Uzmanlardan 'Dijital Göz Yorgunluğu' Uyarısı
VAN – Van’daki Urartu Göz uzmanları; bilgisayar, akıllı telefon ve tablet kullanımından kaynaklanan ‘dijital göz yorgunluğu’ konusunda vatandaşlara uyarılarda bulundu.
Teknolojinin ilerlediği günümüzde özellikle bilgisayar, akıllı telefon ve tablet kullanımının yoğun olduğunu belirten uzmanlar, bu teknoloji ürünlerinden kaynaklı bazı rahatsızlıkların da ortaya çıkabildiğini söylediler. Özellikle bilgisayar, akıllı telefon ve tabletlerden dolayı görme ile ilgili şikayetlerin olabildiğini ifade eden Urartu Göz uzmanlarından Dr. Özgür Bülent Timuçin, “Gözlerde yanma, acıma, kaşıntı, sulanma, bulanık görme, odaklanma zorluğu, kızarıklık şeklinde bulgular verir. Tedavisinde bu duruma sebep olabilecek faktörlerin belirlenerek ortadan kaldırılması gerekir. Tedaviye yönelik ilk adım detaylı bir göz muayenesidir. Muayene ile göz yorgunluğunu ortaya çıkaran, göze ait faktörlerin belirlenmesi amaçlanır. Olası bir kırılma kusuru, kuru göz sendromu veya kirpik iltihabı gibi durumlar dijital göz yorgunluğunun altında yatabilir” dedi.
Tedavi planlamalarındaki ikinci adımın ise soruna yol açan çevresel faktörlerin belirlenmesi olduğunu dile getiren Timuçin, “Örneğin ortam ısıtması uygun ayarlanmalıdır. Özellikle klima ile havalandırılan ortamlarda gözlerin kurumasının engellenmesi için ortam nemlendiriciler kullanılmalıdır. Ortam uygun aydınlatılmış olmalıdır. Direk veya dijital ekrandan yansıma yoluyla göze çarpan parlak ışıklar, tepe flöresan lambaları göz yorgunluğunu arttırır. Orta parlaklıkta, göze direk çarpmayan günışığı lambaları tercih edilmelidir. Ortamdaki yansımalar azaltılmalıdır. Yansımalar dijital ekran kaynaklı olabildiği gibi kullandığımız gözlük kaynaklı da olabilir. Yansıma önleyici ekran koruyucuları ve anti-refle kaplamalı gözlük camları çoğu zaman şikayetleri hafifletir. Yine dijital ekranın geniş ve yüksek çözünürlüklü olması da göz yorgunluğunu azaltmaya yardımcı olur. Ayrıca ekran parlaklığı ortam parlaklığı ile eşit hale getirilmelidir. Ekran kendi başına ışık kaynağı olmamalıdır. Özetle her şartta ekrandaki görüntünün netliği ve seçilebilirliği yeterli düzeyde olmalıdır. Ekranın üst sınırı, göz kapağı seviyesinin altında olmalıdır. Dijital göz yorgunluğu bulgularının kontrolünde bazı araştırmacılar ekranın renk sıcaklığı ayarlarında uzun dalga boylu sıcak renklerin (yeşil-kırmızı) tercih edilmesini önermektedir. Ancak bu öneriyi bilimsel veriler yeterince desteklemediğinden kendi hastalarıma fabrika ayarları dışında bir renk sıcaklığı ayarı önermiyorum” ifadelerini kullandı.
Tedavinin diğer adımlarında ise hastanın yeterli sıvı alması, dengeli beslenmesi, kullandığı sistemik ilaçlar ve uyku düzeni altta yatan göz kuruluğu tedavisi açısından önemli olduğuna da değinen Timuçin, “Bazı seçilmiş hastalara ara mesafe gözlüğü veya bilgisayar gözlüğü reçete edilebilir. Ayrıca göz kırpma sayısı dijital ekran karşısında normalin üçte birine iner. Bu durum ise gözyaşı dağılımını ve kalitesini etkilediğinden göz yorgunluğunu tetikleyebilir. Ekran başında uzun süre kalınması gereken durumlarda sık aralıklarla (20 dakikada bir) kısa molalar (15-20sn) vermenin, gözleri ardı ardına kırparak göz yüzeyini nemlendirmenin ve bu sırada uzağa odaklanmanın tedavide faydalı olduğu bilinmektedir” şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
Tedavi planlamalarındaki ikinci adımın ise soruna yol açan çevresel faktörlerin belirlenmesi olduğunu dile getiren Timuçin, “Örneğin ortam ısıtması uygun ayarlanmalıdır. Özellikle klima ile havalandırılan ortamlarda gözlerin kurumasının engellenmesi için ortam nemlendiriciler kullanılmalıdır. Ortam uygun aydınlatılmış olmalıdır. Direk veya dijital ekrandan yansıma yoluyla göze çarpan parlak ışıklar, tepe flöresan lambaları göz yorgunluğunu arttırır. Orta parlaklıkta, göze direk çarpmayan günışığı lambaları tercih edilmelidir. Ortamdaki yansımalar azaltılmalıdır. Yansımalar dijital ekran kaynaklı olabildiği gibi kullandığımız gözlük kaynaklı da olabilir. Yansıma önleyici ekran koruyucuları ve anti-refle kaplamalı gözlük camları çoğu zaman şikayetleri hafifletir. Yine dijital ekranın geniş ve yüksek çözünürlüklü olması da göz yorgunluğunu azaltmaya yardımcı olur. Ayrıca ekran parlaklığı ortam parlaklığı ile eşit hale getirilmelidir. Ekran kendi başına ışık kaynağı olmamalıdır. Özetle her şartta ekrandaki görüntünün netliği ve seçilebilirliği yeterli düzeyde olmalıdır. Ekranın üst sınırı, göz kapağı seviyesinin altında olmalıdır. Dijital göz yorgunluğu bulgularının kontrolünde bazı araştırmacılar ekranın renk sıcaklığı ayarlarında uzun dalga boylu sıcak renklerin (yeşil-kırmızı) tercih edilmesini önermektedir. Ancak bu öneriyi bilimsel veriler yeterince desteklemediğinden kendi hastalarıma fabrika ayarları dışında bir renk sıcaklığı ayarı önermiyorum” ifadelerini kullandı.
Tedavinin diğer adımlarında ise hastanın yeterli sıvı alması, dengeli beslenmesi, kullandığı sistemik ilaçlar ve uyku düzeni altta yatan göz kuruluğu tedavisi açısından önemli olduğuna da değinen Timuçin, “Bazı seçilmiş hastalara ara mesafe gözlüğü veya bilgisayar gözlüğü reçete edilebilir. Ayrıca göz kırpma sayısı dijital ekran karşısında normalin üçte birine iner. Bu durum ise gözyaşı dağılımını ve kalitesini etkilediğinden göz yorgunluğunu tetikleyebilir. Ekran başında uzun süre kalınması gereken durumlarda sık aralıklarla (20 dakikada bir) kısa molalar (15-20sn) vermenin, gözleri ardı ardına kırparak göz yüzeyini nemlendirmenin ve bu sırada uzağa odaklanmanın tedavide faydalı olduğu bilinmektedir” şeklinde konuştu.