Çadır Turizminin Gözdesi Açıklaması İğneada
Karadeniz kıyısında 26 kilometrelik kumsala sahip İğneada, koruma altındaki yedi gölü ve zengin doğasıyla tatilini çadır kamplarında geçirmek isteyenlere ev sahipliği yapıyor Tatilini çadırda geçiren Mutlu: 'Tatilimizi çadırda, doğayla iç içe yapıyoruz. Şehirden, betonarme yapılardan uzak yeşillikler içerisinde tatilimizi yapmanın huzuru ve mutluluğunu yaşıyoruz'
ÖZGÜN TİRAN - 'Trakya'nın incisi' olarak adlandırılan Karadeniz'e kıyısı bulunan Kırklareli'nin Demirköy ilçesine bağlı İğneada, çadırda tatil geçirmek isteyenlerin gözdesi haline geldi.
Lüks otellere gitmek istemeyen ile ekonomik tatili tercih eden birçok yerli ve yabancı turist, Longoz Ormanları yakınındaki çadır kamplarında tatilini geçiriyor.
Karadeniz kıyısında 26 kilometrelik kumsala sahip İğneada, koruma altındaki yedi gölü ve zengin doğasıyla, turistlerin ilgi odağı oluyor.
Ormanda spor yapan, balık tutan, odun ateşinde yemeklerini hazırlayan tatilciler, ağaçlar arasına kurdukları hamaklarda kitap okuyarak yorgunluk atıyor.
Turistler, Fatih Dökümhanesi, Longoz Ormanları, Dupnisa Mağarası ile Rum köylerini ziyaret ediyor.
- Doğayla iç içe tatil keyfi
Tatilini çadır kampta geçiren Mehmet Mutlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, lüks oteller yerine tatilini çadırda geçirmenin daha güzel olduğunu söyledi.
Çadırda tatil yapmaktan mutlu olduklarını, doğal ortamın daha heyecan verici olduğunu anlatan Mutlu, şunları kaydetti:
'15 yıldır çadırda tatil yapıyorum. Zaten şehirler betonarme. Yılın 11 ayını dört duvar arasında geçiriyoruz. Tatile gittiğimizde ise doğanın içinde olmayı istiyoruz. Otellerde kalacak kadar ekonomik durumum da yok. Bu nedenle doğayla baş başa, kuşlarla, böceklerle, kurbağalarla iç içe çadırda tatilimizi sürdürüyoruz. Şehirden, betonarme yapılardan uzak yeşillikler içerisinde tatilimizi yapmanın huzuru ve mutluluğunu yaşıyoruz.'
- 'Hastalığını doğayla yendi'
Yaklaşık 15 yıldır astım hastalığıyla mücadele eden Fevziye Mutlu da hastanelerdeki tedavisinin sonuçsuz kalması üzerine 'Oksijen cenneti' olarak bilinen İğneada'ya gelerek hastalığına çare bulduğunu bildirdi.
İğneada'nın temiz havasının hastalığına çok iyi geldiğini bildiren Mutlu, İğneada'nın adeta cennet olduğunu kaydetti.
Hastalığına çare bulmasına doktorların bile şaşırdığını anlatan Mutlu, 'Ben 15 yıldır astım hastası olarak gitmediğim hastane doktor kalmadı. Bir yakınım bana İğneada'ya gitmemi tavsiye etti. Biz de eşimle İğneada'ya gelerek, bir hafta konakladık. Hastalığımın hafiflediğini hissettim. Doktorlarıma anlattığımda çok şaşırdılar. Bu nedenle her yıl İğneada'ya gelerek, tatilimizi yapıyoruz. Otele gitmeyi ve eve gitmeyi hiç istemiyorum. İmkan olsa da burada yaşasam.' şeklinde konuştu.
Tatilini çadırda geçiren Mehmet Özgüner ise İğneada'nın güzelliklerinin görülmeye değer olduğunu söyledi.
Özgüner, 20 yıldır tatilini çadırda yapmayı tercih ettiğini aktardı.
Kaynak: AA
Lüks otellere gitmek istemeyen ile ekonomik tatili tercih eden birçok yerli ve yabancı turist, Longoz Ormanları yakınındaki çadır kamplarında tatilini geçiriyor.
Karadeniz kıyısında 26 kilometrelik kumsala sahip İğneada, koruma altındaki yedi gölü ve zengin doğasıyla, turistlerin ilgi odağı oluyor.
Ormanda spor yapan, balık tutan, odun ateşinde yemeklerini hazırlayan tatilciler, ağaçlar arasına kurdukları hamaklarda kitap okuyarak yorgunluk atıyor.
Turistler, Fatih Dökümhanesi, Longoz Ormanları, Dupnisa Mağarası ile Rum köylerini ziyaret ediyor.
- Doğayla iç içe tatil keyfi
Tatilini çadır kampta geçiren Mehmet Mutlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, lüks oteller yerine tatilini çadırda geçirmenin daha güzel olduğunu söyledi.
Çadırda tatil yapmaktan mutlu olduklarını, doğal ortamın daha heyecan verici olduğunu anlatan Mutlu, şunları kaydetti:
'15 yıldır çadırda tatil yapıyorum. Zaten şehirler betonarme. Yılın 11 ayını dört duvar arasında geçiriyoruz. Tatile gittiğimizde ise doğanın içinde olmayı istiyoruz. Otellerde kalacak kadar ekonomik durumum da yok. Bu nedenle doğayla baş başa, kuşlarla, böceklerle, kurbağalarla iç içe çadırda tatilimizi sürdürüyoruz. Şehirden, betonarme yapılardan uzak yeşillikler içerisinde tatilimizi yapmanın huzuru ve mutluluğunu yaşıyoruz.'
- 'Hastalığını doğayla yendi'
Yaklaşık 15 yıldır astım hastalığıyla mücadele eden Fevziye Mutlu da hastanelerdeki tedavisinin sonuçsuz kalması üzerine 'Oksijen cenneti' olarak bilinen İğneada'ya gelerek hastalığına çare bulduğunu bildirdi.
İğneada'nın temiz havasının hastalığına çok iyi geldiğini bildiren Mutlu, İğneada'nın adeta cennet olduğunu kaydetti.
Hastalığına çare bulmasına doktorların bile şaşırdığını anlatan Mutlu, 'Ben 15 yıldır astım hastası olarak gitmediğim hastane doktor kalmadı. Bir yakınım bana İğneada'ya gitmemi tavsiye etti. Biz de eşimle İğneada'ya gelerek, bir hafta konakladık. Hastalığımın hafiflediğini hissettim. Doktorlarıma anlattığımda çok şaşırdılar. Bu nedenle her yıl İğneada'ya gelerek, tatilimizi yapıyoruz. Otele gitmeyi ve eve gitmeyi hiç istemiyorum. İmkan olsa da burada yaşasam.' şeklinde konuştu.
Tatilini çadırda geçiren Mehmet Özgüner ise İğneada'nın güzelliklerinin görülmeye değer olduğunu söyledi.
Özgüner, 20 yıldır tatilini çadırda yapmayı tercih ettiğini aktardı.