Asırlık Damatlık Toruna Emanet
Niğde'de 70 yıl önce hayatını kaybeden Ali Özdemir'in 1890 yılındaki düğününde giydiği 'telli' adı verilen damatlığı torunu özenle koruyor 68 yaşındaki Mevlüt Özdemir: 'Ne zaman alındığını, ne kadar kullanıldığını bilemiyorum. Dedem ilk defa 1890 yılında giymiş, 50 senedir muhafaza ediyorum' 'Bu damatlığı sadece dedem giymemiş. Kardeşleri, komşuları da aynı damatlığı kullanmışlar. O zamanlar komşuda bir tane damatlık elbise olduğunda bütün mahalle tarafından kullanılırmış'
BETÜL ABBAK - Niğdeli Ali Özdemir, dedesinin 126 yıl önceki düğününde giydiği damatlığı özenle saklıyor.
Gümüşler beldesinde 70 yıl önce vefat eden Ali Özdemir'in torunu 68 yaşındaki Mevlüt Özdemir, dedesinin yıllardır muhafaza ettiği simlerle işlenmiş desenli ceket ve koyu renk şalvardan oluşan 'telli' isimli damatlığını 50 yıldır gardrobunda tutuyor.
Mevlüt Özdemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yıllara meydan okuyan asırlık damatlığı dedesinin 1890'da düğün töreninde giydiğini belirterek, o dönemin şartlarında damatlık edinmenin çok zor olduğunu söyledi.
Kıyafetin ne zaman alındığını, ne kadar kullanıldığını bilmediğini anlatan Özdemir, 'Dedem ilk defa 1890 yılında giymiş. Yaklaşık 50 senedir ben muhafaza ediyorum. Bu damatlığı sadece dedem giymemiş. Kardeşleri, komşuları da aynı damatlığı kullanmışlar. O zamanlar komşuda bir tane damatlık elbise olduğunda bütün mahalle tarafından kullanılırmış.' dedi.
- 'Geçmişle aramızda kurulan köprü'
Özdemir, dedesinin damatlığının yanı sıra 5 yıl önce hayatını kaybeden annesi Makbule Özdemir'e ait yaklaşık 80 yıllık 'Meydani' adı verilen gelinliği de muhafaza ettiğini kaydetti.
Gelinlik ve damatlığı çocuklarının okullarında milli bayramlarda, tiyatro ve gösterilerde kullandıklarını anlatan Özdemir, şöyle devam etti:
'Annemin giymiş olduğu gelinliğe 'meydani', dedemin damatlığına da üzerinde sim işlemesi olduğu için 'telli' diyorlar. Çocuklarım ve torunlarım milli bayramlarda bu kıyafetleri giyerlerdi. Kızım annemin gelinliği, oğlum ve torunum dedemin damatlığı ile bayramlara katılırlardı. 46 yıllık evliyim, kendi damatlığım, eşimin de gelinliği yok. Ama dedemin damatlığı ile annemin gelinliğini muhafaza ediyoruz. Tarihi ve manevi değeri var. Emanet, geçmişle aramızda bir bağ. Baktığımızda annemi, dedemi hatırlıyorum. Geçmişle aramızda kurulan bir köprü bizim için. İnşallah çocuklarımızda muhafaza eder.'
- 'Eskiden gelinlikler beyaz olmazmış'
Türkan Özdemir ise 35 yıl birlikte yaşadığı kayınvalidesini çok sevdiğini belirterek, 'Eşim düğünlerde sağdıç olurdu ben de meydaniyi giyerdim. Başıma bir de fes takardım, üzerine başörtüsünü örterdik, gelin almaya giderdik.' diye konuştu.
Eskiden gelinliklerin renkli ve desenli olduğunu dile getiren Özdemir, 'Eskiden gelinlikler beyaz olmazmış. Renkli, desenli, kadife ya da saten kumaştan olurmuş. Kayınvalidem 'kimseye vermeyin, dolabınızda dursun, antika bu' derdi. Ben de ihtiyacı olanlara verirdim, kendim de giyerdim.' ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
Gümüşler beldesinde 70 yıl önce vefat eden Ali Özdemir'in torunu 68 yaşındaki Mevlüt Özdemir, dedesinin yıllardır muhafaza ettiği simlerle işlenmiş desenli ceket ve koyu renk şalvardan oluşan 'telli' isimli damatlığını 50 yıldır gardrobunda tutuyor.
Mevlüt Özdemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yıllara meydan okuyan asırlık damatlığı dedesinin 1890'da düğün töreninde giydiğini belirterek, o dönemin şartlarında damatlık edinmenin çok zor olduğunu söyledi.
Kıyafetin ne zaman alındığını, ne kadar kullanıldığını bilmediğini anlatan Özdemir, 'Dedem ilk defa 1890 yılında giymiş. Yaklaşık 50 senedir ben muhafaza ediyorum. Bu damatlığı sadece dedem giymemiş. Kardeşleri, komşuları da aynı damatlığı kullanmışlar. O zamanlar komşuda bir tane damatlık elbise olduğunda bütün mahalle tarafından kullanılırmış.' dedi.
- 'Geçmişle aramızda kurulan köprü'
Özdemir, dedesinin damatlığının yanı sıra 5 yıl önce hayatını kaybeden annesi Makbule Özdemir'e ait yaklaşık 80 yıllık 'Meydani' adı verilen gelinliği de muhafaza ettiğini kaydetti.
Gelinlik ve damatlığı çocuklarının okullarında milli bayramlarda, tiyatro ve gösterilerde kullandıklarını anlatan Özdemir, şöyle devam etti:
'Annemin giymiş olduğu gelinliğe 'meydani', dedemin damatlığına da üzerinde sim işlemesi olduğu için 'telli' diyorlar. Çocuklarım ve torunlarım milli bayramlarda bu kıyafetleri giyerlerdi. Kızım annemin gelinliği, oğlum ve torunum dedemin damatlığı ile bayramlara katılırlardı. 46 yıllık evliyim, kendi damatlığım, eşimin de gelinliği yok. Ama dedemin damatlığı ile annemin gelinliğini muhafaza ediyoruz. Tarihi ve manevi değeri var. Emanet, geçmişle aramızda bir bağ. Baktığımızda annemi, dedemi hatırlıyorum. Geçmişle aramızda kurulan bir köprü bizim için. İnşallah çocuklarımızda muhafaza eder.'
- 'Eskiden gelinlikler beyaz olmazmış'
Türkan Özdemir ise 35 yıl birlikte yaşadığı kayınvalidesini çok sevdiğini belirterek, 'Eşim düğünlerde sağdıç olurdu ben de meydaniyi giyerdim. Başıma bir de fes takardım, üzerine başörtüsünü örterdik, gelin almaya giderdik.' diye konuştu.
Eskiden gelinliklerin renkli ve desenli olduğunu dile getiren Özdemir, 'Eskiden gelinlikler beyaz olmazmış. Renkli, desenli, kadife ya da saten kumaştan olurmuş. Kayınvalidem 'kimseye vermeyin, dolabınızda dursun, antika bu' derdi. Ben de ihtiyacı olanlara verirdim, kendim de giyerdim.' ifadelerini kullandı.