Aloğlu Açıklaması 'Kendi Başkentine Hakim Olamayan Trump Diğer Ülkelere Başkent Atıyor'
Manisa Girişimciler Derneği Başkanı Ayberk Aloğlu ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıması üzerine çok sert açıklamalarda bulundu. Açıklamasında ABD Başkanı Trump’ı sert bir dille eleştiren Aloğlu, “Kendi başkentine hakim olamayan Trump diğer ülkelere başkent atıyor” dedi.
ABD Başkanı Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıdıklarını ve elçilik binasını Tel Aviv’den Kudüs’e taşıyacaklarını açıklaması tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’den de büyük tepki topladı. Manisa Girişimciler Derneği (MAGİDER) Başkanı Ayberk Aloğlu da yaptığı açıklamada ABD’nin kararını sert bir dille eleştirdi.
Aloğlu, “ABD, Kudüs’ün İsrail’in başkenti olmasını tanıyacağını bildirdi. Bu durum haklı olarak İslam toplumunda tepkiyle karşılandı. Aslında Müslümanlar kadar Hristiyanları da ilgilendiren bu duruma ne Vatikan’dan ne de İslam İşbirliği Teşkilatından tepki gelmedi. Oysa Hristiyanlar için de kutsal olan Kudüs’ün Musevi devletinin başkenti olması, Vatikan’ın binlerce yıldır uğruna Haçlı Savaşlarını çıkardığı temel amacı için bir yıkım ve kaybediştir. Suudi yakınlaşması, Ortadoğu karmaşası, yıkılan devletler-toplumlar ve çevresinde kendisini rahatsız etmesi muhtemel Lübnan Hizbullah’ını iğdiş çalışması nihai hedefin İsrail’in huzuru olduğunu bizlere açıkça göstermektedir. İsrail’in komşu devletleri olan Ürdün, Mısır, Suriye, Lübnan gıkını çıkarmıyor, Vatikan ise bu duruma sessiz kalıyorsa; Museviliğin dünya hakimiyetini psikolojik olarak kabullenmişler demektir. Bir de üstüne İslam örgütünün sessizliği, Suudi’lerin ılımlı İslam mavalıyla İsrail yakınlaşmasını koyunca dünyanın rotasını çizmek zor olmuyor. Fakat bu duruma dur diyebilecek ve insanlığın umudu Türk milletinin acilen rehavetten kurtulup ucuz hesapların mezeliğinden sıyrılması gereklidir. Kutuplaşmayı, ayrışmayı, iç hesapları, devletini cüzdanında taşıyan yolsuzları, arsızları bir kenara itmeyi başarmalı ve bir şekilde aslına rücu etmelidir” dedi.
“Kudüs kararıyla Hristiyanlık, Protestan ve Evangelistlerin suikastına uğramıştır” diyen Aloğlu, “Ayasofya’nın Yahudilik için hiçbir anlamı yoktur. Ayasofya Hristiyanlık ve hatta paganlık için önemli bir merkezdir. İbadete yaşananlardan asılı olmaksızın açılmalıdır ama Kudüs’ün karşılığı değildir, olamaz. İsrail için Ayasofya’nın ibadete açılıp açılmamasının hiçbir önemi yoktur. Kudüs için mücadeleyi yalnız başımıza göğüslemek mevcut şartlar göz önüne alınınca siyasi, ekonomik ve askeri anlamda zor görünmektedir. Oysa Kudüs Katolik ve Ortodoks inancı için vazgeçilmez ve Museviliğe terk edilmez derecede önemli bir merkezdir. Aynı şekilde Ayasofya’da Katolik ve Ortodoksluk için önemli bir ibadet merkezidir. Bizim cari durumda alacağımız Ayasofya kararı dikkatleri Kudüs’ten kaçıracak ve bizim kararımızı Ortodoks ve Katoliklerin birincil sorunu haline getirecektir. Oysa Katoliklerin ve Ortodoksların bu konuda kilitli kalmasını ve tepki koymasını sağlayacak bir strateji ile hareket etmek lazımdır. Eşeğe kızıp palanını dövmekle sonuca ulaşamayız” şeklinde konuştu.
“Sözde soykırımı da tanıyacaktır”
Kendi başkentine hakim olamayan Trump’ın, diğer ülkelere başkent atadığını ve bunun tamamen komedi olduğunu dile getiren Aloğlu açıklamasını şöyle tamamladı: “Trump’ın Kudüs çıkışından günler geçti. İsrail Gazze’yi bombaladı, hala Suud ve saz arkadaşları Ürdün, Mısır ve körfez dünyasının insanlarından çıt yok. Yeri geldi mi İslam dünyasının lideri havasına bürünen bu hokkobazlar zoru görünce kıblesine sırt çevirdi. Ilımlı İslam dedikleri; kutsal pazarı kurup değer-değmeze iman pazarlamak mı? Bu işler prenslerin elini ayağını bağlayıp otel odalarında terbiye etmeye benzemez. Kudüs’e ve tüm manevi değerlerimize sahip çıkmakla olur. Aynı zamanda nisan ayı yaklaşırken de doğru kararlar almaktan uzak Trump efendinin, seleflerinin ’Medz yegern’ tanımlamasını ’soykırım’ seviyesine yükselteceğine pek şüphem kalmadı. Kudüs kararıyla İsa’ya da Musa’ya da yaranamayan Trump, muhtemelen sözde soykırımı tanıyacaktır. Devletimizin bu merkezli politika geliştirmesi zaruridir.”
