'Buğday' Tokyo'da En İyi Film Seçildi
Kültür ve Turizm Bakanlığının desteklediği ‘Buğday’ filmi, Tokyo’da ‘En İyi Film’ ödülü aldı. Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, ödüle layık görülen filmin yönetmeni Semih Kaplanoğlu’nu tebrik etti.
Dünya prömiyerini Saraybosna Film Festivali’nde gerçekleştiren "Buğday" filmi 30. Tokyo Uluslararası Film Festivali’nde ‘En İyi Film’ ödülüne layık görüldü.
Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, çekimleri Amerika, Almanya ve Türkiye’de yapılan filmin yönetmeni Semih Kaplanoğlu’nu telefonla arayarak tebrik etti. Başrollerini Jean-Marc Barr, Ermin Bravo, Grigory Dobrygin ve Cristina Flutur’un üstlendiği "Buğday" filmi, 2014 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığından da destek aldı. Japonya’nın başkenti Tokyo’da ‘En İyi Film’ seçilen ‘Buğday’, Türkiye’de 24 Kasım’da vizyona girecek.
Semih Kaplanoğlu
İzmir’de, 1963 yılında doğan Semih Kaplanoğlu, Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema Televizyon Bölümü mezunu. TRT kameramanı bir tanıdığından temin ettiği parça filmlerle gerçekleştirdiği mezuniyet tezi MOBAPP (Meşru Olmayan Bir Aşkın Parçalanmış Portreleri) ile mezun olan yönetmen, mezun olduktan sonra birçok işe imza atmış ve kameraman asistanlığı, metin yazarlığı ile senaryo çalışmaları yaptı. Şehnaz Tango adlı dizinin 52 bölümünün senaryo ekibinde yer alan Kaplanoğlu, 1994 yılında yayınlanmaya başlanan dizinin yönetmenliğini de yaptı. 2001 yılında ise ilk filmi Herkes Kendi Evinde’yi çekti. Son olarak, yönetmenliğini yaptığı ‘Buğday’ ile Tokyo Uluslararası Film Festivalinde ödüle layık görülen Semih Kaplanoğlu; ayrıca, adını geniş kitlelerce duyurduğu ’Yumurta’, ’Süt’, ’Bal’ üçlemesinin son filmi ‘Bal’ ile dünyanın en prestijli festivallerinden Berlin Film Festivali’nde büyük ödül olan Altın Ayı’yı kazandı.
Filmin konusu
Yakın ve belirsiz bir gelecekte, ani bir iklim değişimi meydana gelmiş ve yeryüzündeki yaşamı yok oluşa doğru sürüklemiştir. Sınırların yeniden kurulduğu yeni dünyada, göçmen halklar manyetik kalkanlarla korunan şehirlere kabul edilmek için kamplarda bekletilmektedir. Bir diğer sorun ise genetiğiyle oynanmış tohumların sürdürülebilirliği konusunda yaşanan kaostur. Parlak kariyerini ve şehri terk edip modern hayata sırtını dönen Cemil’le, tohum genetiği uzmanı Profesör Erol Erin’in yolları Ölü Topraklar bölgesinde kesişir. Yeşertecekleri tohumları aramak için çıktıkları yolculuk, Erol’un bugüne kadar öğrendiği her şeyi değiştirecektir.
Kaynak: İHA
Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, çekimleri Amerika, Almanya ve Türkiye’de yapılan filmin yönetmeni Semih Kaplanoğlu’nu telefonla arayarak tebrik etti. Başrollerini Jean-Marc Barr, Ermin Bravo, Grigory Dobrygin ve Cristina Flutur’un üstlendiği "Buğday" filmi, 2014 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığından da destek aldı. Japonya’nın başkenti Tokyo’da ‘En İyi Film’ seçilen ‘Buğday’, Türkiye’de 24 Kasım’da vizyona girecek.
Semih Kaplanoğlu
İzmir’de, 1963 yılında doğan Semih Kaplanoğlu, Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema Televizyon Bölümü mezunu. TRT kameramanı bir tanıdığından temin ettiği parça filmlerle gerçekleştirdiği mezuniyet tezi MOBAPP (Meşru Olmayan Bir Aşkın Parçalanmış Portreleri) ile mezun olan yönetmen, mezun olduktan sonra birçok işe imza atmış ve kameraman asistanlığı, metin yazarlığı ile senaryo çalışmaları yaptı. Şehnaz Tango adlı dizinin 52 bölümünün senaryo ekibinde yer alan Kaplanoğlu, 1994 yılında yayınlanmaya başlanan dizinin yönetmenliğini de yaptı. 2001 yılında ise ilk filmi Herkes Kendi Evinde’yi çekti. Son olarak, yönetmenliğini yaptığı ‘Buğday’ ile Tokyo Uluslararası Film Festivalinde ödüle layık görülen Semih Kaplanoğlu; ayrıca, adını geniş kitlelerce duyurduğu ’Yumurta’, ’Süt’, ’Bal’ üçlemesinin son filmi ‘Bal’ ile dünyanın en prestijli festivallerinden Berlin Film Festivali’nde büyük ödül olan Altın Ayı’yı kazandı.
Filmin konusu
Yakın ve belirsiz bir gelecekte, ani bir iklim değişimi meydana gelmiş ve yeryüzündeki yaşamı yok oluşa doğru sürüklemiştir. Sınırların yeniden kurulduğu yeni dünyada, göçmen halklar manyetik kalkanlarla korunan şehirlere kabul edilmek için kamplarda bekletilmektedir. Bir diğer sorun ise genetiğiyle oynanmış tohumların sürdürülebilirliği konusunda yaşanan kaostur. Parlak kariyerini ve şehri terk edip modern hayata sırtını dönen Cemil’le, tohum genetiği uzmanı Profesör Erol Erin’in yolları Ölü Topraklar bölgesinde kesişir. Yeşertecekleri tohumları aramak için çıktıkları yolculuk, Erol’un bugüne kadar öğrendiği her şeyi değiştirecektir.