Rektör Şahin Açıklaması 'Devletin Stratejik Üniversitesi Olmalıyız'
Selçuk Üniversitesi (SÜ) Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin, Konya Aydınlar Ocağının bu haftaki konuğu oldu.
İl Halk Kütüphanesinde gerçekleştirilen programda önemli noktaların altını çizerek her devletin stratejik üniversitesi olması gerektiğini söyleyen Rektör Prof. Dr. Şahin, “Türkiye Cumhuriyeti’nin stratejik üniversitesi olmalıyız. Selçuk Üniversitesinin 10’uncu rektörü olarak benim Selçuk Üniversitesine biçtiğim misyon budur. Bu üniversitenin devletin ve dönemin hükümetinin ihtiyaç duyduğu projeleri geliştirmesi gerekiyor. Örneğin günümüzde karşılaştığımız göç sorununa karşı araştırmalar yaparak çözüm üretmesi gerekiyor. Sahada uygulamalar yapması gerekiyor. Uluslararası sıkıntılarda çözümler üretmesi gerekiyor. Ermeni diasporasına karşı henüz güçlü bir antitez geliştiremedik. Stratejik üniversite bunu görev edinecek. Ermenice bilen araştırmacıları yetiştirecek ve Ermenistan’daki verilerle kendi arşivlerimizi inceleyecek. Tek işi bu olacak. Bu gibi stratejik noktalarda devletin önemli araştırmalarını yürütecek ve sonuçlar ortaya koyacak” dedi.
Rektör Şahin, konuşmasında üniversite kavramı ve dünyadaki üniversitelerin gelişimi, ülkemizdeki üniversitelerin gelişim süreci ve yüksek öğrenim durumu, üniversitelerin ve YÖK’ün nasıl olması gerektiği konusundaki görüşlerini de paylaştı. Rektör Prof. Dr. Şahin, “Batı, modern bilimin doğuşu olarak Avrupa’yı kabul eder. Avrupa bilim anlayışını Yunan medeniyetine dayandırır. Çok az bir kısmını da Mısır’daki Firavun medeniyetine atıfta bulunarak açıklar. Kendi köklerini meşrulaştırmak için. Ama İslam’ı ve İslam ile ilgili her şeyi yok sayar. Bu yüzden de Fas’daki Karaviyyin Üniversitesini ilk üniversite olarak görmezler” dedi.
Türkiye’deki üniversitelerin kuruluş tarihleri ve kurulan ilk üniversiteler hakkında detaylı bilgi veren Rektör Prof. Dr. Şahin, “Bugün ülkemizde 183 üniversite var. İstanbul Üniversitesi’nden sonra Selçuk Üniversitesi öğrenci bakımından Türkiye’de ikinci sırada. Eğitim öğretim hizmetlerinin tüm bölgelere ilçelere yayılmasını destekliyoruz. İlçelerimizin hemen hepsinde okullarımız var. Ülke içindeki kültürel değişimlerin olması, farklı kültürlerden gelen çocukların ilçelere zenginlik katması önemli bir nokta. Her vilayete bir üniversite kurmak ve sayısını artırmak ülkemiz şartlarında doğru bir yaklaşımdır. Faydaları çok fazladır. Yerinde eğitim verebilmek de çok önemlidir. Anadolu’da ciddi maddi sıkıntı çeken bölgeler var. Buradaki öğrencilerin oldukları bölgede eğitim alması çok önemli. Bölgeler arası gelişmişlik farkını azaltma noktasında da üniversitelerin önemli bir etkisi olacaktır. Bölgelere ciddi ekonomik kazancı var. Konya’da 140 bin öğrenci var. Bir öğrencinin ayda bin lira harcama yaptığını varsayarsak sadece bu bile 12 milyar lira ortalama girdi sağlıyor Konya ekonomisine. Diğer sektörler ve hizmetleri hiç saymasak bile öğrencinin ilimize çok katkısı var. Biz de Selçuk Üniversitesi olarak 750 milyon lira da biz para üretiyoruz. Bu da Konya ekonomisine doğrudan katkı sağlıyor” diye konuştu.
“Gelecek bizimdir”
Türkiye’de yükseköğrenimi masaya yatıran SÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin, “Hiç merak etmeyin gelecek bizimdir” dedi.
Şahin üniversite tanımını, “Farklı bilim dallarında farklı ilim adamlarının tek çatı altında müşterek eğitim ve öğretim faaliyeti” şeklinde yaptıktan sonra üniversite kavramının Avrupa’da ortaya çıkmaya başladığını fakat geçmişte de “Aristo okulu, Eflatun okulu” gibi okulların da bulunduğunu kaydetti.
