Sabah Akdeniz'in Güneşi, Akşam Toroslar'ın Serinliği
Sahip olduğu doğal güzellikleri ve tarihi mirasıyla turizmde ivmesi her geçen gün yükselen İçel, coğrafi konumu sayesinde hem deniz hem de yayla turizmini bir arada sunuyor Sabah saatlerinde birbirinden güzel koylarda denize giren tatilciler, aynı gün içinde 12 saatlik yolculuğun ardından soluğu sıcaklığın 15 dereceye kadar düştüğü Toroslar'ın eteklerinde alabiliyor.
SEZGİN PANCAR - Doğu Akdeniz'in önemli turizm merkezlerinden İçel, yerli ve yabancı turistlere sahip olduğu 321 kilometrelik sahil şeridindeki masmavi koylarında denize girme imkanı sunarken, tatilini doğayla iç içe geçirmek isteyenleri de sahile 1-2 saat mesafedeki Toroslar'ın eteklerindeki yaylalarında ağırlıyor.
Sahip olduğu doğal güzellikleri ve tarihi mirasıyla turizmde ivmesi her geçen gün yükselen İçel, coğrafi konumu sayesinde hem deniz hem de yayla turizmini bir arada sunmasıyla öne çıkıyor.
Erdemli ilçesindeki, UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'nde yer alan Kızkalesi başta olmak üzere, Ayaş, Susanoğlu, Yapraklıkoy, Yemişkumu ve Tisan gibi plajlarıyla her yıl binlerce turisti çeken kentte, sıcaktan bunalanlar ve tatilini daha serin yerlerde geçirmek isteyenler ise yaylalara çıkıyor.
Sabah denize giren tatilciler, sıcaklığın 38 dereceyi, nemin de yüzde 60'ı bulduğu saatlerde ise 1-2 saatlik yolculuğun ardından soluğu sıcaklığın 15 dereceye kadar düştüğü Toroslar'ın eteklerinde alabiliyor.
Temiz havası ve el değmemiş doğasıyla bilinen bin 500 rakımdaki Arslanköy, bin 200 rakımdaki Gözne, bin 150 rakımdaki Ayvagediği ve bin rakımdaki Soğucak yaylaları, yaz aylarında yurt içi ve dışından çok sayıda kişiye ev sahipliği yapıyor.
- 'Burada deniz güzel, güneş güzel'
Almanya'nın Düsseldorf kentinden gelerek tatilini Kızkalesi'nde geçiren 50 yaşındaki Ender Babuççu, denizi ve güneşi için İçel'i tercih ettiklerini belirterek 'Burada kendimizi daha candan hissediyoruz. Almanya'da bir sene güneşe hasret kalıyoruz. Burada deniz güzel, güneş güzel.' dedi.
Tatilcilerden 36 yaşındaki Nuri Altürk ise Ankara'dan geldiğini ifade ederek 'Burayı çok güzel bulduk. İlk kez geçen yıl denemiştik, denizi çok güzel, devamlı gelmeyi planlıyoruz. Kızkalesi de çok güzel, henüz kaleye gitmek fırsat olmadı ama gitmeyi planlıyoruz. Kumsalı güzel, fiyat olarak uygun, çocuklar da sevdi.' diye konuştu.
Almanya'dan gelen tatilcilerden Serap Pohl de her yıl tatillerini İçel'deki koylarda geçirdiklerini anlatarak, şöyle konuştu:
'Senelerdir Almanya'da yaşıyorum. Buranın denizine, kumuna, denizine hasret kalıyoruz. Orada da göller, havuzlar var ama buranın yerini hiçbir şey tutmaz. Eşim Alman, o da burayı sevdi. Serinlemek için de denizden sonra yaylaya gidiyoruz. Oralardaki 'kendin pişir kendin ye' yerlerini seviyoruz.'
- 'Sabah deniz, akşam yayla'
Tatilini ailesiyle bin 150 rakımdaki Ayvagediği'nde geçiren Tahsin Sarı da günün erken saatlerinde denizi, akşamları da yaylayı tercih ettiklerine işaret ederek şunları söyledi:
'Tarsus'ta yaşıyoruz ama yayla alternatifi için Ayvagediği'ni tercih ediyoruz. Denize sabah saatlerinde giriyoruz, yaylaya da akşam serinlemek için çıkıyoruz. Günümüz genellikle böyle geçiyor. Yaylada vakit çok, bolca yapacak şey buluyoruz. Hem hava hem de buranın insanları güzel. Denize girmek için Kızkalesi'ne 2-3 saatte gidiyoruz. Herkese tavsiye ediyoruz.'
Yaylacılardan 70 yaşındaki Suphi Sezer de emekli olduktan sonra serin olduğu için yaylayı tercih etmeye başladığını anlatarak şöyle devam etti:
'Ayvagediği, İçel'in en güzel yaylalarından biri. Burası bin 150 rakım, denize giren insanlar bir saat sonra buraya gelirler. Gecelerini rahat bir şekilde burada geçirip, isterlerse sabah dönebiliyorlar. Yeşiller içinde, her şeyi bol, güzel kasapları olan bir yer burası. İsteyenler burada yer kiralayıp da kalabiliyor. Son 10 yılda burada yayla turizmi anlamında çok büyük gelişim oldu.' dedi.
