'II. Abdülhamid Dönemi Bir Nevi Sıkıştırılmış Tarih'
TBMM Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Yıldız: 'Sultan II. Abdülhamid Han ve Dönemi Uluslararası Sempozyumu 16 oturumdan oluştu. 56 bildiri sunuldu' '33 yıllık bir hükümranlık dönemi, dünya ve Türk tarihinin çok önemli bir kesişme noktası. Yani bir nevi sıkıştırılmış tarih diyebiliriz, o 33 seneye. Onu bir belgeselde anlatmak gerçekten çok zordu' 'Bilgi, belge üretimi ise çok kıymetli, değerli. Onun için bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz. Mevcut bilgiyle bu kurumları bırakırsak, ileriye gidemeyiz'
HİLAL UŞTUK - TBMM Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Yasin Yıldız, 'Sultan II. Abdülhamid Han ve Dönemi Uluslararası Sempozyumu 16 oturumdan oluştu. 56 bildiri sunuldu.' dedi.
Sempozyumu AA muhabirine değerlendiren Yıldız, etkinliği yalnızca sempozyum çerçevesinde tutmayıp, yan etkinliklerle de desteklemek istediklerini belirterek, 'Milli Saraylar bir tarih, kültür ve sanat kurumu. Burada çok kıymetli objeler, çok değerli bilgiler, belgeler var. Çok kıymetli akademisyenler var. Bunu, konusunda yetkin, hem ülkemizden hem dışardan akademisyenlerle sempozyumda bir araya getirerek, ciddi bir bilgi transferini sağlamayı hedefledik. Sempozyum 16 oturumdan oluştu. 56 bildiri sunuldu. Oturum başkanlarımızla birlikte toplam 62 bilimadamı, dünyanın dört köşesinden ve ülkemizin dört bir yanından gelerek bildirilerini sundu.' diye konuştu.
Dr. Yıldız, sempozyumun sonunda çok önemli donelere ulaşıldığını aktararak, sempozyumda sunulan bildirilerin bir kitap olacağını, bu kitabın da Sultan II. Abdülhamid, Osmanlı tarihi ve 19. yüzyıl sonu, 20. yüzyılın başına ilişkin çok ciddi bir kaynak olarak literatüre gireceğini söyledi.
Sempozyuma, akademisyenlerin çok önemli katkıları olduğunun altını çizen Yıldız şunları aktardı:
'Umduğumuzun çok üzerinde geri dönüşler aldık. Bir akademik sempozyum için olabileceğinden çok daha fazla insana ulaştık. Yaklaşık 3 bin 500 insan bu oturumları takip etti. Sempozyum çerçevesinde düzenlenen diğer etkinlikler de çok ilgi gördü. İlk gün açtığımız Sultan II. Abdülhamid Han ve Döneminden İzler sergisinde, bu sarayın en büyük salonu olan Muayede Salonunu değerlendirmemize rağmen, ancak 225 objeyi sıralayabildik. Öyle ki envanterimizde binlercesi var, Abdülhamid dönemine ait. Osmanlı Marşları konseri oldukça ciddi bir boyut kattı sempozyuma çünkü Sultan II. Abdülhamid'in musikiyle ciddi bir ilgisi var. Hem klasik Türk musikisini ve bilinenin aksine batı musikisini çok iyi takip ediyor. Sanat yönünü ortaya koymuş olduk. Bu konserin hemen öncesinde, Abdülhamid arşivlerinden derlenen, günışığına çıkmamış fotoğrafların yer aldığı bir fotoğraf sergisini de Cemal Reşit Rey'de açtık.'
- 'Sultan II. Abdülhamid döneminin ana hatlarını, önemli olaylarını belgesele sığdırdılar'
Yasin Yıldız, sempozyum kapsamında üretilen en önemli değerlerden birinin, Sultan Abdülhamid belgeseli olduğunu, kitapların yanı sıra görsel olarak da insanlara bu mesajı ulaştırmayı hedeflediklerini belirterek, 'Altı aylık bir çalışmanın ürünü bu belgesel. Sultan II. Abdülhamid Han dönemini ana hatlarıyla anlatmaya çalıştık. Çünkü 33 yıllık bir hükümranlık dönemi, dünya ve Türk tarihinin çok önemli bir kesişme noktası. Yani bir nevi sıkıştırılmış tarih diyebiliriz, o 33 seneye. Onu bir belgeselde anlatmak gerçekten çok zordu. Ama bu sempozyumu hazırlayan bilim heyetimiz, danışmanlarımız ve senaristlerimiz, oldukça önemli bir iş başardılar. 48 dakikalık bir belgesele Sultan II. Abdülhamid döneminin ana hatlarını, önemli olaylarını sığdırdılar.' ifadelerini kullandı.
