Dünya Müslüman Sağlık Toplulukları 2. Kongresi

Dünya İslam Sağlık Birliği ve SağlıkDer tarafından 'Sağlığın Geliştirilmesi ve Afet Yönetimi' temasıyla düzenlenen Dünya Müslüman Sağlık Toplulukları 2. Kongresi'nin sonuç bildirgesi yayınlandı

Dünya İslam Sağlık Birliği ve Sağlık-Der tarafından "Sağlığın Geliştirilmesi ve Afet Yönetimi" temasıyla düzenlenen Dünya Müslüman Sağlık Toplulukları 2. Kongresi'nin sonuç bildirgesi yayınlandı.

İslam ülkelerinde faaliyet gösteren doktorların, sağlık kaynaklı yaşanan acılara son vermek için İstanbul'da bir araya geldiği, 70 ülkeden 400'ü aşkın sivil toplum kuruluşunun katılımıyla 3 gün süren Dünya Müslüman Sağlık Toplulukları 2. Kongresi sona erdi. Kongrede konuşmacı olarak yer alan önemli isimler, Müslüman coğrafyasında yaşanan acılara değinerek, yardım ve eğitim politikası oluşturma yolunda kritik noktaları ele aldı.

Dünyada en az 12 insani kriz ve çatışma bölgesinden 9'unun, Müslümanların yaşadığı coğrafyada bulunduğu ifade edilen sonuç bildirgesinde, şunlar kaydedildi:

"Bunun temel nedeni bu bölgelerin enerji yatak ve yolları üzerinde olması veya sadece kolonyalist ataklar olabilir. Fakat neden ne olursa olsun bölgedeki olaylarda rol alan tüm taraf ve aktörlerin Müslümanlardan oluştuğu da enteresan bir gerçekliktir. Dolayısıyla Müslümanların yaşadıkları bölgelerde kendilerini dini retorikle aldatmak isteyenlere karşı gerçek ve evrensel İslami bilgi ile donanarak bağışıklık sistemlerini güçlendirmeleri en temel gerekliliktir. Müslüman coğrafyadaki herhangi bir kriz olgusuna yaklaşımda cari paradigma daha çok neden ile değil sonuç ile ilgilenmektir. Oysa insani kriz ve çatışmalar, Müslümanların dayanıklıklarını artıran koruyucu tedbirlerle büyük ölçüde engellenebilecektir.İslam'ın barış ve kamu güvenliğini tesis ve vazeden yapısından uzaklaşılması kırılgan bir toplumsal zemine yol açmış ve her türlü krizin ortaya çıkması kaçınılmaz olmuştur."

İnsani trajedi ve çatışma ile mücadelede, krizin hiç ortaya çıkmaması üzerine odaklanan bir faaliyetin, yoğun emek ve uzun zaman gerektirse de kesinlikle daha az maliyetli ve kalıcı sonuç vereceği vurgulanan bildirgede, şu ifadeler yer aldı:

"Müslümanlar iç yapılarını kuvvetlendirerek krizlere dayanıklı hale gelmeleri durumunda en azından kendi yanlışları nedeniyle herhangi bir olumsuzluk yaşamayacaklardır. Bununla birlikte önleyici faaliyetlerin etkisiz kaldığı veya başarısız olduğu durumlarda, dış faktörlerin de devreye girmesiyle insani krizler, fitne ve çatışmalar baş gösterecektir. Bu durumda yapılacak ilk hamle insani yardımların ulaştırılması ile eş zamanlı olarak çatışma ve düzensizliklerin ortadan kaldırılması için barış gücü ve güçlerinin müdahalesi gibi çalışmaların derhal başlatılmasıdır. Ortaya çıkan kriz sonlandırılamazsa hayatın her alanındaki akut sıkıntıların yanında tabiatıyla neticede sağlık sorunları baş gösterecektir. Yaşanan trajedinin şiddet ve ağırlığını azaltıcı ve yara sarıcı mahiyette acil gıda, barınma ve tıp hizmetleri, ayrıca güvenlik gibi ihtiyaçlar ivedilikle karşılanmalıdır."

Bildirgede, insani durumlara müdahale için Birleşmiş Milletler ve Dünya Sağlık Örgütü gibi uluslararası ve yerel birçok resmi inisiyatif ve sivil toplum örgütünün iyi niyetli çalışmalar başlattıkları belirtildi.
Kaynak: AA