Türkiye'nin Cüce Su Aygırı 'Mela' 66 Kilo Oldu
Darıca'daki hayvanat bahçesinde Türkiye'nin ilk cüce su aygırı olarak dünyaya gelen Mela, annesi tarafından sahiplenilmesi ve sütüyle beslenmesi sayesinde, gelişim sürecindeki kritik evreleri başarıyla atlatarak doğum ağırlığının 15 katına çıktı Hayvanat bahçesinde görevli veteriner Akbaş: 'Onu annesinin büyütüyor olması sağlığı ve geleceği açısından çok önemli. Anne bize bunu verdiği için çok mutluyuz. Eğer annesi tarafından sahiplenilmeseydi bizi çok zorlu bir süreç bekliyor olacaktı'
ŞAHİN OKTAY - Türkiye'de dünyaya gelen ilk cüce su aygırı olan "Mela", doğumundan bu yana geçen 8 aylık dönemde anne sütü ve sevgisiyle beslenmesi sayesinde sağlıklı büyüme performansı göstererek 4,5 kilodan 66 kiloya ulaştı.
Kocaeli'nin Darıca ilçesindeki Faruk Yalçın Hayvanat Bahçesi'nin cüce su aygırları "Rube" ve "Malya" çiftinin ilk yavrusu olarak şubat ayında dünyaya gelen Mela, gelişimini sağlıklı bir şekilde sürdürüyor.
Mela, yalnızca anne sütüyle beslenerek doğum ağırlığının yaklaşık 15 katına ulaştı. Ailesi tarafından sahiplenilen Mela'nın bu hızlı gelişiminde annesiyle birlikte vakit geçirmesinin ve onun sütüyle beslenmesinin büyük payı bulunuyor. Doğal yaşam alanlarından uzakta gerçekleşen doğumlarda genellikle annenin yavrusunu reddetme durumuyla karşılaşıldığını belirten hayvanat bahçesi yetkilileri, Mela'nın annesi tarafından sahiplenilmesinin mutluluğunu yaşıyor.
Baba Rube'nin öngörülemeyen davranışlarından zarar görmemesi amacıyla bir araya getirilmeyen ve annesi Malya'nın yanında barınan Mela, günün büyük bölümünü annesiyle birlikte barınağın içindeki havuzda geçiriyor. Suda oynamaktan büyük keyif alan yavru cüce su aygırı, annesinin dibinden bir an olsun ayrılmıyor. Suyun içinde güzel görüntüler oluşturan Mela, özellikle çocuk ziyaretçilerinden yoğun ilgi görüyor.
Avrupa çapında hayvanat bahçesinde nesli tükenmekte olan türlerin hayatta kalmasına yardımcı olan Avrupa Soyu Tükenmekte Olan Türler Programı'nın (EEP) da bir parçası olan Mela'nın, Türkiye'de dünyaya gelen ilk ve tek cüce su aygırı olmasıyla da özel bir yeri bulunuyor.
- Hayvanat bahçesinin maskotu
Hayvanat bahçesinde görevli veteriner Hilal Akbaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 286 türde 3 bin 600 hayvanın barındığı Faruk Yalçın Hayvanat Bahçesi'nin sakinleri arasında nesli tükenme tehlikesi altında olan cüce su aygırı ailesine de ev sahipliği yaptıklarını söyledi.
Almanya'dan farklı tarihlerde getirdikleri "Rube" ve "Malya" çiftinin Darıca'da üreme eğilimi gösterdiğini belirten Akbaş, "Çiftin yavrusu Mela 8 ay önce bize 'Merhaba' dediğinde 4,5 kiloydu ve geçen sürede 66 kiloya ulaştı." dedi.
Akbaş, Mela'nın oldukça neşeli olduğunu anlatarak, şöyle devam etti:
"Anne yanında daha çok vakit geçiriyor ve suda oynamayı çok seviyor. İlk tanıdığımdan beri onu sudan çıkarmakta zorlanıyoruz. Girdiği zaman hiç dokunulmaz gün boyu suda vakit geçirebiliyor. Tabii ki ziyaretçiler onun bu hareketlerini görünce çok mutlu oluyorlar. Özellikle suda annesiyle oynarken izlemek keyif veriyor. Ziyaretçilerin ilgisinden memnunuz, inşallah bahçemizin maskotu olmaya devam edecek."
Uzun süre anne sütüyle beslendikten sonra daha yeni yetişkin programına geçtiklerini aktaran Akbaş, Türkiye'de dünyaya gelen ilk ve tek cüce su aygırı olan Mela'nın şu anda yetişkinlere daha yakın bir şekilde yeşil ot, meyve ve sebze ağırlıklı beslendiğini kaydetti.
- "Annesi sahiplenmeseydi, bizi zorlu süreç bekliyordu"
Akbaş, şu ana kadar Mela'yı babasıyla yan yana getirmediklerini çünkü bunun tehdit oluşturabileceğini anlatarak, "Doğada çok yan yana gelmedikleri için burada da annesinin yanında duruyor. Babayı bir seperatör aracılığıyla aradaki bölmeden görüyor." şeklinde konuştu.
Hayvanat bahçesinde gerçekleşen doğumların ardından annenin yavrusunu reddetme durumuyla sık karşılaştıklarına dikkati çeken Akbaş, "Mela'nın annesiyle ilişkisi çok iyi, bu bizim için çok güzel bir durum. Onu annesinin büyütüyor olması sağlığı ve geleceği açısından çok önemli. Anne bize bunu verdiği için çok mutluyuz. Eğer annesi tarafından sahiplenilmeseydi bizi çok zorlu bir süreç bekliyor olacaktı." ifadelerini kullandı.
