İDT, Bu Sezon Perdelerini Bin 292 Kez Açtı

HİLAL UŞTUK - İstanbul Devlet Tiyatrosu (İDT) Müdürü Zafer Kayaokay, İDT'nin 2015-2016 sezonunda bin 292 kez perde açarak, 371 bin seyirciye ulaştığını söyledi.

Kayaokay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 38. yılına giren İDT'nin, İstanbul'un yanı sıra Türkiye'nin diğer şehirlerinde de turne tiyatrosu yaptığını söyledi.

İDT'nin kurulduğu günden bu yana en yüksek seyirci sayısına ulaşarak, sezon içinde 371 bin seyirciyi tiyatro salonuna çektiğini ve yüzde 90'ın üzerinde doluluk oranıyla perdelerini kapadığını belirten Kayaokay, sezon içinde beş yeni sahne açıldığını dile getirdi.

Kayaokay, 2015-2016 sezonuna ilişkin şu bilgileri verdi:

'İDT, bin 292 kez perde açarak, 371 bin seyirciye ulaştı. Bunu yaparken de misafirleri mutlu ve memnun etmek için uğraştık. Bu çok azımsanacak bir sayı değil ama yeter mi? Asla yetmez. Bu, hedeflerimin yarısı bile değil. İstanbul genelinde 17 sahneye ulaştığımda seyircinin ayağına tam hizmet götürüyoruz diye düşünürüm ama bu sadece benimle olacak bir şey değil. Devletin de buna 'evet' demesi lazım. Çünkü 17 sahne, 17 yeni yerde personel istihdamı ya da 17 yeni oluşum demektir. Şu anda 11 sahne ile devam ediyoruz. Çok da iyi gittiğini düşünüyorum.'

Zafer Kayaokay, Türk seyircisinin sanata olan ilgisinin de iyi olduğunu söyledi. Seyircinin nitelikli oyunları tercih ettiğini aktaran Kayaokay, şöyle devam etti:

'Eğer seyircinin ayağına sanatı götürürseniz, Türk seyircisi hiçbir şeye hayır demiyor. Ama tabii ki nitelikli oyunları seçiyor. Onun için de işim çok güç İstanbul'da. Çünkü hem son dönem artan, benim de çok hoşuma giden kat tiyatroları hem özel ve amatör tiyatrolar hem de bazı kuruluşların dünya çapında getirdiği organizasyonların karşısında çok sağlam ve dik durmak zorundasınız. Yüzde 90'lar civarındaki doluluk oranı da dik durduğumuzu ve seyircinin de rağbetinin bize doğru olduğunu gösteriyor.'

- İDT, sezon boyunca 30'a yakın ödül kazandı

İDT Müdürü Kayaokay, sezonda 34 oyun sahnelediklerini söyledi.

Bu oyunlardan 17'sinin yeni olduğunu, çocuk, gençlik ve yetişkin oyunları sahnelediklerini ifade eden Kayaokay şunları anlattı:

'Engelliler meselesini çok önemsiyordum. 'Sessizliğin İçinden' bence tam on ikiden vurdu. Hem o dünyanın insanını çok fazla tiyatronun içine soktu hem de bizim bilmediğimiz 'duyamamak' ve 'konuşamamak' gibi bir meselenin gerçeğiyle bizi yüzleştirdi. Belki toplumu da birazcık o yöne yönlendirdi. Yeterli mi? Hiçbir konuda hiçbir şey yetmeyecek bana, bu görevi yaptığım sürece. Çünkü kanayan çok yaramız, çok fazla problemimiz var. Özellikle İstanbul'da bu çok fazla. Belki de şehrin büyüklüğünden kaynaklanıyor. Bu anlamda da bu projenin üzerine gitmeye devam edeceğim.'

Kahramanmaraş, Gaziantep, Ankara, İzmir, Ordu ve Rize dahil birçok ilde toplam 214 turne yaptıklarını dile getiren Kayaokay, Türkiye genelinde 81 binin üzerinde seyircinin oyunlarını izlediğini ifade etti.

Kayaokay, yurt dışındaki izleyici verilerinin izleyici sayısına eklenmediğini, o sayıların netleşmesiyle 380 bin izleyiciye ulaşacaklarını tahmin ettiğini belirtti.

Kayaokay, İDT'nin kazandığı ödüllere de işaret ederek, yıl içinde gerçekleştirilen festival ve yarışmalarda, en iyi yapım, en iyi rejisör, en iyi erkek ve en iyi kadın oyuncu dahil, 30'a yakın ödül kazandıklarına değindi.

Sezon içinde atölyelerin yeniden düzenlenerek büyütüldüğünü ve daha standart bir hale getirildiğine değinen Kayaokay, İDT binasının yenilenerek daha işlevsel ve kullanışlı hale getirildiğini, çalışanlar için de yemekhane açtıklarını söyledi.

- Yeni sezonda 6'sı yerli 17 yeni oyun sahnelenecek

Zafer Kayaokay, yeni sezonda, uyuşturucu sorununu ele alan bir oyun ile trafik problemine ilişkin bir çocuk oyunu sahneleyeceklerini belirterek, şunları anlattı:

'Dünyaya bizim adımızı duyurmuş ya da duyuracak, içinde genç yazarların da olduğu bir yelpazeden yola çıkacağız. Yerli yazarlarla, örf, adetlerimizi, töremizi ve bizi anlatan oyunlarla sezonu açacağız. Evrensel boyut dediğimiz sanatla, Türk insanını, Türk örf ve adetlerini, Türk dilini doğru anlatabileceğimiz bir repertuvarla çıkmak istiyorum. Altısı yerli, sezon içinde toplam 17 yeni oyunla devam edeceğiz.'

