'1.Uluslararası Bilimler Işığında Yaratılış Kongresi'
Üsküdar Üniversitesi ve Harran Üniversitesi (HRÜ) tarafından "1.Uluslararası Bilimler Işığında Yaratılış Kongresi" düzenlendi.
Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, HRÜ Fen Edebiyat Fakültesi Büyük Amfi’de gerçekleştirilen kongreye yurt içinden ve yurt dışından çok sayıda bilim insanı katıldı.
Üsküdar Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Zelka kongrede yaptığı konuşmada yaratılış konusunu ilmi çerçevede ele alacaklarını belirterek tüm insanları ve toplumu ilgilendiren bir konuda bilgi temelli düşünceye katkıda bulunmayı amaçladıklarını söyledi.
Üç gün sürecek kongrenin çok verimli geçeceğine inandığını ifade eden Zelka, "Evrim teorisi tartışılırken görmezden gelinen semavi dinler, bu dinlerin ortak anlayışı olan yaratılış konusunu özgürlükçü ve çoğulcu bir anlayışla eleştirisel olarak tartışılmasını, toplumun geleceğini ve birlikte yaşama kültürünün ruhunu oluşturma açısından önemli buluyoruz." ifadelerini kullandı.
Darvinizmin bilimle değil zorla kabul ettirilmeye çalışıldığını belirten Prof. Dr. Mehmet Zelka, şunları söyledi:
"Adeta bir üçüncü din gibi çok sayıda insanın maalesef cenabı hakka inanmadığını görüyoruz. Böyle bir düşüncede maddenin yaratıcı kabul edildiği, Pozitivist felsefi düşünce insan başta olmak üzere yeryüzündeki varlıkları evrimle ve tamamen tesadüfi tabiatın eseri olarak silsile halinde birbirinden meydana geldiği iddia edilmiş hatta bu görüş sorgulanamaz ve kritiği yapılamaz bir tabu şeklini almıştır.
Bilindiği gibi bilim tabulara dogmalara karşıdır. Pozitivizmin dogma haline getirdiği tanrısızlığı sorgulanamıyor ve sorgulanmıyor. Darvinizm bazılarının ifade ettiği gibi gerçek bilimle değil, kanıtlanmış delillerle değil, dayatma ile insanlara kabul ettirilmeye çalışılmıştır. Birçok ülke okullarda evrim teorisini adeta gizli belirlenmiş bir yasaya bağlı olarak okuturken yaratılıştan bahsetmek bile suç sayılıyor. Başta Avrupa ülkeleri ve ABD’de olmak üzere birçok ülkede evrim teorisine inanmayan bilim insanı üniversitede görev alamıyor."
Bir dönem Türkiye'de evrimi kabul etmeyen akademisyenlerin ilerlemelerinin engellendiğini ileri süren Zelka, şöyle devam etti:
"Bilimin ulaştığı noktada hem bilimin sınırlılığını hem de bilim adına diğer tüm insani tecrübeleri inkar eden anlayışların sınırlılığını daha iyi anlıyoruz. Ömrünü Ateizmi savunmakla geçiren bazı düşünürlerin alemin akıl sahibi biri tarafından yaratıldığını kabul etmeleri önemlidir. Zira bu sonuca kutsal metinlerden hareketle değil, yine bilimin onlara sunduğu verilerle ulaşılmıştır. Bu kişilerin Hristiyan Müslüman olup olmamaları, ahirete inanıp inanmamaları kendilerinin bileceği bir husustur.
Önemli olan bilim ya da bilimsellik adına dini ve manevi değerleri küçümseme, dışlama ve saldırma döneminin geçmişe ait bir şey olarak kalmasıdır. Bilimin ve dinin farklı dilleri ve yöntemlerinin olduğu bugün daha iyi bilinmektedir."
Harran Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hasan Akan da toplantıya katılan aydınların yaratılış gerçeğini bilimler ışığında anlatacaklarını belirterek yaradanın varlığını bilimsel bir dille ortaya koyacaklarını söyledi.
Böyle önemli bir kongrenin Şanlıurfa'da düzenlenmesinin çok anlamlı olduğunu dile getiren Akan, "İnsanlar var olduğu süreç boyunca bu konuyla ilgili hep sorular sormuşlar ve bu sorular sonucunda bilimin ortaya çıktığını görüyoruz. Yıllarca ülkemizde hep evrim yanlısı görüşler konuşuldu.