Prof. Dr. Şahin, üniversitenin geçmişi ve kuruluşunun daha eskilere dayandırılabileceğini ifade ederek Ashab-ı Suffa’nın bir üniversite ve orada verilen eğitim ile öğrencileri de üniversite eğitimi olarak değerlendirilebileceğini dile getirdi. Modern anlamda dünyada ilk kurulan üniversiteyle ilgili karşımıza yanlış bilgilerin çıktığını belirten Prof. Dr. Şahin, 1088 yılında İtalya’da kurulan Bologna Üniversitesi olmadığını ifade ederek, “Batılı manada dünyada ilk kurulan üniversite Fas’taki Karaviyyin Üniversitesidir. Kuruluş tarihi ise hicri 244’dür. Gittim ve gördüm. Halen başladığı gibi eğitim ve öğretime 30’ar kişilik sınıflarda devam ediyorlar” dedi.
“Batı İslamı ve İslamla ilgili herşeyi yok sayıyor”
Batı’da modern bilime karşı Avrupa merkeziyetçi bir bakış açısı bulunduğunu ve kendisinden başkasını, İslamı ve İslam ile ilgili her şeyi yok saydığını belirten Prof. Şahin, ülkemizdeki üniversitelerin de, diğer alanlardaki taklitler gibi Batı taklit edilerek oluşmasının sağlandığını anlattı. Türkiye’deki üniversitelerin devletin ve milletimizin beklediği şeyleri verebilecek düzeyde olmadığı görüşünde olduğunu da ifade eden rektör Şahin, ilk kurulan ODTÜ ile Atatürk Üniversitesi’nin Anglo-Sakson modeline göre kurulduğu ve zihniyet olarak tartışılabileceğini kaydetti.
Selçuk’un da yer aldığı 1975’e kadar 16 üniversite kurulan Türkiye’de, 1982’ye kadar hiç üniversite kurulmadığına dikkati çeken Şahin, günümüzde 183 üniversite bulunduğunu ve bunun 95’inin ise AK Parti döneminde kurulduğunu kaydetti.
7,5 milyon gencin öğretim gördüğü bu üniversitelerin öğrenci sayısı itibariyle İstanbul Üniversitesi’nden sonra 94 bin öğrenciyle Selçuk Üniversitesi’nin geldiğini belirten Şahin, “Üniversitelerimiz hem bizim gözbebeğimiz hem de çiğneyip de yutmakta zorlandığımız bir lokma. Ben her vilayete bir üniversite yapılmasını destekliyorum. Bu ülke şartlarında doğru bir yaklaşımdır. Gençleri sokaktan okula çekmek için yerinde eğitim şarttır” dedi.
“Üniversiteler Konya ekonomisine 12 milyar girdi sağlıyor”
Selçuk Üniversitesi hakkında da bilgi veren rektör Şahin, Konya’daki üniversitelerde 140 bin öğrenci olduğunu ve bunun 40 bininin yerli olduğuna işaret ederek hukuk ve tıpta okuyan öğrencilerin yüzde 90’a yakınının dışarıdan gelen öğrencilerin oluşturduğuna dikkati çekti. İlçelerde eğitim ve öğretim gören üniversite öğrencilerinin yüzde 63’ünün yerli olduğunu kaydeden Şahin, Konya’yı huzurlu, güvenli, hoşgörülü, örf ve adetlerine bağlı buldukları için tercih eden öğrencilerin Konya ekonomisine; ayda ortalama bir milyar, senede ise 12 milyar lira girdi sağladıklarını açıkladı.
Şahin, sohbetin son kısmında “nasıl bir üniversite ve nasıl bir YÖK olmalı?” sorusuna cevap olarak şunları söyledi:
“Türkiye’de birincisi; Standart üniversiteler, ikincisi; Bilim üniversiteleri, üçüncüsü; Stratejik üniversiteler, dördüncüsü; Konsept üniversiteler, beşinci olarak da Butik üniversiteler olmalı. Ben Selçuk’u stratejik üniversiteler kategorisinde sayıyorum. YÖK’e gelince; yüksek eğitim ve öğrenimin standardını belirlemeli, kaliteyi denetlemeli, ülkenin 5 yıllık yüksek eğitim planını yapmalı, uzaktan eğitimin önünü açmalı, sosyal okullara ve sosyal bilimlere ağırlık vermeli.”
