Bakan Çelik Açıklaması 'Tarımsal Hasılanın 2050 Yılına Kadar Yüzde 60 Oranında Artması Gerekmektedir'
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, "Dünyada herkese yetecek gıda için tarımsal üretimin artan nüfusu dikkate alarak tarımsal hasılanın 2050 yılına kadar yüzde 60 oranında artması gerekmektedir, aksi halde dünyayı gıda savaşları, gıdadan dolayı çatışmaların beklediğini bilmek için kahin olmaya gerek yok. İnanıyorum ki milletimizin ‘ben de varım’ diyerek kabul edeceği Anayasa değişikliği ile istikrarlı Türkiye yolundaki ilerleyişimiz daha da hızlı devam edecektir" dedi.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Çek Cumhuriyeti Tarım Bakanı Marian Jureçka, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK ) Yönetim Kurulu Bakanı Ömer Cihad Vardan, DEİK’in ev sahipliğinde düzenlenen Türkiye-Çek Cumhuriyeti Tarım İş Forumun’nun açılışına katıldı.
Forumda konuşma yapan Bakan Çelik, dünyada en fazla istihdam sağlayan alan olan tarımın son derece stratejik ve hassas bir alan olduğunu belirterek, "Maalesef günümüzde tarım arazilerinin yok edildiği, doğal kaynakların kirletildiği ve hızla tükendiği bir süreçten geçiyoruz. Bir yanda 29’u Afrika’da olmak üzere 39 ülkede gıdaya erişim konusunda ciddi sorunlar yaşanırken diğer yanda küresel tahıl stokları toplamı 500 milyon tonu aşmış durumda. En zengin yüzde 20’lik dilimde yer alanlar üretilen toplam gıdanın yüzde 76’sını tüketmekte, zengin ülkelerde israf edilen gıda miktarı 222 milyon ton, Sahra Altı Afrika’nın yıllık toplam gıda üretimi ise 220 milyon ton. Dünyanın en zengin 8 kişisinin serveti, dünya nüfusunun yarısı, yani 3.6 milyar insanın toplam servetine eş değer. Böylesine çarpıcı tezatlarla dolu bir dünyada herkese yetecek gıda için tarımsal üretimin artan nüfusu dikkate alarak tarımsal hasılanın 2050 yılına kadar yüzde 60 oranında artması gerekmektedir, aksi halde dünyayı gıda savaşları, gıdadan dolayı çatışmaların beklediğini bilmek için kahin olmaya gerek yok" ifadelerini kullandı.
"59 milyar dolar olan tarımsal hasılamızı daha da arttırmayı hedeflemekteyiz"
Bakan Çelik, son 5 yılda ortalama yüzde 7.1 oranında büyüyen Türkiye ekonomisinin 27 çeyrektir süren kesintisiz büyümesinin özellikle bölgede yaşanan sorunlar nedeniyle sekteye uğradığını söyleyerek, "Elbette ülkemiz içinde bazı sorunlar yaşadık. Geçtiğimiz 3 yıl içinde terör, göçmen krizi, darbe girişimi, finansal terör saldırılarına maruz kalan Türkiye’nin yaşadıklarını bir başka ülke yaşasa herhalde ayakta durmaya mecali kalmazdı. Her şeye rağmen ülkemiz üzerindeki görünmez ellere ve onların maşalarına inat daha çok çalışarak ülkemizi daha iyi noktalara getirme noktasındaki kararlılığını sürdürmektedir. Bu ülkede millete rağmen bir şeyler yapmak isteyenler hep hüsrana uğramışlardır. İnanıyorum ki milletimizin ‘ben de varım’ diyerek kabul edeceği Anayasa değişikliği ile istikrarlı Türkiye yolundaki ilerleyişimiz daha da hızlı devam edecektir. Cumhuriyetimizin 100. yıl dönümünü kutlayacağımız 2023 yılı için koyduğumuz hedeflere sağlam adımlarla ilerleyeceğiz. Bu yıl, uygulamaya koyduğumuz Milli Tarım Projesi ile tarımsal üretim araçlarımızı en verimli şekilde kullanarak 59 milyar dolar olan tarımsal hasılamızı daha da arttırmayı hedeflemekteyiz. Bugüne kadar Gürcistan, İran, Ukrayna ile düzenlediğimiz tarım iş forumlarını yaygınlaştırarak dış ticaretimizi kazan-kazan ilkesi temelinde geliştirmeye başlıyoruz" şeklinde konuştu.
