- Dünyada İlk Defa Yapılan Kağıt Ney Orijinalini Aratmıyor
Eskişehir’de Ali Rıza Kart isimli vatandaş, patentini aldığı teknikle kağıttan ürettiği birçok malzemenin yanı sıra dünyada ilk defa kağıttan yaptığı üflemeli enstrümanlardan ney ise dikkat çekiyor.
Kağıt sanatçısı Ali Rıza Kart yaklaşık 17-18 yıldır kağıttan eserler yapıyor. Kağıttan yaptığı eserlerin dünyadaki patentli tek temsilcisi olan Kart, neyi yaptıktan sonra keman, klarnet, vurmalı çalgı, gitar gibi müzik aletlerinin yer aldığı kağıttan bir orkestra kurmayı hedefliyor. Kağıttan eserler yapmaya, kağıdın gözünde bir mücevher kadar değerli olduğunu anladığı anda başladığını söyleyen Kart, “Bundan sanıyorum 17-18 yıl önce kağıdın aslında mücevher kadar değerli bir materyal olduğunu fark ettim. Bunu fark ettikten sonra ufak tefek acemice çalışmaları yapmaya başladım. Hedeflediğimiz şey birisinin buruşturup atmış olduğu bir kağıdı kuyumcunun vitrinine koyabilmekti. Bunu da başardığımız için kendimizi kutluyoruz. Enstrüman yapmayı seviyorum. Hatta bir orkestra kurmak istiyorum. Fakat bunun için atölye şartları lazım. İnşallah bir atölyem olursa orkestra gibi şeyleri yapmayı düşünüyorum. Şu an için mesela bir kaç tane ney yaptım. Sesini dinliyoruz bazen üstat üfleyince. Üstat diye hitap ettiğim bir yeğenim var. Yeğenim bir neyzen” dedi.
“Sesi orjinale yakın bir ses”
Kağıttan ney yapmaya yeğeninin neyini kırması sonucunda, ona kağıttan bir ney yaparak başladığını belirten Kart, “Neyi üflerken bir kaza sonucu kamış neyi kırılmış. O zaman sanırım maddi bazı zorlukları da olsa gerek, gençliğinde vermiş olduğu bir şey var tabi. Bana ’Dayı sen kağıttan ney yapabilir misin?’ dedi.
Ben de ’yaparız tabi’ dedim. Ağzımızdan çıktı. O gün içerisinde bir tane kağıttan ney yaptık. Sonra sesini dinledik. Bizim hoşumuza gitti sesi ama bir üstad buna ne der onu bilmiyorduk. Bunu bir üstada dinlettik. Bize “Sesi orijinaline yakın bir ses” dedi.
Eğer orjinale çok yakın bir sesse bu demek ki orjinalini yakalayabilmekte çok uzak değil diye düşünüyorum” diye konuştu.
“Geleneksel bir sanat değil belki ama niye 100 yıl sonra bize ait geleneksel bir sanatımız olmasın”
Yurt dışından teklifler almasına rağmen yaptığı işi kendi vatanında yaygınlaştırmak istediğini, ancak Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan geleneksel bir sanat olmadığı için olumlu bir yanıt alamadığını vurgulayan Ali Rıza Kart, “Kültür Bakanlığı’na müracaatımı yapıyorum. Diyorlar ki senin sanatın geleneksel değil. Geleneksel bir sanat değil, belki ama niye 100 yıl sonra bize ait geleneksel bir sanatımız olmasın bu. Çok üst düzey yerlerden ben teklifler alıyorum. Ona rağmen ben yurt dışından olduğu için hep reddediyorum. Israrla dünyanın hiç bir yerinde olmayan bir kağıt okulunun Türkiye’de olmasını çok istiyorum” şeklinde konuştu.
“Dünyada kağıt neyi üfleyen tek kişi olmak çok gurur verici”
Ali Rıza Kart’tan kullandığı neyi kırıldığı için kağıttan bir ney yapmasını isteyen neyzen Oğuz Kayalı ise, dünyada kağıttan yapılan ilk neyi üfleyen tek kişi olma özelliğini taşıyor. Bu sebeple çok gururlu olduğunu belirten Kayalı şunları söyledi;
“Önceleri normal kamış bir ney üflüyordum. Bir kaza sonucu kamış neyim kırıldı. O zamanlar öğrenciydim. Kolaylıkla kamış ney alma imkanım yoktu. Çünkü kamış ney çok pahalı bir enstrüman. ’Kağıttan ney yapabilir misiniz?’ diye Rıza beye geldim. O da “Tabi yaparız” dedi.