Selçuk Üniversitesi bünyesinde sosyoloji bölümünden ayrı olarak felsefe ve psikoloji bölümlerinin de açılacağı ve KOP TV’nin kurulacağı müjdesini de veren Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin, üniversitenin 42. Yıldönümü dolayısıyla Prof. Dr. Erol Güngör’ün aziz hatırasına özel sayı olarak bastırılan ‘Selçuk Bakış’ dergisini katılımcılara hediye olarak verdi. Şahin, Yeni Türkiye’yi ilk defa ileri görüşlü ve efsane rektör olan Prof. Dr. Erol Güngör tarafından 1967’de yazıldığını da dile getirdi.
Kaynak: İHA
Rektör Şahin, konuşmasında üniversite kavramı ve dünyadaki üniversitelerin gelişimi, ülkemizdeki üniversitelerin gelişim süreci ve yüksek öğrenim durumu, üniversitelerin ve YÖK’ün nasıl olması gerektiği konusundaki görüşlerini de paylaştı. Rektör Prof. Dr. Şahin, “Batı, modern bilimin doğuşu olarak Avrupa’yı kabul eder. Avrupa bilim anlayışını Yunan medeniyetine dayandırır. Çok az bir kısmını da Mısır’daki Firavun medeniyetine atıfta bulunarak açıklar. Kendi köklerini meşrulaştırmak için. Ama İslam’ı ve İslam ile ilgili her şeyi yok sayar. Bu yüzden de Fas’daki Karaviyyin Üniversitesini ilk üniversite olarak görmezler” dedi.
Türkiye’deki üniversitelerin kuruluş tarihleri ve kurulan ilk üniversiteler hakkında detaylı bilgi veren Rektör Prof. Dr. Şahin, “Bugün ülkemizde 183 üniversite var. İstanbul Üniversitesi’nden sonra Selçuk Üniversitesi öğrenci bakımından Türkiye’de ikinci sırada. Eğitim öğretim hizmetlerinin tüm bölgelere ilçelere yayılmasını destekliyoruz. İlçelerimizin hemen hepsinde okullarımız var. Ülke içindeki kültürel değişimlerin olması, farklı kültürlerden gelen çocukların ilçelere zenginlik katması önemli bir nokta. Her vilayete bir üniversite kurmak ve sayısını artırmak ülkemiz şartlarında doğru bir yaklaşımdır. Faydaları çok fazladır. Yerinde eğitim verebilmek de çok önemlidir. Anadolu’da ciddi maddi sıkıntı çeken bölgeler var. Buradaki öğrencilerin oldukları bölgede eğitim alması çok önemli. Bölgeler arası gelişmişlik farkını azaltma noktasında da üniversitelerin önemli bir etkisi olacaktır. Bölgelere ciddi ekonomik kazancı var. Konya’da 140 bin öğrenci var. Bir öğrencinin ayda bin lira harcama yaptığını varsayarsak sadece bu bile 12 milyar lira ortalama girdi sağlıyor Konya ekonomisine. Diğer sektörler ve hizmetleri hiç saymasak bile öğrencinin ilimize çok katkısı var. Biz de Selçuk Üniversitesi olarak 750 milyon lira da biz para üretiyoruz. Bu da Konya ekonomisine doğrudan katkı sağlıyor” diye konuştu.
“Gelecek bizimdir”
Türkiye’de yükseköğrenimi masaya yatıran SÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin, “Hiç merak etmeyin gelecek bizimdir” dedi.
Şahin üniversite tanımını, “Farklı bilim dallarında farklı ilim adamlarının tek çatı altında müşterek eğitim ve öğretim faaliyeti” şeklinde yaptıktan sonra üniversite kavramının Avrupa’da ortaya çıkmaya başladığını fakat geçmişte de “Aristo okulu, Eflatun okulu” gibi okulların da bulunduğunu kaydetti.
Prof. Dr. Şahin, üniversitenin geçmişi ve kuruluşunun daha eskilere dayandırılabileceğini ifade ederek Ashab-ı Suffa’nın bir üniversite ve orada verilen eğitim ile öğrencileri de üniversite eğitimi olarak değerlendirilebileceğini dile getirdi. Modern anlamda dünyada ilk kurulan üniversiteyle ilgili karşımıza yanlış bilgilerin çıktığını belirten Prof. Dr. Şahin, 1088 yılında İtalya’da kurulan Bologna Üniversitesi olmadığını ifade ederek, “Batılı manada dünyada ilk kurulan üniversite Fas’taki Karaviyyin Üniversitesidir. Kuruluş tarihi ise hicri 244’dür. Gittim ve gördüm. Halen başladığı gibi eğitim ve öğretime 30’ar kişilik sınıflarda devam ediyorlar” dedi.
