İki Fincan Kahveye Evet Ama...

Günde iki fincanı geçmeyen kahve içmenin sağlığa pek çok faydası olduğunu söyleyen Uzman Diyetisyen Işın Sayın, “Ancak içtiğiniz kahvenin temiz olduğundan emin olmalısınız” dedi.

İki Fincan Kahveye Evet Ama...
“Severek içtiğimiz kahvenin en iyisi şekersiz ama acı olmayanıdır” diyen Uzman Diyetisyen Işın Sayın kahvenin zihinsel ve bedensel performansı arttırdığını, alzheimerı önlemeye yardımcı olduğunu, antioksidan özelliğiyle adeta bir gençlik iksiri olduğunu söyledi.

Sayın, “Kahvenin en iyisi şekersiz pişirilenidir. Kahvenizi hazırlarken şeker eklemeyin. Bunun yerine doğal süt şekeri içeren laktozsuz süt kullanabilirsiniz. Hazırladıktan sonra 20 dakika içinde tüketin. Kahvenizin içinde sıra dışı bir acı tat alıyorsanız bu kahveden değil temizlenmemiş kahve makinesindendir. Ayrıca iç yüzeylerinde yüksek sıcaklık olan kahve makineleri, düzenli olarak temizlenmezse, içinde koliform bakterisi ürer. Bu durumda da koliform bakteri; kahveye acımsı, ekşimsi bir tat verir. Uzun süre temizlenmemiş kahve makinelerinde artan koliform bakterileri, besin zehirlenmeleri ile insan sağlığını tehdit edecek boyuta ulaşabilir. Bu yaz başında, yurt dışında bazı kahve zincirlerinde koliform bakteriye rastlanmış ve bu durum ciddi tartışmalara yol açmıştı. Koliform bakterilerinin sindirim ve bağışıklık sistemi üzerinde olumsuz etkilere yol açtığı biliniyor” ifadelerini kullandı.

“KAHVENİN YANINDA MUTLAKA SU”

“Kahvenin yanındaki su önce mi sonra mı içilmeli?” sorusuna “Yeter ki içilsin ve büyük bir bardak olsun” diye yanıt veren Işın Sayın, “Ara öğüne eklenen kahve, iştahı baskılamaya ve kabızlığı gidermeye yardımcıdır. Zayıflama diyetlerinde her gün bir, en fazla iki fincan kahve öneriyoruz. Yanında da elbette bir büyük bardak su. Su kahvenin olmazsa olmazıdır. Kahvenin yanına kuruyemiş, kuru meyve, minik parça gofret seçenekleri diğer hamur işleri ve çikolataya göre daha masumdur” diye konuştu.



“KAHVE MAKİNENİZ TEMİZ DEĞİLSE, KAHVENİN ANTİOKSİDAN DEĞERİ DÜŞER”

Artık kahveye daha kolay ve sık ulaşılabildiğini anlatan Işın Sayın, bu durumun hem bir avantaj hem de dezavantaj olduğunu söyledi.

Sayın, “Evlerde ve zincir kahve dükkanlarında hazırlanan kahvelerin temiz olduğundan emin olmalısınız. Ev ve iş yerlerinde kullanılan kahve makinelerinin de düzenli temizlenmesi gerekir. Aksi durumda yapılan kahvenin antioksidan değeri düşecektir. İçindeki değerli yağlar yanarak okside olacak böylece kanserojen bileşikler ortaya çıkacaktır. Bu bileşikler kahve makinesinin sıcak yüzeyine yapışarak, hazırlanan her kahvenin acı tatta ve sağlıksız olmasına yol açacaktır. Eğer kahvenizi içtiğinizde her zamankinden farklı ve acı bir tat alıyorsanız, bu durum kahve pişirilen makinenin temiz olmadığı anlamına gelir. İçtiğimiz kahvenin antioksidan olabilmesi için mutlaka temiz bir makinede hazırlanmış olması gerekir. Kahve makinelerinin sıcak suyla temizlenmesi içindeki sıcak yüzeylerini temizlemez. Bunun için fosfat içermeyen özel kahve makinesi temizleyiciler kullanabilirsiniz” dedi.

Kaynak: İHA