Yörük Türkmen Çalıştayı'nda Ceylan Ahiliği Anlattı
Ahilik Araştırma Merkezi Müdürü Öğretim Görevlisi Kazım Ceylan, 1. Yörük Türkmen Çalıştay’ında Ahiliği ve Ahilik Prensiplerini anlattı.
Antalya’da yapılan 1. Yörük Türkmen Çalıştay’ında konuşan Ceylan, Yörük Türkmen Dernekleri yöneticilerine Ahilik Sistemini hakkında bilgiler verdi.
Ahiliğin dini, kültürel, sosyal ve ekonomik yönlerden etkilerini anlatan Ceylan, “Ahilik dünyevi ve uhrevi bir sistemin adıdır. Moğolların Anadolu’yu işgal ettiği dönemlerde ahilik felsefesi bir umut olarak ortaya çıkmıştır. “ dedi.
AHİLİK TÜRKMENLERE İŞ-AŞ VERMİŞTİR
Ahiliğin Anadolu coğrafyasına gelen Türkmenlere iş ve aş verdiğini anlatan Ceylan, “Ahilik, Anadolu’ya gelen Türkmenlere aş ve iş vermiş; hem de onların üretici bir insan olmasını sağlamıştır. Ahilik Teşkilatlı, yerli Ermeni ve Rumların yapmış oldukları meslekleri çırak, kalfa, usta sistemi içerisinde Müslüman Türk’ün de öğrenmesini sağlamıştır. Böylece ekonomide milli üretimi gerçekleştirerek, helâl kazanç ve ahlâk temelli, dayanışmaya dayanan “milli ekonomi modeli” oluşturmuşlardır. Merkezine insanı alan, komşularını kendisinden önce düşünen, yardımlaşmayı, dayanışmayı, kardeşliği, yiğitliği, cömertliği prensip edinen ahiler insanlığa yeni bir model sunmuşlardır. Kırşehir merkez olmak üzere, Tanrı dağlarından Tuna’ya kadar, Balkanlara kadar teşkilatlanarak Türklerin bu coğrafyalarda medeniyet kurmasını sağlamışlardır.” diye konuştu.
Osmanlı Devletinin cihan devleti olmasında da Ahilik anlayışının etkin olduğunu ifade eden Ceylan, Osmanlı Devletinin kapitalist bir toplum olmamasında da ahilik teşkilatlanmasının öneminin büyük olduğunu belirtti.
Kaynak: İHA
Ahiliğin dini, kültürel, sosyal ve ekonomik yönlerden etkilerini anlatan Ceylan, “Ahilik dünyevi ve uhrevi bir sistemin adıdır. Moğolların Anadolu’yu işgal ettiği dönemlerde ahilik felsefesi bir umut olarak ortaya çıkmıştır. “ dedi.
AHİLİK TÜRKMENLERE İŞ-AŞ VERMİŞTİR
Ahiliğin Anadolu coğrafyasına gelen Türkmenlere iş ve aş verdiğini anlatan Ceylan, “Ahilik, Anadolu’ya gelen Türkmenlere aş ve iş vermiş; hem de onların üretici bir insan olmasını sağlamıştır. Ahilik Teşkilatlı, yerli Ermeni ve Rumların yapmış oldukları meslekleri çırak, kalfa, usta sistemi içerisinde Müslüman Türk’ün de öğrenmesini sağlamıştır. Böylece ekonomide milli üretimi gerçekleştirerek, helâl kazanç ve ahlâk temelli, dayanışmaya dayanan “milli ekonomi modeli” oluşturmuşlardır. Merkezine insanı alan, komşularını kendisinden önce düşünen, yardımlaşmayı, dayanışmayı, kardeşliği, yiğitliği, cömertliği prensip edinen ahiler insanlığa yeni bir model sunmuşlardır. Kırşehir merkez olmak üzere, Tanrı dağlarından Tuna’ya kadar, Balkanlara kadar teşkilatlanarak Türklerin bu coğrafyalarda medeniyet kurmasını sağlamışlardır.” diye konuştu.
Osmanlı Devletinin cihan devleti olmasında da Ahilik anlayışının etkin olduğunu ifade eden Ceylan, Osmanlı Devletinin kapitalist bir toplum olmamasında da ahilik teşkilatlanmasının öneminin büyük olduğunu belirtti.