15 Temmuz Gazileri Üniversite Öğrencileriyle Bir Araya Geldi

15 Temmuz gazisi Bayat: 'O gece Allah'a inananların, tam teslim olanların gecesiydi, O'nun adaletine güvenenlerin gecesiydi. İnanırsanız başaramayacağınız, kazanamayacağınız hiçbir dava yoktur'

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında yaralanan gaziler, o gece yaşadıklarını üniversite öğrencileriyle paylaştı.

Medipol Üniversitesi İletişim Fakültesinde moderatörlüğünü Doç. Dr. Ali Büyükaslan'ın üstlendiği etkinliğe, 15 Temmuz gazileri Metin Doğan, Sabri Ünal, Safiye Bayat, Üzeyir Civan, Mehmet Köse, Musa İlhan, Ferhat Emre, Ahmet Karakaya, Ali Karadaş, Muhammet Bostancı ve o gece darbecilerin tankını kullanan kamyon şoförü Mehmet Köse katıldı.

Etkinliğin açılışında konuşan Doç. Dr. Büyükaslan, 'Bizim bu arkadaşlarla kader birliğimiz var fakat gazilik onlara nasip oldu. 15 Temmuz'da asker kılıklı hainler bir şeyler yapmaya çalıştılar ama o gece mermiye kafa tutmaya gitti bu arkadaşlar. Bu çerçevede bu söyleyişi dinleyelim. Çünkü yarın bizler olmayacağız bu ülke yeni şehitler ve gaziler isterse 'Ben varım' diyecek gençler olacak inşallah.' ifadelerini kullandı.

15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde gazi olan Safiye Bayat, 15 Temmuz'un inananların gecesi olduğunu ifade ederek, 'O gece Allah'a inananların, tam teslim olanların gecesiydi, O'nun adaletine güvenenlerin gecesiydi. İnanırsanız başaramayacağınız, kazanamayacağınız hiçbir dava yoktur. Asra bir bedel geceyi ilahi ikram ile yaşayanlardanız.' dedi.

Bayat, darbe girişiminin yaşandığı gece inancına tutunduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:

'İnancı, imanı olan tabii ki de vatanını düşünür. Amaçsız olmamalısınız. O gece askerlerle her türlü şekilde konuştum, vicdanlı, kararlı, istikrarlı, sert. Hepsi çok farklıydı, hepsinin kalbine girmeye çalıştım. Herkesin kalbini yoklamak, anlamak zorundaydım ama yollarından dönmediler. 'Öldürelim mi, içeri alalım mı? Anneniz sizi bugünler için doğurdu' gibi cümlelerle beni sindirmeye, korkutmaya çalıştılar. Aciz insan taciz eder, tahrik eder, döver ve öldürür ama onların amacı öldürmek değildi. Acı çekerek öldürmekti, yaralayıp, incitip, o halimizi zevkle izleyebilmekti. Lakin göklerden inen güzel bir karar vardı, dünyanın en ağır, güçlü silahlarına, tanklarına sahip olabilirsiniz ama sizde sahip olmayan tek şey imandı ve o da bizdeydi, inananlar kazandı.'

- '15 Temmuz büyük bir imtihan günüydü'

Ankara'da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önünde darbeciler tarafından kolundan yaralanan Ahmet Karakaya da 15 Temmuz gecesinin millet ve ümmet için büyük bir imtihan günü olduğunu belirterek, tarih boyunca Türk halkının ve Müslümanların büyük imtihanlardan geçtiğini söyledi.

Karakaya, 'Suriyelinin, Iraklının, Haleplinin gelebilecek bir Türkiyesi var ama şu bir gerçek ki Türkiye'nin gidebileceği başka bir yer yok. Bizi hiç kimse kabul etmez.' diyerek, darbe girişimini evde olduğu sırada öğrendiğini ve babasıyla birlikte şehir merkezine doğru gitmek için yola çıktığını söyledi.

Bu sırada tanımadıkları birinin aracına binerek, hep birlikte Esenboğa Havalimanına gitmeye karar verdiklerini anlatan Karakaya, o sırada araçlarına yakıt almak için girdikleri birkaç benzinliğin kendilerine satış yapmadığını ifade etti.

Ahmet Karakaya, daha sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısını duyduklarını bunun üzerine de Cumhurbaşkanlığı Külliyesine doğru yöneldiklerini dile getirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

'O sırada vatandaşlardan 'gelene sıkıyorlar' diye sözler duymaya başladık. Tam biz giderken askerlerin indiğini ve yolu kapattığını gördük. Tankın namlusunu bize çevirdiler. Öndeki arkadaşımız Türk bayrağıyla yürümeye devam ederken askerler tarafından vuruldu. O anda bunların Türk ordusunun mensubu olmadığını anladık. Çünkü Türk ordusu vatandaşına, masum insana sıkmaz. Bir anda yaylım ateşi oldu, herkesle birlikte ben de yere düştüm. Vurulmak başka bir acı. 'Ben öldüm herhalde' diye düşünerek Kelime-i Şehadet getirdim. Ayağı kalktım kolum sallanıyordu. Ben onu gördüm dedim ki bu vatan için kan akacak, yeter artık deyip yürümeye başladım. O anda bir de bacağımdan vurdular. Allah bir daha öyle bir gece yatmasın bu ümmete. Oyunlara gelmeyelim.'

İki tankın altına yatarak gazi olan Sabri Ünal da 'O gece biz ve sizler oralarda olmasaydık, en fazla benim üzerimden bir tank geçmiş olurdu ve benim tankın altında kaldığı anda çekilen görüntüler de ortaya çıkmazdı. O gece tüm siyasi partilerden ve görüşlerden insanlar vardı. Başbakanın açıklamasını duyar duymaz besmeleyi çektim ve gittim.' diye konuştu.
Kaynak: AA