"Dış ticaret hacmimizi kısa sürede 5 milyar dolar seviyesine çıkarabiliriz"
"Son 10 yılda ticaret hacmimizi üçe katlayarak 3 milyar dolar seviyesine çıkarmış bulunuyoruz" diyen Bakan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bugünkü temaslarımız ve değerli iş adamlarımızın kuracağı bağlantılar sayesinde dış ticaret hacmimizi kısa sürede 5 milyar dolar seviyesine çıkarabiliriz. Toplam ticaretimizin sadece yüzde 4’ünü teşkil eden tarımsal ticaretimiz ki 126 milyar dolar civarında dengeli bir şekilde seyretmektedir. Burada yapacağımız toplantılarda potansiyellerimizi gözden geçirerek tarımsal ticaretimizi nasıl daha yukarılara çıkarabileceğimizi konuşacağız. Rusya ile yaşadığımız ve kısmen geride kalan süreç bize tarımsal ticarette piyasalarımızı nasıl çeşitlendirmemiz gerektiğini gösterdi. Benzer bir tecrübeyi Avrupa Birliği üyesi olması hasebiyle Çek Cumhuriyeti’nin de yaşadığını biliyoruz bu nedenle önümüzdeki süreçte Gümrük Birliğini daha iyi değerlendirerek tarımsal ticaretimizi geliştireceğimizi düşünüyorum. Çek Cumhuriyeti ile son yıllarda canlı hayvan ticaretimiz önemli ölçüde artmış bulunmaktadır. İhracatımızda ise işlenmiş gıda, yaş meyve, sebze, kuru meyve ve su ürünleri gibi kalemler öne çıkmaktadır. Bunlara özellikle süt ve süt ürünleri, tohum ve tarım makineleri gibi yeni kalemleri ekleyebiliriz. Daha çok çalışarak daha iyi sonuçlara ulaşacağız inşallah."
Kaynak: İHA
Forumda konuşma yapan Bakan Çelik, dünyada en fazla istihdam sağlayan alan olan tarımın son derece stratejik ve hassas bir alan olduğunu belirterek, "Maalesef günümüzde tarım arazilerinin yok edildiği, doğal kaynakların kirletildiği ve hızla tükendiği bir süreçten geçiyoruz. Bir yanda 29’u Afrika’da olmak üzere 39 ülkede gıdaya erişim konusunda ciddi sorunlar yaşanırken diğer yanda küresel tahıl stokları toplamı 500 milyon tonu aşmış durumda. En zengin yüzde 20’lik dilimde yer alanlar üretilen toplam gıdanın yüzde 76’sını tüketmekte, zengin ülkelerde israf edilen gıda miktarı 222 milyon ton, Sahra Altı Afrika’nın yıllık toplam gıda üretimi ise 220 milyon ton. Dünyanın en zengin 8 kişisinin serveti, dünya nüfusunun yarısı, yani 3.6 milyar insanın toplam servetine eş değer. Böylesine çarpıcı tezatlarla dolu bir dünyada herkese yetecek gıda için tarımsal üretimin artan nüfusu dikkate alarak tarımsal hasılanın 2050 yılına kadar yüzde 60 oranında artması gerekmektedir, aksi halde dünyayı gıda savaşları, gıdadan dolayı çatışmaların beklediğini bilmek için kahin olmaya gerek yok" ifadelerini kullandı.
