'Ankara Yazı' Kazakları Ağlattı
Kazakistan'da düzenlenen 'Türk Filmleri Haftası'nda gösterilen film, Kazak seyirciyi duygulandırdı Yönetmen Uzun: 'Biz bu filmde bir militan hikayesini değil de daha çok 12 Eylül döneminde idam edilen insanların ailelerinin yaşadığı travmayı anlatmak istedik' Sinema Daire Başkanı Arslan: 'Ertuğrul 1890'ı da izledim ama bu filme ilgi ondan da daha fazla oldu'.
Kazakistan'da düzenlenen Türk Filmleri Haftası kapsamında sinemaseverlerle buluşan 'Ankara Yazı Veda Mektubu' filmi, Kazak izleyicileri duygulandırdı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ve Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatının (TÜRKSOY) desteğiyle Kazakistan'da gerçekleştirilen etkinlikte gösterilen ve 12 Eylül 1980 askeri darbesi döneminde idam edilen 20 yaşındaki Mustafa Pehlivanoğlu'nun ailesinin dramını konu alan film, izleyenleri etkiledi.
Filmin yönetmeni Kemal Uzun, gösterim sonrasında AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kazak izleyicilerin film sonunda salondan ağlayarak ayrıldıklarını söyledi.
İzleyicilerin filme gösterdikleri reaksiyonların çok iyi olduğunu belirten Uzun, 'Buradaki insanların bizim ideolojik olaylarımızdan, 12 Eylül'den haberleri var mı, yok mu bilmiyorum. Onlarla izlerken reaksiyonlarının çok iyi olduğunu gördüm. Şaşırılacak sahnelerde nidalarla tepki gösteriyorlardı.' dedi.
Filmin bir aile dramı olmasını istediklerini vurgulayan Uzun, şöyle devam etti:
'Biz bu filmde bir militan hikayesi değil de daha çok 12 Eylül döneminde idam edilen insanların ailelerinin yaşadığı travmayı anlatmak istedik. Filmde Pehlivanoğlu'nun anne babasının mücadelesini, mahallelinin rejim korkularını yansıttık. Çok sansasyonel, didaktik, ideolojik bir şey yapmayalım, bir aile dramı olsun istedik.'
Dönem filmli çekmenin hem hikaye, hem ete kemiğe büründürülmesi açısından zorlukları olduğunu vurgulayan Uzun, filmin sanat grubu sayesinde finansal ve zamansal sorunları aşmakta zorlanmadıklarını aktardı.
Uzun, filmin Adana'da çekildiği ifade ederek, şunları anlattı:
'Adana Kozan, Adana Büyükşehir Belediyesine teşekkür ederiz. Uygun mekanlarda çok yardımcı oldular. Oyuncularımız da çok iyi iş çıkardı. Buradaki izleyici de görüyorum ki sinemaya çok meraklı. İki gündür salonları dolduruyorlar, gişe kuyrukları var. Sinemaya böyle bir tutkunun olması sevindirici. Türk sinemasına gösterilen ilgi de çok iyi.'
- 'Bu coğrafyaya gelmekte geç kaldık'
Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Enver Arslan da gösterimde izleyicinin ilgisinden gurur duyduğunu dile getirerek, şu değerlendirmede bulundu:
'Gösterim sonrası Türkçe bilenlerle konuştum, programı sürekli takip edeceklerini söylüyorlardı. Bu coğrafyaya gelmekte geç kaldık diye düşünüyorum. Daha önceden de gelebilirdik. Henüz 5 film gösterdik burada. Zamanla seyircimiz çok daha artacaktır. Ertuğrul 1890'ı da izledim ama bu filme ilgi ondan da daha fazla oldu. Burada Türk dizileri de izleniyor. Dizi oyuncularını sinemada görmeleri onları heyecanlandırıyor ve filmleri de görme isteği artıyor.'
