'Hayyam Batıdaki Üstünkörü Okumanın Kurbanı Olmuştur'
Yazar Yalsızuçanlar: İslam irfan dünyasının seçkin adlarından olan Hayyam'ın özellikle rubailerinin meyhane ve şarap mecazlarıyla dolu olması sadece genel okuru değil, kültürel seçkinleri ve araştırmacıları da yanıltabiliyor' 'Seyyid Hüseyin Nasr, bir makalesinde, Hayyam'ın varlığa ilişkin bir eserinden söz ediyordu. Bu durum çok dikkatimi çekti. Nasr, Tahran Kütüphanesi'nde, Hayyam'a ait 12 eserin olduğunu kaydediyor ve dikkatimi çeken kitaba ilişkin ayrıntılı bilgiler veriyor' 'Ne yazık ki, Ömer Hayyam'ın geometri, cebir, astronomi ve irfan alanındaki eserleri dilimize hala çevrilemedi. Çoğu uydurulmuş olan rubaileri ise böylesi bir yöntemle henüz okunup yorumlanamadı'
AYŞE BÜŞRA ERKEÇ - Yazar Sadık Yalsızuçanlar, İranlı şair ve bilim insanı Ömer Hayyam'ın yanlış tanıtıldığını vurgulayarak, "İslam irfan dünyasının seçkin adlarından olan Hayyam'ın özellikle rubailerinin meyhane ve şarap mecazlarıyla dolu olması sadece genel okuru değil, kültürel seçkinleri ve araştırmacıları da yanıltabiliyor." dedi.
"Vefa Apartmanı", "Cam ve Elmas", "Her Yer Kerbela" ve "Anka" gibi birçok kitabı okurlarla buluşturan Yalsızuçanlar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ömer Hayyam'ın 1040'lı yıllarda Horasan bölgesinin bilim ve sanat merkezlerinden Nişabur'da doğduğunu söyledi.
Yalsızuçanlar, Ömer Hayyam'la ilgili ayrıntılı araştırmalar yaptığını belirterek, "Matematikçi, astronom ve İslam irfan dünyasının seçkin adlarından olan Hayyam'ın özellikle rubailerinin meyhane ve şarap mecazlarıyla dolu olması, sadece genel okuru değil kültürel seçkinleri ve araştırmacıları da yanıltabiliyor." değerlendirmesinde bulundu.
Ömer Hayyam'ın Batı dünyasında çok bilindiğini aktaran Yalsızuçanlar, şöyle devam etti:
"Erken dönemde Batı dillerine tercüme edilmiş, bir ilim ve irfan insanı olmasına rağmen yazdığı pek az rubaisiyle öne çıkarılmış, bu rubailerdeki meyhane sembolizmi ise doğru okunamamış, melamimeşrep bir kişiliktir Hayyam. Maalesef, onun cebir ve geometri alanında yaptığı yenilikler, astronomi alanındaki yol açıcı çalışmaları ve özellikle de bilge yönü yeterince bilinmiyor."
- "Yanlış okumalar sonucu Hayyam, sıradan bir şarapçı olarak ünlendi"
Yalsızuçanlar, Ömer Hayyam'ın felsefi yönden de zengin bir kişilik olduğuna vurgu yaparak, "Seyyid Hüseyin Nasr bir makalesinde Hayyam'ın varlığa ilişkin bir eserinden söz ediyordu. Bu durum çok dikkatimi çekti. Nasr, Tahran Kütüphanesi'nde, Hayyam'a ait 12 eserin olduğunu kaydediyor ve dikkatimi çeken kitaba ilişkin Nasr'ın ayrıntılı bilgiler veriyor." dedi.
"Risale-i Vücud" adındaki ontolojiye ilişkin eserin mukaddimesinde yer alan Ömer Hayyam'a ait ifadeleri paylaşan Yalsızuçanlar, şöyle devam etti:
"Hayyam şöyle diyor, 'Bilgi edinme yolları üçtür. Felsefe, kelam ve irfan. Felsefe de kelam da yöntemlerinin içerdiği zaaflar açısından, kişiyi hakikate tam olarak ulaştıramıyor. İnsanı gerçeğe ulaştıran mükemmel yol irfandır ve ben bu yola mensubum.' Yaklaşık olarak böyle diyor Hayyam. Tabii Batıda, daha çok rubailerinin içerdiği meyhane sembolizminin yanlış okunmasıyla Hayyam, sıradan ve müzmin bir şarapçı olarak ünlendi."
