'Aile İçi Sorunlar En Çok Kadınları Vuruyor'
Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Turan: 'Aile hayatında yaşanan sorunlar bireylerin yaşam kalitelerini etkileyen başlıca faktörlerden biri olarak ortaya çıkıyor. Uzmanlara göre, bu sorunlardan en çok etkilenenler ise kadınlar oluyor'
Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi'nin Psikiyatri Uzmanlarından Dr. Hatice Turan, 'Aile hayatında yaşanan sorunlar bireylerin yaşam kalitelerini etkileyen başlıca faktörlerden biri olarak ortaya çıkıyor. Uzmanlara göre, bu sorunlardan en çok etkilenenler ise kadınlar oluyor' ifadelerini kullandı.
Turan, yaptığı yazılı açıklamada, huzurlu bir hayat yaşayabilmek için akıl ve ruh sağlığının büyük önem taşıdığına vurguladı. Ailenin, insanların hayatlarında en değer verdikleri unsur olduğuna dikkate çeken Turan, şunları kaydetti:
'Bu nedenle aile hayatında yaşanan sorunlar bireylerin yaşam kalitelerini etkileyen başlıca faktörlerden biri olarak ortaya çıkıyor. Uzmanlara göre, bu sorunlardan en çok etkilenenler ise kadınlar oluyor. Kadınların sabah uyandıkları andan itibaren başlayan rutin yoğunlukları, fiziksel yorgunluk ve bitkinliğin yanı sıra ruhsal çöküntünün de temelini oluşturuyor.
Kadınların sorumlulukları ve biyolojik yapılarından kaynaklı bir takım durumlar onları yorgun birer savaşçı kimliğine sokuyor. Bu savaşçı ruh ile her sorunun üstesinden gelmeye çalışmak, aile içinde gerginliklere yol açıyor.'
Her kadının hayatında kültürel, ekonomik ve çevresel farklılıklar olduğunu belirten Turan, kadınlarda ruhsal problemlerin erkeklere oranla belirgin olarak daha sık ortaya çıktığına dikkati çekti. Turan, şu açıklamalarda bulundu:
'Gebelik süreci, doğum, çocuk yetiştirme, ailenin diğer bireylerinin bakımını üstlenme, ikili ilişkilerde yaşanan zorlanmalar günlük yaşam sorunlarını da artırmaktadır. Tüm bunların sonucu olarak, kadınların yaşadıkları durumları değiştirilemez olarak görmeleri, kendilerini olumsuz algılamaları, benlik saygısında azalma, olumsuzlukları içselleştirme ve çevresel değişkenlerden daha çok etkilenme ile sonuçlanır. Aile içi sorunlar tek tek sıralandığında kadının ruh halini alt üst eden en önemli şey, şiddete maruz kalmak.
Aile içi şiddet, kadın ruh sağlığı ile bire bir ilişkili ve önemli bir etken. Hem çocuk ruh sağlığını hem de kadın ruh sağlığını yakından ilgilendirir. Hemen hemen her grup kadın için risk mevcut olmakla birlikte eğitimsizlik, yoksulluk, farklı etnik kökene sahip olmak, boşanma-ayrılma süreci şiddete maruz kalma riskini artırmaktadır. Şiddete maruziyet ise zaten travma sonrası stres bozukluğu başta olmak üzere pek çok ruhsal hastalıkla ilişkilidir. Halen psikiyatrik tanı sistemlerinde, sınıflandırmalarda cinsiyetçi ayrımcılık alanları ya da kadın ruh sağlığı açısından vurgulanması gereken alanlar tartışılmaktadır.'
Kaynak: AA
Turan, yaptığı yazılı açıklamada, huzurlu bir hayat yaşayabilmek için akıl ve ruh sağlığının büyük önem taşıdığına vurguladı. Ailenin, insanların hayatlarında en değer verdikleri unsur olduğuna dikkate çeken Turan, şunları kaydetti:
'Bu nedenle aile hayatında yaşanan sorunlar bireylerin yaşam kalitelerini etkileyen başlıca faktörlerden biri olarak ortaya çıkıyor. Uzmanlara göre, bu sorunlardan en çok etkilenenler ise kadınlar oluyor. Kadınların sabah uyandıkları andan itibaren başlayan rutin yoğunlukları, fiziksel yorgunluk ve bitkinliğin yanı sıra ruhsal çöküntünün de temelini oluşturuyor.
Kadınların sorumlulukları ve biyolojik yapılarından kaynaklı bir takım durumlar onları yorgun birer savaşçı kimliğine sokuyor. Bu savaşçı ruh ile her sorunun üstesinden gelmeye çalışmak, aile içinde gerginliklere yol açıyor.'
Her kadının hayatında kültürel, ekonomik ve çevresel farklılıklar olduğunu belirten Turan, kadınlarda ruhsal problemlerin erkeklere oranla belirgin olarak daha sık ortaya çıktığına dikkati çekti. Turan, şu açıklamalarda bulundu:
'Gebelik süreci, doğum, çocuk yetiştirme, ailenin diğer bireylerinin bakımını üstlenme, ikili ilişkilerde yaşanan zorlanmalar günlük yaşam sorunlarını da artırmaktadır. Tüm bunların sonucu olarak, kadınların yaşadıkları durumları değiştirilemez olarak görmeleri, kendilerini olumsuz algılamaları, benlik saygısında azalma, olumsuzlukları içselleştirme ve çevresel değişkenlerden daha çok etkilenme ile sonuçlanır. Aile içi sorunlar tek tek sıralandığında kadının ruh halini alt üst eden en önemli şey, şiddete maruz kalmak.
Aile içi şiddet, kadın ruh sağlığı ile bire bir ilişkili ve önemli bir etken. Hem çocuk ruh sağlığını hem de kadın ruh sağlığını yakından ilgilendirir. Hemen hemen her grup kadın için risk mevcut olmakla birlikte eğitimsizlik, yoksulluk, farklı etnik kökene sahip olmak, boşanma-ayrılma süreci şiddete maruz kalma riskini artırmaktadır. Şiddete maruziyet ise zaten travma sonrası stres bozukluğu başta olmak üzere pek çok ruhsal hastalıkla ilişkilidir. Halen psikiyatrik tanı sistemlerinde, sınıflandırmalarda cinsiyetçi ayrımcılık alanları ya da kadın ruh sağlığı açısından vurgulanması gereken alanlar tartışılmaktadır.'