MHP Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Açıklaması
'Ülke kan gölüne dönmüşken, millet evinden çıkamazken, Başbakan 100 günlük popülist icraatlarıyla avunabilmektedir' 'AB Zirvesi'nde yapılan anlaşma başarı olarak pazarlanmaya çalışılmaktadır'.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Emin Haluk Ayhan, Hükümetin ülkeyi yönetme kapasitesinin azaldığını savunarak, 'Ülke kan gölüne dönmüşken, millet evinden çıkamazken, Başbakan 100 günlük popülist icraatlarıyla avunabilmektedir.' dedi.
Ayhan, düzenlediği basın toplantısında, dokunulmazlıklar konusunda AK Parti ve CHP arasındaki paslaşmanın, AK Parti'nin 506 fezlekeyi görüşerek bir kereliğine dokunulmazlığın kaldırılması teklifinin, CHP'nin ise kürsü haricinde tüm dokunulmazlıkların kaldırılması ifadesinin terörle birlikte olanları kurtarma manevrası olduğunu iddia etti.
MHP'nin bu konuda net tavrını ortaya koyduğunu, teröre açık destek veren bölücülerin dokunulmazlığını öncelikle kaldırmanın Türk milletinin talebi ve beklentisi olduğunu ifade eden Ayhan, 'Canlı bombalar büyükşehirlerimize kadar gelmişse bunun arkasında, 'Dünyanın her yerinde var. Brüksel'de bile önleyemediler' diyenlerin ağır ihmalleri bulunmaktadır. MHP terörle mücadelede atılacak adımlar konusunda iktidar partisine desteğini en açık şekilde ifade etmiştir.' diye konuştu.
Ayhan, 1 Kasım seçimlerinde millete umut olarak sunulan tek parti iktidarının, 100 günde milletin kabusuna dönüştüğünü, umutların yerini derin endişeye bıraktığını iddia etti.
Hükümetin ülkeyi yönetme kapasitesinin iyice azaldığını savunan Ayhan, 'Ülke kan gölüne dönmüşken, millet evinden çıkamazken, Başbakan 100 günlük popülist icraatlarıyla avunabilmektedir. AB içinde yer yerinden oynarken, Shengen Anlaşması'nın askıya alınması düşünülürken hala vizesiz Avrupa masalına kanabilmektedir. Sayın Başbakan sanki bu ülkede yaşamıyor, harikalar diyarında ya da stratejik çukurunun içinde günlerini geçiriyor.' diye konuştu.
Ayhan, terörün her yeri sardığını, halkın can güvenliğinin kalmadığını, Güneydoğuda 379 şehit verildiğini, terör olaylarında 232 vatandaşın da hayatını kaybettiğini iddia etti.
AK Parti'li bakanlardan ödül alan Rıza Sarraf'ın ABD'de tutuklandığını anımsatan Ayhan, ABD'li savcının, soruşturmanın Türkiye'deki işbirlikçilerine uzanacağını ifade ettiğini söyledi.
Ayhan, Hükümetin AB tarafından bir kez daha kandırıldığını ileri sürerek, 'AB Zirvesinde yapılan anlaşma başarı olarak pazarlanmaya çalışılmaktadır. Varılan mutabakat ile mülteci krizinin yükü Türkiye'nin sırtına yüklenmekte, karşılığında AB tarafından hiçbir zaman hayata geçirilmeyecek vaatler verilmektedir' iddiasında bulundu.
Merkez Bankası Para Politikası Kurulunun, faiz koridorunun üst bandında çeyrek puanlık indirim yaptığını anımsatan Ayhan, Merkez Bankasının faizi indirmesini gerektirecek ekonomik koşulların varlığından bahsetmenin zor olduğunu, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek'in de bunu ifade ettiğini öne sürdü.
