Prof. Dr. Öztürk Açıklaması 'İstinaf Mahkemeleriyle Yargı Halkın Ayağına Gelecek'
İstanbul Kültür Üniversitesi(İKÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bahri Öztürk, Yargıtay ve Danıştay’daki değişiklikle Yüksek Yargı’nın, birilerinin himayesine girmeyeceğini,söylenenlerin aksine hak ve özgürlükleri teminat altına alıp, yapılan değişikliklerin yargıyı halkın ayağına getireceğini söyledi.
“TARTIŞMALAR YERSİZ, SIĞ VE BİLİM DIŞI”
Yüksek Yargı bozulacak söylemlerinin aslı olmadığını dile getiren Prof. Öztürk, “Ortada önemli bir gelişme var, Yüksek Yargıya tam aksine çifte denetim geliyor. O nedenle bizde yapılan tartışmaları son derece sığ, yersiz ve bilim dışı bulmaktayım.Aşağı yukarı 2 yıllık bir geçiş süreci olacak ondan sonra yeni sisteme geçilecek. Yargımızın daha etkili,daha dinamik vatandaşımızın haklarının daha koruyucu bir hale geleceğini öngörüyorum” dedi.
“YAPTIĞIMIZ EN BÜYÜK HATA NOT SİSTEMİNİ KALDIRMAK OLDU”
“Eğer işin içine siyaset sokup bilimsel değerlendirme yapmazsanız komik bazı gerekçeler ileri sürersiniz” diyen Öztürk, “İşin içine siyaset sokmak son derece yanlıştır. İstinaf Mahkemeleri’nin hiçbir faydası yoksa bile tek faydası var gözardı edilemez. Yargı halkın ayağına geliyor. Ceza muhakemesi kanunda görev alanlardan bir tanesiyim yaptığımız en büyük hata notu kaldırmak oldu. Yargıtay hâkim ve savcılara not verilirdi, kaldırıldı kalite büsbütün düştü. Hiç değilse bir denetim vardı, şimdi yeniden geliyor hem İstinaf Mahkemeleri hem de Yargıtay not verecek” diye konuştu.
“YARGITAY KÜÇÜLMEK ZORUNDA”
“Eğer istinaf mahkemeleri başarılı olursa hem idari hem de adli yargıda o zaman Danıştay’ımız ve Yargıtay’ımız da küçülmek zorunda çünkü bu boyutta bir Yargıtay dünyanın hiçbir yerinde yok” diyen Öztürk, Yargıtay’ımızın ülkemize ışık tutan ülkemizin ışığı olan bir İstinaf Mahkemesi haline gelmesi artık zorunludur. Şuanda bu kadar çok hâkimin olmasının sebebi İstinaf Mahkemelerinin olmaması, İstinaf olmadığı için Yargıtay aslında sadece hukuki inceleme yapması gerekirken delillere, olaylara giriyor. Sanki yerel mahkemenin yapmış olduğu tasarrufları yeniden yapar gibi. Bu temyiz mahkemesinin yapacağı bir şey değil” açıklamalarında bulundu.
“DAVALAR OLAY YERİNDE HIZLI BİR ŞEKİLDE ÇÖZÜLECEK”
Avrupa insan hakları mahkemesinin 7’nolu protokolünde İstinaf Mahkemeleri’nin kurulmasının yer aldığını ve bu mahkemelerin Avrupa’nın değerlerinden biri olduğunu aktaran Öztürk, İstinaf Mahkemeleriyle birlikte artık bütün işlerin Ankara’ya gitmeden yerinde çözüleceğini bu yüzden de işlerin daha hızlı ilerleyeceğini ifade etti.
Yargıtay ve Danıştay’ın devre dışı bırakıldığının kesinlikle safsata olduğunu ve yargı bağımsızlığının da bunlarla alakalı olmadığını dile getiren Öztürk, “Yargıtay’ımız son yıllarda müthiş bir gelişme kat etti. İş yükünü azaltmak için elinden geleni yapıyor. Ben orada yapılan çalışmaları hayranlıkla izliyorum. Fakat altından yine kalkılamıyor, dosya sayısı yine 1 buçuk milyon, demek ki Yargıtay’da daire sayısını artırmakla bu iş çözülmüyor” dedi.
“1 BUÇUK MİLYON DOSYA VARKEN YARGITAY KÜÇÜLEMEZ”
“Halkın muhatap alacağı hâkim ve savcılar olay mahallinde olacak, insanlar derdini onlara anlatabilecek” diyen Öztürk sözlerine şöyle devam etti:
“İlk başta yedi tane İstinaf Mahkemeleri kurulacak bu çok az fakat bir başlasın. Biz diyoruz ki Aralık ayının sonuna kadar yasa değişikliği yapmayalım bir uygulayalım şunu. Eğer bir sorun çıkacaksa, Sayın Adalet Bakanımız Bekir Bozdağ,’bir eksik olursa parlamento gereğini yapar’ dedi zaten. Vatandaşın temel hak ve özgürlüklerinin korunması söz konusu o bakımdan not sistemi çok önemli bir gelişme. Üyeliklerin süreyle sınırlı olması şu anlamda önemli eğer İstinaf Mahkemeleri başarılı olursa bu kadar büyük bir Yargıtay’ın kalması mümkün değil onlarında kendilerini bir hazırlık içerisinde olacaklar.O 1 buçuk milyon dosya bitmeden Yargıtay’ın küçülmesi düşünülemez. Çünkü Yargıtay elindeki dosyaları İstinafa gönderemez”