Yalsızuçanlar, bu yanlış okumada sadece okurlar veya uzmanların sorumlu olmadığına işaret ederek, "Hayyam, meyhane sembolizmini aşırı biçimde kullanırken oldukça abartılı bir tutum sergiliyor. Bunun nedeni ise kaynakların Hayyam'ın melamet neşvesinin güçlü olduğunu göstermesi. Bu yüzden ironi boyutunda bir vurguyla zihinleri tersyüz ediyor ve meyhaneyle ilgili sembolik düzeneği abartılı kullanıyor." açıklamasında bulundu.
- Yalsızuçanların, "Hayyam" isimli romanı
Sadık Yalsızuçanlar, Ömer Hayyam'ı asıl değerli kılan vasfının ise hem bilim alanındaki öncü çalışmaları hem de bilgeliği olduğunu dile getirerek, yaptığı araştırmalarını "Hayyam" isimli romanına yansıttığını belirtti.
Geleneksel şiirin içerdiği en yaygın sembolizm alanının "meyhane" olduğunu ifade eden Yalsızuçanlar, "Bizde de Hayyam, Batıdaki bu üstünkörü okumanın kurbanı olmuştur. Bir de Hayyam'a ait çok az sayıda rubai vardır. Sonradan o kadar çok eklenmiş ve uydurulmuş ki gerçek kişiliği tümüyle deforme edilmiştir." diye konuştu.
Hayyam adlı romanı Profil Kitap etiketiyle çıkan Yalsızuçanlar, şunları kaydetti:
"Ömer Hayyam'ın bilim alanındaki öncülüğü ve bilgeliği maalesef geri planda kalmış. Meyhane sembolizminin doğru okunmamasına sadece Hayyam kurban edilmedi. Bu alandaki yöntem ve okuma sorunlarımız hala sürüyor. Arap şiirinin güçlü isimlerinden, tıpkı Hayyam gibi bir arif olan İbn Farid de aynı akıbete düçar olmuştur. Özellikle, 'Biz sarhoş iken henüz üzüm yaratılmamıştı' dizesi ona aittir. Zaten romanıma onu motto olarak aldım. Hz. Mevlana'nın da benzer ifadeleri vardır. İlahiyat-ı Şems de, Hz. Mevlana da meyhane sembolizmini yoğun biçimde kullanır. Mesela 'Üzüm sarhoşluğu değil bizim sarhoşluğumuz. Bizim sarhoşluğumuzun sonu yok' diyor."
Türkiye'de, Ömer Hayyam'la ilgili kitap çevirilerinin kısıtlı olduğunu aktaran yazar Yalsızuçanlar, "Ne yazık ki Ömer Hayyam'ın geometri, cebir, astronomi ve irfan alanındaki eserleri dilimize hala çevrilemedi. Çoğu uydurulmuş olan rubaileri ise böylesi bir yöntemle henüz okunup yorumlanamadı." diye konuştu.
Sadık Yalsızuçanlar'ın "Hayyam" romanı, "The Thing" adıyla İngilizce'ye de çevrildi.
Kaynak: AA
"Vefa Apartmanı", "Cam ve Elmas", "Her Yer Kerbela" ve "Anka" gibi birçok kitabı okurlarla buluşturan Yalsızuçanlar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ömer Hayyam'ın 1040'lı yıllarda Horasan bölgesinin bilim ve sanat merkezlerinden Nişabur'da doğduğunu söyledi.
Yalsızuçanlar, Ömer Hayyam'la ilgili ayrıntılı araştırmalar yaptığını belirterek, "Matematikçi, astronom ve İslam irfan dünyasının seçkin adlarından olan Hayyam'ın özellikle rubailerinin meyhane ve şarap mecazlarıyla dolu olması, sadece genel okuru değil kültürel seçkinleri ve araştırmacıları da yanıltabiliyor." değerlendirmesinde bulundu.
Ömer Hayyam'ın Batı dünyasında çok bilindiğini aktaran Yalsızuçanlar, şöyle devam etti:
"Erken dönemde Batı dillerine tercüme edilmiş, bir ilim ve irfan insanı olmasına rağmen yazdığı pek az rubaisiyle öne çıkarılmış, bu rubailerdeki meyhane sembolizmi ise doğru okunamamış, melamimeşrep bir kişiliktir Hayyam. Maalesef, onun cebir ve geometri alanında yaptığı yenilikler, astronomi alanındaki yol açıcı çalışmaları ve özellikle de bilge yönü yeterince bilinmiyor."