- '12 Eylül hep solun gözünden anlatıldı'
Yapımcı Galip Güner ise filmin TRT TV Filmleri Projesi kapsamında hayata geçtiğini söyleyerek, şu bilgileri verdi:
'Hikayeyi duyduğumuzda çok etkilendik ve proje tasarımını hazırladık. TRT TV Filmleri'ne sunduk ve projemiz kabul edildi. TRT bize çok geniş bir imkan sağladı. 24 Film Akademi'yle workshoplar yaptık. Senaryomuzu, TRT'nin sunduğu atölye çalışmalarıyla tekrar ciddi bir çalışma ile elden geçirdik. Filmi sadece TV filmi olarak değil, vizyona çıkacak bir film olarak hazırladık.'
Filmin set çalışmalarının iyi geçtiğini dile getiren Güner, yönetmenin oyuncuları iyi yönlendirdiği, oyuncuların da normal performanslarının çok üzerinde bir performans sergilediği yorumunu yaptı.
Güner, filmin konusuna dair şu düşüncelerini dile getirdi:
'İzleyiciye o dönemde yaşanmış olayları göstermek istedik. 12 Eylül dönemi hep solun gözünden anlatıldı. Biz de dönemi sağ görüşteki Mustafa Pehlivanoğlu'nun ailesinin çektiği acılar üzerinden anlattık. İzleyiciler gözyaşlarını tutamıyorlar. Kazakistan'da gösterimi sağlayanlara da çok teşekkür ederim. Kazakistan'da insanların gözyaşlarıyla filmden çıkacağını beklemiyordum, çok şaşırdık. Tepkileri çok iyiydi, demek ki iyi bir iş yapmışız.'
Filmde rol alan Gizem Denizci ise filmi 4. kez izlediğini ve her izleyişte ağladığını ifade ederek, 'Sette de ağlamıştım. Olay gerçek olduğu için bu duyguları sanırım bu kadar yoğun yaşıyoruz. İzleyici ile izlemek de çok keyifli, onların tepkilerini görmek çok iyiydi. Kazakistan'a gelmeden önce filmi dil ve konu nedeniyle anlayamayabilirler diye düşünmüştüm ama çok iyi tepkiler verdiler.' diye konuştu.
Türk Filmleri Haftası, 31 Mayıs'ta sona erecek.
- Film hakkında
Başrollerini Gürkan Uygun, İpek Tuzcuoğlu, Münir Can Cindoruk, Burçin Abdullah, Ümit Acar, Tuncer Salman ve Sefa Zengin'in paylaştığı filmde, 12 Eylül askeri darbesinin kurduğu mahkemede idam cezası alan Mustafa Pehlivanoğlu'nun anne ve babasının haberi olmadan idam edilişi ve ailesinin yaşadığı travma ele alınıyor.
Kaynak: AA
Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ve Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatının (TÜRKSOY) desteğiyle Kazakistan'da gerçekleştirilen etkinlikte gösterilen ve 12 Eylül 1980 askeri darbesi döneminde idam edilen 20 yaşındaki Mustafa Pehlivanoğlu'nun ailesinin dramını konu alan film, izleyenleri etkiledi.
Filmin yönetmeni Kemal Uzun, gösterim sonrasında AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kazak izleyicilerin film sonunda salondan ağlayarak ayrıldıklarını söyledi.
İzleyicilerin filme gösterdikleri reaksiyonların çok iyi olduğunu belirten Uzun, 'Buradaki insanların bizim ideolojik olaylarımızdan, 12 Eylül'den haberleri var mı, yok mu bilmiyorum. Onlarla izlerken reaksiyonlarının çok iyi olduğunu gördüm. Şaşırılacak sahnelerde nidalarla tepki gösteriyorlardı.' dedi.
Filmin bir aile dramı olmasını istediklerini vurgulayan Uzun, şöyle devam etti:
'Biz bu filmde bir militan hikayesi değil de daha çok 12 Eylül döneminde idam edilen insanların ailelerinin yaşadığı travmayı anlatmak istedik. Filmde Pehlivanoğlu'nun anne babasının mücadelesini, mahallelinin rejim korkularını yansıttık. Çok sansasyonel, didaktik, ideolojik bir şey yapmayalım, bir aile dramı olsun istedik.'
Dönem filmli çekmenin hem hikaye, hem ete kemiğe büründürülmesi açısından zorlukları olduğunu vurgulayan Uzun, filmin sanat grubu sayesinde finansal ve zamansal sorunları aşmakta zorlanmadıklarını aktardı.
