Diyarbakırlı Kadın Pazarcılar, Mahallerinde Erkek Pazarcı İstemiyor
Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi Bağcılar Mahallesi’nde kadın pazarcılar, mahalleye erkek pazarcıları sokmamak da kararlı. İlçede kendileri için kurulan pazara 5 yıldır emek verdiklerini ve zor şartlarda çalıştıklarını ancak mahallede erkek pazarcılara yer verileceğini belirten kadınlar, "Kar kış dinlemeden geliyoruz. Muhtaç olmasak bu alanda olmayız. Bize, ‘Bağcılar kadınlarındır’ denildi. 5 yıldır buraya emek vermişiz, emeğimize de sonuna kadar sahip çıkacağız" dedi.
Diyarbakır’ın Bağlar İlçe Belediyesince Bağcılar Mahallesi’nde şiddet mağduru, ekonomik durumu kötü ve çalışmak isteyen kadınların istihdam edilmesi amacıyla 2013 yılında kurulan Kadın Jiyan Semt Pazarı’nda çalışan kadınlar mahalleye erkek pazarcıları sokmak istemiyor. Kaynartepe Mahallesi’nde bulunan erkek pazarının kapatılması sonrasında Bağcılar Mahallesi’nde erkeklere yeni bir pazar yeri verilecek olmasının kendilerini zora sokacağını ve evlerinin geçimini kendilerini sağladığını ifade eden kadınlar erkek pazarcıların alanlarına girmesine izin vermeyeceklerini anlattı.
"Eşim evde çocuklarıma bakıyor"
Beş yıldır pazarcılık yaptığını ifade eden Şahsenem Gül, "Bu pazar sayesinde çocuğuma bakabiliyorum, ailemi geçindiriyorum. Eşim şuan çalışmıyor. Evde çocuklarıma bakıyor. Kiramı ödüyorum. Down Sendromlu çocuğum var. Erkekler bizden ne istiyor. Biz hakkımızı onlara kesinlikle yedirmeyeceğiz. Mücadeleye devam edeceğiz. Saat 5’te kalkıp hale gidiyoruz. Eşim bazen gelip bana yardım ediyor. Kadınlar bize destek verip bize yardımcı olsun" diye konuştu.
"Muhtaç olmasak bu alanda olmayız"
Ailesinin geçimini kendisinin sağladığı kaydeden Güler Eker (43) ise, "4 yıldır pazarcılık yapıyorum. 5 çocuğum var, evim kira. Çocuklarımın gözü bu pazardadır. Yani bu pazar olmasa ne evin geçimini sağlayabilirim ne de çocuklarıma bakabilirim. Eşimin bel fıtığı olduğu için çalışamıyor. Beni sabah sepetli motosikletle getirip akşam götürüyor. Şuanda eve bakacak hiç kimse yok. Allah da biliyor. Ben bu çocuklara, eve bakmasam kimse bakamaz. Erkekler bu tezgaha da gözünü dikmişse o erkeklere daha ne diyeyim. Evin geçimini onlar nasıl yapıyorsa biz de yapıyoruz. Onların eşi evde biz pazardayız. Onlar başka bir iş de yapabilir ama ben yapamam ki. Ellerini çeksinler bizim pazarımızdan. Biz bunu istiyoruz. Sonuna kadar da mücadele ederiz. Bu tezgahı hayatta o erkekçi pazara teslim etmem. Onu da bilsinler. Geçimimiz olmadığı için kar kış dinlemeden geliyoruz. Muhtaç olmasak bu alanda olmayız. 5 yıldır burada emek vermişiz emeğimize de sonuna kadar sahip çıkacağız" ifadelerini kullandı.
"Pazardan başka gelirimiz yok"
Fatma Topval (36), 3 kız çocuğu olduğunu ve pazardan başka bir geliri olmadığını söyledi.
