Bir Ayla Vakası Daha Ortaya Çıktı
Kayseri’de yaşayan 97 yaşındaki Kore gazisi Mehmet Karamustafaoğlu, Kore Savaşı’nda bir küçük kıza 11 ay boyunca sahip çıktı. 1952 yılında yurda dönen Karamustafaoğlu, 65 sene önce ‘Ayçe’ ismini verdiği Koreli kızın fotoğrafına bakarak hasret gideriyor.
Kayseri’de 97 yaşındaki Kore gazisi Mehmet Karamustafaoğlu, 1943 yılında Zincidere Astsubay Okulunu kazandı. 1946 yılında okulunu başarıyla bitiren Karamustafaoğlu, 1948 yılında Topçu Atış Okulunu bitirerek mezun oldu. İlk görev yeri Erzurum 375. Uçaksavar Taburuna çıkan Karamustafaoğlu, 1950 yılında da Kore’ye görevlendirildi. Burada astsubay olarak görev yapan Mehmet Karamustafaoğlu’nun şoförü bir gün tugaya giderken 2 yaşındaki bir kızın çamurun içerisinde yattığını gördü ve komutanına durumu anlattı. Küçük kızı çamurun içerisinden alarak tugaya getiren Kore gazisi Karamustafaoğlu, kıza ‘Ayçe’ ismini verdi. ‘Ayla’ filminde olduğu gibi 11 ay boyunca Ayçe ile ilgilenen Karamustafaoğlu, Kore’den döndükten sonra Ayçe’yi evlatlık almak için başvurdu ama alamadı.
"TÜRKÇE ÖĞRENDİ VE BİZE TERCÜMANLIK ETTİ"
Karamustafaoğlu, 65 yıldır hasretle andığı Ayçe’nin hikayesini şöyle anlattı:
“1948 yılında Topçu Atış Okulunu bitirdim. İlk göre yerim Erzurum’du. 1950 yılında Kore’ye atamam yapıldı, seve seve gittim. O zaman bekardım. Ayçe’yi tugaya çekilirken şoförüm görmüş, yanımıza aldık ve bölüğe getirdik. Bataryada onu tedavi ettirdik ve sağlığına kavuştu. 1 ay içerisinde de Türkçe öğrendi ve bize tercümanlık etti. Çok sevimli bir çocuktu. Türkiye’ye dönerken çok uğraştım ama yanımda getiremedim. Evlat edinmek istedim, Kore hükümeti müsaade etmedi. 11 ay kadar bizim yanımızda kaldı. Ayrılmamız çok zor oldu. Bütün batarya üzüldü. Japonya’ya izinli gittiğimde 3-4 takım elbise getirdim, gayet güzel bakıldı."
Türk askerinin Kore’de çok iyi bir intiba bıraktığını söyleyen Karamustafaoğlu, “Kore halkı Türkleri çok sevdi. Türklere karşı büyük bir sempatileri var. Eğer o zaman izin verselerdi, evlat edinip Ayçe’yi buraya getirecektim. Ben o zaman bekardım. Bir kızım olacaktı ama müsaade etmediler, o da olmadı. Ayçe’nin yüzünü unuttum artık. İlk zamanlarda çok özledim. Yokluğunu çektim ama elden bir şey gelmedi” ifadelerini kullandı.
(Ali Göç/İHA(
Kaynak: İHA
"TÜRKÇE ÖĞRENDİ VE BİZE TERCÜMANLIK ETTİ"
Karamustafaoğlu, 65 yıldır hasretle andığı Ayçe’nin hikayesini şöyle anlattı:
“1948 yılında Topçu Atış Okulunu bitirdim. İlk göre yerim Erzurum’du. 1950 yılında Kore’ye atamam yapıldı, seve seve gittim. O zaman bekardım. Ayçe’yi tugaya çekilirken şoförüm görmüş, yanımıza aldık ve bölüğe getirdik. Bataryada onu tedavi ettirdik ve sağlığına kavuştu. 1 ay içerisinde de Türkçe öğrendi ve bize tercümanlık etti. Çok sevimli bir çocuktu. Türkiye’ye dönerken çok uğraştım ama yanımda getiremedim. Evlat edinmek istedim, Kore hükümeti müsaade etmedi. 11 ay kadar bizim yanımızda kaldı. Ayrılmamız çok zor oldu. Bütün batarya üzüldü. Japonya’ya izinli gittiğimde 3-4 takım elbise getirdim, gayet güzel bakıldı."
Türk askerinin Kore’de çok iyi bir intiba bıraktığını söyleyen Karamustafaoğlu, “Kore halkı Türkleri çok sevdi. Türklere karşı büyük bir sempatileri var. Eğer o zaman izin verselerdi, evlat edinip Ayçe’yi buraya getirecektim. Ben o zaman bekardım. Bir kızım olacaktı ama müsaade etmediler, o da olmadı. Ayçe’nin yüzünü unuttum artık. İlk zamanlarda çok özledim. Yokluğunu çektim ama elden bir şey gelmedi” ifadelerini kullandı.
(Ali Göç/İHA(