Vahşi hayvanların bulundukları ortamda iyi bakıldıkları takdirde üreme eğilimi gösterdiklerini belirten Akbaş, "Mela dünyaya geldiğine göre cüce su aygırları bizim bahçemizi çok seviyorlar ve yakında inşallah bir yavru daha bekliyoruz. Genleri hazine değerinde olan bu hayvanları burada ağırlıyor olmak bizim için büyük bir övünç kaynağı." dedi.
Kaynak: AA
Kocaeli'nin Darıca ilçesindeki Faruk Yalçın Hayvanat Bahçesi'nin cüce su aygırları "Rube" ve "Malya" çiftinin ilk yavrusu olarak şubat ayında dünyaya gelen Mela, gelişimini sağlıklı bir şekilde sürdürüyor.
Mela, yalnızca anne sütüyle beslenerek doğum ağırlığının yaklaşık 15 katına ulaştı. Ailesi tarafından sahiplenilen Mela'nın bu hızlı gelişiminde annesiyle birlikte vakit geçirmesinin ve onun sütüyle beslenmesinin büyük payı bulunuyor. Doğal yaşam alanlarından uzakta gerçekleşen doğumlarda genellikle annenin yavrusunu reddetme durumuyla karşılaşıldığını belirten hayvanat bahçesi yetkilileri, Mela'nın annesi tarafından sahiplenilmesinin mutluluğunu yaşıyor.
Baba Rube'nin öngörülemeyen davranışlarından zarar görmemesi amacıyla bir araya getirilmeyen ve annesi Malya'nın yanında barınan Mela, günün büyük bölümünü annesiyle birlikte barınağın içindeki havuzda geçiriyor. Suda oynamaktan büyük keyif alan yavru cüce su aygırı, annesinin dibinden bir an olsun ayrılmıyor. Suyun içinde güzel görüntüler oluşturan Mela, özellikle çocuk ziyaretçilerinden yoğun ilgi görüyor.
Avrupa çapında hayvanat bahçesinde nesli tükenmekte olan türlerin hayatta kalmasına yardımcı olan Avrupa Soyu Tükenmekte Olan Türler Programı'nın (EEP) da bir parçası olan Mela'nın, Türkiye'de dünyaya gelen ilk ve tek cüce su aygırı olmasıyla da özel bir yeri bulunuyor.
- Hayvanat bahçesinin maskotu
Hayvanat bahçesinde görevli veteriner Hilal Akbaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 286 türde 3 bin 600 hayvanın barındığı Faruk Yalçın Hayvanat Bahçesi'nin sakinleri arasında nesli tükenme tehlikesi altında olan cüce su aygırı ailesine de ev sahipliği yaptıklarını söyledi.
Almanya'dan farklı tarihlerde getirdikleri "Rube" ve "Malya" çiftinin Darıca'da üreme eğilimi gösterdiğini belirten Akbaş, "Çiftin yavrusu Mela 8 ay önce bize 'Merhaba' dediğinde 4,5 kiloydu ve geçen sürede 66 kiloya ulaştı." dedi.
Akbaş, Mela'nın oldukça neşeli olduğunu anlatarak, şöyle devam etti:
"Anne yanında daha çok vakit geçiriyor ve suda oynamayı çok seviyor. İlk tanıdığımdan beri onu sudan çıkarmakta zorlanıyoruz. Girdiği zaman hiç dokunulmaz gün boyu suda vakit geçirebiliyor. Tabii ki ziyaretçiler onun bu hareketlerini görünce çok mutlu oluyorlar. Özellikle suda annesiyle oynarken izlemek keyif veriyor. Ziyaretçilerin ilgisinden memnunuz, inşallah bahçemizin maskotu olmaya devam edecek."
Uzun süre anne sütüyle beslendikten sonra daha yeni yetişkin programına geçtiklerini aktaran Akbaş, Türkiye'de dünyaya gelen ilk ve tek cüce su aygırı olan Mela'nın şu anda yetişkinlere daha yakın bir şekilde yeşil ot, meyve ve sebze ağırlıklı beslendiğini kaydetti.
- "Annesi sahiplenmeseydi, bizi zorlu süreç bekliyordu"
Akbaş, şu ana kadar Mela'yı babasıyla yan yana getirmediklerini çünkü bunun tehdit oluşturabileceğini anlatarak, "Doğada çok yan yana gelmedikleri için burada da annesinin yanında duruyor. Babayı bir seperatör aracılığıyla aradaki bölmeden görüyor." şeklinde konuştu.
Hayvanat bahçesinde gerçekleşen doğumların ardından annenin yavrusunu reddetme durumuyla sık karşılaştıklarına dikkati çeken Akbaş, "Mela'nın annesiyle ilişkisi çok iyi, bu bizim için çok güzel bir durum. Onu annesinin büyütüyor olması sağlığı ve geleceği açısından çok önemli. Anne bize bunu verdiği için çok mutluyuz. Eğer annesi tarafından sahiplenilmeseydi bizi çok zorlu bir süreç bekliyor olacaktı." ifadelerini kullandı.
Vahşi hayvanların bulundukları ortamda iyi bakıldıkları takdirde üreme eğilimi gösterdiklerini belirten Akbaş, "Mela dünyaya geldiğine göre cüce su aygırları bizim bahçemizi çok seviyorlar ve yakında inşallah bir yavru daha bekliyoruz. Genleri hazine değerinde olan bu hayvanları burada ağırlıyor olmak bizim için büyük bir övünç kaynağı." dedi.