Topval, "Bu işi yapmak çok büyük fedakarlıklar istiyor. Gerçekten çok zor ama ekmeğimizi kazanıyoruz. Kendi işimizin patronuyuz. Az da olsa çok da olsa bizimdir. Minnetsiz ekmeğimizi yiyoruz. Kimseye muhtaç değiliz. Yoruluyoruz ama huzurluyuz. Kiracıyım kiramı ödüyorum. Türküyle, Kürdüyle, Çerkeziyle hepimiz bir aradayız burada. Kardeş gibiyiz. Önümüze bir engel çıktığında hepimiz tek yürek olmasını biliyoruz" dedi.
"Kadınlar bizi desteklesin"
19 yıldır eşinden ayrı olduğunu ve evin geçimini kendisinin sağladığını aktaran Güneş Çelikay ise, şunları söyledi:
"Bir oğlum var. Şuanda üniversite mezunu. Başka hiçbir gelirim yok. Oğlum daha yeni mezun oldu. Okuldu, dershaneydi bütün hepsini sağladım. Pazarı ilk açtığımızda bayağı bir zarar ettik ama ona rağmen yine kendi işimdir diye çok sevdim. Ondan sonra çabalarımızla gezici pazar olmayı istedik. Yaklaşık 5 yılımız geçti ve şuanda erkek pazarı biz geleceğiz diyor. Bunu hiçbirimiz kabul etmeyiz. Bize ilk verilen söz neyse biz onu yerine getirmeye çalışıyoruz. Bize, ‘Bağcılar kadınındır, hiçbir erkek o alana giremez’ denildi. Biz yer ararken bize Bağlar’da yer verilmedi. Kadınlar bizi desteklesin. Desteklerini bekliyoruz."
"Çocukların her birini bir yere bırakmak zorunda kalıyorum"
Dört çocuklu Nedime Çetinkaya (28), sabahları çocuklarını akrabalarına bırakmak zorunda kaldığını dile getirerek, şunları kaydetti:
"5 yıldır pazarcılık yapıyorum. Eşim inşaat sektöründe çalıştığı için kışın iş yok, yazın çalışıyor. Çocukların her birini her sabah bir yere bırakmak zorunda kalıyorum. Bir tanesini getirdim şuan. İşimiz bayağı zor. Bazen erkeklerin bile yapamayacağı işi biz yapıyoruz. Şemsiyeleri açmak, taşımak bayağı zor ama biz yine de işimizden memnunuz. En azından buradaki çalışmamızın karşılığında çocuklarımıza, evimize bakabiliyoruz, kimseye muhtaç olmadan geçimimizi sağlıyoruz. Kendi ayaklarımızın üstünde durabiliyoruz. Kiminin eşi yok, kimi boşanmış, kiminin eşi sorumsuz eve bakmıyor. En azından kadın burada ihtiyaçların karşılayabilecek güçtedir burada. Biz şuan erkeklerin yaptığı işi yapabiliyorsak her kadın kendi ayakları üstünde durabilir. Kışın çok zorluk çekiyoruz ama biz emeğimizin arkasındayız."
Kaynak: İHA
"Eşim evde çocuklarıma bakıyor"
Beş yıldır pazarcılık yaptığını ifade eden Şahsenem Gül, "Bu pazar sayesinde çocuğuma bakabiliyorum, ailemi geçindiriyorum. Eşim şuan çalışmıyor. Evde çocuklarıma bakıyor. Kiramı ödüyorum. Down Sendromlu çocuğum var. Erkekler bizden ne istiyor. Biz hakkımızı onlara kesinlikle yedirmeyeceğiz. Mücadeleye devam edeceğiz. Saat 5’te kalkıp hale gidiyoruz. Eşim bazen gelip bana yardım ediyor. Kadınlar bize destek verip bize yardımcı olsun" diye konuştu.
