Kıbrıs Gazisi E.Tümg Cumhur Evcil Açıklaması

Kıbrıs Gazisi Emekli Tümgeneral Cumhur Evcil; Kıbrıs müzakereleriyle ilgili, “2017’ye sarkan Kıbrıs müzakereleri, Türkiye ve KKTC’nin bekasını tehdide varacak boyutlara ulaştı” dedi.

Kıbrıs Gazisi Emekli Tümgeneral Cumhur Evcil, Kıbrıs müzakereleriyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Evcil, “Kıbrıs’ın etrafında bulunan zengin petrol, doğalgaz vs. yatakları; başta ABD olmak üzere AB’yi yeniden harekete geçirdi ve bölgeyi parsellediler. Türkiye ve KKTC üzerinde baskılar yoğunlaşmaya başladı.

Suriye’de Batılı koalisyonun aldığı pozisyonlar, hain 15 Temmuz kalkışması ve şimdilerde PKK canilerinin saldırıları ile oluşturulan inanılmaz vahşet, Türkiye’ye baskı operasyonlarının bir bölümü değil mi?” dedi.

Kıbrıs Gazisi Emekli Tümgeneral Cumhur Evcil; “Türkiye’nin ve Kıbrıs Türk’ünün şehit kanları ve büyük fedakarlıkları ile kazanılan hak ve hukukları, eşit, adil ve güven içinde gelecekleri büyük ölçüde tehdit altına alınmaya çalışılmaktadır. Bilindiği gibi garantiler Kıbrıslı Türk halkının güvenliği yanında günümüzde Türkiye’nin güvenliğinin de adeta ön şartıdır. AB içinde Federal Kıbrıs’ın bir başka ülkeyle özellikle Yunanistan’la birleşme yolunun açık olduğunu, Kıbrıs Rumları yıllardır açıkça ilan ediyor. AB dağıldığında da, Federal Kıbrıs’ın Yunanistan’ın kucağına atılmış olacağı aşikar gibidir” diye konuştu.

“Rumlar’ın gayesi Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlamak”

Kıbrıs Gazisi Emekli Tümgeneral Cumhur Evcil; “Rumların Kuzey’e yerleşmeleri için sürekli formül üretilirken bir müddet sonra Kuzey’de Rumların, Türklerin sayısını aşacağı ve Türklerin basit bir azınlık haline getirileceği apaçık ortadadır. Rumlar, soydaşlarımızı basit bir azınlık seviyesine indirip, Ada’nın yönetiminden uzak tutarak ilk fırsatta Ada’yı Yunanistan’a bağlamanın peşindedirler. Bu tehlikeye karşı Federal Kıbrıs’ta dönüşümlü başkanlık ve ayrıca karar organlarında etkili temsil ve veto hakkı, olmazsa olmazdır. ABD ve AB’den bakanlar ve yüksek görevlilerin KKTC’yi, Sayın Akıncı’nın da Avrupa’yı ziyaretleri, görüşmeleri devam ediyor. 2004’te BM Genel Sekreteri olan Kofi Annan tarafından, Annan Planı’ nın kabul edilmediğinde geçersiz olacağı açıklanmıştı. Ancak görüşmelerin Annan Planı üzerinden yürütüldüğü, Rumlar’ın şimdi Annan Planı’nda öngörülenden daha fazla, mesela Karpaz Yarımadası’nı, nüfus oranına göre Ada sahillerinin 4/5’ini istedikleri dile getirilmektedir. Oysa zafer bizimdi. Bugüne kadar Türkiye bütün gücüyle oynanan oyunların karşısında yer alarak Kıbrıs’a sahip çıkmış, bundan sonra da sahip çıkmak zorundadır. 1974’den günümüze Adada yaşayan her iki toplum, savaşsız, barış ortamında yaşamlarını sürdürmektedirler. Orta Doğuda ayırma ve bölmeyi kendine prensip edinmiş ABD ve AB Kıbrıs’ta ille her iki ayrı milleti, iki ayrı kültürü ve yaşadıkları bölgeleri birleştirmekten yanadırlar. Bu iki milletin birlikte yaşayamayacağını daha önce Rumların katliamları ortaya koymuştur. Birlikte yaşamak mümkün değildir ve bu durum Rum’un Türk’e tahakkümünden başka bir şey olamaz” dedi.

Kaynak: İHA