Figen Yüksekdağ, Ögk'nın Kadın Konferansına Katıldı
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, "Bu kadar kadının katledildiği, bu kadar kadının 21. yüzyılda tacize, tecavüze uğradığı bir ülkede çok ciddi bir ahlaki çürüme vardır" dedi.
Özgür Genç Kadın (ÖGK), Fatih’te bulunan Su Gösteri Sanatları Merkezi’nde kadınların yaşadığı sorunlar ve çözüm önerileri konulu bir konferans düzenledi.
Konferansa HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ile davetliler katıldı.
Konferansta konuşmasını yapmak üzere kürsüye davet edilen Yüksekdağ, "Bugün her yerde hiçbir yaşam alanı kadın için güvenli alan değil. Kadına şiddet hız kesmek bir tarafa siyasi ve hukuki teşvikle gittikçe daha fazla tırmanıyor, tavan yapıyor. Bu artık toplumsal bir kriz, toplumsal bir çürümedir. Bu siyasi iktidar toplumu ahlaki olarak çürütüyor. Bu kadar kadının katledildiği, bu kadar kadının 21. yüzyılda tacize, tecavüze uğradığı bir ülkede çok ciddi bir ahlaki çürüme vardır. Bütün sokakları bütün kadınlara yasaklıyorlar. O zaman kadınlar bilhassa da genç kadınlar bütün sokakları özgürlük alanına dönüştürmelidir. Hani çok güzel bir slogan var ya ’geceleri de sokakları da istemeli’ gecelerden de sokaklardan da vazgeçmemelidir" dedi.
Yüksekdağ, "Özgecan katledildikten sonra açığa çıkan büyük ve birleşik kadın iradesini bugün çok daha güçlü örneklerle ve deneyimlerle ortaya çıkarmamız mümkündür. Ve şüphesiz ki Özgür Genç Kadınlar bu yolda ilerliyor. Şüphesiz ki hepimiz bu yolda ilerleyerek büyük bir kadın özgürleşme hareketini hep birlikte yaratacağız. Bugün genç kadınların bütün yaşam alanları kuşatılmış durumda. Kampüsler güvenli değil, yurtlar güvenli değil bütün genç kadınlar sayısız taciz, tecavüz saldırılarıyla karşı karşıya kalıyorlar. Özgecan bunun bir örneğiydi sadece. Ama artık bu taciz, tecavüz saldırıları karşısında direnen kadınlarda var" diye konuştu.
"Öz savunma hakkımızdır" diyerek sözlerini sürdüren Yüksekdağ, "Bugün bize minyatürünü sundukları gibi kızıl sopalarını, mor sopalarını kuşanıp, tacizcilerini cezalandıran polisin insafına kendi onurunu teslim etmeyen, kendi yaşam alanlarında kendi bedenini, kimliğini onurunu savunan genç kadınlar var. Ben her yerde onurunu, bedenini, kimliğini savunan öz savunma hareketi ve tutumu geliştiren bütün kadınları ve genç kadınları buradan selamlamak istiyorum. Öz savunma hakkımızdır. Bugün nasıl öz denetim alanlarında nasıl mücadelenin çeşitli kesimlerinde kadınlar evlerini, sokaklarını ve erkek egemen şiddet ve savaş iktidarına karşı haklarını kararlılıkla savunuyorlarsa bunun bütün bir topluma ve kadınlara yayılan bir güce dönüştürülmesi gerekiyor" dedi.
Kaynak: İHA
Konferansa HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ile davetliler katıldı.
Konferansta konuşmasını yapmak üzere kürsüye davet edilen Yüksekdağ, "Bugün her yerde hiçbir yaşam alanı kadın için güvenli alan değil. Kadına şiddet hız kesmek bir tarafa siyasi ve hukuki teşvikle gittikçe daha fazla tırmanıyor, tavan yapıyor. Bu artık toplumsal bir kriz, toplumsal bir çürümedir. Bu siyasi iktidar toplumu ahlaki olarak çürütüyor. Bu kadar kadının katledildiği, bu kadar kadının 21. yüzyılda tacize, tecavüze uğradığı bir ülkede çok ciddi bir ahlaki çürüme vardır. Bütün sokakları bütün kadınlara yasaklıyorlar. O zaman kadınlar bilhassa da genç kadınlar bütün sokakları özgürlük alanına dönüştürmelidir. Hani çok güzel bir slogan var ya ’geceleri de sokakları da istemeli’ gecelerden de sokaklardan da vazgeçmemelidir" dedi.
Yüksekdağ, "Özgecan katledildikten sonra açığa çıkan büyük ve birleşik kadın iradesini bugün çok daha güçlü örneklerle ve deneyimlerle ortaya çıkarmamız mümkündür. Ve şüphesiz ki Özgür Genç Kadınlar bu yolda ilerliyor. Şüphesiz ki hepimiz bu yolda ilerleyerek büyük bir kadın özgürleşme hareketini hep birlikte yaratacağız. Bugün genç kadınların bütün yaşam alanları kuşatılmış durumda. Kampüsler güvenli değil, yurtlar güvenli değil bütün genç kadınlar sayısız taciz, tecavüz saldırılarıyla karşı karşıya kalıyorlar. Özgecan bunun bir örneğiydi sadece. Ama artık bu taciz, tecavüz saldırıları karşısında direnen kadınlarda var" diye konuştu.
"Öz savunma hakkımızdır" diyerek sözlerini sürdüren Yüksekdağ, "Bugün bize minyatürünü sundukları gibi kızıl sopalarını, mor sopalarını kuşanıp, tacizcilerini cezalandıran polisin insafına kendi onurunu teslim etmeyen, kendi yaşam alanlarında kendi bedenini, kimliğini onurunu savunan genç kadınlar var. Ben her yerde onurunu, bedenini, kimliğini savunan öz savunma hareketi ve tutumu geliştiren bütün kadınları ve genç kadınları buradan selamlamak istiyorum. Öz savunma hakkımızdır. Bugün nasıl öz denetim alanlarında nasıl mücadelenin çeşitli kesimlerinde kadınlar evlerini, sokaklarını ve erkek egemen şiddet ve savaş iktidarına karşı haklarını kararlılıkla savunuyorlarsa bunun bütün bir topluma ve kadınlara yayılan bir güce dönüştürülmesi gerekiyor" dedi.