Akıncı'dan 'ENOSİS' Tepkisi
KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Rum Meclisinin ENOSİS plebisitinin okullarda kutlanmaya başlanması kararının hafife alınacak bir konu olmadığını belirtti.
KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Elizabeth Spehar’ı kabul etti. Rum Meclisinin ENOSİS plebisitinin okullarda kutlanmaya başlanması kararına değinen Akıncı, Rum liderliğinin bir karar vermesi gerektiğine dikkat çekerek, “Ciddiyetle bizimle, en azından Mart ve Nisan aylarında bir çözüm için uğraş verecek mi? Seçimi daha sonra düşünecek ve federal bir çözümün getireceği seçim olasılıklarını mı değerlendirecek? Yoksa kendi toplumu içindeki seçimlerle mi meşgul olacak?” diye konuştu.
Konunun ciddiyetini anlattıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Akıncı, bunun basit ve hafife alınacak bir konu olmadığını söylediklerini belirtti.
Akıncı, çözüm sürecinin geleceğinin Rum liderliğinin atacağı adımla şekilleneceğinin altını çizdi.
“VAHİM GELİŞME”
Akıncı, birkaç gün önce Rum Meclisinde alınan ENOSİS oylamasının kutlanılması kararını vahim bir gelişme olarak değerlendirerek şunları kaydetti:
“Rum Meclisinde 1950’leri ve ENOSİS hayallerini yeniden gündeme taşıyan bir karar üretildi. Bu kararın içeriği, 1950’lerde yapılmış olan ENOSİS amaçlı plebisit ya da oylama ya da referandum - adına ne istersek diyelim - ancak kiliselerde defterlerin açıldığı ve bunun Rum toplumunca imzalatıldığı aleni bir oylama şeklinde yapılan ve yüzde 96 oranında bir çoğunlukla ENOSİS’in talep edildiği olayın Rum okullarında her yıl kutlanması, anılması anlamında bir karar. Tabii 2017 yılında 1950’lerin bir olayının yeniden gündeme taşınması ve bu olayın da ENOSİS gibi Kıbrıs Türk halkında yıllardır kaygılara neden olan bir olay olması son derece vahim bir gelişme olmuştur.”
Bu vahim gelişmeyle ilgili olarak irdelenmesi gereken boyutlarının olduğunu belirten KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı, ELAM gibi Meclis’te küçük bir yer tutan bir partinin Meclis’in çoğunluğunu beraberinde sürüklemesinin üzerinde ciddiyetle durulması gereken bir konu olduğuna dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Akıncı irdelenmesi gereken bir diğer boyutun ise müzakereleri birlikte yürüttükleri Rum lider Anastasiadis’in partisi DİSİ’nin böyle bir olaya meclisteki komitede doğrudan onay vermesi, ardından da mecliste çekimser kalmak suretiyle yani dolaylı bir şekilde böyle bir kararın alınmasına vesile olması olduğunu dile getirdi. Üçüncü boyutunun ise Rum gençliğini ilgilendiren kısmı olduğuna değinen Cumhurbaşkanı Akıncı sözlerine şöyle devam etti:
“Biz Kıbrıs’ta ortak gelecek, federal bir Kıbrıs kurmaya çalışıyoruz. Bunu her iki toplumun gelecek kuşakları için yapmayı hedefliyoruz. Bugün çözümden en uzak kesim hangi kesimdir diye sorgulandığında bu kesimin de güneydeki Rum genç kesimin olduğunu tüm araştırmaların gösterdiği bir durumda Rum gençlerine 1950’lerin ENOSİS hayalini canlı tutacak mesajların verilmekte olması bu gelişmenin vahametini bir o kadar daha arttırmış bir durumdur.”