Ayhan, Türkiye'nin son günlerde yaşadığı sosyal travmaların, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu'na derin sorumluluklar yüklediğini söyleyerek, 'Ancak Sayın Bakan'ın, bu yükü kaldıracak donanımda olmadığı skandal beyanlarından ortaya çıkmıştır. Nitekim Genel Kurulda ortak önergenin görüşülmesi esnasında kürsüye çıkacak gücü kendinde bulamamıştır.' dedi.
Kaynak: AA
Ayhan, düzenlediği basın toplantısında, dokunulmazlıklar konusunda AK Parti ve CHP arasındaki paslaşmanın, AK Parti'nin 506 fezlekeyi görüşerek bir kereliğine dokunulmazlığın kaldırılması teklifinin, CHP'nin ise kürsü haricinde tüm dokunulmazlıkların kaldırılması ifadesinin terörle birlikte olanları kurtarma manevrası olduğunu iddia etti.
MHP'nin bu konuda net tavrını ortaya koyduğunu, teröre açık destek veren bölücülerin dokunulmazlığını öncelikle kaldırmanın Türk milletinin talebi ve beklentisi olduğunu ifade eden Ayhan, 'Canlı bombalar büyükşehirlerimize kadar gelmişse bunun arkasında, 'Dünyanın her yerinde var. Brüksel'de bile önleyemediler' diyenlerin ağır ihmalleri bulunmaktadır. MHP terörle mücadelede atılacak adımlar konusunda iktidar partisine desteğini en açık şekilde ifade etmiştir.' diye konuştu.
Ayhan, 1 Kasım seçimlerinde millete umut olarak sunulan tek parti iktidarının, 100 günde milletin kabusuna dönüştüğünü, umutların yerini derin endişeye bıraktığını iddia etti.
Hükümetin ülkeyi yönetme kapasitesinin iyice azaldığını savunan Ayhan, 'Ülke kan gölüne dönmüşken, millet evinden çıkamazken, Başbakan 100 günlük popülist icraatlarıyla avunabilmektedir. AB içinde yer yerinden oynarken, Shengen Anlaşması'nın askıya alınması düşünülürken hala vizesiz Avrupa masalına kanabilmektedir. Sayın Başbakan sanki bu ülkede yaşamıyor, harikalar diyarında ya da stratejik çukurunun içinde günlerini geçiriyor.' diye konuştu.
Ayhan, terörün her yeri sardığını, halkın can güvenliğinin kalmadığını, Güneydoğuda 379 şehit verildiğini, terör olaylarında 232 vatandaşın da hayatını kaybettiğini iddia etti.
AK Parti'li bakanlardan ödül alan Rıza Sarraf'ın ABD'de tutuklandığını anımsatan Ayhan, ABD'li savcının, soruşturmanın Türkiye'deki işbirlikçilerine uzanacağını ifade ettiğini söyledi.
Ayhan, Hükümetin AB tarafından bir kez daha kandırıldığını ileri sürerek, 'AB Zirvesinde yapılan anlaşma başarı olarak pazarlanmaya çalışılmaktadır. Varılan mutabakat ile mülteci krizinin yükü Türkiye'nin sırtına yüklenmekte, karşılığında AB tarafından hiçbir zaman hayata geçirilmeyecek vaatler verilmektedir' iddiasında bulundu.
Merkez Bankası Para Politikası Kurulunun, faiz koridorunun üst bandında çeyrek puanlık indirim yaptığını anımsatan Ayhan, Merkez Bankasının faizi indirmesini gerektirecek ekonomik koşulların varlığından bahsetmenin zor olduğunu, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek'in de bunu ifade ettiğini öne sürdü.
Ayhan, Türkiye'nin son günlerde yaşadığı sosyal travmaların, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu'na derin sorumluluklar yüklediğini söyleyerek, 'Ancak Sayın Bakan'ın, bu yükü kaldıracak donanımda olmadığı skandal beyanlarından ortaya çıkmıştır. Nitekim Genel Kurulda ortak önergenin görüşülmesi esnasında kürsüye çıkacak gücü kendinde bulamamıştır.' dedi.