"59 milyar dolar olan tarımsal hasılamızı daha da arttırmayı hedeflemekteyiz"
Bakan Çelik, son 5 yılda ortalama yüzde 7.1 oranında büyüyen Türkiye ekonomisinin 27 çeyrektir süren kesintisiz büyümesinin özellikle bölgede yaşanan sorunlar nedeniyle sekteye uğradığını söyleyerek, "Elbette ülkemiz içinde bazı sorunlar yaşadık. Geçtiğimiz 3 yıl içinde terör, göçmen krizi, darbe girişimi, finansal terör saldırılarına maruz kalan Türkiye’nin yaşadıklarını bir başka ülke yaşasa herhalde ayakta durmaya mecali kalmazdı. Her şeye rağmen ülkemiz üzerindeki görünmez ellere ve onların maşalarına inat daha çok çalışarak ülkemizi daha iyi noktalara getirme noktasındaki kararlılığını sürdürmektedir. Bu ülkede millete rağmen bir şeyler yapmak isteyenler hep hüsrana uğramışlardır. İnanıyorum ki milletimizin ‘ben de varım’ diyerek kabul edeceği Anayasa değişikliği ile istikrarlı Türkiye yolundaki ilerleyişimiz daha da hızlı devam edecektir. Cumhuriyetimizin 100. yıl dönümünü kutlayacağımız 2023 yılı için koyduğumuz hedeflere sağlam adımlarla ilerleyeceğiz. Bu yıl, uygulamaya koyduğumuz Milli Tarım Projesi ile tarımsal üretim araçlarımızı en verimli şekilde kullanarak 59 milyar dolar olan tarımsal hasılamızı daha da arttırmayı hedeflemekteyiz. Bugüne kadar Gürcistan, İran, Ukrayna ile düzenlediğimiz tarım iş forumlarını yaygınlaştırarak dış ticaretimizi kazan-kazan ilkesi temelinde geliştirmeye başlıyoruz" şeklinde konuştu.
"Dış ticaret hacmimizi kısa sürede 5 milyar dolar seviyesine çıkarabiliriz"
"Son 10 yılda ticaret hacmimizi üçe katlayarak 3 milyar dolar seviyesine çıkarmış bulunuyoruz" diyen Bakan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bugünkü temaslarımız ve değerli iş adamlarımızın kuracağı bağlantılar sayesinde dış ticaret hacmimizi kısa sürede 5 milyar dolar seviyesine çıkarabiliriz. Toplam ticaretimizin sadece yüzde 4’ünü teşkil eden tarımsal ticaretimiz ki 126 milyar dolar civarında dengeli bir şekilde seyretmektedir. Burada yapacağımız toplantılarda potansiyellerimizi gözden geçirerek tarımsal ticaretimizi nasıl daha yukarılara çıkarabileceğimizi konuşacağız. Rusya ile yaşadığımız ve kısmen geride kalan süreç bize tarımsal ticarette piyasalarımızı nasıl çeşitlendirmemiz gerektiğini gösterdi. Benzer bir tecrübeyi Avrupa Birliği üyesi olması hasebiyle Çek Cumhuriyeti’nin de yaşadığını biliyoruz bu nedenle önümüzdeki süreçte Gümrük Birliğini daha iyi değerlendirerek tarımsal ticaretimizi geliştireceğimizi düşünüyorum. Çek Cumhuriyeti ile son yıllarda canlı hayvan ticaretimiz önemli ölçüde artmış bulunmaktadır. İhracatımızda ise işlenmiş gıda, yaş meyve, sebze, kuru meyve ve su ürünleri gibi kalemler öne çıkmaktadır. Bunlara özellikle süt ve süt ürünleri, tohum ve tarım makineleri gibi yeni kalemleri ekleyebiliriz. Daha çok çalışarak daha iyi sonuçlara ulaşacağız inşallah."