"Muhtaç olmasak bu alanda olmayız"
Ailesinin geçimini kendisinin sağladığı kaydeden Güler Eker (43) ise, "4 yıldır pazarcılık yapıyorum. 5 çocuğum var, evim kira. Çocuklarımın gözü bu pazardadır. Yani bu pazar olmasa ne evin geçimini sağlayabilirim ne de çocuklarıma bakabilirim. Eşimin bel fıtığı olduğu için çalışamıyor. Beni sabah sepetli motosikletle getirip akşam götürüyor. Şuanda eve bakacak hiç kimse yok. Allah da biliyor. Ben bu çocuklara, eve bakmasam kimse bakamaz. Erkekler bu tezgaha da gözünü dikmişse o erkeklere daha ne diyeyim. Evin geçimini onlar nasıl yapıyorsa biz de yapıyoruz. Onların eşi evde biz pazardayız. Onlar başka bir iş de yapabilir ama ben yapamam ki. Ellerini çeksinler bizim pazarımızdan. Biz bunu istiyoruz. Sonuna kadar da mücadele ederiz. Bu tezgahı hayatta o erkekçi pazara teslim etmem. Onu da bilsinler. Geçimimiz olmadığı için kar kış dinlemeden geliyoruz. Muhtaç olmasak bu alanda olmayız. 5 yıldır burada emek vermişiz emeğimize de sonuna kadar sahip çıkacağız" ifadelerini kullandı.
"Pazardan başka gelirimiz yok"
Fatma Topval (36), 3 kız çocuğu olduğunu ve pazardan başka bir geliri olmadığını söyledi.
Topval, "Bu işi yapmak çok büyük fedakarlıklar istiyor. Gerçekten çok zor ama ekmeğimizi kazanıyoruz. Kendi işimizin patronuyuz. Az da olsa çok da olsa bizimdir. Minnetsiz ekmeğimizi yiyoruz. Kimseye muhtaç değiliz. Yoruluyoruz ama huzurluyuz. Kiracıyım kiramı ödüyorum. Türküyle, Kürdüyle, Çerkeziyle hepimiz bir aradayız burada. Kardeş gibiyiz. Önümüze bir engel çıktığında hepimiz tek yürek olmasını biliyoruz" dedi.
"Kadınlar bizi desteklesin"
19 yıldır eşinden ayrı olduğunu ve evin geçimini kendisinin sağladığını aktaran Güneş Çelikay ise, şunları söyledi:
"Bir oğlum var. Şuanda üniversite mezunu. Başka hiçbir gelirim yok. Oğlum daha yeni mezun oldu. Okuldu, dershaneydi bütün hepsini sağladım. Pazarı ilk açtığımızda bayağı bir zarar ettik ama ona rağmen yine kendi işimdir diye çok sevdim. Ondan sonra çabalarımızla gezici pazar olmayı istedik. Yaklaşık 5 yılımız geçti ve şuanda erkek pazarı biz geleceğiz diyor. Bunu hiçbirimiz kabul etmeyiz. Bize ilk verilen söz neyse biz onu yerine getirmeye çalışıyoruz. Bize, ‘Bağcılar kadınındır, hiçbir erkek o alana giremez’ denildi. Biz yer ararken bize Bağlar’da yer verilmedi. Kadınlar bizi desteklesin. Desteklerini bekliyoruz."
"Çocukların her birini bir yere bırakmak zorunda kalıyorum"
Dört çocuklu Nedime Çetinkaya (28), sabahları çocuklarını akrabalarına bırakmak zorunda kaldığını dile getirerek, şunları kaydetti:
"5 yıldır pazarcılık yapıyorum. Eşim inşaat sektöründe çalıştığı için kışın iş yok, yazın çalışıyor. Çocukların her birini her sabah bir yere bırakmak zorunda kalıyorum. Bir tanesini getirdim şuan. İşimiz bayağı zor. Bazen erkeklerin bile yapamayacağı işi biz yapıyoruz. Şemsiyeleri açmak, taşımak bayağı zor ama biz yine de işimizden memnunuz. En azından buradaki çalışmamızın karşılığında çocuklarımıza, evimize bakabiliyoruz, kimseye muhtaç olmadan geçimimizi sağlıyoruz. Kendi ayaklarımızın üstünde durabiliyoruz. Kiminin eşi yok, kimi boşanmış, kiminin eşi sorumsuz eve bakmıyor. En azından kadın burada ihtiyaçların karşılayabilecek güçtedir burada. Biz şuan erkeklerin yaptığı işi yapabiliyorsak her kadın kendi ayakları üstünde durabilir. Kışın çok zorluk çekiyoruz ama biz emeğimizin arkasındayız."