'Antalya Ve Çevresi Deprem Riskleri İle Afet Yönetimi' Konferansı
Akdeniz Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erkül: 'Tsunami modelleri, Hellenik, Ege yayı bölgesinde meydana gelebilecek bir depreme bağlı tsunaminin Antalya Körfezi’ni etkilemesi olasılığının düşük olduğunu işaret etmektedir'
Akdeniz Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fuat Erkül, 'Tsunami modelleri, Hellenik, Ege yayı bölgesinde meydana gelebilecek bir depreme bağlı tsunaminin Antalya Körfezi’ni etkilemesi olasılığının düşük olduğunu işaret etmektedir.' dedi.
Antalya'da Deprem Haftası münasebetiyle İnşaat Mühendisleri Odası Atatürk Konferans Salonu'nda Jeoloji Mühendisleri Odası iş birliğiyle 'Antalya ve Çevresi Deprem Riskleri ile Afet Yönetimi' konulu konferans düzenlendi.
Doç. Dr. Erkül, burada yaptığı konuşmada, Antalya bölgesinin Hellenik ve Kıbrıs yayı kuzeyinde, sismik olarak aktif fayların içerisinde yer aldığını anlattı. Gerek karada gerekse denizde uzantıları olan fayların bazılarının aletsel 5'ten büyük depremler üretebildiğini ifade eden Erkül, 'En önemli aktif faylar; Fethiye-Burdur fay zonu, Aksu fay zonu, Antalya fay zonudur. Tarihsel ve aletsel döneme ait depremler, bölgenin jeodinamik konumu, Antalya ve çevresinde deprem riskinin olduğuna işaret etmektedir.' diye konuştu.
Erkül, Antalya çevresindeki tarihsel depremlere 31 Ocak 1741'deki Rodos ile 8-20 Mart 1743 Antalya depremlerini örnek gösterdi.
Aletsel döneme ait önemli depremlere de değinen Erkül, şunları kaydetti:
'Bu depremler sırasıyla şöyle; 3 Ekim 1914 Burdur depremi (Yüzey dalgası büyüklüğü 7.0), 18 Mart 1926 Finike depremi (Yüzey dalgası büyüklüğü 6.8), 26 Haziran 1926 Rodos depremi (Yüzey dalgası büyüklüğü 7.0), 25 Nisan 1957 Fethiye depremi (Yüzey dalgası büyüklüğü 7.0), 25 Nisan 1959 Köyceğiz depremi (Yüzey dalgası büyüklüğü 5.7), 22 Kasım 1963 Tefenni depremi (Yüzey dalgası büyüklüğü 4.6), 14 Ocak 1969 Kastellorizo depremi (Yüzey dalgası büyüklüğü 6.3).'
Erkül, bölgede tsunami riski olup olmadığına ilişkin ise 'Tsunami modelleri, Hellenik, Ege yayı bölgesinde meydana gelebilecek bir depreme bağlı tsunaminin Antalya Körfezi’ni etkilemesi olasılığının düşük olduğunu işaret etmektedir.' ifadesini kullandı.
Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Başkanı Ali Keleş de son 14 gün içerisinde sadece Akdeniz, Antalya bölgesinde 65 küçük ölçekli deprem meydana geldiğini, bu yer sarsıntılarının küçük enerji boşalmalarıyla büyük depremleri önleme ihtimalinin de bulunduğunu aktardı.
Depremin önceden tahmin edilemediğine dikkati çeken Keleş, depreme her zaman hazırlıklı olunması gerektiğini vurguladı.
İnşaat Mühendisleri Odası Şube Başkanı Mustafa Balcı ise ülkede yaşanan büyük acıları hatırlatmak, depremleri unutturmamak için bu etkinliği düzenlediklerini söyledi. Balcı, Antalya'da bir an önce deprem master planına sahip olmak istediklerini sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Antalya'da Deprem Haftası münasebetiyle İnşaat Mühendisleri Odası Atatürk Konferans Salonu'nda Jeoloji Mühendisleri Odası iş birliğiyle 'Antalya ve Çevresi Deprem Riskleri ile Afet Yönetimi' konulu konferans düzenlendi.
Doç. Dr. Erkül, burada yaptığı konuşmada, Antalya bölgesinin Hellenik ve Kıbrıs yayı kuzeyinde, sismik olarak aktif fayların içerisinde yer aldığını anlattı. Gerek karada gerekse denizde uzantıları olan fayların bazılarının aletsel 5'ten büyük depremler üretebildiğini ifade eden Erkül, 'En önemli aktif faylar; Fethiye-Burdur fay zonu, Aksu fay zonu, Antalya fay zonudur. Tarihsel ve aletsel döneme ait depremler, bölgenin jeodinamik konumu, Antalya ve çevresinde deprem riskinin olduğuna işaret etmektedir.' diye konuştu.
Erkül, Antalya çevresindeki tarihsel depremlere 31 Ocak 1741'deki Rodos ile 8-20 Mart 1743 Antalya depremlerini örnek gösterdi.
Aletsel döneme ait önemli depremlere de değinen Erkül, şunları kaydetti:
'Bu depremler sırasıyla şöyle; 3 Ekim 1914 Burdur depremi (Yüzey dalgası büyüklüğü 7.0), 18 Mart 1926 Finike depremi (Yüzey dalgası büyüklüğü 6.8), 26 Haziran 1926 Rodos depremi (Yüzey dalgası büyüklüğü 7.0), 25 Nisan 1957 Fethiye depremi (Yüzey dalgası büyüklüğü 7.0), 25 Nisan 1959 Köyceğiz depremi (Yüzey dalgası büyüklüğü 5.7), 22 Kasım 1963 Tefenni depremi (Yüzey dalgası büyüklüğü 4.6), 14 Ocak 1969 Kastellorizo depremi (Yüzey dalgası büyüklüğü 6.3).'
Erkül, bölgede tsunami riski olup olmadığına ilişkin ise 'Tsunami modelleri, Hellenik, Ege yayı bölgesinde meydana gelebilecek bir depreme bağlı tsunaminin Antalya Körfezi’ni etkilemesi olasılığının düşük olduğunu işaret etmektedir.' ifadesini kullandı.
Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Başkanı Ali Keleş de son 14 gün içerisinde sadece Akdeniz, Antalya bölgesinde 65 küçük ölçekli deprem meydana geldiğini, bu yer sarsıntılarının küçük enerji boşalmalarıyla büyük depremleri önleme ihtimalinin de bulunduğunu aktardı.
Depremin önceden tahmin edilemediğine dikkati çeken Keleş, depreme her zaman hazırlıklı olunması gerektiğini vurguladı.
İnşaat Mühendisleri Odası Şube Başkanı Mustafa Balcı ise ülkede yaşanan büyük acıları hatırlatmak, depremleri unutturmamak için bu etkinliği düzenlediklerini söyledi. Balcı, Antalya'da bir an önce deprem master planına sahip olmak istediklerini sözlerine ekledi.