Kırık neyi örnek alarak bir tane ney yaptı. Üfledik. O gün bugündür kağıt ney üflüyorum. Bir geri dönüşüm enstrümanı olması nedeniyle beni heyecanlandırdı. Kağıttan yapılmış bir ney. İlk defa dünyada böyle bir şey yapılıyor. Böyle güzel bir şekilde ortaya konulmuş bir enstrümanı dünyada üfleyen tek kişi olmak çok gurur verici. Kağıt neyi yaklaşık 10 yıldır çalıyorum.”
Kaynak: İHA
“Sesi orjinale yakın bir ses”
Kağıttan ney yapmaya yeğeninin neyini kırması sonucunda, ona kağıttan bir ney yaparak başladığını belirten Kart, “Neyi üflerken bir kaza sonucu kamış neyi kırılmış. O zaman sanırım maddi bazı zorlukları da olsa gerek, gençliğinde vermiş olduğu bir şey var tabi. Bana ’Dayı sen kağıttan ney yapabilir misin?’ dedi.
Ben de ’yaparız tabi’ dedim. Ağzımızdan çıktı. O gün içerisinde bir tane kağıttan ney yaptık. Sonra sesini dinledik. Bizim hoşumuza gitti sesi ama bir üstad buna ne der onu bilmiyorduk. Bunu bir üstada dinlettik. Bize “Sesi orijinaline yakın bir ses” dedi.
Eğer orjinale çok yakın bir sesse bu demek ki orjinalini yakalayabilmekte çok uzak değil diye düşünüyorum” diye konuştu.
“Geleneksel bir sanat değil belki ama niye 100 yıl sonra bize ait geleneksel bir sanatımız olmasın”
Yurt dışından teklifler almasına rağmen yaptığı işi kendi vatanında yaygınlaştırmak istediğini, ancak Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan geleneksel bir sanat olmadığı için olumlu bir yanıt alamadığını vurgulayan Ali Rıza Kart, “Kültür Bakanlığı’na müracaatımı yapıyorum. Diyorlar ki senin sanatın geleneksel değil. Geleneksel bir sanat değil, belki ama niye 100 yıl sonra bize ait geleneksel bir sanatımız olmasın bu. Çok üst düzey yerlerden ben teklifler alıyorum. Ona rağmen ben yurt dışından olduğu için hep reddediyorum. Israrla dünyanın hiç bir yerinde olmayan bir kağıt okulunun Türkiye’de olmasını çok istiyorum” şeklinde konuştu.
“Dünyada kağıt neyi üfleyen tek kişi olmak çok gurur verici”
Ali Rıza Kart’tan kullandığı neyi kırıldığı için kağıttan bir ney yapmasını isteyen neyzen Oğuz Kayalı ise, dünyada kağıttan yapılan ilk neyi üfleyen tek kişi olma özelliğini taşıyor. Bu sebeple çok gururlu olduğunu belirten Kayalı şunları söyledi;
“Önceleri normal kamış bir ney üflüyordum. Bir kaza sonucu kamış neyim kırıldı. O zamanlar öğrenciydim. Kolaylıkla kamış ney alma imkanım yoktu. Çünkü kamış ney çok pahalı bir enstrüman. ’Kağıttan ney yapabilir misiniz?’ diye Rıza beye geldim. O da “Tabi yaparız” dedi.
Kırık neyi örnek alarak bir tane ney yaptı. Üfledik. O gün bugündür kağıt ney üflüyorum. Bir geri dönüşüm enstrümanı olması nedeniyle beni heyecanlandırdı. Kağıttan yapılmış bir ney. İlk defa dünyada böyle bir şey yapılıyor. Böyle güzel bir şekilde ortaya konulmuş bir enstrümanı dünyada üfleyen tek kişi olmak çok gurur verici. Kağıt neyi yaklaşık 10 yıldır çalıyorum.”