Belgeselde gerçekten çok güzel bir netice aldıklarını dile getiren Yıldız, 'Bu belgeseli izleyen, Sultan II. Abdülhamid dönemiyle ilgili daha önceden bilgisi, fikri olmayan bir insanla Abdülhamid dönemini yıllardır araştırmış bir araştırmacının ortak bir algı yakalayabileceğini düşünüyoruz.' dedi.
Dr Yasin Yıldız, sempozyum kapsamında, bildiri kitabıyla birlikte 5 eserin okuyucuya ulaşmış olacağına işaret ederek, 'Bildiri kitabı 3 ay sonra çıkacak. En önemli yayınlarımızdan biri de 'Belgelerle Sultan Abdülhamid Han ve Dönemi' oldu. Başbakanlık Osmanlı arşivinde ve bizim Hassa arşivinde, daha önce gün yüzüne çıkmamış çok sayıda belge var. Araştırmacı arkadaşlarımız bunları tek tek derlediler ve yaklaşık 300 sayfalık bir yayın ortaya çıktı. Sultan II. Abdülhamid'in kişisel özelliklerine, devlet tecrübesine veya yazışmalara ilişkin orijinal belgeler, transkripsiyonları ve o belgenin tarihe ışık tutan yönleri derlendi.' açıklamasında bulundu.
- 'Müzecilik yaparken 1,5 milyon insanı gezdirmeniz yeterli değil'
Yılda iki kez yayımlanan Milli Saraylar isimli akademik derginin, Eylül baskısında Sultan II. Abdülhamid özel sayısı yayımlandığını vurgulayan Yıldız, ayrıca Sultan II. Abdülhamid biyografisi ile Yıldız arşivlerinden derlenen 150 fotoğrafın yer aldığı 'Sultan II. Abdülhamid Han ve Dönemi' isimli fotoğraf albümünün de yine sempozyum kapsamında yayımlandığını ifade etti.
Yasin Yıldız, kurum olarak parlamentoya bağlı olduklarını belirterek, şu bilgileri verdi:
'Milli Saraylar olarak, müzecilik, tarih, kültür, restorasyon işleriyle uğraşıyoruz. Zannediyorum dünyada, parlamento bünyesinde yürütülen müzecilik hizmetinin tek örneği. Müzeciliği yaparken salt 1,5 milyon insanı burada gezdirmeniz yeterli değil. Çok önemli ve çok kaliteli verilmesi gereken bir hizmet ama rutin bir hizmet. Bilgi, belge üretimi ise çok kıymetli, değerli. Onun için bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz. Mevcut bilgiyle bu kurumları bırakırsak, ileriye gidemeyiz. Dünyanın her yerinde böyle. Müzecilik kurumları, bizim denklerimiz, meslektaşlarımız, bilim insanları, dünyanın her yerinde bunu böyle yapıyor.'
'Sultan 2. Abdülhamid Han ve Dönemi Uluslararası Sempozyumu', 22 Eylül'de başladı. Sempozyum, restorasyonları tamamlanan Maslak Kasırlarının açılış töreniyle bugün sona erecek.
Kaynak: AA
Sempozyumu AA muhabirine değerlendiren Yıldız, etkinliği yalnızca sempozyum çerçevesinde tutmayıp, yan etkinliklerle de desteklemek istediklerini belirterek, 'Milli Saraylar bir tarih, kültür ve sanat kurumu. Burada çok kıymetli objeler, çok değerli bilgiler, belgeler var. Çok kıymetli akademisyenler var. Bunu, konusunda yetkin, hem ülkemizden hem dışardan akademisyenlerle sempozyumda bir araya getirerek, ciddi bir bilgi transferini sağlamayı hedefledik. Sempozyum 16 oturumdan oluştu. 56 bildiri sunuldu. Oturum başkanlarımızla birlikte toplam 62 bilimadamı, dünyanın dört köşesinden ve ülkemizin dört bir yanından gelerek bildirilerini sundu.' diye konuştu.
Dr. Yıldız, sempozyumun sonunda çok önemli donelere ulaşıldığını aktararak, sempozyumda sunulan bildirilerin bir kitap olacağını, bu kitabın da Sultan II. Abdülhamid, Osmanlı tarihi ve 19. yüzyıl sonu, 20. yüzyılın başına ilişkin çok ciddi bir kaynak olarak literatüre gireceğini söyledi.
Sempozyuma, akademisyenlerin çok önemli katkıları olduğunun altını çizen Yıldız şunları aktardı:
'Umduğumuzun çok üzerinde geri dönüşler aldık. Bir akademik sempozyum için olabileceğinden çok daha fazla insana ulaştık. Yaklaşık 3 bin 500 insan bu oturumları takip etti. Sempozyum çerçevesinde düzenlenen diğer etkinlikler de çok ilgi gördü. İlk gün açtığımız Sultan II. Abdülhamid Han ve Döneminden İzler sergisinde, bu sarayın en büyük salonu olan Muayede Salonunu değerlendirmemize rağmen, ancak 225 objeyi sıralayabildik. Öyle ki envanterimizde binlercesi var, Abdülhamid dönemine ait. Osmanlı Marşları konseri oldukça ciddi bir boyut kattı sempozyuma çünkü Sultan II. Abdülhamid'in musikiyle ciddi bir ilgisi var. Hem klasik Türk musikisini ve bilinenin aksine batı musikisini çok iyi takip ediyor. Sanat yönünü ortaya koymuş olduk. Bu konserin hemen öncesinde, Abdülhamid arşivlerinden derlenen, günışığına çıkmamış fotoğrafların yer aldığı bir fotoğraf sergisini de Cemal Reşit Rey'de açtık.'