“Batı İslamı ve İslamla ilgili herşeyi yok sayıyor”
Batı’da modern bilime karşı Avrupa merkeziyetçi bir bakış açısı bulunduğunu ve kendisinden başkasını, İslamı ve İslam ile ilgili her şeyi yok saydığını belirten Prof. Şahin, ülkemizdeki üniversitelerin de, diğer alanlardaki taklitler gibi Batı taklit edilerek oluşmasının sağlandığını anlattı. Türkiye’deki üniversitelerin devletin ve milletimizin beklediği şeyleri verebilecek düzeyde olmadığı görüşünde olduğunu da ifade eden rektör Şahin, ilk kurulan ODTÜ ile Atatürk Üniversitesi’nin Anglo-Sakson modeline göre kurulduğu ve zihniyet olarak tartışılabileceğini kaydetti.
Selçuk’un da yer aldığı 1975’e kadar 16 üniversite kurulan Türkiye’de, 1982’ye kadar hiç üniversite kurulmadığına dikkati çeken Şahin, günümüzde 183 üniversite bulunduğunu ve bunun 95’inin ise AK Parti döneminde kurulduğunu kaydetti.
7,5 milyon gencin öğretim gördüğü bu üniversitelerin öğrenci sayısı itibariyle İstanbul Üniversitesi’nden sonra 94 bin öğrenciyle Selçuk Üniversitesi’nin geldiğini belirten Şahin, “Üniversitelerimiz hem bizim gözbebeğimiz hem de çiğneyip de yutmakta zorlandığımız bir lokma. Ben her vilayete bir üniversite yapılmasını destekliyorum. Bu ülke şartlarında doğru bir yaklaşımdır. Gençleri sokaktan okula çekmek için yerinde eğitim şarttır” dedi.
“Üniversiteler Konya ekonomisine 12 milyar girdi sağlıyor”
Selçuk Üniversitesi hakkında da bilgi veren rektör Şahin, Konya’daki üniversitelerde 140 bin öğrenci olduğunu ve bunun 40 bininin yerli olduğuna işaret ederek hukuk ve tıpta okuyan öğrencilerin yüzde 90’a yakınının dışarıdan gelen öğrencilerin oluşturduğuna dikkati çekti. İlçelerde eğitim ve öğretim gören üniversite öğrencilerinin yüzde 63’ünün yerli olduğunu kaydeden Şahin, Konya’yı huzurlu, güvenli, hoşgörülü, örf ve adetlerine bağlı buldukları için tercih eden öğrencilerin Konya ekonomisine; ayda ortalama bir milyar, senede ise 12 milyar lira girdi sağladıklarını açıkladı.
Şahin, sohbetin son kısmında “nasıl bir üniversite ve nasıl bir YÖK olmalı?” sorusuna cevap olarak şunları söyledi:
“Türkiye’de birincisi; Standart üniversiteler, ikincisi; Bilim üniversiteleri, üçüncüsü; Stratejik üniversiteler, dördüncüsü; Konsept üniversiteler, beşinci olarak da Butik üniversiteler olmalı. Ben Selçuk’u stratejik üniversiteler kategorisinde sayıyorum. YÖK’e gelince; yüksek eğitim ve öğrenimin standardını belirlemeli, kaliteyi denetlemeli, ülkenin 5 yıllık yüksek eğitim planını yapmalı, uzaktan eğitimin önünü açmalı, sosyal okullara ve sosyal bilimlere ağırlık vermeli.”
Selçuk Üniversitesi bünyesinde sosyoloji bölümünden ayrı olarak felsefe ve psikoloji bölümlerinin de açılacağı ve KOP TV’nin kurulacağı müjdesini de veren Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin, üniversitenin 42. Yıldönümü dolayısıyla Prof. Dr. Erol Güngör’ün aziz hatırasına özel sayı olarak bastırılan ‘Selçuk Bakış’ dergisini katılımcılara hediye olarak verdi. Şahin, Yeni Türkiye’yi ilk defa ileri görüşlü ve efsane rektör olan Prof. Dr. Erol Güngör tarafından 1967’de yazıldığını da dile getirdi.