Kaynak: İHA
Aloğlu, “ABD, Kudüs’ün İsrail’in başkenti olmasını tanıyacağını bildirdi. Bu durum haklı olarak İslam toplumunda tepkiyle karşılandı. Aslında Müslümanlar kadar Hristiyanları da ilgilendiren bu duruma ne Vatikan’dan ne de İslam İşbirliği Teşkilatından tepki gelmedi. Oysa Hristiyanlar için de kutsal olan Kudüs’ün Musevi devletinin başkenti olması, Vatikan’ın binlerce yıldır uğruna Haçlı Savaşlarını çıkardığı temel amacı için bir yıkım ve kaybediştir. Suudi yakınlaşması, Ortadoğu karmaşası, yıkılan devletler-toplumlar ve çevresinde kendisini rahatsız etmesi muhtemel Lübnan Hizbullah’ını iğdiş çalışması nihai hedefin İsrail’in huzuru olduğunu bizlere açıkça göstermektedir. İsrail’in komşu devletleri olan Ürdün, Mısır, Suriye, Lübnan gıkını çıkarmıyor, Vatikan ise bu duruma sessiz kalıyorsa; Museviliğin dünya hakimiyetini psikolojik olarak kabullenmişler demektir. Bir de üstüne İslam örgütünün sessizliği, Suudi’lerin ılımlı İslam mavalıyla İsrail yakınlaşmasını koyunca dünyanın rotasını çizmek zor olmuyor. Fakat bu duruma dur diyebilecek ve insanlığın umudu Türk milletinin acilen rehavetten kurtulup ucuz hesapların mezeliğinden sıyrılması gereklidir. Kutuplaşmayı, ayrışmayı, iç hesapları, devletini cüzdanında taşıyan yolsuzları, arsızları bir kenara itmeyi başarmalı ve bir şekilde aslına rücu etmelidir” dedi.
“Kudüs kararıyla Hristiyanlık, Protestan ve Evangelistlerin suikastına uğramıştır” diyen Aloğlu, “Ayasofya’nın Yahudilik için hiçbir anlamı yoktur. Ayasofya Hristiyanlık ve hatta paganlık için önemli bir merkezdir. İbadete yaşananlardan asılı olmaksızın açılmalıdır ama Kudüs’ün karşılığı değildir, olamaz. İsrail için Ayasofya’nın ibadete açılıp açılmamasının hiçbir önemi yoktur. Kudüs için mücadeleyi yalnız başımıza göğüslemek mevcut şartlar göz önüne alınınca siyasi, ekonomik ve askeri anlamda zor görünmektedir. Oysa Kudüs Katolik ve Ortodoks inancı için vazgeçilmez ve Museviliğe terk edilmez derecede önemli bir merkezdir. Aynı şekilde Ayasofya’da Katolik ve Ortodoksluk için önemli bir ibadet merkezidir. Bizim cari durumda alacağımız Ayasofya kararı dikkatleri Kudüs’ten kaçıracak ve bizim kararımızı Ortodoks ve Katoliklerin birincil sorunu haline getirecektir. Oysa Katoliklerin ve Ortodoksların bu konuda kilitli kalmasını ve tepki koymasını sağlayacak bir strateji ile hareket etmek lazımdır. Eşeğe kızıp palanını dövmekle sonuca ulaşamayız” şeklinde konuştu.
“Sözde soykırımı da tanıyacaktır”
Kendi başkentine hakim olamayan Trump’ın, diğer ülkelere başkent atadığını ve bunun tamamen komedi olduğunu dile getiren Aloğlu açıklamasını şöyle tamamladı: “Trump’ın Kudüs çıkışından günler geçti. İsrail Gazze’yi bombaladı, hala Suud ve saz arkadaşları Ürdün, Mısır ve körfez dünyasının insanlarından çıt yok. Yeri geldi mi İslam dünyasının lideri havasına bürünen bu hokkobazlar zoru görünce kıblesine sırt çevirdi. Ilımlı İslam dedikleri; kutsal pazarı kurup değer-değmeze iman pazarlamak mı? Bu işler prenslerin elini ayağını bağlayıp otel odalarında terbiye etmeye benzemez. Kudüs’e ve tüm manevi değerlerimize sahip çıkmakla olur. Aynı zamanda nisan ayı yaklaşırken de doğru kararlar almaktan uzak Trump efendinin, seleflerinin ’Medz yegern’ tanımlamasını ’soykırım’ seviyesine yükselteceğine pek şüphem kalmadı. Kudüs kararıyla İsa’ya da Musa’ya da yaranamayan Trump, muhtemelen sözde soykırımı tanıyacaktır. Devletimizin bu merkezli politika geliştirmesi zaruridir.”