- "Yanlış okumalar sonucu Hayyam, sıradan bir şarapçı olarak ünlendi"
Yalsızuçanlar, Ömer Hayyam'ın felsefi yönden de zengin bir kişilik olduğuna vurgu yaparak, "Seyyid Hüseyin Nasr bir makalesinde Hayyam'ın varlığa ilişkin bir eserinden söz ediyordu. Bu durum çok dikkatimi çekti. Nasr, Tahran Kütüphanesi'nde, Hayyam'a ait 12 eserin olduğunu kaydediyor ve dikkatimi çeken kitaba ilişkin Nasr'ın ayrıntılı bilgiler veriyor." dedi.
"Risale-i Vücud" adındaki ontolojiye ilişkin eserin mukaddimesinde yer alan Ömer Hayyam'a ait ifadeleri paylaşan Yalsızuçanlar, şöyle devam etti:
"Hayyam şöyle diyor, 'Bilgi edinme yolları üçtür. Felsefe, kelam ve irfan. Felsefe de kelam da yöntemlerinin içerdiği zaaflar açısından, kişiyi hakikate tam olarak ulaştıramıyor. İnsanı gerçeğe ulaştıran mükemmel yol irfandır ve ben bu yola mensubum.' Yaklaşık olarak böyle diyor Hayyam. Tabii Batıda, daha çok rubailerinin içerdiği meyhane sembolizminin yanlış okunmasıyla Hayyam, sıradan ve müzmin bir şarapçı olarak ünlendi."
Yalsızuçanlar, bu yanlış okumada sadece okurlar veya uzmanların sorumlu olmadığına işaret ederek, "Hayyam, meyhane sembolizmini aşırı biçimde kullanırken oldukça abartılı bir tutum sergiliyor. Bunun nedeni ise kaynakların Hayyam'ın melamet neşvesinin güçlü olduğunu göstermesi. Bu yüzden ironi boyutunda bir vurguyla zihinleri tersyüz ediyor ve meyhaneyle ilgili sembolik düzeneği abartılı kullanıyor." açıklamasında bulundu.
- Yalsızuçanların, "Hayyam" isimli romanı
Sadık Yalsızuçanlar, Ömer Hayyam'ı asıl değerli kılan vasfının ise hem bilim alanındaki öncü çalışmaları hem de bilgeliği olduğunu dile getirerek, yaptığı araştırmalarını "Hayyam" isimli romanına yansıttığını belirtti.
Geleneksel şiirin içerdiği en yaygın sembolizm alanının "meyhane" olduğunu ifade eden Yalsızuçanlar, "Bizde de Hayyam, Batıdaki bu üstünkörü okumanın kurbanı olmuştur. Bir de Hayyam'a ait çok az sayıda rubai vardır. Sonradan o kadar çok eklenmiş ve uydurulmuş ki gerçek kişiliği tümüyle deforme edilmiştir." diye konuştu.
Hayyam adlı romanı Profil Kitap etiketiyle çıkan Yalsızuçanlar, şunları kaydetti:
"Ömer Hayyam'ın bilim alanındaki öncülüğü ve bilgeliği maalesef geri planda kalmış. Meyhane sembolizminin doğru okunmamasına sadece Hayyam kurban edilmedi. Bu alandaki yöntem ve okuma sorunlarımız hala sürüyor. Arap şiirinin güçlü isimlerinden, tıpkı Hayyam gibi bir arif olan İbn Farid de aynı akıbete düçar olmuştur. Özellikle, 'Biz sarhoş iken henüz üzüm yaratılmamıştı' dizesi ona aittir. Zaten romanıma onu motto olarak aldım. Hz. Mevlana'nın da benzer ifadeleri vardır. İlahiyat-ı Şems de, Hz. Mevlana da meyhane sembolizmini yoğun biçimde kullanır. Mesela 'Üzüm sarhoşluğu değil bizim sarhoşluğumuz. Bizim sarhoşluğumuzun sonu yok' diyor."
Türkiye'de, Ömer Hayyam'la ilgili kitap çevirilerinin kısıtlı olduğunu aktaran yazar Yalsızuçanlar, "Ne yazık ki Ömer Hayyam'ın geometri, cebir, astronomi ve irfan alanındaki eserleri dilimize hala çevrilemedi. Çoğu uydurulmuş olan rubaileri ise böylesi bir yöntemle henüz okunup yorumlanamadı." diye konuştu.
Sadık Yalsızuçanlar'ın "Hayyam" romanı, "The Thing" adıyla İngilizce'ye de çevrildi.