geldi' dedi. Amacımız birilerinin çok fazla ceza alması falan değil. Benzer durumların bir daha yaşanmaması, gerçeğin ortaya çıkmasıdır.'
Balbay, bu yurtların sadece dini eğitim verilmesi için programlandığını öne sürerek, 'Elbette dinimizi öğreneceğiz ama o çocuklar eğitimleri için o yurtlara gönderilmiş. Aladağ yangını, Türkiye'deki eğitim sisteminin ne olduğunu hepimize gösterdi.' dedi.
Kaynak: AA
Usluer, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay ile Mecliste düzenlediği basın toplantısında, Adana'nın Aladağ ilçesinde geçen yıl çıkan 10'u öğrenci 12 kişinin öldüğü, çok sayıda öğrencinin yaralandığı yangınla ilgili aralarında yurt müdürünün de bulunduğu tutuklu 7 sanığın yargılandığı davanın duruşmasını izlediklerini bildirdi.
Yaşamanı yitiren öğrencilerin ailelerinin tamamının sanıklar hakkında şikayetçi olduğunu vurgulayan Usluer, ailelerin itirazının, isyanının yaşananlar açısından acı olduğunu ifade etti.
Usluer, yanan yurt binasının yıkıldığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:
'Bunun manası delilleri ortadan kaldırmak demektir. Yıkım kararı belediyenin onayıyla olabilecek bir şeyken müşteki avukatları dosyada böyle bir belediye onayının bulunmadığını söylüyor. Nasıl yıkıldı? Sanık avukatları delillerin karartılması ve müvekkillerinin kaçma durumunun bulunmamasını gerekçe göstererek tahliye isterken söz konusu yurt yıkılmış. Ortada yurt yok. Devam etmekte olan bir dava var, ancak davaya konu yurt binası ortada yok.'
Sanıkların, suçu tamamen itfaiyeye yüklemeye gayret ettiklerini de gözlemlediğini anlatan Usluer, itfaiyenin olay yerine ulaştığında o çocukların tamamının yaşamını yitirdiğinin tespit edildiğine değindi.
Mustafa Balbay ise davada sanki bir trafik kazası yaşanmış havası yaratılmak üzere hem avukatların hem sanıkların işbirliği içerisinde hareket ettiğini söyledi.
Bir daha benzer ölüm olaylarının yaşanmaması için olayın tüm gerçekleriyle ortaya çıkmasının önemine vurgu yapan Balbay, şu görüşlere yer verdi:
'10 Mayıs tarihinde Aladağ ilçesindeki denetimlerde kız yurdunun yakınında bulunan erkek yurduyla karşılaştık. Orası da kız yurduna benzer özellikleri taşıyor. Erkek yurdunda da bina çıkışına en uzak nokta yangın çıkışıydı. İkinci yangın çıkış kapısından dışarı ulaşmak için 3 metre yüksekten atlamanız gerekiyor. Burayı denetleyecek bir kişi yok mu arkadaş? 4 katlı yurdun yerleri halı. Komisyon başkanı bile 'bir an eğilip o halıları sökesim geldi' dedi. Amacımız birilerinin çok fazla ceza alması falan değil. Benzer durumların bir daha yaşanmaması, gerçeğin ortaya çıkmasıdır.'
Balbay, bu yurtların sadece dini eğitim verilmesi için programlandığını öne sürerek, 'Elbette dinimizi öğreneceğiz ama o çocuklar eğitimleri için o yurtlara gönderilmiş. Aladağ yangını, Türkiye'deki eğitim sisteminin ne olduğunu hepimize gösterdi.' dedi.