Sağlık Bakanı Akdağ Açıklaması
'Türkiye, kişi başına yaptığı sağlık harcamasıyla memnuniyeti, doğumda beklenen yaşam süresini, sağlık göstergelerini kıyasladığımız zaman dünyanın en etkili ve verimli sağlık sistemini kurmuş ülkedir'.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Türkiye'nin, kişi başına sağlık harcamasıyla memnuniyeti, doğumda beklenen yaşam süresi ve sağlık göstergeleriyle dünyanın en etkili ve verimli sağlık sistemini kurmuş bir ülke olduğunu kaydetti.
Pendik'teki İl Değerlendirme Toplantısında, İstanbul'da Türkiye’nin diğer şehirlerine benzemeyen sorunlar bulunduğunu, İstanbul’da en önemli problemin arsa sorunu olduğunu anlatan Akdağ, kentte hastane, tedavi hizmetlerinin önemli bir bölümünün özel sektör tarafından verildiğini, kamu sektörünün güçlendirilmesi gerektiğini dile getirdi.
Akdağ, 'İstanbul bir deprem bölgesi ve bu anlamda ciddi yatırımlar yaptık. Artık bu yapılanları kemale erdirip kalanları birkaç yıl içerisinde tamamlamamız gerekiyor. İstanbul’da bir problemimiz de arsa temin etmek. Bunun için İstanbul belediyelerinin bize çok ciddi destek olması gerekiyor. Özellikle planladığımız yeni aile sağlığı merkezleri ve yeni sağlıklı yaşam merkezlerini oluşturmak için bu arsa meselesi son derece önemli.' diye konuştu.
Sağlık Bakanlığı’nın değerlendirme toplantılarında bakanlığın merkez ekibi, bakanlığın taşrası diye bir kavramlarının bulunmadığını dile getiren Akdağ, herkesin birlik içerisinde çalışıp beraber öğrendiğini kaydetti.
Türkiye’nin son dönemde sağlık alanında yaptığı dönüşümle dünyada örnek bir konumda olduğunu ifade eden Recep Akdağ, şöyle devam etti:
'Türkiye, kişi başına yaptığı sağlık harcaması ile memnuniyeti, doğumda beklenen yaşam süresini, sağlık göstergelerini kıyasladığımız zaman dünyanın en etkili ve verimli sağlık sistemini kurmuş ülkedir. Ben böyle iddialı cümleler kurmayı sevmem ama işin gerçeği budur. Yani kişi başına 500 dolar harcama ile yüzde 75-76 memnuniyete ulaşan, 500 dolarla aynı zamanda anne ölümlerini yüz binde 15’in altına, bebek ölümlerini yüz binde 10’un altına düşüren, doğumda beklenen yaşam süresini 12-13 yıl içerisinde 72 yıldan 78 yıla çıkaran, cepten harcamaların yüzde 15'in altında olduğu, yıkıcı sağlık harcamalarının 10 bin hanede 30’ların altında olduğu başka bir ülke yoktur. Ama biz çok daha iyisini yapabileceğimizi biliyoruz. Vatandaş memnuniyeti için yeni dönemdeki hedefimiz yüzde 80’dir. Yeni dönem için anne ölüm oranını yüz binde 10’un altına, bebek ölüm hızını binde 6’nın altına indirmeyi planlıyoruz. Yeni dönemde cepten harcamaları yüzde 15’lerde tutmayı, bir aile için yıkıcı sağlık harcaması yapılmış olması durumunda on bin ailede 10’ların altına indirmeyi planlıyoruz. İstanbul’da bu hedeflere ulaşmadan Türkiye’de bu hedeflere ulaşamazsınız.'
Sezaryen oranları hakkında da açıklama yapan Akdağ, Zeynep Kamil Eğitim ve Araştırma Hastanesini düşük sezaryen oranı dolayısıyla tebrik etti.
Bakan Akdağ, sözlerini, 'Zeynep Kamil Eğitim ve Araştırma Hastanesinde ilk hamilelerde sezaryen yapma oranı yüzde 12’ye düşürülmüş durumdadır. Bu çok büyük bir başarıdır. Zeynep Kamil Hastanesi, Türkiye'deki bütün hastanelere bunun gerçekleştirilebileceğinin mesajını verdi. Neden önemli? Çünkü doğum sayısı yılda 10 bine yakın, ileri bir merkez olan, riskli gebeliklerin ve yeni doğanların takip edildiği bir hastane olmasına rağmen ilk sezaryen oranlarını yüzde 12’lerde tutması önemli bir başarıdır. Böylece hem anneleri hem bebekleri korudukları için kendilerini özellikle tebrik ediyorum.' diye tamamladı.