- 'Sultan II. Abdülhamid döneminin ana hatlarını, önemli olaylarını belgesele sığdırdılar'
Yasin Yıldız, sempozyum kapsamında üretilen en önemli değerlerden birinin, Sultan Abdülhamid belgeseli olduğunu, kitapların yanı sıra görsel olarak da insanlara bu mesajı ulaştırmayı hedeflediklerini belirterek, 'Altı aylık bir çalışmanın ürünü bu belgesel. Sultan II. Abdülhamid Han dönemini ana hatlarıyla anlatmaya çalıştık. Çünkü 33 yıllık bir hükümranlık dönemi, dünya ve Türk tarihinin çok önemli bir kesişme noktası. Yani bir nevi sıkıştırılmış tarih diyebiliriz, o 33 seneye. Onu bir belgeselde anlatmak gerçekten çok zordu. Ama bu sempozyumu hazırlayan bilim heyetimiz, danışmanlarımız ve senaristlerimiz, oldukça önemli bir iş başardılar. 48 dakikalık bir belgesele Sultan II. Abdülhamid döneminin ana hatlarını, önemli olaylarını sığdırdılar.' ifadelerini kullandı.
Belgeselde gerçekten çok güzel bir netice aldıklarını dile getiren Yıldız, 'Bu belgeseli izleyen, Sultan II. Abdülhamid dönemiyle ilgili daha önceden bilgisi, fikri olmayan bir insanla Abdülhamid dönemini yıllardır araştırmış bir araştırmacının ortak bir algı yakalayabileceğini düşünüyoruz.' dedi.
Dr Yasin Yıldız, sempozyum kapsamında, bildiri kitabıyla birlikte 5 eserin okuyucuya ulaşmış olacağına işaret ederek, 'Bildiri kitabı 3 ay sonra çıkacak. En önemli yayınlarımızdan biri de 'Belgelerle Sultan Abdülhamid Han ve Dönemi' oldu. Başbakanlık Osmanlı arşivinde ve bizim Hassa arşivinde, daha önce gün yüzüne çıkmamış çok sayıda belge var. Araştırmacı arkadaşlarımız bunları tek tek derlediler ve yaklaşık 300 sayfalık bir yayın ortaya çıktı. Sultan II. Abdülhamid'in kişisel özelliklerine, devlet tecrübesine veya yazışmalara ilişkin orijinal belgeler, transkripsiyonları ve o belgenin tarihe ışık tutan yönleri derlendi.' açıklamasında bulundu.
- 'Müzecilik yaparken 1,5 milyon insanı gezdirmeniz yeterli değil'
Yılda iki kez yayımlanan Milli Saraylar isimli akademik derginin, Eylül baskısında Sultan II. Abdülhamid özel sayısı yayımlandığını vurgulayan Yıldız, ayrıca Sultan II. Abdülhamid biyografisi ile Yıldız arşivlerinden derlenen 150 fotoğrafın yer aldığı 'Sultan II. Abdülhamid Han ve Dönemi' isimli fotoğraf albümünün de yine sempozyum kapsamında yayımlandığını ifade etti.
Yasin Yıldız, kurum olarak parlamentoya bağlı olduklarını belirterek, şu bilgileri verdi:
'Milli Saraylar olarak, müzecilik, tarih, kültür, restorasyon işleriyle uğraşıyoruz. Zannediyorum dünyada, parlamento bünyesinde yürütülen müzecilik hizmetinin tek örneği. Müzeciliği yaparken salt 1,5 milyon insanı burada gezdirmeniz yeterli değil. Çok önemli ve çok kaliteli verilmesi gereken bir hizmet ama rutin bir hizmet. Bilgi, belge üretimi ise çok kıymetli, değerli. Onun için bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz. Mevcut bilgiyle bu kurumları bırakırsak, ileriye gidemeyiz. Dünyanın her yerinde böyle. Müzecilik kurumları, bizim denklerimiz, meslektaşlarımız, bilim insanları, dünyanın her yerinde bunu böyle yapıyor.'
'Sultan 2. Abdülhamid Han ve Dönemi Uluslararası Sempozyumu', 22 Eylül'de başladı. Sempozyum, restorasyonları tamamlanan Maslak Kasırlarının açılış töreniyle bugün sona erecek.