Gülnaz Sevgi ise yaz aylarında sıcağa dayanamadıkları için Toroslar'a çıktıklarını, akşamları serin geçirmek için 3 ay boyunca yaylada kaldıklarını kaydetti.
Kaynak: AA
Sahip olduğu doğal güzellikleri ve tarihi mirasıyla turizmde ivmesi her geçen gün yükselen İçel, coğrafi konumu sayesinde hem deniz hem de yayla turizmini bir arada sunmasıyla öne çıkıyor.
Erdemli ilçesindeki, UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'nde yer alan Kızkalesi başta olmak üzere, Ayaş, Susanoğlu, Yapraklıkoy, Yemişkumu ve Tisan gibi plajlarıyla her yıl binlerce turisti çeken kentte, sıcaktan bunalanlar ve tatilini daha serin yerlerde geçirmek isteyenler ise yaylalara çıkıyor.
Sabah denize giren tatilciler, sıcaklığın 38 dereceyi, nemin de yüzde 60'ı bulduğu saatlerde ise 1-2 saatlik yolculuğun ardından soluğu sıcaklığın 15 dereceye kadar düştüğü Toroslar'ın eteklerinde alabiliyor.
Temiz havası ve el değmemiş doğasıyla bilinen bin 500 rakımdaki Arslanköy, bin 200 rakımdaki Gözne, bin 150 rakımdaki Ayvagediği ve bin rakımdaki Soğucak yaylaları, yaz aylarında yurt içi ve dışından çok sayıda kişiye ev sahipliği yapıyor.
- 'Burada deniz güzel, güneş güzel'
Almanya'nın Düsseldorf kentinden gelerek tatilini Kızkalesi'nde geçiren 50 yaşındaki Ender Babuççu, denizi ve güneşi için İçel'i tercih ettiklerini belirterek 'Burada kendimizi daha candan hissediyoruz. Almanya'da bir sene güneşe hasret kalıyoruz. Burada deniz güzel, güneş güzel.' dedi.
Tatilcilerden 36 yaşındaki Nuri Altürk ise Ankara'dan geldiğini ifade ederek 'Burayı çok güzel bulduk. İlk kez geçen yıl denemiştik, denizi çok güzel, devamlı gelmeyi planlıyoruz. Kızkalesi de çok güzel, henüz kaleye gitmek fırsat olmadı ama gitmeyi planlıyoruz. Kumsalı güzel, fiyat olarak uygun, çocuklar da sevdi.' diye konuştu.
Almanya'dan gelen tatilcilerden Serap Pohl de her yıl tatillerini İçel'deki koylarda geçirdiklerini anlatarak, şöyle konuştu:
'Senelerdir Almanya'da yaşıyorum. Buranın denizine, kumuna, denizine hasret kalıyoruz. Orada da göller, havuzlar var ama buranın yerini hiçbir şey tutmaz. Eşim Alman, o da burayı sevdi. Serinlemek için de denizden sonra yaylaya gidiyoruz. Oralardaki 'kendin pişir kendin ye' yerlerini seviyoruz.'
- 'Sabah deniz, akşam yayla'
Tatilini ailesiyle bin 150 rakımdaki Ayvagediği'nde geçiren Tahsin Sarı da günün erken saatlerinde denizi, akşamları da yaylayı tercih ettiklerine işaret ederek şunları söyledi:
'Tarsus'ta yaşıyoruz ama yayla alternatifi için Ayvagediği'ni tercih ediyoruz. Denize sabah saatlerinde giriyoruz, yaylaya da akşam serinlemek için çıkıyoruz. Günümüz genellikle böyle geçiyor. Yaylada vakit çok, bolca yapacak şey buluyoruz. Hem hava hem de buranın insanları güzel. Denize girmek için Kızkalesi'ne 2-3 saatte gidiyoruz. Herkese tavsiye ediyoruz.'
Yaylacılardan 70 yaşındaki Suphi Sezer de emekli olduktan sonra serin olduğu için yaylayı tercih etmeye başladığını anlatarak şöyle devam etti:
'Ayvagediği, İçel'in en güzel yaylalarından biri. Burası bin 150 rakım, denize giren insanlar bir saat sonra buraya gelirler. Gecelerini rahat bir şekilde burada geçirip, isterlerse sabah dönebiliyorlar. Yeşiller içinde, her şeyi bol, güzel kasapları olan bir yer burası. İsteyenler burada yer kiralayıp da kalabiliyor. Son 10 yılda burada yayla turizmi anlamında çok büyük gelişim oldu.' dedi.
Gülnaz Sevgi ise yaz aylarında sıcağa dayanamadıkları için Toroslar'a çıktıklarını, akşamları serin geçirmek için 3 ay boyunca yaylada kaldıklarını kaydetti.