Dönemin Eski Emniyet Genel Müdürleri Beraat Etti
İzmir’de, ’Suç örgütüne yardım etmek’ suçlamasıyla yargılanan eski Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Gülcü ve İzmir Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya, Yargıtay’ın bozma kararından sonra tekrar yargılandıkları davada 6 buçuk yıl sonra beraat etti. Paralel yapının 4 yılını çaldığını belirten Uzunkaya, "Bizim bu 4 yılımızı çalanların bir kısmı içeride bir kısmı halen yargılanıyor. Bize bu zulmü vefa görenlere hakkımı ne bu dünyada ne öbür dünyada helal etmiyorum. Bir komedi oynandı ve perde indi çok şükür’’ dedi.
İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan son duruşmaya eski Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Gülcü ile İzmir Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya katıldı.
Örgüte yardım etmekten 3 ay 10’ar gün hapis cezasına çarptırılan Uzunkaya ile Gülcü, yapılan son duruşmada haklarındaki suçlamaları kabul etmeyip beraatlerini istedi. Mahkeme, kısa bir aranın ardından Uzunkaya ile Gülcü hakkında beraat kararı verdi.
Duruşma sonrası adliye önünde bekleyen basın mensuplarına açıklama yapan eski İzmir İl Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya; ’’17 Aralık 2009’da başlayan bir yargılama sonucunda bugün çok şükür beraat ettik. Geçtiğimiz 28 Aralık’ta Yargıtay 16. Ceza Dairesi daha önce İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi‘nin benim ve diğer emniyet Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Gülcü hakkında vermiş olduğu 3 ay 10 gün hapis kararını esastan ve bütün gerekçelerini çürüterek, tarihe geçecek güzel bir değerlendirme ile bozmuştu. Bugün de mahkeme Yargıtay’ın bozma ilanına ve gerekçelerine uyarak ve bizleri de dinleyerek ayrı ayrı beraatimize karar verdi. Biz işlemediğimiz bir suçtan yargılandık. Maalesef ülkemizde işlenmeyen suçlardan dolayı yargılananların, mahkum olanların örneklerini gördük. Dört yıl görevden uzak tutulduk, ben bu 4 yılımı çaldılar dedim. Paralel yapı benim 4 yılımı çaldı. Ceza kanununda sıradan bir hırsızlık suçu olarak bile tanımlansa ağır bir cezası olmalı ve bunun ötesinde çok çirkin bir şekilde itibarsızlaştırmak amacıyla bir kampanya yürütüldü’’ dedi.
BİZE BUNU HAZIRLAYANLAR YARGILANIYOR
Hak etmediğimiz bir şekilde bir suçlamanın tarafı olduk diyen emniyet Müdürü Uzunkaya, şöyle konuştu:
’’Kara propaganda ile kirli bilgilerle bizi açıkça suçlu ilan ettiler. Ve çok şükür bize bunları hazırlayanlar; ya mahkemelerde hesap veriyor ya da cezaevlerinde gün sayıyorlar. Biz intikamcı elbette değiliz. Bize haksızlık yapıldı diye başkalarına haksızlık yapılmasının yanında tarafında olmadık olmayız. İki yıldır İzmir’de emniyet müdürüyüm, benimle ilgili bu çirkin karalama sürecinin içinde olan gerek yargı mensubu, gerek emniyet mensubu, gerek kurum mensubu vatandaşlara hiçbir şekilde duygularıma kapılarak ön yargılı bir yaklaşımda olmadım olmam. Ama hep şunu diledim; bana haksızlığı, bu zulmü reva görenleri dünyada cezalarını çektiğini görmeyi diliyorum dedim. Şükür gördük görüyoruz. Dava açtım. Yurt dışında olanlarla, yurt içinde olanlarla bu işin herhangi bir şekilde yanında olanlarla ilgili dava açtım.’’
OLAYIN GEÇMİŞİ
Emniyet Genel Müdürlüğünü sarsan olay 2009’un Mayıs ayında, Emniyet Genel Müdürlüğüne gelen bir ihbar mektubuyla başladı.
İhbarcı mektubunda Gülcü ile Uzunkaya’nın isimlerini kullanan İ.E.’nin kendilerini dolandırdığını ileri sürdü. Dönemin Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal, Teftiş Kurulu Başkanı Ahmet Yanç’a idari soruşturma açılması talimatını verdi. Köksal, iddialarla ilgili adli soruşturma açılmasını istedi. Adli soruşturma açılması için dosya İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildi. Başsavcılık, özel yetkili bir Cumhuriyet savcısını iddiaları araştırmak üzere görevlendirdi. Özel yetkili savcı, İzmir Emniyet Müdürlüğü, Kaçakçılık Organize Suçlarla Mücadele Şubesi (KOM) ile yürüttüğü soruşturma operasyona dönüştürdü. Soruşturmada İzmir KOM ekipleri, şebekenin elebaşı İ.E., T.S. ve C.G. ile birlikte toplam 5 kişiyi gözaltına aldı. Hakim karşısına çıkan İ.E., T.S. ve C.G. tutuklanırken, F.Ç., E.A. tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Olayla ilgili bir hafta sonra Emniyet eski Genel Müdür Yardımcıları Mustafa Gülcü ile Celal Uzunkaya, aynı operasyon kapsamında Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısına şüpheli olarak ifade verdi. Yaklaşık 200 sayfa ifade veren Gülcü ve Uzunkaya serbest bırakıldı, daha sonra açığa alındı.