“ÇÖZÜM İÇİN BARIŞ KÜLTÜRÜNE İHTİYAÇ VAR”
Kıbrıs’ta çözüme ulaşabilmek için yeni bir barış kültürüne ihtiyaç olduğuna işaret eden Akıncı, böyle bir ortamda gençlere ENOSİS hayalini ve o plebisiti kutsayan bir anlayışın enjekte edilmesinin ve üstelik bunun Anastasiadis’in partisinin eliyle de yapılabilmesinin yürütülen müzakere sürecine büyük bir darbe niteliğinde olduğunu vurguladı. Bu kararı öğrenince bir açıklama yaparak açık bir kınama yaptığını hatırlatan Akıncı, açıklamasında Anastasiadis’ten bu kararı iptal etme davranışını beklediğini duyurduğunu söyledi.
“Aradan iki gün geçti, bu konuda bize yansıyan herhangi bir gelişme olmadı” diyen Cumhurbaşkanı Akıncı, bugün Cumhuriyet Meclisi’nin yerinde bir kararla bu gelişmeyi kınadığını ve Meclis’ten geçen kararla BM’e çağrı yapıldığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Akıncı, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Elizabeth Spehar ile bu konuyu görüştüğü kabulünün ardından yaptığı açıklamasına şöyle devam etti:
“Spehar’ı buraya davet ettim. Espen Eide yurt dışında. Spehar’a bu konudaki ciddi tepkimizi, hayal kırıklığımızı ve bu durumu kınadığımızı sözlü olarak da ifade ettik ve meclisimizde alınan kararı da duyurduk. Bizim beklentimizin hem Anastasiadis’ten bu konuda olumlu bir adım atması, hem de BM’nin bu ciddi olayı görmezden gelmemesi olduğunun altını çizdik” dedi.
“BİR KARAR VERSİNLER”
“Bunların yapılmadığı ve bu konuda adımlar atılmadığı taktirde, havanda su dövmeye devam ederiz” diyen Akıncı, böylece bir sonuç elde etmenin de imkansız hale gelebileceğini belirtti.
Şimdi artık herkesin gerçekle yüzleşme dönemi olduğunu ifade eden Akıncı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu geldiğimiz aşamada bir yandan mart ayında ikinci Kıbrıs Konferansı’na hazırlanalım derken, federal bir çözümü kurmayı hedefliyorken, o konuda çalışmalarımızı yürütüyorken, 1950’lerin ENOSİS hülyalarının çağrıştırılacağı böyle kararlar söz konusu olmamalıdır. Bir noktanın daha altını çizmekte yarar görüyorum. Bu işi çok ciddiye almayalım çünkü seçim davulları çalıyor güneyde; bu tavırlar ondan dolayı yapılmaktadır. DİSİ de red cephesine göz kırpmaktadır, seçimlerde belki de ittifaklar söz konusu olacaktır. ELAM’la bile işbirliği yapılabilir gibi yaklaşımları ne anlamak, ne de onaylamak mümkündür. Böyle bir şey söz konusu bile olamaz. Eğer seçim olayı daha şubat ayından gündeme geldiyse, o zaman bunu açıklıkla söylerler. Biz bu noktada artık adım atamayız. Geleceği doğru yol alamayız; biz ancak geçmişe doğru yol alabiliriz” diye konuştu.
“BASİT BİR KONU OLMADIĞINI İLETTİK”
Bir gazetecinin, “Süreç Rum tarafının adımlarına göre belli olacak dediniz. Biraz açabilir misiniz?” yönündeki sorusu üzerine Akıncı, “2 gün önce bir çağrı yaptım. Rum lidere bu kararı iptal etmesini söyledim. Bugün burada da bazı çağrılarda bulunuyorum. 3-4 gün evvel toplumunuzu artık yavaş yavaş hazırlayın mesajı verdim. Kıbrıs Türkü’nün siyasi eşitliği konusunda daha net tavırlar sergileyin, bir çözümün ne olacağı konusunda halkınızı yavaş yavaş siz de hazırlayın mesajları verdim. Bu son gelişmeyle ilgili olarak da Rum liderin tavır alması ve bu yanlışı önlemesini istiyorum. Ha eğer kendisi de, DİSİ ile birlikte bu kararı almışlarsa tabii ki bunu yapamayacak. Ama onun da anlaşılmasını istiyorum. Parlamentoda DİSİ grubunun parti bünyesinde Rum yönetimi liderinden bağımsız hareket etmiş olabileceğini de bir olasılık olarak değerlendiriyorum. Bu gelişmeyi görmemiz lazım” ifadelerini kullandı.