İDT'nin yurt dışında oyunlar sahnelemeye devam edeceğini aktaran Kayaokay, 'Shakespeare'in 'Coriolanus', 'Hamlet' ve 'Hamlet Makinesi' oyunlarıyla yurt dışına açılmak istiyoruz ve bu ciddi uluslararası bir festival olacak.' diye konuştu.

Kayaokay, müzikal oyunlar da sahneleyeceklerini ifade ederek, 'Geçen sene başlayan 'Erkek Arkadaş' çok ilgi gördü. Gördük ki seyirci gerçekten müzikal istiyor ve nitelikli müzikal istiyor. Onun için de bu çıtayı yukarı çekerek götürmeye devam edeceğiz.' ifadelerini kullandı.

Yeni sezonda sorumluluklarının arttığının altını çizen Kayaokay, şöyle konuştu:

'Artık biz de bir takım projeler üretmeliyiz ve bu anlamda devlete destek olmak zorundayız. Bu bizim vatandaşlık görevimiz diye düşünüyorum. Açtığımız beş sahnenin hiçbirinde ne kira ne herhangi bir ücret ödedik. Üstüne bilet de sattık o tiyatrolarda. Satarak da ilk defa hem bu yüzdeleri elde ettik. Hem de seyircimizin desteğini alarak sanatı daha doğru bir yere götürdük. Tabii ki bunda belediyelerin de çok büyük katkısı var. Belediyeler olmazsa olmaz bu anlamda. Çok yorgun, çok yoğun, biraz yıpranarak ve yorularak, biraz da fazla mesai yaparak bir sezon geçirdik. Ama artık sizinle oturup, sanatı ve oyunları konuşabilirim, oyunları tartışabilirim.'

- 'Hırvatistan'a iş birliği için gittik'

UNESCO Uluslararası Tiyatro Enstitüsü (ITI) Hırvatistan Merkezi Başkanı Zelijka Turçinoviç'in, Devlet Tiyatroları Genel Müdür Vekili Necat Birecik ile kendisinin Hırvat Tiyatro Festivali'ndeki etkinliklere katılmadığı yönündeki iddiasına da değinen Kayaokay, olayın 14 ay önce yaşandığını ve yazılan mektubun Türkçe olduğunu söyledi.

Kayaokay, son dönemde kendisini en çok yoran şeylerden birinin bu olay olduğunu vurgulayarak, 'Benim de bir atam, ailem, yeğenlerim, öğrencilerim ve tanıdıklarım var. Hırvatistan'a toplam 48 saat için gittik. Orada gittiğimiz oyunlar ve gezdiğimiz tiyatroların fotoğraflarını da koyduk.' dedi.

Hırvatistan'a gitme amaçlarının Hırvatistan ile iş birliği olduğunun altını çizen Kayaokay, 'Devlet Tiyatroları Genel Müdürü gidiyor ve bir itibar meselesi var orada. Üç kez hem orada randevu talep etmişim hem de ITI'nın Türkiye'deki genel sekreterini aramışım ve 'Bakın randevu vermiyorlar.' demişim. Bunun belgeleri de var elimizde. Kendi olanaklarımızla bir tiyatroya gidip, diğer tiyatroları da kendi olanaklarımızla gezerek, nerede oyun oynayabiliriz diye baktık.' ifadelerini kullandı.

Zafer Kayaokay, yurt dışına çıkmaya ihtiyacı olmadığını da dile getirerek, şöyle devam etti:

'Ben zaten çok uzun bir süre Londra'da okudum. Dünyayı çok iyi bilirim. İlk Avrupa'ya çıkış yaşım 2,5. Hatırlamıyorum bile. Benim üzerimden bir kurumu ya da siyaseti yıpratıyor olmak çok canımı acıtıyor. Çünkü ne bu kurum ne de siyasi erk bunlara layık değil. İnsanlar boylarından büyük laflar söylediler. Benim İngilizce bilmediğimden başlayarak, bunun bir gezi olduğuna kadar giden bir süreç bu. Başta Refik Erduran olmak üzere, o organizasyonu yapan ITI'nın Türkiye şubesinden ve yönetim kurulundan bir ses, bir özür bekliyorum. Hem benden hem Nejat Birecik'ten hem de Bakanlık makamından özür dilemelerini bekliyorum.'

ITI Türkiye'nin, Hırvatistan'daki muhataplarına bu olayın aslını sorması gerektiğini vurgulayan Kayaokay, 'Öncelikle ben, toplumun doğru yönlenmesi ve kurumumuzu korumak için sosyal medyada elimden geldiği kadar ve bana yakışan bir şekilde bunları cevaplandırdım. Ama şimdi sıra bu işi organize edenlerde. Bu nadide, neredeyse asırlık kurumu yıpratmaya çalışan insanlar çıkıp ya af dileyecekler ya özür dileyecekler önce Türkiye Cumhuriyeti'nden sonra da Türk halkından ve eğer lütfederlerse bizlerden de. Çünkü biz bir tek buraya gitmedik. Biz dünyanın her yerini geziyoruz. Bu tabiri çok çirkin durumlarda bile söylemem ama birilerini yıpratmak için kimsenin bataklıktan beslenmesine ihtiyacı yok.' değerlendirmesinde bulundu.

Bu olayın, İDT'nin sanatsal yönünün önüne geçmesini istemediğini aktaran Kayaokay, 'Bizim için önemli olan İDT'nin ne yaptığı. Kişiler çok önemli değil. Yarın bu koltuktan ben kalkarım, gelip siz oturursunuz.' diye konuştu.