Yaratılış konusunu bilimsel açıdan anlatabilmemiz için hiç fırsat verilmedi. Bu zamana kadar bu yöndeki tebliğ ve bildirilerimiz hep reddedildi, hep alaya alındık, örümcek kafalı olduğumuz söylendi. Allah'ın varlığını ve birliğini bu kongreyle duyuruyoruz. Biz de bu kongreyle kainatı okumaya çalışacağız." ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
Üsküdar Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Zelka kongrede yaptığı konuşmada yaratılış konusunu ilmi çerçevede ele alacaklarını belirterek tüm insanları ve toplumu ilgilendiren bir konuda bilgi temelli düşünceye katkıda bulunmayı amaçladıklarını söyledi.
Üç gün sürecek kongrenin çok verimli geçeceğine inandığını ifade eden Zelka, "Evrim teorisi tartışılırken görmezden gelinen semavi dinler, bu dinlerin ortak anlayışı olan yaratılış konusunu özgürlükçü ve çoğulcu bir anlayışla eleştirisel olarak tartışılmasını, toplumun geleceğini ve birlikte yaşama kültürünün ruhunu oluşturma açısından önemli buluyoruz." ifadelerini kullandı.
Darvinizmin bilimle değil zorla kabul ettirilmeye çalışıldığını belirten Prof. Dr. Mehmet Zelka, şunları söyledi:
"Adeta bir üçüncü din gibi çok sayıda insanın maalesef cenabı hakka inanmadığını görüyoruz. Böyle bir düşüncede maddenin yaratıcı kabul edildiği, Pozitivist felsefi düşünce insan başta olmak üzere yeryüzündeki varlıkları evrimle ve tamamen tesadüfi tabiatın eseri olarak silsile halinde birbirinden meydana geldiği iddia edilmiş hatta bu görüş sorgulanamaz ve kritiği yapılamaz bir tabu şeklini almıştır.
Bilindiği gibi bilim tabulara dogmalara karşıdır. Pozitivizmin dogma haline getirdiği tanrısızlığı sorgulanamıyor ve sorgulanmıyor. Darvinizm bazılarının ifade ettiği gibi gerçek bilimle değil, kanıtlanmış delillerle değil, dayatma ile insanlara kabul ettirilmeye çalışılmıştır. Birçok ülke okullarda evrim teorisini adeta gizli belirlenmiş bir yasaya bağlı olarak okuturken yaratılıştan bahsetmek bile suç sayılıyor. Başta Avrupa ülkeleri ve ABD’de olmak üzere birçok ülkede evrim teorisine inanmayan bilim insanı üniversitede görev alamıyor."
Bir dönem Türkiye'de evrimi kabul etmeyen akademisyenlerin ilerlemelerinin engellendiğini ileri süren Zelka, şöyle devam etti:
"Bilimin ulaştığı noktada hem bilimin sınırlılığını hem de bilim adına diğer tüm insani tecrübeleri inkar eden anlayışların sınırlılığını daha iyi anlıyoruz. Ömrünü Ateizmi savunmakla geçiren bazı düşünürlerin alemin akıl sahibi biri tarafından yaratıldığını kabul etmeleri önemlidir. Zira bu sonuca kutsal metinlerden hareketle değil, yine bilimin onlara sunduğu verilerle ulaşılmıştır. Bu kişilerin Hristiyan Müslüman olup olmamaları, ahirete inanıp inanmamaları kendilerinin bileceği bir husustur.
Önemli olan bilim ya da bilimsellik adına dini ve manevi değerleri küçümseme, dışlama ve saldırma döneminin geçmişe ait bir şey olarak kalmasıdır. Bilimin ve dinin farklı dilleri ve yöntemlerinin olduğu bugün daha iyi bilinmektedir."
Harran Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hasan Akan da toplantıya katılan aydınların yaratılış gerçeğini bilimler ışığında anlatacaklarını belirterek yaradanın varlığını bilimsel bir dille ortaya koyacaklarını söyledi.
Böyle önemli bir kongrenin Şanlıurfa'da düzenlenmesinin çok anlamlı olduğunu dile getiren Akan, "İnsanlar var olduğu süreç boyunca bu konuyla ilgili hep sorular sormuşlar ve bu sorular sonucunda bilimin ortaya çıktığını görüyoruz. Yıllarca ülkemizde hep evrim yanlısı görüşler konuşuldu.
Yaratılış konusunu bilimsel açıdan anlatabilmemiz için hiç fırsat verilmedi. Bu zamana kadar bu yöndeki tebliğ ve bildirilerimiz hep reddedildi, hep alaya alındık, örümcek kafalı olduğumuz söylendi. Allah'ın varlığını ve birliğini bu kongreyle duyuruyoruz. Biz de bu kongreyle kainatı okumaya çalışacağız." ifadelerini kullandı.