Bugün BM’ye de bu konunun ciddiyetini anlattıklarını ifade eden Akıncı, bunun basit ve hafife alınacak bir konu olmadığını söylediklerini belirtti.
(Emir Abdurrahman Bulut / İHA)
Kaynak: İHA
Konunun ciddiyetini anlattıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Akıncı, bunun basit ve hafife alınacak bir konu olmadığını söylediklerini belirtti.
Akıncı, çözüm sürecinin geleceğinin Rum liderliğinin atacağı adımla şekilleneceğinin altını çizdi.
“VAHİM GELİŞME”
Akıncı, birkaç gün önce Rum Meclisinde alınan ENOSİS oylamasının kutlanılması kararını vahim bir gelişme olarak değerlendirerek şunları kaydetti:
“Rum Meclisinde 1950’leri ve ENOSİS hayallerini yeniden gündeme taşıyan bir karar üretildi. Bu kararın içeriği, 1950’lerde yapılmış olan ENOSİS amaçlı plebisit ya da oylama ya da referandum - adına ne istersek diyelim - ancak kiliselerde defterlerin açıldığı ve bunun Rum toplumunca imzalatıldığı aleni bir oylama şeklinde yapılan ve yüzde 96 oranında bir çoğunlukla ENOSİS’in talep edildiği olayın Rum okullarında her yıl kutlanması, anılması anlamında bir karar. Tabii 2017 yılında 1950’lerin bir olayının yeniden gündeme taşınması ve bu olayın da ENOSİS gibi Kıbrıs Türk halkında yıllardır kaygılara neden olan bir olay olması son derece vahim bir gelişme olmuştur.”
Bu vahim gelişmeyle ilgili olarak irdelenmesi gereken boyutlarının olduğunu belirten KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı, ELAM gibi Meclis’te küçük bir yer tutan bir partinin Meclis’in çoğunluğunu beraberinde sürüklemesinin üzerinde ciddiyetle durulması gereken bir konu olduğuna dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Akıncı irdelenmesi gereken bir diğer boyutun ise müzakereleri birlikte yürüttükleri Rum lider Anastasiadis’in partisi DİSİ’nin böyle bir olaya meclisteki komitede doğrudan onay vermesi, ardından da mecliste çekimser kalmak suretiyle yani dolaylı bir şekilde böyle bir kararın alınmasına vesile olması olduğunu dile getirdi. Üçüncü boyutunun ise Rum gençliğini ilgilendiren kısmı olduğuna değinen Cumhurbaşkanı Akıncı sözlerine şöyle devam etti:
“Biz Kıbrıs’ta ortak gelecek, federal bir Kıbrıs kurmaya çalışıyoruz. Bunu her iki toplumun gelecek kuşakları için yapmayı hedefliyoruz. Bugün çözümden en uzak kesim hangi kesimdir diye sorgulandığında bu kesimin de güneydeki Rum genç kesimin olduğunu tüm araştırmaların gösterdiği bir durumda Rum gençlerine 1950’lerin ENOSİS hayalini canlı tutacak mesajların verilmekte olması bu gelişmenin vahametini bir o kadar daha arttırmış bir durumdur.”
“ÇÖZÜM İÇİN BARIŞ KÜLTÜRÜNE İHTİYAÇ VAR”
Kıbrıs’ta çözüme ulaşabilmek için yeni bir barış kültürüne ihtiyaç olduğuna işaret eden Akıncı, böyle bir ortamda gençlere ENOSİS hayalini ve o plebisiti kutsayan bir anlayışın enjekte edilmesinin ve üstelik bunun Anastasiadis’in partisinin eliyle de yapılabilmesinin yürütülen müzakere sürecine büyük bir darbe niteliğinde olduğunu vurguladı. Bu kararı öğrenince bir açıklama yaparak açık bir kınama yaptığını hatırlatan Akıncı, açıklamasında Anastasiadis’ten bu kararı iptal etme davranışını beklediğini duyurduğunu söyledi.