Kaynak: AA
Pendik'teki İl Değerlendirme Toplantısında, İstanbul'da Türkiye’nin diğer şehirlerine benzemeyen sorunlar bulunduğunu, İstanbul’da en önemli problemin arsa sorunu olduğunu anlatan Akdağ, kentte hastane, tedavi hizmetlerinin önemli bir bölümünün özel sektör tarafından verildiğini, kamu sektörünün güçlendirilmesi gerektiğini dile getirdi.
Akdağ, 'İstanbul bir deprem bölgesi ve bu anlamda ciddi yatırımlar yaptık. Artık bu yapılanları kemale erdirip kalanları birkaç yıl içerisinde tamamlamamız gerekiyor. İstanbul’da bir problemimiz de arsa temin etmek. Bunun için İstanbul belediyelerinin bize çok ciddi destek olması gerekiyor. Özellikle planladığımız yeni aile sağlığı merkezleri ve yeni sağlıklı yaşam merkezlerini oluşturmak için bu arsa meselesi son derece önemli.' diye konuştu.
Sağlık Bakanlığı’nın değerlendirme toplantılarında bakanlığın merkez ekibi, bakanlığın taşrası diye bir kavramlarının bulunmadığını dile getiren Akdağ, herkesin birlik içerisinde çalışıp beraber öğrendiğini kaydetti.
Türkiye’nin son dönemde sağlık alanında yaptığı dönüşümle dünyada örnek bir konumda olduğunu ifade eden Recep Akdağ, şöyle devam etti:
'Türkiye, kişi başına yaptığı sağlık harcaması ile memnuniyeti, doğumda beklenen yaşam süresini, sağlık göstergelerini kıyasladığımız zaman dünyanın en etkili ve verimli sağlık sistemini kurmuş ülkedir. Ben böyle iddialı cümleler kurmayı sevmem ama işin gerçeği budur. Yani kişi başına 500 dolar harcama ile yüzde 75-76 memnuniyete ulaşan, 500 dolarla aynı zamanda anne ölümlerini yüz binde 15’in altına, bebek ölümlerini yüz binde 10’un altına düşüren, doğumda beklenen yaşam süresini 12-13 yıl içerisinde 72 yıldan 78 yıla çıkaran, cepten harcamaların yüzde 15'in altında olduğu, yıkıcı sağlık harcamalarının 10 bin hanede 30’ların altında olduğu başka bir ülke yoktur. Ama biz çok daha iyisini yapabileceğimizi biliyoruz. Vatandaş memnuniyeti için yeni dönemdeki hedefimiz yüzde 80’dir. Yeni dönem için anne ölüm oranını yüz binde 10’un altına, bebek ölüm hızını binde 6’nın altına indirmeyi planlıyoruz. Yeni dönemde cepten harcamaları yüzde 15’lerde tutmayı, bir aile için yıkıcı sağlık harcaması yapılmış olması durumunda on bin ailede 10’ların altına indirmeyi planlıyoruz. İstanbul’da bu hedeflere ulaşmadan Türkiye’de bu hedeflere ulaşamazsınız.'
Sezaryen oranları hakkında da açıklama yapan Akdağ, Zeynep Kamil Eğitim ve Araştırma Hastanesini düşük sezaryen oranı dolayısıyla tebrik etti.
Bakan Akdağ, sözlerini, 'Zeynep Kamil Eğitim ve Araştırma Hastanesinde ilk hamilelerde sezaryen yapma oranı yüzde 12’ye düşürülmüş durumdadır. Bu çok büyük bir başarıdır. Zeynep Kamil Hastanesi, Türkiye'deki bütün hastanelere bunun gerçekleştirilebileceğinin mesajını verdi. Neden önemli? Çünkü doğum sayısı yılda 10 bine yakın, ileri bir merkez olan, riskli gebeliklerin ve yeni doğanların takip edildiği bir hastane olmasına rağmen ilk sezaryen oranlarını yüzde 12’lerde tutması önemli bir başarıdır. Böylece hem anneleri hem bebekleri korudukları için kendilerini özellikle tebrik ediyorum.' diye tamamladı.