Kaynak: İHA
Örgüte yardım etmekten 3 ay 10’ar gün hapis cezasına çarptırılan Uzunkaya ile Gülcü, yapılan son duruşmada haklarındaki suçlamaları kabul etmeyip beraatlerini istedi. Mahkeme, kısa bir aranın ardından Uzunkaya ile Gülcü hakkında beraat kararı verdi.
Duruşma sonrası adliye önünde bekleyen basın mensuplarına açıklama yapan eski İzmir İl Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya; ’’17 Aralık 2009’da başlayan bir yargılama sonucunda bugün çok şükür beraat ettik. Geçtiğimiz 28 Aralık’ta Yargıtay 16. Ceza Dairesi daha önce İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi‘nin benim ve diğer emniyet Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Gülcü hakkında vermiş olduğu 3 ay 10 gün hapis kararını esastan ve bütün gerekçelerini çürüterek, tarihe geçecek güzel bir değerlendirme ile bozmuştu. Bugün de mahkeme Yargıtay’ın bozma ilanına ve gerekçelerine uyarak ve bizleri de dinleyerek ayrı ayrı beraatimize karar verdi. Biz işlemediğimiz bir suçtan yargılandık. Maalesef ülkemizde işlenmeyen suçlardan dolayı yargılananların, mahkum olanların örneklerini gördük. Dört yıl görevden uzak tutulduk, ben bu 4 yılımı çaldılar dedim. Paralel yapı benim 4 yılımı çaldı. Ceza kanununda sıradan bir hırsızlık suçu olarak bile tanımlansa ağır bir cezası olmalı ve bunun ötesinde çok çirkin bir şekilde itibarsızlaştırmak amacıyla bir kampanya yürütüldü’’ dedi.
BİZE BUNU HAZIRLAYANLAR YARGILANIYOR
Hak etmediğimiz bir şekilde bir suçlamanın tarafı olduk diyen emniyet Müdürü Uzunkaya, şöyle konuştu:
’’Kara propaganda ile kirli bilgilerle bizi açıkça suçlu ilan ettiler. Ve çok şükür bize bunları hazırlayanlar; ya mahkemelerde hesap veriyor ya da cezaevlerinde gün sayıyorlar. Biz intikamcı elbette değiliz. Bize haksızlık yapıldı diye başkalarına haksızlık yapılmasının yanında tarafında olmadık olmayız. İki yıldır İzmir’de emniyet müdürüyüm, benimle ilgili bu çirkin karalama sürecinin içinde olan gerek yargı mensubu, gerek emniyet mensubu, gerek kurum mensubu vatandaşlara hiçbir şekilde duygularıma kapılarak ön yargılı bir yaklaşımda olmadım olmam. Ama hep şunu diledim; bana haksızlığı, bu zulmü reva görenleri dünyada cezalarını çektiğini görmeyi diliyorum dedim. Şükür gördük görüyoruz. Dava açtım. Yurt dışında olanlarla, yurt içinde olanlarla bu işin herhangi bir şekilde yanında olanlarla ilgili dava açtım.’’
OLAYIN GEÇMİŞİ
Emniyet Genel Müdürlüğünü sarsan olay 2009’un Mayıs ayında, Emniyet Genel Müdürlüğüne gelen bir ihbar mektubuyla başladı.
İhbarcı mektubunda Gülcü ile Uzunkaya’nın isimlerini kullanan İ.E.’nin kendilerini dolandırdığını ileri sürdü. Dönemin Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal, Teftiş Kurulu Başkanı Ahmet Yanç’a idari soruşturma açılması talimatını verdi. Köksal, iddialarla ilgili adli soruşturma açılmasını istedi. Adli soruşturma açılması için dosya İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildi. Başsavcılık, özel yetkili bir Cumhuriyet savcısını iddiaları araştırmak üzere görevlendirdi. Özel yetkili savcı, İzmir Emniyet Müdürlüğü, Kaçakçılık Organize Suçlarla Mücadele Şubesi (KOM) ile yürüttüğü soruşturma operasyona dönüştürdü. Soruşturmada İzmir KOM ekipleri, şebekenin elebaşı İ.E., T.S. ve C.G. ile birlikte toplam 5 kişiyi gözaltına aldı. Hakim karşısına çıkan İ.E., T.S. ve C.G. tutuklanırken, F.Ç., E.A. tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Olayla ilgili bir hafta sonra Emniyet eski Genel Müdür Yardımcıları Mustafa Gülcü ile Celal Uzunkaya, aynı operasyon kapsamında Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısına şüpheli olarak ifade verdi. Yaklaşık 200 sayfa ifade veren Gülcü ve Uzunkaya serbest bırakıldı, daha sonra açığa alındı.