Gelişen Türkiye hedef oldu

Hızla büyüyen Türkiye karşısında rekabet gücünü yitirmeye başlayan Almanya’nın son hamlesi sözde Ermeni soykırım yasasını kabul etmek oldu. Almanlar, terör örgütleri PKK ve FETÖ ile AK Parti hükümetinin 3. Havalimanı, nükleer santral ve HES gibi dev projelerini engelleyemeyince son koz olarak Ermeni meselesine sarıldı. Ama rakamlar ‘nafile’ diyor...

Gelişen Türkiye hedef oldu
Gelişen Türkiye hedef oldu
Türkiye 90’lı yıllardaki koalisyonlar dönemini geride bırakıp 2000’li yıllarda siyasi istikrarı sağlayınca, dünyanın küresel oyuncuları arasına girdi ama beraberinde bugün başta Almanya olmak üzere rakiplerinin terörden darbeye her türlü saldırısıyla da karşı karşıya. Türkiye’nin daha hızlı kalkınmasının önündeki en büyük engellerden biri PKK ve finans desteği ve teröristlere ev sahipliği ile Almanya PKK’nın hamisi. Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığını bitirecek olan Nükleer Santraller, yeni HES barajları ve kömür ocaklarının karşısına çıkan STK’ların ‘akıl hocası’ ise Alman derin devletiyle bağlantılı Alman vakıfları. Bergama’daki altın madeni ve Cerattepe’deki kömür işletmesini engellemeye dönük eylemlerin ardında da hep adres Almanya çıktı. Alman Parlamentosu’nun aldığı sözde Ermeni soykırımı kararı ise, bu ülkenin Türkiye’nin enerjisini tüketerek kalkınmasını engellemek için yaptığı son hamle. Ama Türkiye, Ortadoğu ve Balkanlar başta olmak üzere küresel bir oyuncu olarak Almanya’yı pek çok konuda geride bırakmış durumda.

TERÖRÜN MALİYETİNE EŞ

Terör örgütü PKK, 31 yıldır düzenlediği saldırılarla Türkiye’nin asker, polis, sivil ‘canını’ almakla kalmıyor, ekonomik alanda yapacağı yatırımların da önünü kesiyor. 1978’de kurulan PKK, 1984’te Eruh’ta başlattığı terör eylemleri kapsamında 7 Haziran 2015’e kadar 83 bin 500 saldırı düzenledi. Bu saldırılarda, 6 bin 741 kişi hayatını kaybetti ve 14 bin 257 kişi ise yaralandı. 31 yılda, 22 bin 374 terörist etkisiz hale getirilirken, operasyonlarda 48 bin 435 uzun namlulu ve ağır silah, yaklaşık 80 bin el bombası, 43 bin tabanca ele geçti. Terörün yarattığı ekonomik zararın maliyeti, resmi açıklamalara göre 1.2 trilyon ABD doları. Yıllık maliyeti 40 milyar ABD doları ve Türkiye’nin neredeyse yıllık cari açık tutarına denk. Yani, PKK terörü olmasaydı, bugün cari açığımız da olmayacak ve bu para yatırımlar ve kalkınma için kullanılacaktı. PKK bunları yaparken, NATO müttefiki Almanya Türkiye’nin terörle mücadelesini engellemek için silah ambargosu uygulamakla kalmadı, PKK’nın fiili finansörlüğü ve hamiliğini de üstlendi. Almanya’da PKK’nın 106 derneği bulunuyor ve 200 bin PKK sempatizanı veya üyesi de ‘iltica’ etmiş durumda. PKK’lı teröristlerin Alman ajanları tarafından eğitildiği hatta bizzat Alman ajanlarının PKK’lılar arasında çatışırken hayatını kaybettiği bile ortaya çıktı. Ancak, PKK çukur teröründe aldığı ağır yenilgi ve halk tepkisi sonrasında ‘marjinalleşme’ ve etkisini yitirme sürecine girdi ve artık Türkiye’ye karşı bir kart olmaktan çıkmak üzere.

DENİZ FENERİ DARBESİ

PKK’nın Türkiye’nin kalkınmasını engellemeyeceğinin anlaşıldığı ve Türkiye’nin G20 üyesi olarak dünyada etkin bir ülke konumuna geldiği sırada, 2009 yılında Almanya’da ‘Deniz Feneri’ davası ya da darbe girişimi patladı. Bir derneğin faaliyetlerine dair sahte belgelerle, Türkiye’de AK Parti hükümeti düşürülmek istendi ama iddialar asılsız çıkınca dava çöktü. Almanya’nın Deniz Feneri davası sürecinde Türkiye’deki muhalefet partisi ile gizli görüşmeler yapıldığı da ortaya çıkmıştı.

GEZİ’NİN AMACI

Dünyanın en büyük havalimanı olacak olan ve Türkiye’ye uluslar arası havacılık ve turizm gelirlerinde çıta atlatacak İstanbul’un 3. Havalimanı’nın temeli, 7 Haziran 2014’te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından atıldı. Ancak 3. Havalimanı, daha proje halindeyken Almanya’da rahatsızlık yarattı. Tarih 20 Aralık 2013. Merkezi Frankfurt’ta bulunan ve dünyada 12 havalimanının işletmesini yapan Fraport yöneticisi Peter Schmitz şu açıklamayı yapıyor: “Frankfurt Avrupa’nın en önemli aktarma noktalarından biri. İstanbul’a yapılacak 3’üncü havalimanı, bize bu konuda rakip olacak. Dünyanın ekonomik ağırlığı Avrupa’dan Doğu’ya kayıyor. Türkiye büyüyen bir ülke, İstanbul da burada merkez ve THY’de dünyadaki önemli havayollarından biri. İstanbul doğal bir aktarma merkezi olacaktır.” Nitekim 27 Mayıs 2013’te Taksim Gezi Parkı’nda birkaç ağacın kesilmesini protesto adıyla başlatılan çevreci eylemleri, provoke edilerek hükümeti devirmeye yönelik darbe girişimine dönüşmüştü. Eylemlere öncülük eden gruplarla yapılan görüşmelerde, gelen talebin Gezi Parkı’nda Topçu Kışlası yapılmamasının yanı sıra, 3. Havalimanı’nın da iptali’ olması dikkati çekmişti. Gezi gösterilerinin arkasında, Alman vakıflarının çıkması ve İstanbul’un 3. Havalimanı ile Almanların Frankfurt Havalimanı’nın devre dışı kalacağından korktuklarını itiraf etmesi de her şeyi açıklıyordu.

SON KOZ OLARAK ‘ERMENİ KARTI’NI ÇIKARDILAR

Terör örgütleri PKK ve FETÖ’nün hamiliği, Deniz Feneri ve Gezi darbe girişimleri, mega projelerin Alman vakıfları güdümlü STK eylemleriyle Türkiye’nin kalkınmasını engellenmeyen Almanya’nın son kozu ise sözde Ermeni soykırımı oldu. Dünyada sözde Ermeni soykırımını tanıyan parlamento kararlarının öncesinde o ülkelerde gazete ve televizyon haberleri, üniversite konferansları ve halkla ilişkiler faaliyetleri yapan STK’ların arkasında da Alman vakıfları ve derin devletinin olduğu ortaya çıktı. Almanya’nın bu hamlesi ile hem dünyada tescilli soykırımcı tek millet olma yalnızlığından kurtulmak, hem de Türkiye’yi dünya genelinde Ermeni soykırımı tartışmasıyla meşgul ederek kalkınmasını engellemeye çalışmak olduğu ortaya çıktı