“Aradan iki gün geçti, bu konuda bize yansıyan herhangi bir gelişme olmadı” diyen Cumhurbaşkanı Akıncı, bugün Cumhuriyet Meclisi’nin yerinde bir kararla bu gelişmeyi kınadığını ve Meclis’ten geçen kararla BM’e çağrı yapıldığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Akıncı, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Elizabeth Spehar ile bu konuyu görüştüğü kabulünün ardından yaptığı açıklamasına şöyle devam etti:
“Spehar’ı buraya davet ettim. Espen Eide yurt dışında. Spehar’a bu konudaki ciddi tepkimizi, hayal kırıklığımızı ve bu durumu kınadığımızı sözlü olarak da ifade ettik ve meclisimizde alınan kararı da duyurduk. Bizim beklentimizin hem Anastasiadis’ten bu konuda olumlu bir adım atması, hem de BM’nin bu ciddi olayı görmezden gelmemesi olduğunun altını çizdik” dedi.
“BİR KARAR VERSİNLER”
“Bunların yapılmadığı ve bu konuda adımlar atılmadığı taktirde, havanda su dövmeye devam ederiz” diyen Akıncı, böylece bir sonuç elde etmenin de imkansız hale gelebileceğini belirtti.
Şimdi artık herkesin gerçekle yüzleşme dönemi olduğunu ifade eden Akıncı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu geldiğimiz aşamada bir yandan mart ayında ikinci Kıbrıs Konferansı’na hazırlanalım derken, federal bir çözümü kurmayı hedefliyorken, o konuda çalışmalarımızı yürütüyorken, 1950’lerin ENOSİS hülyalarının çağrıştırılacağı böyle kararlar söz konusu olmamalıdır. Bir noktanın daha altını çizmekte yarar görüyorum. Bu işi çok ciddiye almayalım çünkü seçim davulları çalıyor güneyde; bu tavırlar ondan dolayı yapılmaktadır. DİSİ de red cephesine göz kırpmaktadır, seçimlerde belki de ittifaklar söz konusu olacaktır. ELAM’la bile işbirliği yapılabilir gibi yaklaşımları ne anlamak, ne de onaylamak mümkündür. Böyle bir şey söz konusu bile olamaz. Eğer seçim olayı daha şubat ayından gündeme geldiyse, o zaman bunu açıklıkla söylerler. Biz bu noktada artık adım atamayız. Geleceği doğru yol alamayız; biz ancak geçmişe doğru yol alabiliriz” diye konuştu.
“BASİT BİR KONU OLMADIĞINI İLETTİK”
Bir gazetecinin, “Süreç Rum tarafının adımlarına göre belli olacak dediniz. Biraz açabilir misiniz?” yönündeki sorusu üzerine Akıncı, “2 gün önce bir çağrı yaptım. Rum lidere bu kararı iptal etmesini söyledim. Bugün burada da bazı çağrılarda bulunuyorum. 3-4 gün evvel toplumunuzu artık yavaş yavaş hazırlayın mesajı verdim. Kıbrıs Türkü’nün siyasi eşitliği konusunda daha net tavırlar sergileyin, bir çözümün ne olacağı konusunda halkınızı yavaş yavaş siz de hazırlayın mesajları verdim. Bu son gelişmeyle ilgili olarak da Rum liderin tavır alması ve bu yanlışı önlemesini istiyorum. Ha eğer kendisi de, DİSİ ile birlikte bu kararı almışlarsa tabii ki bunu yapamayacak. Ama onun da anlaşılmasını istiyorum. Parlamentoda DİSİ grubunun parti bünyesinde Rum yönetimi liderinden bağımsız hareket etmiş olabileceğini de bir olasılık olarak değerlendiriyorum. Bu gelişmeyi görmemiz lazım” ifadelerini kullandı.
Bugün BM’ye de bu konunun ciddiyetini anlattıklarını ifade eden Akıncı, bunun basit ve hafife alınacak bir konu olmadığını söylediklerini belirtti.
(Emir Abdurrahman Bulut / İHA)