Uzun, filmin Adana'da çekildiği ifade ederek, şunları anlattı:
'Adana Kozan, Adana Büyükşehir Belediyesine teşekkür ederiz. Uygun mekanlarda çok yardımcı oldular. Oyuncularımız da çok iyi iş çıkardı. Buradaki izleyici de görüyorum ki sinemaya çok meraklı. İki gündür salonları dolduruyorlar, gişe kuyrukları var. Sinemaya böyle bir tutkunun olması sevindirici. Türk sinemasına gösterilen ilgi de çok iyi.'
- 'Bu coğrafyaya gelmekte geç kaldık'
Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Enver Arslan da gösterimde izleyicinin ilgisinden gurur duyduğunu dile getirerek, şu değerlendirmede bulundu:
'Gösterim sonrası Türkçe bilenlerle konuştum, programı sürekli takip edeceklerini söylüyorlardı. Bu coğrafyaya gelmekte geç kaldık diye düşünüyorum. Daha önceden de gelebilirdik. Henüz 5 film gösterdik burada. Zamanla seyircimiz çok daha artacaktır. Ertuğrul 1890'ı da izledim ama bu filme ilgi ondan da daha fazla oldu. Burada Türk dizileri de izleniyor. Dizi oyuncularını sinemada görmeleri onları heyecanlandırıyor ve filmleri de görme isteği artıyor.'
- '12 Eylül hep solun gözünden anlatıldı'
Yapımcı Galip Güner ise filmin TRT TV Filmleri Projesi kapsamında hayata geçtiğini söyleyerek, şu bilgileri verdi:
'Hikayeyi duyduğumuzda çok etkilendik ve proje tasarımını hazırladık. TRT TV Filmleri'ne sunduk ve projemiz kabul edildi. TRT bize çok geniş bir imkan sağladı. 24 Film Akademi'yle workshoplar yaptık. Senaryomuzu, TRT'nin sunduğu atölye çalışmalarıyla tekrar ciddi bir çalışma ile elden geçirdik. Filmi sadece TV filmi olarak değil, vizyona çıkacak bir film olarak hazırladık.'
Filmin set çalışmalarının iyi geçtiğini dile getiren Güner, yönetmenin oyuncuları iyi yönlendirdiği, oyuncuların da normal performanslarının çok üzerinde bir performans sergilediği yorumunu yaptı.
Güner, filmin konusuna dair şu düşüncelerini dile getirdi:
'İzleyiciye o dönemde yaşanmış olayları göstermek istedik. 12 Eylül dönemi hep solun gözünden anlatıldı. Biz de dönemi sağ görüşteki Mustafa Pehlivanoğlu'nun ailesinin çektiği acılar üzerinden anlattık. İzleyiciler gözyaşlarını tutamıyorlar. Kazakistan'da gösterimi sağlayanlara da çok teşekkür ederim. Kazakistan'da insanların gözyaşlarıyla filmden çıkacağını beklemiyordum, çok şaşırdık. Tepkileri çok iyiydi, demek ki iyi bir iş yapmışız.'
Filmde rol alan Gizem Denizci ise filmi 4. kez izlediğini ve her izleyişte ağladığını ifade ederek, 'Sette de ağlamıştım. Olay gerçek olduğu için bu duyguları sanırım bu kadar yoğun yaşıyoruz. İzleyici ile izlemek de çok keyifli, onların tepkilerini görmek çok iyiydi. Kazakistan'a gelmeden önce filmi dil ve konu nedeniyle anlayamayabilirler diye düşünmüştüm ama çok iyi tepkiler verdiler.' diye konuştu.
Türk Filmleri Haftası, 31 Mayıs'ta sona erecek.
- Film hakkında
Başrollerini Gürkan Uygun, İpek Tuzcuoğlu, Münir Can Cindoruk, Burçin Abdullah, Ümit Acar, Tuncer Salman ve Sefa Zengin'in paylaştığı filmde, 12 Eylül askeri darbesinin kurduğu mahkemede idam cezası alan Mustafa Pehlivanoğlu'nun anne ve babasının haberi olmadan idam edilişi ve ailesinin yaşadığı travma ele alınıyor.